Assubayların estirdiği rüzgarla,
bir zamanlar bülbül gibi idin görsel basında..
Şimdi sus pus oldun, tv’ye çıkmak mahareti sendeyse, konuşsana..
Bütün assubay toplumu maddi manevi desteğindeydi o günler…
Mücadele gönüllüleri arkadaşların bir bir yanından kaçıyor Ahmet Bey!
Mesela;
Zeynel Abidin Kandemir.
O rüzgar kolay yakalanmadı.
Çok emek verildi herkes tarafından. Camia belki tarihinde ilk kez böyle büyük bir kenetlenmeye tanık oldu.
Sonra?
Hüsran…
Sebep?
Saymakla bitmez…
Sonuç?
Küsmüş onlarca meslektaş…
Kim neyi kazandı?
TEMAD ve camia neleri kaybetti?
3 gün önce bir soru sordum diye Sn. Başkaya beni siliyor.
Bundan önce soranları da, il Başkanlığı’ndan atmak, üyelikten çıkarmak, polis zoruyla şube boşaltmak suretiyle ayıkladın. Ne oldu, kazandın mı?
Son istifa neyse de, kolonyalı mendili-peçeteyi kim taşıyacak merak ediyorum!
diye yazmış sayın Kandemir..
Önerilerinden eleştirilerinden yararlanmak yerine kibirinize yenildiniz, ahlaksız küfürbazlarınız devreye girdi.
Adı mücadele ile anılan birçok başkan ve arkadaşımız kırıldılar umutlarını yitirdiler ve şimdi yoklar.
Bunlar sadece binlerce öfke sesinden birkaçı…
Murat Mungan’ın sözü seni anlatıyor sanki!
Kendinden kaçanlara
saklanacak yer kalmaz dünyada
gün gelir kendileriyle tanışırlar
asıl yalnızlık o zaman başlar
hayata geç kalmıştır kendine geç kalan…
Bunca zamanda hiçbirşey başaramadın; Temad’ımızı bir kiradan, sığıntıdan kurtaysaydın bari..
Ne yaptın onca trilyonluk bağışı gelirini? Yasal zorunluluğu katkı sağlayanlara saygı gereği neden açıklamıyorsun?
Daha doğrusu neden açıklıyamıyorsun?
Harcadın, bilgilendirme, iştişare gezilerine maliye bakanın yanında ye, iç, gez sadece anlat.
Kime? Meslektaşlarına. Kurdunmu istişareni devletle, hele ki Genelkurmayla?
Bir defasında İzmir’de kalmış ve suit oda tercih etmiştiniz bir gece 615.00 TL. Yakışır başkanıma bunca başarıdan, sınıfımıza katkılarınızdan bir gecelik suit uykusuna. Bu da paramı yani! Güzel uykularına feda olsun emeklilerin alın teri.
Ankara’dan bir hafta sonu, ta en batıdaki bir noktada tüm cemaat, şömine önünde ailecek!
Zevk-i sefa çoktan hak edildi, haklısınız!
Fotoğraflar maşallah pek sosyetik!
Bizlerde tabi ki “sen yoksan bir kişi eksiğiz” sloganı ile yardım ederiz sizlere.
Yaşamda fikir ayılıklarını düşmanlığa döken görüş acıskıyla yol alanlar ile fikir ayrılıklarını belirli zeminlerde olması gereken düzeyde tartışanların farklı dünyaları.
Körü körüne biat ve yanlışı göz göre göre tescillemek.
Genel merkez yönetiminden kimler geldi kimler geçti, bir bakalım;
arka arkaya senle olmaz diyerek yanlış rotadan çıktılar.
Sonrası belli, bir bir dökülen yapraklar misali yönetim değişiklikleri…
Hadi gari ver kararını, seninle olmayacak bu iş…
Nefret tohumlarını sökerek, sevgi tohumları ekmek için yola koyulduk. Kin, intikam ve nefret dalgaları içinde hareket eden geminin limana varamayacağını biliyorduk. Bir sevgi, hoşgörü ve dayanışma yaklaşımı ile bir çok kesime Türk Silahlı Kuvvetleri bir bütündür mesajı vererek birlikteliğimizi göstermeliyiz.
Sen orada oldukça olmaz bu iş!
Bizler mesleki sorunlarımız yanında ülke sorunlarının da takipçisiyiz. Assubayların ilk andı yemini. Vatan, millet, bayrak aşkını Atatürk ilkeleri ile yoğurarak Cumhuriyetin hizmetine sunmaktır. Rotamız, Atamızın çizmiş olduğu çağdaş ve aydınlık uygarlık yoludur.
İnanıyoruz ki; bu çatlamış, hatta kırılmış birliktelik TSK.’nın düşmanlarının en büyük hayali ve bu alçak hayalin bir paranoyasıdır. Bugüne değin sürdürülegelen, körüklenen düşmanlıkta alçakça bir komplo teorisidir.
