ORDU BU ÜLKENİN GÖZ BEBEĞİDİR. Bu söz yıllardır içimizde yer etmiş ve de vatandaşlarımız tarafından da benimsenmiştir. Hiç bir vatandaş bu önemli ilkeyi göz ardı edemez.
Son yıllarda T.S.K. üzerinde yapılan bir çok saldırının hem Silahlı Kuvvetleri’n emekli bir ferdi olarak, hem de normal bir vatansever olarak kafalarımızı karıştırdığı bir gerçektir. Bir taraftan “ORDUMUZU YIPRATMAYALIM” derken, bir taraftan ‘bir asker olarak‘ zaman zaman bu bakış penceresinin gerçekleri ve olanlar ile yaşayanlar ne düşünüyorlar?
Her olayın ‘anında‘ büyük kitlelerle paylaşılması, yaşadığımız teknolojik çağın gerçeğidir.
YÜCE ATAMIZIN BİZLERE BIRAKTIĞI O GÜZEL DEĞERLERİ, KOMUTANLARIMIZ YILLARDIR HANGİ NOKTAYA TAŞIDI?
Yıllar yılları takip edip omuzlarındaki yıldızlar artarken, olgunlaşmak yerine, gelişen dünya düzeninde, “bizler farklı insanlarız, MEZARLARIMIZ BİLE AYRI OLMALIDIR” bakış açısı bu ülkede uygulanmadı mı? Hâttâ, bu konunun kendi aralarında dahi ne noktalara geldiği bilinmemekte midir?
Son dönemlerde Genelkurmayımızın yaşadığı ve de yaşamakta olduğu OLUMSUZ gelişmeler, bizlerin on yıldır beklediği İYİLEŞTİRMELER açısından bir talihsizliktir!…
Bir kere, bu ülkedeki üst düzey yöneticilerin büyük çoğunluğu ‘sanki karargahtaki emir subayı imiş gibi‘, “EMREDERSİNİZ PAŞAM” yaklaşımı ile bir kaç kez yaşanan demokrasi kesintilerinin en önemli sebeplerindendir.
Artık şu gerçeği hep birlikte görmeliyiz; HER BİR ASKERİ DARBE BİRİLERİNE İMTİYAZ ÜZERİNE İMTİYAZ SAĞLARKEN, BİZ ASSUBAYLARI TAM TERSİ YÖNE GÖTÜRÜLMÜŞTÜR.
DOKUZ YILDIR ARA İSTASYONDA bizi alacak treni beklerken önümüzden öğretmen, bekçi, yargıç, hakim, savcı, doktor, sağlıkçı, imam ve de sekiz kez de polis trenleri geçmiştir ne yazık ki!…
HER KESİMİN HAMİSİ VARKEN BİZLER UNUTULDUK! Basının satılmış kalemşörleri ülkeye yön verirken, bir kaç köşe yazarı başta “Umur TALU“, “Nail GÜRELİ“, “Ümit ÖZDAĞ” gibi yazarlar sesimiz oldular.
YILLARDIR “ORDUYU YIPRATMAYALIM” SÖYLEMİ İLE SUSTUK. BU İLKE HEP ÖN PLANDA UYGULANDI!
Yıllarca, HAKLI taleplerimiz ve ANAYASAL haklarımızın kazanımı için, dosyalarla “yalvarırcasına” oradan oraya gittik, geldik. HAMİMİZ GENELKURMAY, yıllardır bizim için ne yaptınız? Lütfen söyleyin.
Yıllar yılları takip ederken, apoletlere yıldızlar düşerken ‘tabii ki büyük bir kısım hariç‘ bizleri aşağılayıcı bir pencereden baktınız!…
Sadece bir örnekle ifade ettiğimiz bu ve bunun gibi onur kırıcı yaklaşımlar Silahlı Kuvvetler’deki SAYGI, SEVGİ, BÜTÜNLEŞME konularına büyük zararlar vermektedir. Yüzde yüze yaklaşan bir oranda üniversite mezunu olan biz assubaylara artık KOMUTA KADEMESİ de bir başka pencereden bakmalı, hem ekonomik hem de sosyal tüm yaralar sarılmalıdır .
SABIR TAŞI ÇATLAMIŞTIR…. BİZİ BU NOKTAYA TAŞIYANLAR KONUMU NE OLURSA SUÇLUDUR…
SAYGILARIMLA…
ATİLLA ABAYLI
İZMİR
Sayın Balçiçek İlter size yapılan acaba yarınki yapacagınız program için mobbing mi oluyor ?
Sn.General Ankara merkez komutanlığının cenaze işleri yönergesine baksın bakalım kim yalan söylüyor? Assubaylara haksızlık ve ikinci sınıf muamelesi yapılmıyorsa neden İzmir’de 17 bin assubaya bir orduevi 4 bin subaya 2 orduevi düşüyor, kampların bundan farkı yok, subaylarla birlikte oturmayı lütuf addetmiyoruz ama insanca bir ortam istiyoruz. Madem bize haksızlık yapılmıyor neden 26 yıl hizmetim yüksek okul mezunu olmama rağmen lise ve 2 yıllık harp okulu mezunu subayın üçte biri, KİT işçi emeklisinin yarısı kadar maaş alıyorum? Adaleti sadece kendine gerektiğinde hatırlayanlar adil olamaz…
Astsubayların sorunlarına EN KÖKTEN ÇÖZÜM ve gelecekte yeni nesillere bu sorunların miras bırakılmaması için yapılacak tek şey ASTSUBAYLIĞIN LAĞVEDİLMESİDİR. YANİ ORDU FARKLI SINIFLARDAN DEĞİL TEK SINIFTAN OLUŞMASIDIR VE YÖNETİCİLERİN BU SINIFTAN SEÇİLMESİ VE HERKESİN ÖNÜNÜN AÇILMASIDIR. PANSUMAN TEDAVİLERİNİN HİÇ BİRİSİ KALICI BAŞARIYA ULAŞAMAZ KANIMCA.
