Saygıdeğer Meslektaşlarımız
Aşağıdaki açık mektup ile bizlere uygulanan sosyal, ekonomik ve insanî haksızlıkları dile getirmek, sorunlarımızın çözümü için yaptığı eleştirilerden dolayı orduevi giriş yasağı uygulanan TEMAD Genel Başkanımıza gösterilen tavrın çözüm olmadığını bir kez daha Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları’na hatırlatmak istiyoruz .
Biz; imtiyaz talep etmiyoruz! Bu orduya ve ülkemize sadakatimizi terimiz, kanımız ve canımızla kanıtladık. Adalet sağlanıncaya kadar yasal mücadelemiz devam edecektir.
Huzur dolu günler diliyoruz.
Sayın Komutanlarımıza
Ben, assubay ünvanını taşıyan biri olarak, her kurum kendi personelini koruyup kollarken, Genelkurmay Başkanlığı’nın Assubayların sorunları ile ilgilenmediğine, aksine ön yargılarla assubaylara sosyal, ekonomik ve insanî haksızlıklar yapmasına rağmen kamuoyuna yanıltıcı bilgi verdiğine şahit oluyorum.
Assubaylık mesleğinin uygulama ve yasalardaki tarifinden farklı olarak değerlendirildiğini, istisnalar dışında kölelerin ülkelerine devlet ve Genelkurmay Başkanı olduğu bir dünyada, bizlere köle muamelesi yapılmaya çalışıldığını üzülerek bir kez daha tekrarlıyorum.
Cumhuriyetin kazanımları sadece belirli kesimlerin olamaz! Bizler de Türkiye Cumhuriyeti’nin fertleri ve bir üniforması da kefen olan mesleğin mensuplarıyız. Bu mesleğimizi de ülkemizin sosyal adalet politikası şartlarında yapmamız gerekmektedir.
Sizler; Emniyet Müdürleri, Amirleri ve komislerlerle polis memurları arasındaki maaş statükosunu biliyor musunuz? Biz biliyoruz. Emniyet mensupları, hiç bir zaman ekonomik ve sosyal hakları bakımından farklı bir uçurum içinde değiller. Bekçisinden amirine herkes mezun olduğu okulun karşılığı dereceden göreve başlar. Görev ve makamın özellikleri dışında ekonomik ve sosyal ayrımcılıkları yoktur. Diğer bakanlıkların personeli arasında da görev hiyerarşisi dışında ekonomik, sosyal ve insanî haklar bakımından subay ve assubaylar arasındaki uçurumlar yoktur!
Assubaylar, subaylarla aynı bakanlığa bağlı, tıpkı subaylar gibi savaş sanatını icra ederler. Aynı ortamda daha ağır görev koşullarında çalışırlar. Ancak bulundukları hiyerarşik yapıya saygılı olmaları ve birebir aynı hakları talep etmemelerine rağmen nedense ön yargılarla haksızlığa hukuksuzluğa uğratılırlar. Bu adaletsizliği siyasi iktidarlar değil bizzat kendi kurumumuzun yapması kabul edilemez…
Biz Assubaylar, içine düşürüldüğümüz ekonomik ve sosyal sahipsizlikten dolayı telafisi imkansız zararlar görmekteyiz. Ancak bu sorunlarımız Genelkurmay Başkanlığı ve Hükümet tarafından ısrarla görülmemektedir. Genelkurmay Başkanlığınca teklif edilen iyileştirmeler kaderine bırakılmış bunun bilincinde olan siyasi otorite de 28 Şubat’ın rövanşını assubaylardan alırcasına bu teklifleri sümen altı etmiştir. Bunun neden ve sonuçlarını araştırmak, bizler için talep, sizler için görev, üçüncü şahıslar için de fikir’dir. Bunun önüne emirle geçemezsiniz. Bizzat çözmeniz gereken problem budur…
Yıllardır adalet talebinde bulunan assubayları dinleseniz taleplerimizin, bazılarına altın tepside sunulduğu gibi ayrıcalık olmadığını, sadece adalet olduğunu göreceksiniz.
Assubay olmadan bırakın ordunun savaşmasını askerin karnını doyuramayacağı gerçeği gözardı edilmemelidir. Aksini iddia edenler varsa assubaylara aynı zaman diliminde 48 saat izin versinler sonuca gore ya bu meslek kaldırılsın ya da ordunun olmazsa olmaz elemanıdır deniyorsa assubaylara uygulanan haksızlık ve adaletsizliklere son verilsin.
