Saygıdeğer Meslektaşlarımız
Her vesile ile dile getirdiğimiz gibi bizler ne tahsil süremizi, ne müfredat programlarımızı, ne statümüzü, ne de fiziki yapımızı kendimiz tayin ve tespit etmedik. Bizlerde görülen eksiklik bunu iddia edenlere aittir. Biz, verilen her görevi yeminimize sadık kalarak ‘bazen imkansızı da başararak‘ yerine getirdik. Ülkemize ve ordumuza sadakatimizi terimiz,kanımız ve canımızla kanıtladık.
Her kurum kendi personelini koruyup kollarken ne yazık ki TSK bizlere ön yargılarla sosyal, ekonomik ve insani haksızlıklar yaptı! Adeta vatanseverlik duygularımız istismar edildi. TSK dışında personeline bunu reva gören başka kurum var mıdır?
Örneğin; bu kadar ağır koşullarda sorumlulukları olan assubayları, daha göreve ilk adımlarını attıkları zaman büro memuru statüsünde, hâttâ bir çok kamu personelinden daha alt derece ve kademeden göreve başlalatılması, sosyal, ekonomik ve insani haklarının esirgenmesi, adaletsizlikten öte vicdansızlık değil midir?
Yıllarca kurumumuza saygımızdan “kol kırılır, yen içinde kalır” dediğimizde bu kez kanadımız kırıldı. Biz bu haksızlıklarımızı her platformda dile getirdik. Ancak ön yargılı olanlar mühürlenmiş kulakları ve vicdanları ile sesimizi duymak istemediler!
Hiç bir değerin geri getiremeyeceği, canlarına kıyanlar bile haksızlıklarımıza dikkat çekemediler. Ölümleri “intiharlar psikolojik bir olgudur” diyerek geçiştirdiler.
Değerli Meslektaşlarımız
TEMAD yönetimi eylemlerin 1 Mart 2014 Cumartesi günü İstanbul’da İstiklal Caddesi’nden Taksim’e yürüyüşle başlayacağını, basın açıklamasından sonra eylemin Ankara’ya taşınacağını ve Başkent’in çeşitli noktalarında ölüm orucu çadırları kurulacağını, bu süreçte şubelerimizden de Ankara’ya destek amaçlı gelmeye başlayanlarla olayın zirve yaptığı günlerde Ankara’da büyük bir miting yapılıp ölüm orucuna sonuç alınıncaya kadar devam edileceğini, bizlere ve basına açıklamıştır.
Bu eyleme haksızlığa, hukuksuzluğa tahammülü kalmayan meslektaşlarımızın büyük bir bölümü destek vermiştir. Bizler de meslektaşlarımızın genel düşüncelerinin eylemlerden önce gazete ve bilboard ilanları ile haklarımızın ve kararlılığımızın kamuoyu ve ilgililere duyurulması, eylemlerin de oturma veya açlık grevi olarak devam etmesi temennisi bildirerek, buna rağmen alınan karara saygı duyup, desteğimizi vereceğimizi daha önceki yazımızla belirtmiştik.
Bizler, yaş ortalaması 50-60 arasında olan, hayatını ilaçlarla idame ettiren kişileriz. Açlık grevinin aksine, ölüm oruçlarında bir damla suyun bile içilmemesi gerekmektedir. Bu durum bir çok arkadaşımızın hayatını riske sokabilir. Bu endişeyi diye getirenleri ne yazık ki bazı işgüzar ukelalar EYLEME KARŞI ÇIKMAK olarak değerlendirerek, bu arkadaşlarımıza eylem kırıcılar, mazeret üretenler suçlaması ile saldırıp hamasi ifadelerle “biz kefenimizi hazırladık“, “tabutumuza çivi çakıyoruz“, “siz katılmayın, gölge etmeyin,biz hazırız” gibi gerçekleştiremeyecekleri banal ve hamasi ifadelerle saldırmaktadırlar.Bunun birliğimize ve mücadelemize verdiği zararı takdirlerinize bırakıyoruz;
Eylemi TEMAD Gn.Mrk. Yöneticilerimizin başlatacak olması elbette büyük fedakarlık ve sorumluluktur. Bizler de sorumluluğumuzun gereği ve meslektaşlarımızın sesi olarak haksız suçlanmayı bile göze alarak, haklarımızın bu şekilde alınmasına, arkadaşımızın burnununun dahi kanamasına razı olamadığımızı belirtmek istiyoruz.
Bir tek acı bile bu zümrenin vicdanında yer bulamaz. Diliyoruz ki yetkililer bu kararlılığımızın ve taleplerimizin ayrıcalık ve imtiyaz olmayıp, sadece adalet ve insan onuruna saygıyı içerdiğini görerek, bunun vebalini değil, acilen adil bir çözümü seçerler.
Kazasız, belasız assubay zümresine ve insanlığa hayırlı olmasını diliyoruz.
Saygılarımızla…
SİTE VE ASSUBAY GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
Ülkesine hayırı olmayanların bize ne ne faydası olur? Biz insani görevimizi yaptık, dileğimiz savaşın sona ermesi ve bu insanların ülkelerine dönmeleri, özetle NE ŞAM’IN ŞEKERİ NE ARABIN YÜZÜ…