Dolar 38,0882
Euro 43,5154
Altın 4.075,71
BİST 9.317,24
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 24°C
Az Bulutlu
Ankara
24°C
Az Bulutlu
Cum 20°C
Cts 18°C
Paz 21°C
Pts 23°C

HELVA YAPMAK

"Yazarların yazıları kendi düşünce ve sorumluluklarını taşır"
21/12/2011 2:51 PM
3

bozguncu

Hani bir söz vardır; “Un var, şeker var ama helva yapacak adam yok” denir, halk arasında. İsmail TURAN isminde bu mesleğin sayın çınarlarından birisi çıkmış ortaya “ben helva yapacağım” diyerek, o mahkeme senin, bu mahkeme benim, assubay toplumunun Türkiye’de olmayan hukukunu aramak adına hiç bir çıkarı da olmadan koşuşturup duruyor. Hem de yaşına başına bakmadan!

Sayın İsmail TURAN’ın bu çabalarına “hiç değilse olası masraflarının bir bölümünü üstlenelim” diyerek bir gurup Assubay sevdalısı da omuz verme çabasına girmiş. TEMAD Genel Merkezinin “dernek olarak bazı hukuki sakıncaları” olmasına rağmen  şahsi desteği de sağlanmış. Ama bazı Şube Başkanları bunları görmezden gelerek, bırakın destek olmayı tam aksine destek verecek olanlara köstek olma gayreti içine girmişler.

Sayın Konya il Başkanı ve yönetimine  bu konudaki tutumu için şükranlarımı sunuyorum. Ama köstek olan, helva yapmaya uğraşan sayın İsmail TURAN’ın paçasından çekme gayreti içinde olanlara da yaptıkları RESTORANT ve Oyun Salonu İşletmeciliğinde hayırlı işler bile dilemiyorum!

Kendilerinden başka hiç kimsenin ön plana çıkmasını içine sindiremiyenler, kendilerinden başka hiç kimsenin o işleri yapamayacağını düşünenleri ŞİDDETLE KINIYORUM. Unutmasınlar ki, mezarlıklar kendilerini VAZGEÇİLMEZ olarak görenlerle dolup taşmaktadır ama bu dünyanın işleri de hiç durmadan yürüyor.

Bir de yönetiminde bulundukları şubelerde kendilerini Emekli Assubayların Komutanıymış gibi görüp böyle davrananları da yine ŞİDDETLE PROTESTO ediyorum. Bir fıkrayı alıntılayıp uyarlayarak yazıma son veriyor, hepinize saygılar sunuyorum.

“Dünyanın sonu gelmiş, herkes cennete ve cehenneme doluşmuş. Cehenneme en son gelenlerden biri zebânilerin arasında hücresine götürülürken, yol boyunca grup grup kazanlar görmüş. Hepsinin başlarında da ellerinde gürzleriyle birer zebâni, fokur fokur kaynayan kazanların içinden dışarı çıkmaya çalışanların kafasına kuvvetlice vurarak, onları yeniden kazanın içine atmaktaymış… Dayanamayıp sormuş yeni gelen:

-“Yahu, nedir bu kazanlar böyle sıra sıra? Niçin zebâniler bir de gürzlerle habire vuruyorlar başlarında bekleyip?”

Yanındaki zebânilerden biri cevaplamış:

-“Dünyadaki günahkâr kişileri ülkelerine göre gruplandırarak bu dev kazanlara attık, cezalarını çekiyorlar. Kaçmaya kalkışan olursa da görevli zebâniler ellerindeki gürzlerle onları yeniden kazana geri gönderiyorlar.”

-“Hımmm… Anladım” demiş yeni gelen.

Bir süre yürüdükten sonra yine dev bir kazanın yanından geçmişler. Ama bu sefer bu kazanın içi insan dolu olduğu halde, başında tek bir zebâni dahi yokmuş.