Silivri davası ile yıpratılmaya çalışılan TSK maksadı aşan eleştirilerle katkı sağladın.
“Genelkurmay lağv edilsin, gereksizdir” dedin. Sen ne yaptın? Kime hizmet ediyorsun?
Hangi siyasi zihniyete, hangi ordu düşmanı anlayışlara farkındamısın.
Astsubay toplumunun değil, yardımcınla beraber iktidarın payandası oldun.
İktidarın toplantılarında, aday listelerinde koşturup durdun.
Yıllarca emek verildi. Gönderilen 5 teklif sümen altı edildi. Neden tek kelime etmedin?
Tüm insanlar şu günlerde terör belası için sokaklarda. Uyarılar umrunda değil.
Eyy fareli köyün kavalcısı Ahmet efendi.
Eyy TEMAD levhası taşıyan, vatana, şehide, bayrağa sahip çıkamayan ayrık otu misali yöneticileri.
Eyy Ahmet Sultan’ın kapıkulu vezirleri.
Bir kaç kahraman ve yürekli şube hariç kalan vesayet taburu, oturmaya, goy goya devam.
Okey oynamaya devam. Gezilere devam eğlenceye devam.
Başkan yardımcın bile facebookta “Temad yönetimi ne düşünüyor? Yine susacak mı?” diyorsa,
Yazıklar olsun biat eden tüm başkanlara, yazıklar olsun işgal ettiğiniz o makamlara asla yakışmayan sıfatlarınıza…
Ne beklersiniz, neyi hedefler, neyi öngörürsünüz?
Eyvah ki siz ne iş yaparsınız? Ne iş yaparsınız?
Yakaladığınız garibana rozet takıp, selfie mi yaparsınız?
Sivil toplum örgütü assubayın temsilcisi olamadıysanız o zaman o koltuklarda ne ararsınız?
O makamlara yakışmıyorsunuz.
Ülke kan ağlarken, terörün acılarını yaşarken…
Memleket vatan evlatlarının kanıyla yoğruluyorken; Sivil toplum örgütlerimiz neredeler?
Rakı kadehi tokuşturup Atatürk’ün gölgesinde popolarını koltuktan kaldırmayan ahkam kesiciler neredeler?
Sadece o bildik, ukala söylemlerimizle fecebok sayfalarında geyik muhabbeti yapıyoruz.
Demokrasi platformları neredeler, tatillerinden dönmediler mi?
Yazıklar olsun bizlere. Ortak hedeflerimiz altında birleşemedik. Yazıklar olsun…
Milletsiz ordu, Ordusuz millet olmaz. TSK’leri bu milletin bağrından çıkmıştır ve gözbebeğidir.
Hangi akıl, hangi duygular ile “sefer görevini yırtıp genelkurmayın suratına atacağız. YAŞ üyelerinin mezarlarına tüküreceğiz” sözlerine sessiz kalırsın?
Sen kimsin Ahmet KESER? Özel bir provakatör olarak mı duruyorsun o koltukta?
Görevini, verdiğin vaatleri unutup “ben sizden sorun çözmek için yetki almadım” diyerek, başarısızlığı itiraf ettin!
Bu sınıfın başına gelmiş en büyük FELAKETSİN Ahmet Keser!
Bunun vebalini mutlaka ödersiniz
Kendinize olan güvensizliğimizden bulunduğumuz ortamı, çevremizi sorumlu tutarak kalemşörlerinizi kullanıyorsunuz. Ancak, değişiklik çevrede değil sizin çevreyi nasıl yorumladığınızda, nasıl algıladığınızdadır.
Özetle, kendinize olan güvensizliğinizi, ekibinizin sessizligi ile sürdürmektesiniz.
Genel Merkez yönetim kurulları üslendikleri konular ile ilgili bugüne dek ne yaptılar?
Başkan yardımcılarınız var. Bakıyorlar, ne yapıyorlar?
Örneğin;
Sosyal Projeler Başkan Yardımcısı.
Arge Başkanlığı Yardımcısı.
Eğitim Projeler Başkan Yardımcısı bugüne dek neler yaptılar?
Yazıklar olsun ey Ahmet KESER gezine, tozuna, lüksüne ve makamına!
Üstündeki dernek kasasından giydiğin Beymen, Kığılı takımlara.
Seçilmenizde katkım olduğu için yüzüm kızarıyor bunu bil.
Ülke yangın yerindeyken Avrupa Turu kesmedi,
EMEKLİ ASKERLER FEDERASYONU’nun yurt dışı gezilerine çantacın kitap satcısı ile katılmışsın.
Her zaman ki gibi bir tek bildiri sunmadan bedava Polonya Turu’da gerçekleşti. Büyük bir eksikliğimizde böylece giderildi!
Meslekdaşlarım bu aymazlıkları lütfen iyi değerlendirsin. Her gün ömürden bir sayfa, hakları görmeden kapanıyor!
Saygı ile…
Atilla ABAYLI