O’nu, Yeni Asır Aliağa Bürosu’nda tanıdım. Şef Erdal Çarboğa’nın “çok renkli bir kişilik” dediği İsmail Köylü, ayaküzeri sohbetimiz sırasında, sürekli gülen yüzü, pozitif kişiliği ile dikkatimi çekti. Her cümlesini sevgi ile noktalıyor, çevresinden, insanlardan sevgi ile sözediyordu. Aliağa Ekspres Gazetesi’nde yine “sevgi” üzerine yazılar yazılar şiirler yazıyordu. İsmail Bey konuştukça açılıyor, açıldıkça da renkli hayatından ilginç kesitler artarıyordu. Baktım, bizim “Adım Adım Ege Köşesi”ne sığmayacak kadar renkli, bir o kadar da ilginç bir kişilik. Sohbeti daha da ilerletip, emekli bir asker olan İsmail köylü’yü sizinle de tanıştırmak istedim.
………
1937 yılında, Çandarlı Belediyesi’nde katip Ahmet Köylü ile ev hanımı Asiye Köylü’nün oğlu olarak dünyaya gelen İsmail Köylü, ailenin dört çocuğundan üçünsü.
Meteler’in yeğeni
Ortaokulu Bergama’da okuyan İsmail Köylü, daha sonra Gaziemir Hava Teknik Okulu’na girer.
Bir zamanlar ızmir’de yayınlanan Ekspres Gazetesi sahiplerinden rahmetli Kemal Mete ile Yeni Asır’ın efsane foto muhabiri rahmetli Şahap Mete’nin yeğeni olan İsmail Köylü, okuldan mezun olduktan sonra, hava astsubayı olarak, 1955 yılında, Bartın Hava Radar Komutanlığı’na tayin olur.
Köylü, “hayatımın aşkı” dediği Bartınlı Şükran’la tanışır. bir yıl peşinde koştuğu Şükran Hanım’la 1958 yılında dünya evine giren Köylü, ıngilizce öğrenmek üzere ızmir Güzelyalı Hava Lisan Okulu’na yazılır.
Okulu ikincilikle bitiren Köylü, 1960 yılında Amerika’da staj yapmaya hak kazanır. Çok sevdiği eşinden bir yıl boyunca ayrı kalan Köylü, stajının ardından soluğu Bartın’da alır. Ayrı geçen bir yılda Köylü, eşine sayfalar dolusu mektuplar şiirler yazmayı ihmal etmez…
Eşi de O’na…
Ankara Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na tayin olunca, eşini de yanına alıp Bartın’a veda eden Köylü, iki yılın ardından yine bir yurtdışı macerasına atılır. Bu sefer, girdiği imtihanı kazanarak Belçika’ya giden Köylü’nün yanında bu kez eşi de vardır. Belçika Nato Karargahı’ndaki görev süresinin bitimiyle ızmir’e dönen İsmail Köylü, Şirinyer’deki Nato Karargahı’nda çalışmaya başlar. Köylü, 38 yaşında astsubaylıktan emekliye ayrılır.
O artık Aliağalı
Aynı zamanda, elektrik ve makine teknisyeni olan Köylü, emekliliği sonrasında özel sektörde çalışmaya başlar. Bir süre özel sektörde çalışan köylü, eşiyle beraber aldığı karardan sonra Aliağa’ya yerleşir.
Sekiz yıl önce çok sevdiği eşini, amansız hastalık sonucu kaybeden Köylü, bu acı dönem sonrası kendini sosyal işlere adar.
Bugüne kadar 700’e yakın şiir yazan, 80 kadar Türk halk ve Türk sanat müziği besteleyen İsmail Köylü’nün, “Hüzünlü Aşk Yaprakları” isimli bir de şiir kitabı var.
20 yıldır Aliağa’da yaşayan İsmail Köylü iki çocuk babası. Oğlu Cumhur Köylü, BMW’de Servis Müdürü, kızı Dilek Köylü ise Balçova Lisesi’nde Fransızca öğretmeni olarak çalışıyor.Bayan vakfının erkek üyesi
İsmail Köylü, Türkiye Aktif Emekli Bayanlar Vakfı’nın Vali Kutlu Aktaş ile birlikte iki erkek üyesinden birisidir.
