Dolar 34,7517
Euro 36,5092
Altın 2.951,71
BİST 9.882,63
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 8°C
Az Bulutlu
Ankara
8°C
Az Bulutlu
Per 8°C
Cum 8°C
Cts 11°C
Paz 12°C

AKAN DERELERİ KURUTMAYALIM YETER!

"Yazarların yazıları kendi düşünce ve sorumluluklarını taşır"
02/02/2014 10:00 PM
3

Herkes kendinden sorumlu. Ben vicdan muhasebesi yaptığımda inanıyorum ki; Kendi çapımda kimse benim kadar TEMAD genelmerkez  yönetimine destek vermedi. Kimse benim kadar yönetime saldırılara göğüs germedi. Kimse benim kadar bu davaya inanmadı. Bunları hiç bir zaman övünç vesilesi yapmadım. Şimdi gerekti söylüyorum; Dün bizlerin mücadeleye katkı çalışmaları ile isimlerini duyulanlar,  bugün olumsuzlukları eleştiriyoruz diye ahkam kesip akıl vermek istiyor. Kendilerine verilen görevle asıyor, kesiyor, haddimizi bildirmeye kalkıyor. Emeğe saygı ve katkı yok! Keşke site yönetimi açıklasada haklarımızı savunan mail kampanyalarına, komutanlara yazılan mektubu kimler iki dakika ayırdı, bilsek. İnanırım ki bu kişilerin katkısı yoktur. Tek yaptıkları polemiklerle kendi egolarını tatmin ederek gündem değiştirmek, gündemde olmak, kendilerini önemsetmek. Bunlara söyleyecek sözüm bile olamaz. Çünkü kişiler saygıları ve mücadeleye destekleri ile anılırlar. Dün Ahmet Keser’in aday olduğu genelkurula giderken Mustafa Erol’un şarkısını söyleyenler, seçim sonucundan sonra “Hepimiz Ahmet KESER’iz” diyorlar! Yarın inanıyorum ki “Çok yaşa Ali, Veli” derlerse şaşırmayın.

Kardeşim, dava arkadaşım Ersen Gürpınar’ın söylediği gibi “mücadele hislerle değil, akıl ve mantıkla yapılır“. Mevcut yönetimin mücadele misyonu bitme noktasına gelmiştir. Genelkurmay ve kuvvet komutanlıkları kendileri ile görüşmüyorlar. Peki haklarımızı kiminle konuşup, koruyacağız. Bunları dile getirirsek, yol haritamız için önerilerde bulunursak, neden suç olsun?

Genelkurmay bizi dinlemezse, onlarla irtibatımız kopuk olursa, çözümü nasıl sağlarız? Hükümetle sağlayacağız deniyorsa  şu an hükümette 4 adet 3 yıl önce verilen teklifler olduğunu bilmekteyiz. Hadi buyrun elinizi kolunuzu bağlayan, meclise, başbakanlığa girmenizi engelliyen yok. Yasaların çıkmasını sağlayınız. Ancak, personel yasası da, disiplin yasası yan ödeme kararnamesi gibi süprizlerle çıkarsa ne yapacağız? Sadaka gibi verilen 100 lirayı “biz çıkarttık” diye övünecekmisiniz?

Sendika farklı bir olgudur. Mücadelede değişik bir alternatiftir. Kurulmadan faaliyeti proğramı, misyonu bilinmeden bu yargısız infaz niye? Üstelik bunu ahkam kesen ama mücadele çalışmalarında olmayanlarn yapması ne kadar acı, ne kadar düşündürücüdür?

ARTIK DUR DEMELİYİZ, YETER..

Bu sistemi yıkacağız

Darbeler yapılmış, subay ve emeklileri mevcut kanunlarla hakları garanti ve koruma altına alımış, imtiyazlı bir meslek yaratılmıştır. Oyak başka bir çarpık kuruluş ve sitemdedir. Generallere emekli olurken müthiş tazminatlar, iş, %60 hisse sahibi, Assubaya gelirken birikmiş aidatlara üç kuruş nema verilerek haklarının bulunduğu kurumla ilişiği kesilerek adeta dalga geçilmiştir. Daha binlerce hukuksuz ve insan onuruna yakışmayan uygulamalar ile Astsubay ve emeklileri sefalete sürüklenmiştir.

