Bu karara saygı duymak gerekir;hiç kimse,evladını,vatani görev kisvesi altında hizmet sektöründe ücretsiz çalıştırmak istemez.Ancak,nice kodamanlar da çocukları orduevlerinde askerlik yapsın diye,araya kimleri kimleri sokmuştur,herkesin malumudur.Çünkü orada terör zulmü yoktur,üstelik arkası sağlam çocuklar hizmet sektöründe de canları çok sıkılmayacak işlere verilirler.Kısacası;”masum değiliz hiç birimiz.”
Emin miyiz? Şimdi tüm Ordu evi ve Askeri gazinolarda Askerden çaycı,Tostçu,Kemancı garson Vs. göremeyeceğiz. Öyle mi? Belki Ankara’da ya da istanbul’da olmayacak, peki Hakkari’de ya da Siirt’te çalıştıracak elemanı nereden bulacaklar.Bir küçük soru daha komutanlarımıza! Hizmet eden postalar da mı olmayacak? Peki hepsini yasaklarsak Celal kardeşimin de dediği,kodamanların çocukları Askere gelmeyecek mi? Yemen türküsünde dediği gibi…. [i][u]”Zenginimiz bedel verir,Askerimiz fakirdendir”[/u][/i] mi olacak?
ORDUEVLERİNDE SİVİL PERSONELLERİN HİZMET ETMESİ BELKİ HİZMET KALİTESİNİ ARTIRACAK AMA SONUÇLARINA DA KATLANABİLECEKMİYİZ? BUNLAR DA BENCE HİZMET KARŞILIĞI ÜCRETLERİN ARTMASI VE DAHA DA ÖNEMLİSİ PERSONEL OLARAK KİMLERİN VE NASIL ARAMIZDA ÇALIŞMASI.SAYGILARIMLA.
TDK. tarafından verilen yanıt İlgi: 20/01/2007 tarihli yazınız. Kurumumuzca 1981 yılından bu yana yayımlanan bütün imla ve yazım kılavuzlarında yazınızda sormuş olduğunuz assubay sözü astsubay biçiminde yazılmıştır. 2005 baskılı Yazım Kılavuzunda aynı şekilde üstsubay sözü de bulunmaktadır. Asteğmen ve üsteğmen sözlerinin bu şekilde yazılışı ise 1941 yılından bu yana gelenekleşmiştir. Astteğmen ve üstteğmen yazılışlarında sesinin çift olarak okunmasının söyleyişte zorluk yaratacağı düşüncesiyle asteğmen ve üsteğmen biçimindeki yazılışlar benimsenmiştir. Asbaşkan sözü ise 1941 yılından beri yayımlanan yazım kılavuzları ve sözlüklerde bu yazılışıyla gelenekleşmiştir.
[b]Bilgilerinizi rica ederim. Prof. Dr. Şükrü Halûk AKALIN Türk Dil Kurumu Başkanı[/b] ————————————————————— Bu yanıttan sonra “aynı iki ünsüz olmayan astbaşkan kelimesinin asbaşkan olarak yazılışının gelenekselleştiğini bildiriyorsunuz yazıda genelekler değil kurallar geçerli olmalı, ayrıca hiçbir kelimenin yazılışı konuşma diline aykırı olamaz kimse kelimeyi astsubay olarak değil assubay olarak telaffuz ediyor, neden hala kurala aykırı astsubay yazılıyor?” sorumuza yanıt verilmemiştir. Yazımızda belirttiğimiz gibi kelimenin assubay yazılması bizi yüceltmez astsubay yazılması küçültmez biz kurallara aykırı emirle kelimenin değiştirilmesine,tahakküme karşıyız arkadaşlarımızın durumu bu şekilde değerlendirmelerini diliyoruz.
Ne diyor anlı şanlı TDK başkanı profesörümüz; asteğmen,üsteğmen yazılması 1941 yılından beri gelenekselleşmiştir! Astteğmen ve üstteğmen yazılışlarında sesinin çift olarak okunmasının söyleyişte zorluk yaratacağı düşüncesi ile asteğmen ve üsteğmen biçimindeki yazılışlar benimsenmiştir. Sevsinler savunmanızı… Söyleyişte astsubay mı yoksa assubay mı telaffuz ediyorsunuz? Tabii ki assubay. O zaman neden assubay yazılmıyor? Kaldı ki 1980 önceki TDK imla ve yazım klavuzlarında assubay yazıyordu. NEDEN DEĞİŞTİRDİNİZ ? KİM EMREDERSİNİZ KOMUTANIM DİYEREK DEĞİŞTİRDİ ? Özrünüz kabahatinizden büyük…
Burası Türkiye, her şeyi işlerine nasıl geliyorsa öyle değiştirirler işlerine gelmeyince okunuşu ve yazılışı bu şekilde gelenekselleşmiştir, işlerine gelmezse başka türlü olur. TDK bile olsa birilerine biat edildiği için kurallar değil istekler ön plana çıkmaktadır. Güvenecek ve sırtımızı yaslayacak kimse yok ki…
Eğitim birliklerinden buralar için asker seçileceği zaman oraya gidenlerin cebindeki listeleri de iyi biliriz.O listeler kimlerin ricaları,kimlerin emirleri ile oluşmuş onu daha da iyi biliriz.Kimse hamaset nutukları atmasın…
Bu uygulamaya geç bile kalındı. Sivil çalışanların ücretlerinin fiyatlara yansıdığı belirtilmiş, %40 gibi bir fiyat artışı söz konusuymuş, orduevleri çalışanları ( Sb. ve Astsb. )bence meclis lokantasının işletmecilerinden ders almalı. Meclis lokantasında bir kase çorba fiatı 50 krş. Haksız mıyım?