Bir gün vakfın olağan toplantılarından birisi yapılmaktadır. Biraya gelen 25 bayan arasında, İsmail köylü de katılır.
Toplantıyı haber yapmak üzere giden Yeni Asır Aliağa Muhabiri Erdal Çarboğa, 250 bayan arasında tek erkek görünce, flaşını arka arkaya patlatır.
Haber Yeni Asır’da yayınlanınca, Aktif Emekli Bayanlar tepki gösterir:
– Bizim toplumsal faaliyetlerimizden hiç birisi gazetelere haber olmazken, “250 bayan arasındaki tek erkek” haber oldu…
İsmail köylü, bu dolaylı tepki üzerine, faydalı çalışmaları nedeniyle resmen üyesi olduğu Aktif Emekli Kadınlar Vakfı’na uğramaz olur.Yaş 70… Yolun yarısı eder…
Hayatta her istediğini elde ettiğini, bu bakımdan kendisiyle barışık ve mutlu bir insan olduğunu anlatan İsmail Köylü, 70 yaşında olmasına rağmen çok aktif.
Kendisine bakması nedeniyle nezle-grup bile olmadığını anlatan İsmail Köylü, bir de espri yapıyor:
– Yaş 70… Yolun yarısı eder… ınşallah 140 yaşına kadar geleceğim.
Ayrıca şanslı bir insan olduğunu da belirten Köylü devam ediyor:
– Bir gün paraya çok sıkışmıştım, eşimle evimize bazı eşyalar almamız gerekiyordu. Gittim bir Milli Piyango bileti aldım. 100 milyon lira çıktı. Yine çok sıkışık bir zamanımda, Spor Toto oynamıştım; 13 tutturup, 3.5 milyon lira kazanmıştım”Bir kıza aşık oldum evlenecek param yok”
1955 senesinde ninemden, 4 bin 500 lira miras kalmıştı. Ama babam, “sen bu parayı çar çur edersin” dedi ve miras payımı vermedi. Cebime 100 lira koydu, ben de Bartın’a geri döndüm. Derken, ilk olarak nişanlanacağım zaman, sonra da evlenmeden hemen önce babamdan parayı istedim, ikisinde de vermedi. Tabii ki ben çok üzüldüm, kırıldım babama. Çünkü bana vereceği zaten kendi paramdı, hakkımdı. Diğer kardeşlerim aldı ama ben alamadım.
Neyse… Evlenmem lazım, para yok. O yıllarda Bartın’ın hem belediye başkanı, hem de Anadolu Bankası’nın Müdürü olan Kemal Samancıoğlu’nun kapısını çaldım. O zamana kadar ne ben onu, ne de o beni tanırdı.
Dedim ki; “Özür dilerim başkanım. Ama benim bir derdim var. Bir kıza aşık oldum, onunla evlenmek istiyorum, para yok. Bana kredi verebilir misiniz?
O da bana “Oğlum krediye gerek yok. Ben sana veririm sen uygun oldukça bana ödersin” dedi. Çıkardı cüzdanını, 500 lira verdi. Ve ben o parayla evlendim. Kızın gözüne girebilmek için 4 takım elbise aldım
Sekiz yıl önce kaybettiği Şükran Hanım’la olan evliliğini “40 yıllık büyük bir aşk” diye tanımlayan Köylü, onunla, ilk tayin olduğu Bartın’da tanışmış. Genç kızın gözüne geribelmek için dört takım elbise yaptırdığını anlatan Köylü’nün, Şükran hanım’ı evlliğe ikna etmesi tam bir yılını almış.
