Bugüne kadar hiçbir yazımda, hiçbir eleştirimde konuyu kişiselleştirmedim, mesnetsiz iddia ve suçlamalarda bulunmadım, TEMAD tüzel kişiliğine olan saygımı da hep muhafaza ettim.
Ama artık isyan halindeyim !..
Yönetim kurulu üyesi iken TEMAD genel başkanını dergiler arasına koyduğu yazılarla eleştiren, “tüzüğün gereğini yapmıyor bizim de çalışmamıza, sorunları çözmemize mani oluyor” dediği başkanın istifası ile genel başkan olan ve gideni mumla aratan, eleştirilere tahammülü olmayan bir genel başkanla karşı karşıyayız!
Kibarca uyardık, olmadı! İcraatsızlıklarına çözümler ürettik, “alın siz uygulayın. Koordine edin. Biz destek verelim. Başarı yine sizin olsun” önerimizden sadece “başarı sizin olsun” sözü gereği başarıları sahiplendiler!
Sayın Başkan, riyakarlar dışında herkes sizden şikayetçi! 8 yılda bu topluma umutsuzluktan başka ne verdiniz?
Onlarca öneri ve eleştiri yazımız oldu. Hepsinden vazgeçtik, “BİR TEMAD MASALI” yazımızda yapmanız gereken ama yapmadıklarınızı özetledik, duvardan ses var sizden yok! Biz haksız isek önce açıklayın, sonra da gereğini yapın. Haksız eleştiriyorsak, TEMAD tüzel kişiliğine ve mücadeleye zarar veriyorsak, bizi dava edin veya onurlu bir şekilde istifa edin. Size güvensizliğimizi daha nasıl anlatacağız?
Biz, sizin kasaba politikalarınıza aynı şekilde yanıt vermeyi ‘kendimize saygımız gereği‘ ne yazık ki yapamıyoruz!
Tek marifetiniz ihraçlar! Şimdi size soruyorum; haydi bir üyeniz size “zübük oğlu zübük“ diye hakaret etti, onu anladık. Peki, diğer bir üyeniz suçu sizden harcamalarınızın hesabını sormak mıydı? Antalya’daki ihraçların vicdanları rahatsız etmeyeni var mı? Sn. Ahmet Öztaş, ihracını haklı gösterecek ne yaptı? Keşke, her assubayın yüreğinde onun kadar assubay sevdası olsaydı. Sn. Hüseyin Savcı sanalların kim olduğunu sorguladı, tüm bilgiler elinizde olmasına rağmen açıklamak yerine başkana hakaret ediyor gerekçesi ile hukuk dışı ihracını onayladınız. Böylece hakaret iddianız izale mi oldu?…
Ya diğer ihraçlar? Assubayların sesi için 320 km. protesto yürüyüşü gerçekleştiren arkadaşımızı, ‘iki yıl aidat yatırmadı diye‘ yolda ihracını bildirmek hangi ahlak ve değer yargısı ile haklı gösterilebilirdi?..
Demokratik hakkını kullanan ve çekincelerinde haklı çıkan TEMAD Balçova Yönetimi ihracı hak etti de, mitinge katılmayan diğer şube yönetimlerini neden ihraç etme cesaretini gösteremediniz? Oy hesaplarınızın alt üst olmasından mı korktunuz? Bizler eşlerimizle zorlu yolculuklar yaparak mitinge katıldığımız halde, yönetimdeki arkadaşlarınızın bazılarının ve eşlerinizin mitinge Ankara’dan katılmamalarının ezikliğini duymadınız mı?
Hukuksuz ihraçlarınızı gerçekleştiremeyince bu kez “Balçova yönetimini görevden aldım ve yerine üç kişilik kayyum atadım” diyorsunuz! Siz hukuku guguk mu sanıyorsunuz? Yoksa, kendinizi diktatör mü?..