Hakkaten ya Ne büyük bir eksiklikmiş de bu günlere kadar farkında değilmişiz. Aslında vatan hizmeti adı altına dayatılan da bir tür angaryadan başka bir şey değildir! Son yıllarda neyse ki millet uyanmaya başladı.Neyimiş o eskiden evladı-vatanı, vatana hizmet diye orduevinde köle gibi garsonluk yaptırmak. Sıkar mı sivilliğinde evladı vatanın iş veren tarafından köle gibi çalıştırılması. Cesaret ister vallahi. Sivil işveren kendime bir çalışan bulacağım diye evladı vatanın ayaklarına halı seriyor. Yeri gelmişken, bu ülkede Pendik diye bir şehir ve bölge de yoktur, tersaneler de yoktur, orada ölenler de yoktur!.. Pendiği nerden çıkardınız. Pendiğin ve tersanelerin konumuzla ne ilgisi var? Böyle bir ülkede, evladı vatanın askerlik yapıyorum diye de orduevlerinde garsonluk yapması insanlığa yakışmayan bir durumdu! Sahi aklıma geldi. Vizontele filmindeki Cem Yılmaz’ın “Vizontele’de Zeki Müren de bizi görecek mi?” sorusu gibi olacak ama, uçak ve pilot için açık eksiltme ihalesi yapılıp taşeron usulü sivillere Kandil’in bombalattırılması düşünülüyor mu acaba? Bu kadar insanı beslemeye ve uçak satın almaya ne gerek var…
Siz hiç merak etmeyin yine subay bölümüne %80 Asb. bölümüne %20 personel verirler. Bazı arkadaşlarımız da buna tepki yerine “canım ben zaten orduevine gitmiyorum iyi oldu” der, harika bir çözüm üretirler… Binlerce kişiye mesleklerinin gereğini yapan askerlerden önce hanımefendilere hâttâ emekli paşalarımız hizmetine verilen garson,koruma,şöförlere mani olsunlar kirası,elektriği,suyu vergisi olmayan bir yerde iyi bir işletme ve birilerinin boğazları kontrol edilirse sivil personel maliyeti devede kulak kalır.
Vatanın savunmasız bırakılması için tüm gücü ile çalışan odak noktalarına dikkat etmek gerek. Rus Çarı deli Petro’nun ”Böl parçala yut” taktiğini dışarıdakiler değil içeridekiler gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Nasıl olsa Baş Komutan belli oldu. Askerleri de hazır. PARTİLİLER. Savaş çıktı mı hepsi cephedeler. Askere ne gerek var. Gazanız Mübarek ola Vatan düşmanları…
Bu uygulamayı , tüm ordu evlerinde( Sb-Asb ) başlatsınlar, çoğu postasız kalsın, yıllardır diğer personellerin nasıl yaşadığını görsünler, başka bir şeye gerek yok, tabandan, tavana birileri kendine gelsin,ayrıca ordu evi ayrımcılığı ortadan kaldırılsın ki, hiç gelmeyenlere her an gelecekmiş muamelesi de,kalksın ki insanlar yer mağduru olmasın.
Subay orduevlerinde lüks ve şatafat ve hizmet batı standartlarında, Assubay orduevlerinin ise her hususta ortaçağ köhneliğini yansıttığını ve aradaki farkın kıyas edilemeyeceğini düşünüyorum. Bu nedenle Assubay orduevlerindeki ücretin Assubaylara 1/10 oranında yansıtılması gerekir. Aksi halde; kalite,hizmet ve ücret adaletsizlik ve haksızlığı yaşanacaktır.
