1956 yılında İstanbul’un en şirin iskele semtlerinden biri olan Kuzguncuk’ta doğdum. Çocukluğum henüz kirlenmemiş olan Boğaziçi’nde yüzerek, şehir hatları vapurlarıyla gezerek, ve yemyeşil bostanlarda oynayarak geçti. Küçük yaşlarda edebiyata merak sardım. Yaz tatillerinde babamın bahçemizdeki ağaçların üstünde yaptığı ağaç evde kitap okuyarak ve kendi çapımda öyküler yazmaya çalışarak ilk edebi denemelerime başladım.
Bahriye günlerim belleğimde yaşamımın unutulmaz güzel anıları olarak yer edindi. Dünyanın değişik yörelerine yaptığım seyahatler kafamdaki insan ve mekân malzemesinin sürekli olarak gelişmesini sağladı.
İlk romanım “Bir Kuzgun Yaz” ismiyle 2002 başında yayımlandı. 1960’ların İstanbul’unu, o yılların komşuluk ilişkilerini, komik ve hüzünlü anılarını yine o günlerin çocuklarının gözünden ve naif bir dille anlattığım bu kitap okurlar tarafından ilgiyle karşılandı ve devamını yazmam beklendi.
2003 yılında “PUS” ismiyle yayımladığım devam romanında bu kez 1970’li yılları ve ülkeyi 12 Mart muhtırasına götüren olayları yine o günlerin delikanlılarının gözünden anlattım.
Üçüncü romanım “Kırmızı Fener Sokağı” ismiyle 2005 Temmuz’da yayımlandı. Tamamen gerçek olaylar ve karakterlerden yola çıkarak yazdığım bu romanda Avrupa’da yalnızlaşarak olmadık yollara düşen kadınlarımızı anlattım. Bu romanım okurlardan kayda değer bir ilgi gördü ve bir haftada üç baskı yaptı.
Romanlarımın yanı sıra “Suçlu Öyküler”, “Erotik Öyküler”, “Bozcaada Öyküleri”, “Cunda Öyküleri” kitaplarına da öykülerimle katkıda bulundum. 2010 Dünya Başkenti İstanbul Projesi çerçevesindeki “İstanbul Öyküleri” kitabında Sait Faik, Selim İleri, Murathan Mungan, Abidin Dino, Tezer Özlü, Oktay Akbal gibi yazarlarımızla birlikte öyküm yayımlandı. Yazarlık yaşamım ve kitaplarımla ilgili olarak çeşitli TV kanallarına ve gazetelere söyleşiler verdim. Şu sıralar dördüncü romanımı yazmakla meşgulüm. Ayrıca Bütün Dünya dergisinde yazılarım yayınlanıyor.
http://www.facebook.com/group.php?gid=260423683002&ref=ts
http://www.mehmetunver.blogspot.com/
[b]Değerli Meslekdaşlarımız;
Sn.Mustafa Erol başkanlığındaki yönetim 9 yıldır birtek başarı elde etmemiştir;
Sn.Gürpınar’ın yazdığı olumsuzluklar bunlardan sadece bir kaç tanesidir.
Site üyelerinin çalışmalarına destek yerine köstek olanlar çalışmalarımız sonucu elde edilen başarıları basında yayınlanan yazıları sahiplenmişlerdir.
Kısa bir süre önce MSB. mektup kampanyamız sonucu olumlu gelişmeler vardır; Bakanlık bu kampanyamızdan sonra 16 Eylül 2011 gün MAİY: 2011/7799/Kan.Kar.D.Kan.Tetkik ve İşl.Ş. sayılı yazıları ile tarafımıza iyileştirme tekliflerinin başbakanlığa sunulduğu bilgisini vermiştir. TEMAD’ın bundan da haberi yoktur olsaydı müjde olarak sitesinde yayınlardı;
Bu yönetim bizim 9 yılımızı ve umutlarımız çalmıştır değişmesi için şubelerinizi delegelerinizi lütfen uyarın .Saygılarımızla [/b]
Dokuz yıldır Ne şişe değişti,
Ne de şarap,
Aynı şişeyi aynı şarabı denersen,
Ahmaksın ahmak…
Mevcut Temad yönetimi assubaylar elde ettiği birtek başarıyı söyleyebilirmi? Bu sitede onlarca eleştiri yapıldı tık yok bizler değil basındaki yazarlar Temad başkanının bizlerle ilgili yazı dizilerini Mustafa Erol’un engellediğini bildirdiler bu bile bu yönetimin istifa etmesi için yeterli sebebti ama onlar koltuklarına yapışmışlar bırakmamak için her yolu deniyorlar Sn.Ersen Gürpınar ağabeyin kısadan hissesindeki gibi BU YÖNETİMDEN DAHA KÖTÜSÜ OLAMAZ bundan kurtulursak yolumuzdaki bir engel kalkar
Sayın Mustafa EROL’un yerinde olsam istenmediğim yerde bir gün daha kalmazdım onurumla istifa ederdim.
Onurlu davranıp istifa etmekte bir erdemdir, ama maalesef kendisi bu erdemden de yoksundur. KOSKOCA DOKUZ YILIMIZI ÇALDIN Sayın Mustafa EROL, daha çalacağın neyimiz kaldı?
Sn.Erol bu sayfalarda yazılan çizilenlerden gerçekten haberiniz mi olmuyor ?.