Amerika’da stajdayken, eşine yazdığı mektuplardan bazılarının 30 sayfa olduğunu belirten İsmail Köylü, o dönem Şükran Hanım’ın kendisine yazdığı mektuplardan birinin içinde yer alan “Unutamam seni ben, inan ömrüm boyunca” şiirini de, yıllar sonra besteye dökmüş. “Köylü” usulü lahana sarma
Mutfakta oldukça marifetli olduğunu söyleyen İsmail Köylü, yemek yapmayı nasıl öğrendiğini şöyle anlatıyor:
– Bartın Hava Radar Komutanlığı’ndayken, kendi işime ek olarak, bir de tabldotlara bakmak için beni görevlendirdiler. Alışverişi yapıyoruz, mutfakları denetliyoruz vs. Orada mükemmel bir aşçımız vardı, Mengenli Ahmet Usta. O yaparken, ben de izliyordum görevim icabı. ışte o zamanlar kadınbudu köfteden, dolmaya kadar her yemeği öğrendim. Bazen düşünüyorum da, Tanrı benim yalnız kalacağımı biliyormuş da, o yüzden yemek yapmasını öğrenmişim.
Ancak her yemeği yaparım da, lahana sarmayı bir türlü beceremedim. Ben de kendime göre bir teknik geliştirdim. Lahanayı açıp, malzemeyi ortasına yerleştirip, bohça gibi katlıyorum, açılmasın diye de iple bağlayıp, tencereye öyle koyuyorum. Harika oluyor vallaha, size de tavsiye ederim.Yüreği sevgi dolu bir eş arıyorum
– Eşimi kaybettikten sonra, tabii dul bir erkek olarak, arkadaşlarım beni yeniden evlendirmek için seferber oldular. Beni bugüne kadar 14 bayanla tanıştırdılar. Ancak ben hiçbirinden “elektrik” alamadım. Benim bir kadında aradığım özellikler, öncelikle hanımefendi olması. Yüreği sevgi dolu ve merhametli olması, hastalandığımda benim için koşturması. Eğer böyle birisini bulursam evleneceğim.”Kalk! Amcan seni attaya götürecek”
Ben ölüme her zaman hazırım, hiç gözüm arkada değil. Ölümden korkmuyorum çünkü çok güzel bir hayat yaşadım, hala da yaşıyorum. Şu andan sonra neden korkayım ki zaten. Dünyayı dolaştım, çocuklarımı okuttum, torunlarım büyüdü. Bundan sonra tek amacım, şiirlerimi, bestelerimi birileri okusun, duysun. Tanrının işine karışılmaz ama ne zaman isterse buyursun alsın canımı.
Size bir de fıkra anlatayım:
“Yaşlı adamın biri Azrail’den çok korkuyormuş. Düşündükçe ödü patlıyormuş. Bir gün, yanında ağzında emziğiyle uyumakta olan torunu varken, Azrail gelmiş. Adam, Azrail’i görür görmez kendini yatağa atmış, üstüne örtüyü örtmüş, ağzına da bir emzik almış. Güya bebek taklidi yapıyor. Azrail de adama iyice yaklaşmış ve “Kalk” demiş, “Amcan seni attaya götürecek…”20 yıl çalıştı 31 yıldır emekli
İsmail Köylü, henüz 18-19 yaşındayken, Hava Kuvvetleri’ne astsubay olarak katılmış. Elekrojen dalında eğitim almak üzere bir yıl Amerika’ya iki yıl da Belçika’ya gönderilen Köylü, ıngilizce ve Fransızca da öğrenmiş.
Hizmette 20 yılı geride bırakan İsmail Köylü, henüz 38 yaşındayken emekliye ayrılmış.
Düşünebiliyor musunuz; 2 lisan bilen, mesleğinde uzmanlaşan, eğitimi için devlet kesesinden büyük paralar ödenen bir vatandaş, hayatının ve mesleğinin en verimli çağında bir kenara konulabiliyor.
Şu anda 70 yaşında olan Köylü, tam 31 yıldır emekli.
Allah ömür versin… 100 yaşına kadar yaşarsa,62 yıllık emekli olmuş olacak.BİR ŞİİR
İsmail Köylü’nün “Hüzünlü Aşk Yaprakları” isimli kitabından bir şiir:
SEVGİNLE
Sevginle ruhumda bir AŞK yarattın,
Yaşadım, mutlu bir hayat seninle.
