Dolar 35,6798
Euro 37,4767
Altın 3.181,09
BİST 10.104,85
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 11°C
Hafif Yağmurlu
Ankara
11°C
Hafif Yağmurlu
Paz 10°C
Pts 10°C
Sal 12°C
Çar 12°C

ADINI SİZ BELİRLEYİN …

"Yazarların yazıları kendi düşünce ve sorumluluklarını taşır"
23/01/2012 12:10 PM
2

adini-siz-koyun

Değerli meslektaşlarım, Ne kadar haksızlığa uğradığınızı anlamak için emsalinize sağlanan hakları, ayrıcalıkları,imtiyazları incelemeniz yeterlidir.

Önce generallere, ardından albaylara ödenen kadrosuzluk tazminatında  “ Personel sicil alıyor, ama kadro olmadığı için bir üst rütbeye yükselemiyorlar” gerekçesi vardır. Bu gerekçeye istinaden yaş haddinden emekli olan  bu personele kadrosuzluk  tazminatı ödenmektedir.

Bu tazminatın ödenmesi gerekçesine katılanların yanı sıra; Her albay general olacak diye bir kural mı var? Bu mantıkla  öğretmene, hakime, hekime, mühendise, nüfus memuruna, polise  hâttâ tüm kamu görevlilerine kadrosuzluk tazminatı ödenmesi gerekir; çünkü onların da üst makama yükselmeleri önünde yasal bir engel bulunmuyor tezini savununlar da olacaktır…

Üstelik bilahare iktidar partisinin milletvekillerinin yasa teklifi ile kadrosuzluk tazminatından yararlanmak için yaş haddinden emekli olmak kaldırılarak gerekçenin ruhuna aykırı 2 yılını dolduran albaylara kadrosuzluk tazminatı ödenmeye başladı !..

Burada bunu tartışmak istemiyorum; çünkü bugün bu tazminatı kaldırsalar bile yasalar gereği şu an tazminatı alan tüm personelin müktesep hakkı doğacağından tazminatı almaya devam edeceklerdir.

TSK personel yasasında değişiklik tartışmalarının yapıldığı bu günlerde branşım ve ilgi alanımla alakalı olmasa bile yasayı incelemeye çalıştım. Ne kadar acıdır ki birçok arkadaşımda oluşan TSK= Türk Subay Kuvvetleri düşüncesini çağrıştıran birçok imtiyaz sayılabilecek hakkın subaylara verildiğini, assubayların ise adeta kaderine terk edildiği hâttâ tahakküme varan haksızlıklara uğratıldığını görmek mümkündür.

İncelemem sırasında dikkatimi çeken  kadrosuzluk tazminatının sadece bizlerin ve kamuoyunun bildiği gibi general ve albaylara değil; 09.08.1993 yılında 499/5 sayılı KHK ile

“ Kadrosuzluk nedeniyle yaş haddinden önce emekliye sevk edilen Albay, yarbay, binbaşı ve yüzbaşılara emekliye sevk edildikleri tarihi takip eden  ay başından itibaren orgeneral aylığının (Ek göstergeler dahil) Yüzbaşılara   : %30 – Binbaşılara : %50  Yarbaylara : %55 Albaylara % 70 Tuğgenerallere % 75 Tümgenerallere : % 80 Korgenerallere % 90 ve orgenerallere %100 oranında kadrosuzluk tazminatı olarak ödenmektedir.”

Peki biz assubaylar hangi kurumun personeliyiz? Her kurum kendi personelini koruyup kollarken TSK’nin temel direği,  olmazsa olmaz elemanı assubaylara sosyal ve ekonomik konularda haksızlık yapılması görevdeki personelin hizmet verimliliği ve moral motivasyonunu olumsuz etkilerken emeklilerin aidiyet duygusunun kaybolmasına neden olmaktadır.

Subaylarınız için her türlü sosyal ve ekonomik hakkı hatta ayrıcalığı  sağlayacaksınız ama  bir üniforması da kefen olan assubaylarınızı  klimalı ofislerinde günde 8 saat görev yapan büro memurları ile aynı, mahalle bekçisi ve ziraat ev ekonomistinden daha alt kademeden göreve başlatıp ¼ kademeye çıkmasını engelleyip hak ettikleri tazminatları ödemeyecek, sosyal tesislerde sayıları ile ters orantılı ve kalitesiz hizmeti vererek adeta yok sayacaksınız …

Milletimizin gözbebeği, peygamber ocağı ordumuza yapılan sistematik yıpratma kampanyalarına assubaylara yapılan bu haksızlıklarla ve subaylara sağlanan anayasaya aykırı imtiyazlarla bizzat Genelkurmay katkıda bulunmuyor mu? Personel arasındaki ayrımcılığın sevgisizlik sarmaşığının ulu çınarı her geçen gün daha fazla sardığını görmüyorlar mı ?