SINIF AYRIMI DEVAM ETTİĞİ VE SENİ KENDİNDEN GÖRMEDİĞİ SÜRECE BU AYRIM ALT SINIFLARI SÜREKLİ RAHATSIZ EDECEK,ÇÜNKÜ (AYRIMCILIĞA ,FARKLI MUAMELEYE KATLANMAK)İNSANLARIN DOĞASINA AYKIRI. YAPILACAK TÜM İYİLEŞTİRMELER GEÇİCİ RAHATLIK SAĞLAYACAK ZAMANLA YETERLİ OLMAYACAKTIR.
ORDUMUZUN BİRBİRİNE KİN VE NEFRET DUYAN SINIFLARDAN DEĞİL BİRBİRİNE GÜVENEN VE BAĞLI TEK SINIFTAN OLUŞMASI ,GÜÇLÜ BİR ORDU İÇİN ELZEMDİR VE BU MEMLEKETİMİZİN YÜKSEK MENFAATİDİR.
SİYASETİN VE DEVLETİN TEMEL AMACI İNSANLARINI MUTLU ETMEKTİR.
TOPLUMUN ÖNEMLİ BİR PARÇASI OLAN ASTSUBAY TOPLUMU MUTSUZSA KAÇ NESİLDİR , DEVLETİ YÖNETENLERİN MUTLAKA BU SORUNA ÇÖZÜM BULMASI GEREKİR .BU MESLEĞE GİRMESEYDİN KARDEŞİM DEMEK YÖNETENLERİN SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRMEMELERİ VE YAN ÇİZMELERİ ANLAMINA GELİR. BEN GİRMESEM , BU MEMLEKETİN BAŞKA BİR EVLADI BU MESLEĞE GİRECEK. MUTSUZLUK VE ADALETSİZLİK ONUN BAŞINA DA GELECEK. KEDERDE VE NEŞEDE ORTAK OLMAZ İSEK NASIL BİRLİK OLACAĞIZ?
KOMUTAN ŞAHIS DEĞİL KANUNLAR OLMALI ! BUNUN ANLAMI,YANİ İNİSİYATİF VE KEYFİLİK (AĞALIK SİSTEMİ)MÜMKÜN OLDUĞUNCA ORTADAN KALDIRILMALI .
SEN KANUNLARI SIRALARKEN EN ALTINA KOMUTAN İNSİYATİF KULLANIR DERSEN O KANUNLARIN HİÇ BİR ANLAMI KALMAZ.
BİR DE HAKSIZLIĞA UĞRAYANLARIN GERÇEKTEN HAKKINI ARAYACAK BAĞIMSIZ BİR HUKUK SİSTEMİ OLMALI. BU HUKUK SİSTEMİ YÖNETİCİ SINIFIN HAKİMİYETİNDE DE OLMAMALI.
KISACA DÜNYA BİREY ODAKLI ,BİREYİN MUTLULUĞUNU ESAS ALAN BİR ANLAYIŞA DOĞRU GİDİYOR, BİZ DE BUNDAN PAYIMIZI ALACAĞIZ İNŞALLAH.
Sayın Balçiçek İlter hanım;biz gerçekleri fiilen 25 yıl yaşadığımız için bunların anlattıkları hikayeler bizim kulağımızın birinden girer diğerinden çıkar ve biz bunları ayıp olmasın diye dinlermiş gibi yaparız ama gerçekte dinlemeyiz, çünkü bizim yalan söylememiz için neden yok.
Sayın Balçiçek İLTER Hanım;
Hükümetin içişleri Bakanı(Bir bayan’a “Seni yağlı kazığa oturturum” diyen bir General emrinde bulunan bir Assubay’a neler söyleyebilir siz tahmin edin. Başka söze gerek yok. Onlar yaptıklarına bakmadan TSK’da demokrasi olduğundan bahsediyorlar. TSK’da demokrasi böyle birşey, nasıl bir demokrasiyse ben 23 senelik hizmetimde çözemedim.Siz çözebilir misiniz bilemem…
Sayın Balçiçek Hanım,ben sizinle yapılan görüşmeyi bir cümle ile özetleyebilir miyim. O da [b]”Çevir kazı yanmasın”[/b]
saygılar bizden…
Star Gazete ;
Başbakan yardımcısı Sayın Hüseyin Çelik:
TSK şamar oğlanı değildir
Silahlı Kuvvetler’in Savunma Baklanlığı ya da yargıya başvurma hakkı vardır. Silahlı Kuvvetler sonuçta şamar oğlanı değildir.
Ama bildiri ile vatandaşla muhatap olma dönemi de kapanmalıdır.
Astsubaylara yönelik bildiri yayınlamak da hoş olmamıştır…
Doğru söze ancak şapka çıkartılır.