TSK. BİZİM KURUMUMUZ VE YUVAMIZDIR

Kıymetli meslektaşlarım;

Ortalık çok hareketli,  Güney komşularımız olan,  Suriye ve Irak’ta ortalığı yakıp kavuran yangının ülkemize sıçramasına ramak kaldığı bir dönemde, Rusya ile savaşın eşiğinde olduğumuz  bu günlerde, TSK’yı yıpratma amaçlı yazılar yazılmakta ve  özlük hakları ile ilgili, büyük bilgi kirliği yaşanmaktadır.

Her zaman şunu belirttim, bir devletin çekirdeği silahlı kuvvetlerdir. Silahlı kuvvetlerin de çekirdeği Genelkurmay’dır.

Hal böyle iken,  bazı meslektaşlarımızca, amacını aşan, sırf TSK’yı yıpratma amaçlı yazılar yazılmaktadır.  “Yok, diz  çöktürdük”,”Yok Genelkurmay lağv edilmelidir”, “yok Sefer Görev Emrini kapısında yakacağım”, “yok mezarınıza tüküreceğim”, “yok Genelkurmaya hesap sor”  gibi, adeta düşman  Genelkurmayından  bahsedercesine yazılar yazanlar, kime neye hizmet ettiklerini, bir kez daha düşünmelidir.

Unutmayalım, askerine düşmanlık eden, düşmana askerlik eder.

Bu tip, marjinal insanların yazdığı yazılar, hem meslek grubumuza, hem de  TSK’nın birlik ve bütünlüğüne zarar vermektedir. *** Daha önce bir çok yazımda belirtmiştim; ” haksızlıkları eleştireceğiz, ancak askerimize düşmanlık edemeyiz. ” Başarısızlıklarını kişisel hesaplarını kamufle etmek adına kurumumuzu yıpratmamalıyız; Lütfen bu tip insanlara itibar etmeyiniz. Kısacası, haklıyken haksız konuma düşmemeliyiz.

www.emekliassubaylar.org sitesinde yayımlanan, bir önceki yazımın son paragrafında aynen şunları yazmıştım;

(*) TSK YIPRATILMAMALIDIR

” Temeli yıllar önce atılan ve 2012 yılından itibaren sergilenen, TSK’yı yıpratma amaçlı faaliyetlerin yeniden başlandığını sezinliyorum. Buna müsaade edilmemelidir.  Bunlar çok hassas konulardır.  Kesinlikle, bu konuda oyuna gelinmemeli ve tahriklere kapılmamalıyız. Maksadını aşar derecede konuşan, yazan çizen, TSK düşmanlarına itibar edilmemelidir.  Başka Türk Silahlı Kuvvetleri yoktur.  Dikkatli olmakta büyük fayda vardır.

TSK’ya, yeni bir nefes ve güven getirdiğine inandığımız,  Sn. Hulusi AKAR paşanın bunlara müsaade etmeyeceğine inanmak istiyoruz. Emekliler olarak, kendisinden beklentimiz bu yöndedir.

Subay , assubay, uzm.j.çvş. ve uzman  erbaşların, bir bütün olarak ele alınmasını, bir ailenin fertleri gibi görülerek, hiç bir meslek grubunu mağdur edilmeden,  düzenlemelerin yapılması gerektiğine inanıyoruz.”

***

Evet bu sözlerimin arkasındayım. Suriye, Irak, ve Rusya krizi önümüzdeyken, 2012 yılında sergilen, “TSK’yı yıpratma oyunu”  yeniden başlıyor.

Şahsen bu dönemde, şu anki mevcut komuta kademesine inancım var. Ülkemiz ve bizler için çalıştığına inanıyorum. Sn. Hulusi AKAR Paşanın, ne kadar kararlı ve  sözünün eri olduğunu, bizzat meslektaşlarımdan duydum.

 Hatta Tunceli’de kendisi ile görev yapan bir ağabeyimizin,  Sn. Hulusi AKAR Paşaya “SERİ PAŞA” dendiğini, bir karar verilmesi gerektiğinde veya bir işlem yapılması gerektiğinde karar mekanizmasını ve  bürokratik mekanizmayı çok seri şekilde çalıştırdığını meslektaşlarımız anlattı.

Bu bağlamda, Özellikle 29 Ekim resepsiyonundan sonra, ETİLER Assubay Orduevinde, her kuvvetten 5 assubay ile yaptığı görüşmeyi, çok önemsiyorum.

Kendisinden, emekli astlar olarak isteğimiz; haklı taleplerimizin yine “SERİ” bir şekilde çıkmasını sağlaması ve hepimizi kucaklayarak, aidiyet duygusunun  çok daha ilerilerde olmasına vesile olmasıdır.

Aksi türlü; neye kime hizmet ettiği belli olmayan, uzlaşı kültürü yerine, tek adam yönetimi ile çatışma kültürünü körükleyen,   kendini parlatıp, koltuktaki yerini sağlamlaştırmaya çalışan bir güruh,  prim yapmaya  devam eder.

Bu tip kişilerin, istismara devam etmesine en büyük engel, taleplerimizin karşılanması olacaktır.

Özellikle, tazminat ve intibaklar ile ilgili düzenlemeler, hükümet ile uyum içinde, adil bir şekilde çıkarılırsa, bu durumu sömürerek, makamını mevkisini idame ettirmeye çalışanların,  hevesleri kursaklarında kalacak, yıllardır baş ağrıtan iki önemli konu kapanacaktır.

Biz assubayların yıllardır ötelenen, çözülmeyen sorunlarını çözmek için, çalışan kim var ise kendilerine  teşekkür ediyor ve en kısa sürede sonuç bekliyoruz.