8 yılda yap-ma-dıklarınız roman olur ama ne yaptığınızın bazılarını size kısaca hatırlatayım;
- Sizden bir adım önde olanları hep kendinize rakip gördünüz. Kendiniz, genel sekreteriniz ve sanallarınızla haddinizi aşarak sözde haddini bildirmeye çalıştınız; Yetmedi mesnetsiz suçlamalarda bulundunuz. Onur Yürüyüşü’nü ‘birilerini mutlu etmek adına‘ tüm uğraşlarınıza rağmen engelleyemeyince, bu kez “kendisine destek için toplanan paradan Ankara’da kendimize ziyafet çektiğimizi” mesnetsiz ve ahlaksızca ifade ettiniz kanıtlamazsanız müfterisiniz dedim susuyorsunuz; Sizi, ben ve diğer arkadaşlarımız mahkemeye vermediyse bu aciziyetin ifadesi değil, assubayların temsilcisi olan bir derneğin genel başkanını dava etmeyi içlerine sindiremedikleri içindir. Bunu lütfen unutmayın!
- Mitingten sonra ısrarlar üzerine “KASIM ayında eylem” kararı vermenize rağmen, bu sitenin sayesinde haberdar olduğunuz ve “yıllardır aidatımız ödeniyormuş ama bizi götürmüyorlarmış” itirafında bulunduğunuz WDF yurtdışı gezilerinin ikincisine katılmak üzere Paris’e koştunuz! Toplantıların sonuç bölümüne bakıldığı zaman, bizlerle ilgili tek kelimeniz yok orada! NATO orduları assubaylarına göre uğradığımız tahakküme varan haksızlıkları sorgulasaydınız ya da “miting yaptık sesimize yanıt vermediniz bizler de bu geziyi protesto ediyoruz” diyebilseydiniz, sizi ayakta alkışlar ailenizle birlikte yurtdışı gezisine gönderirdik…
- Bizim yazılarımızdan rahatsız olanlara “arkadaşlarımız haksızlıkları yazıyorlar” demek yerine “onlar bizden değildir komutanım” dediniz ama sizden olmayanların mücadelesi ile 11 kez randevu isteyip alamadığınız ve mektup bıraktığınız Genelkurmay Başkanı TEMAD’ı ziyaret etti!..
- Basında bizlerle ilgili hiçbir yazınız makaleniz yayınlanmadı. Bizlere hakaret edenlere sessiz kaldınız. Size sağlanan TV programlarında temel sorunlarımız çarpıcı örneklerle anlatmak yerine, toplumda assubayların ortaokul mezunu olduğu düşüncesini perçinlediniz. “Assubaylar mayınları temizlesin” gibi uç örnekler vererek kişisel fedakarlıklarınızı anlatmaya çalışarkak güzelim fırsatları heba ettiğiniz yetmiyor gibi gazetelerde yayınlanan yazılarda bizlerin adının geçtiği bölümlerle Sn.Talu’nun yazılarını yayınlamadınız…
- Tüm TEMAD şubelerinden fazla sesimizi duyuran cesur yürek Sn.Umur TALU’ya minnettarlığımızı ‘Genelkurmay’ın akredite listesinde yok‘ düşüncesi ile bir nezaket ziyareti ile dile getiremediniz!
- Lise mezunu olarak assubaylara 1nci derece hakkı verdik haklarınızı sorgularsanız hak kayıplarına uğrarsınız diyen kuvvet konumatına bu hakkı lütufmu sanayorsunuz bu hak bizlerden 10 yıl önce 657 SK. tabi devlet memurlarına verildi diyemediniz tıpkı muvazzafların haklarını dile getirirseniz sizi bu kapıdan içeriye almam diyen kuvvet komutanına bizim cebimizde sefer görev emri var biz bu yasalara heran tabi olabiriz kaldıki bizim çektiğimiz hukuksuzlukları meslekdaşlarımız çekmemeli biz yasa dışı bir talepte bulunmuyoruz bizi dinlemezseniz biz de komutanlığın önünde haksızlıklarımızı haykırırız diyemediğiniz gibi; Bu düşüncelerle mi bizi temsil edip sorunlarımızı çözecektiniz? Nitekim çözemediniz…
- “Kele yıkandın mı demişler, tarandım bile demiş”. Ben yaptım oldu zihniyeti ile STK yönetilemez. “Haklarımızı hukukta arayalım. Gerekirse profesyonel yardım alın. Biz, size maddi her türlü desteği sağlayacağız” diyerek başlatılan kampanyayı bu sorumluluğu almamak için engellediniz. Haklarımızı eksik bilgilerle anlatamadınız. TEMAD web sitesini yenilemek adına tüm bilgileri silerek herşeyin unutulacağını mı sandınız?