BİR KİŞİ HAYIR DİYEBİLİRMİ, YALANMI ?

Assubaylar daha göreve ilk adımı attıkları zaman ekonomik kayıplara uğrayıp, psikolojik olarak ezikliği hissettiren, göreve mahalle bekçisinden, ziraat teknisyeni, ev ekonomistinden, diğer memurlardan daha alt kademeden göreve başlıyorsa, doksan şubemizden kaçı bunu konuşuyor, fikir üretiyor? Lokallerle mutluyuz, gezilerle mutluyuz. Üzülen birşeyler yapmaya çalışan şube sayımız kaç? Allah aşkına, bir elin parmak sayısından az bile değilmi?

Arkadaşlar yazıyor, didiniyor, soruyor, sorguluyor. Sn. Başkan “ben sosyal medyayı muhatap almam” diyor. Başkan Yardımcısı, “yazın, yazın elinize ne gececek?” diyor ama işine gelince “şu twitti atalım, şu telefonları edelim” diyorlar. Toplum merak ediyorsa başkan açıklama yapmazmı? Başkan sadece kongrelerdemi konuşur? Ayrıca Genel Merkezde diğer yöneticilerde konuşma, yazma, fikir söyleme yasağımı var?

Bu satırlar yalanmı? Allah aşkına söyleyin, yalvarırcasına seslere kulak verin” diyoruz ses yok!

Ülkemizde içinde bulunduğumuz sistem, Assubayları açlık sınırına mahkum etmiş, görevdeki meslektaşlarımızı ise insan hak ve onuruna yakışmayan bir takım haksız uygulamalar ile meşakkatte en ön sırada olurlarken, paylaşımda ve adil sosyal haklarda görmemezlikten gelmiştir. Görevde subayı birinci sınıf ve üstün ırk, emeklilikte  subayı Türk Silahlı Kuvvetler Vakıfları aracılığı ile Roketsan – MKE – Aselsan – Havelsan – Tai – Mehmetcik vakfı, Türk Hava kurumu vb. vakıflara yerleştirip onlara altın tepside bir hayat sunarken assubayının emeklisini açlığa ve yaşları sosyal yapıları ile uyuşmayan işlerde çalışmaya mahkum etmiştir.

Kimse laf üretmesin, kimse ahkam kesmesin, kimse gözünün körlüğünü görmeden başkasında çapak aramasın. Bizim tek amacımız var; mücadeleye destek, çalışmak ve başarmak. Bunu yapacakların yanındayız, hiç bir ikbal hiçbir kişisel egomuz olmadan.

Gelin birlikte diyoruz ses yok!

Sn.Keser ve ekibi mücadele rüzgarını fırtınaya çevirdi. Onlardan mücize beklemek haksızık olur. Ancak “içlerindeki sorunu hallederek mücadeleye daha güçlü odaklanmalıdır” diye yazıldığı zaman “Temad’a ültimaton verdiler” diye ortaya çıkanlar, ağzımıza sürülen bir parmak balla yetinceklermi, ne diyecekler?

İstanbul İl Başkanı (şimdi temsilci oldu) “assubaylara şiddeti basın açıklaması ile protesto edeceğim” diyor, Gn.Mrk. alelacele basın açıklaması yapıyor. Mücadeleyi yeniden başlatan bu site “gönül dostlarımıza şilt verelim. Vefa gösterelim” diyor genelmerkez alelacele Umur Talu’yu ziyaret ediyor. “Bir çok yerde eylem yapılsın. Paramız var, gazete ilanı” diyoruz, ses yok! Şimdi arkadaşlar mücadeleye güç katmak için “sendika” diyorlar. Kalıbımı basarım, eylem yaparlar. Demekki “sendikanın şimdiden faydası olmaya başladı” diyebiliriz.

EVET TEK AMACIMIZ MÜCADELEYE DESTEK, ÇALIŞMAK VE BAŞARMAKTIR.

BÖLMEK, PARÇALAMAK GİBİ YAKLAŞIM  SÖZ KONUSU OLAMAZ.

Yargısız infaz yapmıyalım, LÜTFEN..

Sevgiler saygılar esenlikler dilerim  

 

Atilla ABAYLI -İZMİR

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.