Aksi halde biz bu adaletsizliği içimize sindiremediğimizi, görevdeki meslektaşlarımızın moral motivasyonu ve hizmet verimliliğini, biz emeklilerin ise kurumumuza olan aidiyet duygusunun her geçen gün kaybolduğunu bir kez daha belirtiyoruz.
İşte bu nedenlerden dolayı sorunlarımızı bazen toplumsal, bazen de bireysel olarak yansıtıyoruz. Maalesef bireysel tepkilerimiz çok acı oluyor!.. Soruyorum; Ölümden öte bir şey var mıdır?
Maalesef bizler sizlere sorunlarımızı ölümlerimizle bile anlatamadık. Ekonomik, sosyal ve insanî haksızlıklar, görev koşulları, amir keyfiyeti ile uygulanan mesai ve cezalandırma sonucu birçok meslektaşımız hiçbir değerin geri getiremeyeceği hayatlarını ihtiharla sonlandırmaktadır.
Zaman zaman bizlerin haddimizi aştığımız, muvazzafların sorunlarını dile getirdiğimiz düşünülerek bundan duyulan rahatsızlık dile getirilmektedir. Adalet herkes içindir. Muvazzafın kazanım ve kaybının emeklilere yansıtıldığı, ayrıca hiçbir kurum personeline verilmeyen sorumlulukla bizlerin SEFER GÖREV EMRİ taşıdığımızı, her an silah altına alınıp dile getirdiğimiz haksızlıkları yaşayabileceğimiz gerçeği de gözardı edilmemelidir…
TEMAD; tüzüğü MSB tarafından onaylanan ve bizleri temsil eden yöneticilerini özgür irademizle seçtiğimiz yasal bir dernektir. Adaletsizlikten bunalınca ilk tepkimiz ve talebimiz derneğimize olur, yakalarına yapışır, bize sahip çıkmalarını isteriz. Onların da bizim taleplerimizi dile getirmesi en doğal hak ve görevleridir.
Emekli assubayların yasal temsilcisi TEMAD’I muhatap almamak, adaletsizlikleri eleştirdiği için dışlamak, hâttâ başkanına sosyal tesislere girme yasağı getirmek assubaylara bakış açınız olarak değerlendirilmektedir ve bu, sorunların çözümüne hiç bir katkı sağlamayacaktır…
Bizlerin talepleri, belirttiğimiz gibi imtiyaz ve ayrıcalık değildir. Böyle olsaydı kamuoyuna çıkar örnekleri ile haksızlığımızı anlatırdınız…
Bir üniforması da kefen olan, bir emirle ölüme gönderdiğiniz personelin bu haksızlığı önce sizlerin adalet ve vicdan duygularını rahatsız etmesi gerekirken, haksızlıkları kendi kurumumuz yapmaktadır. İşte bu kapsamda Genelkurmay Başkanlığı’na kendimizi hatırlatma adına birtakım örgütsel eylemlere ihtiyaç duyduk. Ama sizler yine bizlerin sadece adalet diye haykıran sesimize yanıt vermek yerine haksızlıklara devam ederek ve baskılarla sorunları yok saymaya çalışmaktasınız.
Biz, kurumumuza saygılıyız. Bu yüzden sadece bize yapılan haksızlığı ve hukuksuzluğu dile getirmekteyiz. Bu mesajımızı doğru algılamanızı, adaletin herkesin hakkı olduğunu, adaletin onu esirgeyenlere de gerektiğini lütfen hatırlayınız…
Biz, bu ülkeye ve ordumuza sadakatimizi terimiz kanımız ve canımızla ispat ettik. Bizim vatanseverlik duygularımızı ve ordumuza bağlılığımızı kimse test edip sorgulama hakkına sahip değildir.
Assubayların kimsenin maaşında, makamında gözü yoktur. Ancak, bugün assubay emeklileri bırakınız subayın maaşını KİT işçi emeklisinin maaşının yarısını almakta, sosyal tesislerde adeta dışlanmaktadır…
Toplumumuz hukuksuzluğa karşı büyük bir öfke ve infial içindedir. Bunun doğuracağı sonuçları kimse kestiremez. Siz komutanlarımızdan bu adaletsizliğin sona erdirilmesini, bunun için hazırlanmakta olan askeri personel yasasının, orduda adaletsizliğin sona erdirilerek, ordumuzun güçlenmesine katkı sağlanmasının teminini bir kez daha talep ediyoruz.
Adalet olmayan yerde hiç bir şey olmaz ve adalet bir gün onu esirgeyenlere de gerekecektir.
Saygılarımla…
Adı ve Soyad:
Sınıf ve rütbesi:
T.C.No:
(Kampanyamız 15.Aralık.2013 tarihinde sona ermiştir.)