-“E, peki bu kazanın içi tıkabasa dolu olmasına rağmen, başında neden zebâniler beklemiyor?”

Yanındaki zebâni gülmüş:

-“Onların başına nöbetçi zebâni dikmemize gerek yok. Çünkü kazanın içine doldurulanlar Türk Assubaylarından oluşuyor. Şayet kaçmaya kalkarak kazana tırmanmaya çalışan birini görürlerse, kendileri kazanın dibinden bunun paçasını tutarak derhal aşağıya çekiyorlar. Hiç kimse yukarı yükselemiyor. Biz de bu yüzden başlarına zebâni dikmeye gerek görmedik” demiş…”

Mustafa Savaş EVRAN

YORUMLAR

  1. M.F.AKALP dedi ki:

    Askeri personel yasasında olumsuzluklar için bu sitede yapılan mail kampanyası dışında Temad’ın ne çalışmasını ne de açıklamasını duymadık. Ankara’da kurultay var, hazır asker delegelerle kapalı meclis kapısında basın açıklaması yapılıp assubayların gazı alınmıştır,isteyen şakşakçılar beni eleştirsin bu gerçeği değiştiremezler…

  2. MEHMET KAYALI dedi ki:

    Teşekkürler sayın Koç. Esenlik dolu günler mutluluk dileklerim sizlerin olsun.

  3. MEHMET ALİ KILINÇ dedi ki:

    OY ..OY.. OY..
    Pazar günü Ulusal Kanal’da Alternatif programında Sebahattin Önkibar anlattı..
    Kendisi de ülkenin ünlü din tacirlerinin olan Sebahattin Önkibar’ın çalıştığı gazetenin o yıllardaki patronu, Başbakanımız İstanbul Belediye Başkanlığına ilk aday olduğunda, “bu kişiye oy veren cehennemliktir” dermiş. Seçimler sonucu Başbakanımız İstanbul Belediye Başkanı seçilmiş ve ilk icraatlarından biri, bu patronun Boğaz kıyısında bulunan villasının kaçak kısmını yıktırmak olmuş. Patronu gazeteci Sebahattin Bey aracılığıyla, niçin böyle yaptığını sorunca, Başbakanımız “Sebahattin Bey, patronun sahibi olduğu holdingin lojmanlarından bir tane bile oy çıkmadı” demiş.
    Demem şu ki, içinde bulunduğumuz dönemde, “yazıktır günahtır, bu adamlar ülkenin ordusuna hizmet etmek gibi onurlu bir görevden sonra emekli olmuşlar, zor şartlarda yaşıyorlarmış, dile getirdikleri konularda çok da haklılar, bunlar bu ülkenin insanlarıdır, ne gerekiyorsa yapılsın, yapalım” yaklaşımı asla beklenilmesin. Bunlar her şeyden çok “oy” dan anlarlar. Barzani ile Diyarbakır’da miting yapın emrini verdiği gibi, Amerika tarafından “Assubaylarınızın sorunlarını çözün” denmeyeceğine ve vicdan teskere alalı yıllar olduğuna göre, ne yapıp edip, sorunlarımız çözülmezse büyük oy kaybına mâl edeceğimizi hissettirmemizin yolunu arayıp bulmamız lazım…

  4. Ali AKKAŞ dedi ki:

    Mehmet bey çok guzel bir tespit yapmış. Bizler meslek grubu olarak saygınlık kazanmak, madden ve manen bir deger istiyoruz ama hala sessiz bir sekilde Ankara’da sessiz ve ara sokaklarında pazar gezmesine çıkıyoruz. Toplum olarak siyaseten bir gruba yuklenildiğinde inanın istediğimiz saygınlığın geldiğini ve beyfendi olduğumuzu ogreneceklerdir. Demokratik haklar dagitilirken semsiyelerimizi basimizdan kaldırıp ters cevirelim. Allah askina birlik ve beraberlik zamanıdır.