Bu durumdan Genelkurmay Başkanımız ve Kuvvet Komutanlarımızın haberi yoksa bu ayıp, bizi temsil edenler ve yönetenler bundan haberi varsa  buna ayıp bile denilemez, ne denilmesi gerektiğini siz söyleyin. Saygılarımla.

 

YORUMLAR

  1. metin ayan dedi ki:

    Sn Balçiçek İlter,yaşar paşanın akışına kapılmışsınız, tecrübesiyle sorularınıza cevap değil istediği yöne çekerek cevap vermiş,sorunu er-erbaşa taşımış, er-erbaş psikolojisine ve yapılan çalışmalara yönlendirmiş sizi,biz de haberdarız bu psikolojik rehberlik merkezlerinden 2000’in başlarında kurulduğundan, peki şunu da sorar mısınız bu merkezlerde kaç astsubay tedaviye alınmış ve ne raporu verilmiş tedaviye alınan var mı? Kendilerinin yoksul Anadolu çocuğu olduklarından bahsetmiş her şeyde istatistik tutan paşalar! bu konuda sizin önünüze istatistik koydu mu kaç subayın babası varlıklı,ya da yoksul-kaç assubayın babası varlıklı,ya da yoksul subaylar yoksul aileden gelmişmiş atma y.güler din kardeşiyiz (pardon biz zenciydik ne kardeşi ne ailesi),peki sn İlter şu anda emekli subaylardan kaçı yoksulluk sınırı altında üstünde (kurmayları ayırıp yapabilirsiniz paşaların durumu ve düz subayların durumu ne diye) emekli assubayların kaçı yoksulluk sınırının kaçı açlık sınırının (bakın AÇLIK diyorum) altında, bunların arasındaki gelir düzeyi maaş farklılığının arasındaki uçuruma dikkat, görevdekilerin de gelir düzeyi karşılaştırması ile subay –astsubay arasındaki uçuruma dikkatinizi çekerim.Saygılar.
    aslan81

  2. metin ayan dedi ki:

    NEDEN HERŞEYİNİ ASSUBAY BİLİR,,SUBAY,,BİLMEZ BİLİYORMUSUNUZ…!TABİİ Kİ BİLİYORSUNUZ,SUBAYLAR HERŞEYİNİ BİLİRLERSE ”’TERFİDE KULLANMAK ÜZERE”’ BİRBİRİNİN KUYUSUNU KAZARLAR (terfi zamanından önce yani 30 ağustostan önce ANKARA da kulis yapan subay-kurmay albay-general eşleri malumunuz),ASSUBAYLAR BUNU DİKKATE ALMAZ,,BAZI DAVALAR DA BÖYLE OLMADI MI? BU KADAR ”’ÇOK GİZLİ”’BELGE ORTALIĞA NASIL SAÇILDI SANIYORSUNUZ…SUBAY SIRDAŞ DEMEK ”RAKİP” DEMEK ALT EDİLMESİ GEREKEN BİR NEVİ DÜŞMANI DA OLUYOR ONLAR İÇİN ,SÜREKLİ BİR YARIŞ VE MÜCADELE İÇİNDEDİRLER,VATAN İÇİN DEĞİL!ŞAHSİ MENFAATLERİ YANİ TERFİ ETMEK İÇİNDİR ÇABALARI…

    ARKADAŞLARIN BİR ÇOĞU SUBAYLARIN”’GARİBAN AİLELERDEN GELDİKLERİ ”YALANINA İNANMIŞ,,,BUNUNLA İLGİLİ İSTATİSTİK GENKURDA ve namlı! 2. BAŞKANDA VARDIR,,ADAMLAR RESMEN DUYGU SÖMÜRÜSÜ YAPIYOR,SUBAYLARIN %90’I ZATEN ”SUBAY ÇOCUĞU” HARB OKULU VE KULELİ VB.OKUL ÖĞRENCİ ALIMLARINDA GİRİŞ ÖNCELİKLERİ + PUANLARI VARDI ZAMANINDA”’ REFERANS İSTENİYORDU ”’BAŞVURU FORMLARINDA HATIRLAYIN”” ,alım yönetmelik yönergeler değişmediyse,BİR DE ASSUBAY ADAYLARINI -ÖĞRENCİLERİNİ GÖZÜNÜZDE CANLANDIRIN,,,,% KAÇINIZIN OĞLU SUBAY?

