Değerli meslektaşlarım,
TEMAD mesaj panosuna arkadaşımız Sn.Veli TEMUR “assubaylar uyuyor mu?” diye mesaj yazmış. Tabii uyuyan TEMAD yönetimini hiç ilgilendirmemiş, bu yazıyı dışarıdan bir yazar okumuş, köşesine taşımız, ardından da “TEMAD Başkanı Mustafa Erol sorunları dile getiren bir yazı göndersin yayınlayayım” demiş! Assubay ve sorunlarını kendine dert etmeyen, gezilerle, makamı ile mutlu, kişisel hesaplar peşinde koşan yönetimin ve başkanın assubay sorunlarını çözme gibi bir misyonu olmadığı için yanıt verme zahmetinde bulunmamışlar!
Zaten oturup yazsa ne yazabilir? MSB ve Gnkur yetkilileri ile yapılan toplantıda dile getirdiği BİZLER İÇİN HAYATİ ÖNEM TAŞIYAN (!)
Daha buna benzer onlarca teferruat…
Bu konuları dile getirmek yerine; mahalle bekçisinden daha alt kademeden göreve başlama adaletsizliğimizden, hak edip alamadığımız tazminatlardan, sosyal tesislerdeki ayrımcılık ve mağduriyetten bahsetseydiniz “bakın bize hukuksuzluk yapıyorsunuz” anlamı çıkacağı için size sitem etmelerinden mi çekindiniz?..
Bu yönetimin başarısızlıklarını ve bu aymazlıkları görmezden gelerek, “TEMAD eleştiriliyor, tüzel kişilik yara alıyor” yaygarası yapan lokal zihniyeti ve kişisel hesap sahipleri ile bu yönetimi başarılı bulanlar hiç vicdan muhasebesi yapmazlar mı? “Alma mazlumun ahını, çıkar ahasete aheste” sözündeki gibi bu zihniyetin sahipleri mazlum toplumun vebalini taşıyacaktır. Şiddetle kınıyorum!
Bizler onurumuz ve haklarımız için tüm engellemelere rağmen yasal mücadelemize devam edeceğiz.
Saygılarımla.
Bu uzun yolun itici güçlerinden birisiniz sevgili Günşer.Yolumuz yıllardır çakıl taşları ile dolu.Gün geldiginde bir bakıyoruz yolumuza bir set daha konmuş.Sayılar çok şeyi ifade eder biliniyor % 60 gibi bir sayıyı daha bu mücadeleye dahil edemedik.Lokalci başkanlar ile bu bakışta olan yöneticilerin olması mücadelemizde zaman kaybettirmektedir.
sayın günşer,çoğunluğun duygularına tercümen oldunuz,görüştüğüm arkadaşlarımın hepsi son günlerdeki gelişmeler karşısında hayal kırıklığındadır,inşallah genel merkez kendine çeki düzen verirde umutlarımız devam eder.teşekkür eder,saygılar sunarım.
Sn. Günşer gerçekten hiç kimsenin söyleyemediği güzel konulara değinmişsiniz kaleminize sağlık.Bana göre de demir tavında dövülecekti,at şahlanmıştı her şey çok güzel giderken o son öldürücü vuruşu yapamadık mı? Yoksa bazı güçler önümüzü kesti mi bilemiyorum? Alınan bir özlük hakkı yok bütün herkesin intibakları onaylandı bizim emeklilerimize oda yok Genelkurmayın ve hükümetin istediği bölünmeler başladı üyelerin çoğunda o şevkte kalmadı bana göre.Bizlerde burada yıllık aidatlarla üyelerin bir şey kaybetmeyeceği çağrısını yorumlarımızda dile getirdik ama TEMAD Genel Merkezi olsun,İl Başkanlıkları olsun üyeyi sadece para olarak görüp yıldan yıla aidat toplamayacak, üyeleri de bazı görevler vererek aktif tutması gerekir, Üyelerinde Assubaylarla ilgili her konuda gündemi takip edip kulaktan dolma haberlerle üyelik yapmaması gerekir..Bazı abilerimizin Genel Merkezi sıkboğaz edip İl İl gezdirip bilgilendirilme toplantıları ile bu işler çözüme kavuşmaz boşuna para harcamasınlar sadece Genel Başkanımız Sn.Ahmet KESER ve yönetim kurulunu mücadelesi ile bu işler olmaz.Üyelerin çoğunun bu bilgilendirme toplantısından haberi bile yok.Bölünmeler başlamıştır , sizinde dediğiniz gibi Ya mücadele edenler kalacak, diğerleri gidecek. Ya da mücadele edenler gidecek, diğerleri kalacak.Biz emeklimiz ve muvazzafımız ile BİR BÜTÜNÜZ.
