Değerli Meslektaşlarım
Sn.Ersen Gürpınar’ın tüzük kurultayında belirttiği gibi mevcut tüzüğümüz değişmese bile mücadelenin önünde bir engel değildir. Madem gene lkurulda tüzük değişliği kararı alındı, tüzük komisyonu tespit edildi, o halde bizler daha demokratik, bizi gerçek anlamda STK yapacak bir tüzüğü hazırlamak için gerekli şartları hazırlamamız gerekiyordu. Komisyon çalışmaları aylar önce tamamlanıp şubelerin görüşlerine sunulduktan sonra son taslak hazırlanıp delegasyonun takdir ve onayına sunulmalıydı. Oysa taslak elimize ancak toplantı günü ulaştı! Oysa biz görevimiz olmamasına rağmen sorumluluk hissedip site yönetiminin önerisi ile kurduğumuz özel komisyonun çalışmalarını aylar öncesinde sizlerle paylaşıp gene lmerkeze sunduk!
Çalışmalarımızdaki bir çok hususun taslakta yer alması, Genel Başkan’ın konuya hakimiyeti, komisyonun emekleri ve delegelerin katkıları ile bunu başarabilirdik. Ama ne yazık ki, Kurultay’da Divan Başkanı’nın antidemokratik tutumu bu şansı kullanmamızı engelledi!
Kimse farklı düşünceler içinde olmasın. Bendeniz de tüzük konusunda çalışmalar yapan ve kurultay üyesi olarak Sn.Ersen Gürpınar’ın tespitlerine küçük katkılarda bulunmak istiyorum. Bu konulardaki eleştirilerimizin amacı hataların tekrarlanmasını önlemektir. Eksiklere ve ucu açık bazı yeni maddelerin olmasına rağmen tüzüğün hayırlı olmasını diliyorum.
Genel Kurula katılma hakkı olanların Delege Kimlik kartları ETİLER ORDUEVİ Restoranında dağıtıldı, hazirun listeleri burada imzalatıldı. Toplantı yerinde yapılmalıydı.
Toplantı başladığında böyle bir tutanak hazırlanmadı. Divan Heyeti seçilip yerine geçtikten sonra sayın başkan ÖNERGE verilebilmesi için %10 katılımcının imzası gerektiğini söyledi ancak bu sayının kaç olduğu sorulduğunda sayıyoruz belirteceğiz dedi. Oysa toplantı açıldığında bu sayımın yapılmış tutanak altına alınmış olması gerekirdi.
Bazı gerekçeli öneriler müzakere edilmeden geçiştirildi.
Toplantıyı yönetmek Divan Başkanının görevidir. Kâtipler toplantı tutanağını tanzim ederler.
Tek gündem maddesi olduğu için gündem okunmadı.
Tüzüğe uygun olarak uygulandı.
Konuk ve mesaj yoktu okunmadı, takdim edilmedi.
Bu madde Tüzük Komisyonu, Genel Kurul ve Yönetim Kurulunun dikkatinden kaçmış olmalı ki, Dernekler tüzüğü şeklinde bir mevzuat olmadığını buradaki “Dernekler” ifadesinin “Dernek” olarak değişmesi gerektiğini kimse fark etmedi…
Divan Başkanı,önerge verilmesine süre kısıtlaması getirdi, oysa ortaya çıkan gelişmelere göre Genel Kurul bitene kadar her an önerge verilebilmeliydi. Dernek tüzüğünde değişiklik görüşmesi yapılabilmesi için Genel merkez yönetim kurulu dernek büyük genel kuruluna gündem ile öneride bulunduğuna göre değişiklik önergeleri için divan başkanlığınca 1/10 delege imza dayatma şartı konulması ne derece doğrudur ?.. İlgili maddedeki 1/10 delege şartı (şayet çağrıyı genel merkez yönetimi yapmazsa) büyük genel kurulda görüşme yapılabilme şartı değil midir? Genel merkez yönetimi gündemle çağrı yaptığına göre…
Söz istekleri ancak Delegelerin ısrarları üzerine karşılandı.
Her önerge ile ilgili Genel Başkanın görüşü soruldu ve Genel Başkan önerge hakkında olumsuz görüş bildirdi ise Genel Kurula oylattırılmadan önerge Divan Başkanınca reddedildi.
Bu durumda önce önerge oylattırılmalı ve önerge kabul edilirse değişiklik önerge doğrultusunda revize edilerek yeni şekliyle oylattırılmalı idi.
Divan Başkanı bazen o kadar ileri gitti ki bir önergeye Genel Başkan ve Hukuk Komisyonu katılıyoruz dediği halde, Komisyondan geldiği şekliyle oylattırmak için ısrar etti. Bu durum Tüzük Komisyonunda yer alan Bazı Delegelerin bile tepkisini çekti.
Kısacası, Divan Başkanı bir çok kez Genel Kurulun yetkisini tek başına kullandı.
Tüzük kurultaylarında, Tüzük Komisyonun ayrı bir bölümde bir arada bulunmaları sağlanmalı ve komisyondan geçen şekil dışında bir önerge olduğunda Komisyonun da görüşü alınmalı, Genel Kurula bilahare oylattırılmalıydı.
Tutanakları görür isek değerlendirme şansımız olacaktır.
Oylamalarda Delegelerden bazılarının EVET oyu için el kaldırmadığı durumlarda bile OYBİRLİĞİ ile kabul edildi ibaresi kullanıldı. Oysa Oylamalarda EVET, HAYIR, ÇEKİMSER olmak üzere 3 çeşit oy vardır, Çekimser delege olması durumunda bile bu OYBİRLİĞİ değil OY ÇOKLUĞU sonucunu doğurur. Maddelerin kabulü için her oylamada evet oyları sayılarak 2/3 çoğunluk aranmalıydı…
Periyodik aralıklarla ayağa kalkarak bağıra çağıra Genel Kurulu azarlayan bir şubemizin delegesine hiç müdahale edilmedi…
Saygılarımla.