- Gazete ilanı için kampanya düzenledik. Nezaketen “şu kadar para toplandı… Şu kadarını ilana harcadık… Şu kadarını irat kaydettik…” açıklaması ile bir teşekkür etme nezaketinde bulunmadınız. Biz, tüzel kişiliğe saygımızdan hesap sormadık.
- Sizden önceki yönetimin açtığı davanın sonucu olarak, ‘bizlerin zorlaması ile‘ son gün AİHM’e açtığınız davada temsil ve hisse senedi konusunu götürdüğünüzü belirttiniz. Nedense, ‘ısrarlı taleplerimize rağmen‘ dava dilekçesini yayınlamıyorsunuz! Niçin sır gibi saklıyorsunuz?
- “Hisse senedi” konusunda şüphelerimiz devam ediyor. “Temsil” konusunda ise, genel sekreterinizi hiç bir şubenin görüşünü almadan emrivaki olarak atayarak tehlikeye attınız !..
- Bölge toplantılarında “siz adayları tespit edin. Yönetim olarak partilerle temas halindeyiz, kontenjan alacağız” demenize rağmen, hukuk komisyonu üyesinin elinden tutarak TESUD’u memnun etmek adına siyah çelenk koyduğunuz bir partiden bizim temsilcimiz diyerek aday yaptınız! Size bu toplumun gücünü, kararlılığını, siyasi düşüncesini bozuk para gibi harcama yetkisini kim verdi?
- Hezimet olan bu sonuca kişisel hesaplarınız neden oldu. Bu durum ve diğer partilerin bizler hakkında şimdi olumsuz değerlendirmeleri sizi hiç mi rahatsız etmiyor?
- Bugüne kadar onlarca dilekçe, faks, mail kampanyaları yaptık. Son olarak “DEKLARASYON” yayınladık. Destek bir yana, köstek oluyorsunuz. Bizler YUNAN assubaylarının haklarını mı savunuyoruz? Yoksa, bunu sizler başarıyorsunuz da bizler işgüzarlık mı ediyoruz? El insaf, bu nasıl bir zihniyettir?..
Sayın başkan, riyakarların olmayan başarılarınızı alkışlamasına aldanmayın! Assubaylar “şuna dosya verdim… Mecliste komisyonlarda görüştüm…. Komutanlarla kahvaltılı toplantılar yaptım…” sözlerinize ve arkadaşınız olan Milletvekili Akman’ın çakma yasa tekliflerine itibar etmiyorlar! Bu derneğin daha fazla yaralanmaması ve bu topluma daha fazla zarar vermemek için, kalan kısa sürede ya bu deveyi güdün ya da başkanlığınız süresince bunca yıldır hiçbir başarı ve kazanım sağlayamadığınız ve hayal kırıklığına uğrattığınız assubaylardan ‘hem de özür dileyerek‘ gidin …
Değerli arkadaşlarım, yönetimlere kişisel çıkarlarını düşünmeyen, özverili, bilgili, kararlı, üyelerine saygılı, yönetimleri seçtiğimiz zaman mücadelemizde hedefe daha kısa sürede ulaşacağız. Bunu gerçekleştirmek bizlerin elinde. Lütfen, hatır için değil kendinize saygınız ve mücadelemizin başarısı için hak edenleri seçelim. Saygılarımla….
Related Posts