Sevgili Günşer; yazınız, son zamanlarda daha bir ayyuka çıkan huzursuzluk ve rahatsızlıkların güzel bir ifadesi olmuş. Ben, daha önceki birkaç yorumumda da, benzer sıkıntılara işaret etmiş ve Genel Merkez’in aşırı ketumiyetinden şikayetlerimi dile getirmiştim. Bu yorumumda, son aylarda paylaşmayı arzu ettiğim hususlara değinmek istiyorum:
-2012’nin son aylarında, İstanbul’un bir şubesinde yapılan “bilgilendirme toplantısında, bilgilendirmenin başlamasına 15 dakika kala, halen masalarda kağıt oyunu oynanıyordu. Böyle bir toplumu ateşleyebilmek mümkün mü, diye düşünmüştüm.
-17 Ekim organizasyonundaki 20 Ekim yürüyüşünün, değil basında, TEMAD’ın web sitesinde bile yeterince ele alınmaması, benim açımdan anlaşılabilir bir durum değildi. Olması gerekenden daha az kişinin toplandığı söylenebilir, ancak, bu tutum gelenler için saygısızcaydı. (Ben İstanbul’da yaşıyorum, işlerimden dolayı Çanakkale’ye gitmiştim, oradan Ankara’ya, sonrasında da İstanbul’a dönmüştüm. Bu, bir emekli için hem bedensel yorgunluk hem masraf demektir. Can-ı gönülden feda olsun, ama karşılığı yüzümüzü gülümsetsin.)
-Bu ay içinde İstanbul’daki bilgilendirme toplantısına da katıldım. Katılım iyiydi. Dikkatimi çeken şu hususu paylaşmak isterim; bir kadın katılımcı, şehitlerle ilgili bir sitem ve bilgi paylaşımında bulunduktan sonra, Başkan’dan yardım talep etti; aldığı yanıtı çok soğuk ve duygusuz buldum, yakışıksız bir durumdu. “Katıldığım oturumlarda ilgililere bildireceğim.” tarzında bir yanıttı.
-Yönetim Kurulu’ndan iki kişi birdenbire istifa etti. Ne oldu, neler dönüyor? TEMAD ana sayfasında, bir bilgilendirme yazısı var. Herkes okumuştur, buz gibi bir hava estirmiyor mu?
Eleştirilerim olumsuz bulduğum konulardadır. Şunu belirtmeliyim ki; olumlu bulduklarım, olumsuz bulduklarımdan fazladır. Üyeliğim bile, bu yönetim iş başına geçtikten sonra başlamış ve destek anlamını içermektedir. Ancak, üyesiyle araya konulan bu mesafeyi, rahatsız edici ketumiyeti, web sitesinin neden doğru düzgün kullanılmadığını anlayamıyor ve sorguluyorum. Bu yazıyı yazdığım için de, gerçekten çok üzgünüm.
Hepimizin en samimi dileği, acı gerçekleri dile getirmek yerine mutluluk ve başarı haberlerini paylaşmak olurdu.
Ne yazık ki her defasında daha da acı gerçeklere maruz kalmaktayız. Dile getirmiş olduğunuz hususlar, tüm meslektaşlarımızın yaşamakta olduğu gerçeklerin ta kendisidir. Bunları bilerek söylememek, gerçeği bilen ve anlayanlar olarak, üç maymunu bizlerin de oynaması demektir.
Yıllarca kabus gibi çöken haksızlıklarla mücadele ederken, bir de bakıyoruz ki çağa uygun yeni haksızlıklar derhal yürürlüğe girmiş oluyor. Yaşamımızı doğrudan etkileyen olumlu bir gelişme olmadığı halde, sırtına kambur gibi yüklenen haksızlıklardan bir kısmı olsun alınarak rahatlama duygusunu dahi yaşatmak çok görülmüştür.