    Sn. İlter hanım assubayları çaycı olarak gösteren 2. başkanın yazısına yorum yazmıştım,ama yorumları okuyabilen yok yazınızın ekinde yorumlar yok,ayrıca 2. başkanı kınıyor o mevkiye gelmiş birisinin askeri kanunlarda kitaplarda subay yardımcısı olarak tarif edilmiş bir profesyonel asker meslektaşına bu şekilde örneklemesi canımı acıtıyor,ona çok şey söylerdim ama terbiyem müsait değil onu allaha havale ediyorum, büyük bir yara aldığımı hissediyorum güven-aile-aidiyet-bağlılık duygumuzu yerle bir ettiler,bir üstüm beni haksız gösterebilmek adına sırtımdan hançerleyebiliyor, 2.başkanın yaptığı bu nezdinde diğerlerinin düşünceleri de şekillenmiş oluyor ,halbuki savaşta sırt sırta vereceğiz bizler,madem çok biliyor assubayın TSK’daki yeri ile ilgili bir tarif yapsın bu komutan aksi halde bu meseleye çok canım sıkıldı,sadece benim mi görevdeki-emekli tüm camianın yoğun tepkisi var bu söyleşiye ve org.y.gülere.

  3. metin ayan dedi ki:

    Önceki yorumuna eklendi (M.E.A.)

    ARKADAŞLARIN BİR ÇOĞU SUBAYLARIN”’GARİBAN AİLELERDEN GELDİKLERİ ”YALANINA İNANMIŞ,,,BUNUNLA İLGİ,Lİ İSTATİSTİK GENKURDA ve namlı ,nallı! 2. BAŞKANDA VARDIR,,ADAMLAR RESMEN DUYGU SÖMÜRÜSÜ YAPIYOR,SUBAYLARIN %90 NI ZATEN ”SUBAY ÇOCUĞU” HARBOKULU VE KULELİ VB.OKUL ÖĞRENCİ ALIMLARINDA GİRİŞ ÖNCELİKLERİ + PUANLARI VARDI ZAMANINDA”’ REFERANS İSTENİYORDU ”’BAŞVURU FORMLARINDA HATIRLAYIN”” ,alım yönetmelik yönergeler değişmediyse,BİRDE ASSUBAY ADAYLARINI -ÖĞRENCİLERİNİ GÖZÜNÜZDE CANLANDIRIN,,,,% KAÇINIZIN OĞLU SUBAY

  4. metin ayan dedi ki:

    Aynı yazıya ilk yorumuna eklendi (M.E.A.)

    sn ilter hanım assubayları çaycı olarak gösteren 2. başkanın yazısına yorum yazmıştım,ama yorumları okuyabilen yok yazınızın ekinde yorumlar yok,ayrıca 2. başkanı kınıyor o mevkiye gelmiş birisinin askeri kanun larda kitaplarda subay yardımcısı olarak tarif edilmiş bir profesyonel asker meslek taşına bu şekilde örneklemesi canımı acıtıyor,ona çok şey söylerdim ama terbiyem müsait değil onu allaha havale ediyorum, büyük bir yara aldığımı hissediyorum güven-aile-aidiyet-bağlılık duygumu-zu yerle bir ettiler,bir üstüm beni haksız gösterebilmek adına sırtımdan hançerleyebiliyor,2.başkanın yaptığı bu nezdinde diğerlerinin düşünceleride şekillenmiş oluyor ,halbuki savaşta sırt sırta vereceğiz bizler,madem çok biliyor assubayın tsk.daki yeri ile ilgili bir tarif yapsın bu komutan aksi halde bu meseleye çok canım sıkıldı,sadece benimmi görevdeki-emekli tüm camia nın yoğun tepkisi var bu söyleşiye ve org.y.gülere.

  5. muzaffer dedi ki:

    Türk Silahlı Kuvvetlerinde PAŞA’lık diye bir ünvan var mı? YOK. Paşalık beylik ünvanlarını ATATÜRK kaldırmışken hala kendilerini paşa sananlara PAŞA diye hitap eden astsubayları kınıyorum. General/Amiral demek çok mu zor geliyor yoksa eleştiri yapayım derken PAŞA’lıklarını mı onaylıyorsunuz? Adam sizi çaycı ile kıyaslıyor adama hala PAŞA diyorsunuz. Bu ülkede bir tane paşa var o da Zeki Müren rahmetli. Onun paşalığıyla ilgili bir fıkra var ama anlatmayayım.
    Allah rahmet eylesin Gölbaşında düşen helikopterin personeline 2 subay 2 astsubay şehit oldu. Dördü de kara toprağın altına girdi. Ailelerine sabırlar diliyorum. Generalin hayatta iken çaycı dediği astsubay da öldü subay da… Demek ki risk aynı.

  6. Osman Ada dedi ki:

    Muzaffer bey, siz paşa demekle iltifat ediyoruz mu sanıyordunuz? Sıfatlar değil gönüldeki yer önemlidir…