Alt statü,
üst statü diye söylemler,
dolanır durur anılmalarda.
Sınıfsal ayırım, ayrıcalıklardır gayesi.
Bu sınıflamayı
hiç ama hiç beğenmiyorum!
Assubaylar alt statü değildir.
Teknik hizmetleri,
zimmet yükünü taşıyan kahramanlardır.
Cefakarlarıdır bulundukları ortamda, bu toplumun.
Gerçek fiili hizmetleri üretenleridir, verenleridir.
“Alt” değil,
daha onurlandırıcı, hak ettikleri söylemlerle anılmalıdırlar.
Hizmette önde, ileri karakol olanlar,
alt statü olamazlar!
Emeklileri de,
sosyal tesislerde uyduruk oranlamalarla,
hak kısıtlamalarını hak etmiyorlar!
Ben,
1965 üniversite mezunuyum.
Lisanslıyım.
Bana yakıştırılan “alt statü“!
İki yıllık harpokullu,
gümrükten geçme liseli, belki de meslek okullu “üst statü“!
Öyle mi?
Düzeltilmeli bu haksız söylemler.
Gerilere itilemeyecek kadar nadide, eğitimli insanlardır onlar da.
21. yüzyıl modern Türkiye’ sine yakışmıyor.
Haklarda, anılmalarda öteleme değil,
İdeal hukukun gereklerince anılmalıdırlar.
“Alt statü” uygun olmayan söylem!
Eşitlikten uzak olmamalı.
emeklileri haksızlıkları dolu dolu yaşamamalı.
Sızlanmaları paylaşmamalı.
Gerçek üreticilere ve cefakarlara,
alt olmak yakıştırılmamalı.
Haksızlıkları görüp, içine sindiremeyip, yutkunarak bakmamalı onlar da!
Boğazlarına düğümlenmemeli haksızlıklar.
Vefalı insanlardır.
Minnet duyguları ile dop doludurlar.
Mehmet KAYALI