Aklı ve gözü olanın bunları görmemesi imkansız bir şeydir. Bunlar yaşanıp, tüm benliklerimizde acısı ve üzüntüsü hissedildiği halde, yaşadıklarımızın sorumluluğunu tamamen başkalarına yüklemek, gerçeği pas geçmektir. Birileri tarafından birlikte hareket etmemiz istenmiyorsa, buna en büyük katkıyı veren yine bizleriz. Herkes kendi özel durumuna göre pozisyon almakta, kendisinden daha kötü durumda olanlara bakarak mutlu olmakta, ya da bulunduğu durumu çoğu zaman sessiz, bazen de pervasızca savunmaya çalışmaktadır. Kısaca on bir yılda en büyük engeli kendi içimizde yaşadık, yaşamaya devam ediyoruz. Tüm samimiyetimle söylüyorum, tam da bizi sevmeyenlerin, bizi görmemezlikten gelenlerin arzuladığı durum da budur işte. Bunu eksiksiz, kusursuz ve tam olarak uygulayan meslektaşlarımız, ne yazık ki mücadele edenlerden kat kat fazladır.
Kendi meslektaşlarının durumuna göre, hakları konusunda tavır belirleyenler, en yakın çevresine bakıp, örnek alacağı yerde maalesef ayıp ötesi davranış içerisine girmektedirler. Hele hele yönetici, temsilci sıfatını ve sorumluluğunu alıp, assubaylar için artık yetkili ve sorumlularca gelenek haline getirilmiş olan oyalama, avutma taktikleri bayatlamayı bırakın, çürüdü ve kokmaya başladı artık. Bunu her kim yaparsa yapsın, özellikle de bizlerin temsilcileri dahi yapıyorsa, bu mazlum topluma yapılacak en kötü ihanet, oyalama ve aldatmadır. Peki ne yapılması gerekir? Önerin nedir? Ön almaya gayret gösterenlerin standart ve tipik soruları bunlar. Her şeye rağmen haklar verilmiyorsa, alim olmaya gerek yok, demokratik bir toplumda meydan vardır. Sonuna kadar ve sonuç alıncaya kadar. Özel engelleyici ve özel stratejistler hemen ortaya atlıyor. Kiminle? Bundan böyle, adam olanla ve kim gelirse onunla. Bu zamana kadar adam olmayı başaramamışlarla zaten işimiz olmaz. Sayın GÜNŞER her zaman olduğu gibi yine gerçekleri ıskalamadan, eğip bükmeden, söylemişsiniz. Şahsen benim için on bin kişilik kıvıran ve bir bahane ile kaçan, yalnız kendi çıkarı için olmadık taklalar atanlar yerine, savaşta, barışta, her zaman ve her yerde sizin gibi meslektaşım ve arkadaşımın olmasını gönülden dilerim. Teşekkürler, iyi ki varsınız.
Sayın Günşer, yazınızın noktası virgülüne katılıyorum; bu kadar önemli konularda temsil yetkisi verdiklerimiz susuyor, yazınıza değerli katkıları olan arkadaşlarımızı dışında kalanların söyleyecekleri söz mü yok umudu mu kalmamıştır??? Bu sessizlik neden??? Yoksa yeni personel yasasındaki sadaka tarzında verilen bir parmak balı yalayıp Allah bereket versin mi demekteyiz????
Değerli Meslektaşlarım
Bu sitenin misyonu TEMAD ve mücadeleye destek verip arkadaşlarımızın özgür sesi olmaktı, bunu yerine getirip mücadelede birçok taşın yerinden oynamasını sağladık. TEMAD eski yönetiminin pasifliği nedeniyle mücadelede bu site aktif rol oynamış,başarılı bulduğumuz bu yönetime sadece destekle yetiniyoruz. GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU olarak TEMAD Başkanı Sn.Keser’le bir söyleşi planladık, birçok sorunuza yanıt bulacaksınız ve rotamızı buna göre belirleyeceğiz,tek kararlı olduğumuz konu ADALET VE ASSUBAYLARIN HAK ETTİKLERİ SEVİYEYE ÇIKMALARINI SAĞLANINCAYA KADAR MÜCADELEYİ ARTARAK DEVAM EDEN BİR KARARLILIKLA SÜRDÜRECEĞİMİZDİR. Saygılarımızla.
Ersen Gürpınar
ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU SÖZCÜSÜ