Aşkınla beni yeniden yarattın,
ınan ki sevdim seni ömrümce
Mevcut TEMAD yönetimine verdiğimiz maddi ve manevi katkılara rağmen vizyon ve misyon eksikliğinden yeterince temsil edilememiz ve yönetimin hiçbir başarı elde etmemesi üzerine site yönetiminin kurduğu TEKYÜREK grubu TEMAD’ın yeniden yapılanması ve yönetime özverili,bilgili ve kararlı arkadaşlarımızın seçilmesi için çalışmalar başlatmış yönetimde görev alacak arkadaşlarımızın ANKARA’DA ikamet etmeleri gerektiğinden bayrak YENİ OLUŞUM gurubuna devredilmiştir çok başarılı çalışmalar sonucu ne yazıkki bazılarımızın vazgeçemediği bencillik duyguları yüzünden yönetim adayları demokratik temaüller gereği yapılan seçim sonuçlarına saygı duyulmaması üzerine parçalanmış ve başarısız mevcut yönetim kerhen desteklenerek yeniden seçilmiştir.
TARİH DERS ALMASINI BİLMEZSENİZ TEKERRÜR EDERMİŞ
TEMAD yönetimi yeniden seçilebilmek kişisel egolarını tatmin edebilmek için ucuz kasaba politikalarını sahneye koymuştur ama ne yazıkki ANKARA’daki arkadaşlarımız ASSUBAY asgari müşterekinde birleşemeden yeniden gruplara ayrılmıştır. Bu hepimiz için kayıptır kazanan kişisel hesapları olanlar olacaktır ben birkez daha Ankaradaki arkadaşlarımızın birlikte hareket edebilmeleri demokratik bir seçimle liderleri ve taslak yönetimi seçerek geleceğimizi karartmamalarını diliyorum. Bunun gerçekleşmemesi Assubay mücadelesine büyük zararlar verdiği gibi TEMAD’ın parçalanmasına ve birliğimizin zarar görmesine neden olacaktır. Herkes vicdanında durum değerlendirmesi yapmak zorundadır.
TEMAD,kendi yol haritesını çizmek zorunda ,STK mu yoksa ,Askeri vesayetin sindirilmiş kuklası mı? Kimin hakını kime karşı savunuyorsun veya kimin hakını kime rağmen savunamıyorsun, belirsizlik içnde meçhule giden zavallı, mahalle arası derneği gibi kimse tınlamıyor,hal böyle olunca beni temsil etmiyor ,ondan hiç bir hayırlı iş çıkmayacağı inancındayım,ne zaman başına radikal kararlar alan onurlu arkadaşlarım yönetime gelir o da meçhul gibi görünüyor ,çünkü bağımsız değil ,fikir ve düşüncesi bayat ,ilgi çekemiyor.
Sayın GÜRPINAR,kıymetli abim,
Asgari müşterek dediğiniz nedir ki.Herşeyden önce mevcut yönetimi değiştirmek kıymetli meslektaşlarımız için zaten yeterli bir müşterek değil mi? Daha neyin uzlaşmasını sağlamaya çalışıyorlar anlamıyorum.Hâlâ mevcut yönetimden memnun olan meslektaşlarımız mı var? Nasıl birleşemezler,sizin benim bir çok meslektaşımızın içinde duyduğu sızıyı hiç mi hissetmiyorlar? Meslekteki arkadaşlarımızın ağır bir baskı altında ezim ezim ezildiklerini,hak mücadelesini çok zor şartlarda devam ettirmeye çalıştıklarını bilmezler mi? Kendileri emekli assubay olarak üç kuruşa talim etmekten,yasal temsilcimiz diye sarıldıklarımızın da bu gidişata seyirci kaldıklarını görmezler mi? Neyin asgari müşterekidir bu? Paylaşamadıkları nedir? İnanın şu anda adeta klavyeyi kırmak üzereyim…Bizlerin eli kolu bağlı emekli abilerimizden gelecek bir iyi habere umutlanmışız.Lütfen daha fazla umutlarımızı öldürmesinler. Yeni oluşum gurubumuza çok bel bağladık.Bizleri hüsrana sürüklemesinler.Mevcut yönetimi devirmek için ne fedakarlık yapmaları gerekiyorsa yapsınlar.Yeter artık sıkmaktan dişlerimiz döküldü.