Bu karara saygı duymak gerekir;hiç kimse,evladını,vatani görev kisvesi altında hizmet sektöründe ücretsiz çalıştırmak istemez.Ancak,nice kodamanlar da çocukları orduevlerinde askerlik yapsın diye,araya kimleri kimleri sokmuştur,herkesin malumudur.Çünkü orada terör zulmü yoktur,üstelik arkası sağlam çocuklar hizmet sektöründe de canları çok sıkılmayacak işlere verilirler.Kısacası;”masum değiliz hiç birimiz.”
Emin miyiz? Şimdi tüm Ordu evi ve Askeri gazinolarda Askerden çaycı,Tostçu,Kemancı garson Vs. göremeyeceğiz. Öyle mi? Belki Ankara’da ya da istanbul’da olmayacak, peki Hakkari’de ya da Siirt’te çalıştıracak elemanı nereden bulacaklar.Bir küçük soru daha komutanlarımıza! Hizmet eden postalar da mı olmayacak? Peki hepsini yasaklarsak Celal kardeşimin de dediği,kodamanların çocukları Askere gelmeyecek mi?
Yemen türküsünde dediği gibi….
[i][u]”Zenginimiz bedel verir,Askerimiz fakirdendir”[/u][/i] mi olacak?
Saygılarımla…
Bana göre başka pencerede bakacak olursak kalite artar hizmetler daha profesyonel olur diye düşünüyorum.
ORDUEVLERİNDE SİVİL PERSONELLERİN HİZMET ETMESİ BELKİ HİZMET KALİTESİNİ ARTIRACAK AMA SONUÇLARINA DA KATLANABİLECEKMİYİZ? BUNLAR DA BENCE HİZMET KARŞILIĞI ÜCRETLERİN ARTMASI VE DAHA DA ÖNEMLİSİ PERSONEL OLARAK KİMLERİN VE NASIL ARAMIZDA ÇALIŞMASI.SAYGILARIMLA.
TDK. tarafından verilen yanıt
İlgi: 20/01/2007 tarihli yazınız.
Kurumumuzca 1981 yılından bu yana yayımlanan bütün imla ve yazım kılavuzlarında yazınızda sormuş olduğunuz assubay sözü astsubay biçiminde yazılmıştır. 2005 baskılı Yazım Kılavuzunda aynı şekilde üstsubay sözü de bulunmaktadır. Asteğmen ve üsteğmen sözlerinin bu şekilde yazılışı ise 1941 yılından bu yana gelenekleşmiştir. Astteğmen ve üstteğmen yazılışlarında sesinin çift olarak okunmasının söyleyişte zorluk yaratacağı düşüncesiyle asteğmen ve üsteğmen biçimindeki yazılışlar benimsenmiştir. Asbaşkan sözü ise 1941 yılından beri yayımlanan yazım kılavuzları ve sözlüklerde bu yazılışıyla gelenekleşmiştir.
[b]Bilgilerinizi rica ederim.
Prof. Dr. Şükrü Halûk AKALIN
Türk Dil Kurumu Başkanı[/b]
—————————————————————
Bu yanıttan sonra “aynı iki ünsüz olmayan astbaşkan kelimesinin asbaşkan olarak yazılışının gelenekselleştiğini bildiriyorsunuz yazıda genelekler değil kurallar geçerli olmalı, ayrıca hiçbir kelimenin yazılışı konuşma diline aykırı olamaz kimse kelimeyi astsubay olarak değil assubay olarak telaffuz ediyor, neden hala kurala aykırı astsubay yazılıyor?” sorumuza yanıt verilmemiştir.
Yazımızda belirttiğimiz gibi kelimenin assubay yazılması bizi yüceltmez astsubay yazılması küçültmez biz kurallara aykırı emirle kelimenin değiştirilmesine,tahakküme karşıyız arkadaşlarımızın durumu bu şekilde değerlendirmelerini diliyoruz.
Sayın GÜRPINAR; sanal ortamda misafir konumundan uzaklaşmayan,pusuya yatmış vefasızlara yılmadan hizmet ettiğiniz için şahsınıza çok şey borçluyuz.
Ne diyor anlı şanlı TDK başkanı profesörümüz; asteğmen,üsteğmen yazılması 1941 yılından beri gelenekselleşmiştir! Astteğmen ve üstteğmen yazılışlarında sesinin çift olarak okunmasının söyleyişte zorluk yaratacağı düşüncesi ile asteğmen ve üsteğmen biçimindeki yazılışlar benimsenmiştir. Sevsinler savunmanızı… Söyleyişte astsubay mı yoksa assubay mı telaffuz ediyorsunuz? Tabii ki assubay. O zaman neden assubay yazılmıyor? Kaldı ki 1980 önceki TDK imla ve yazım klavuzlarında assubay yazıyordu. NEDEN DEĞİŞTİRDİNİZ ? KİM EMREDERSİNİZ KOMUTANIM DİYEREK DEĞİŞTİRDİ ?
Özrünüz kabahatinizden büyük…
Burası Türkiye, her şeyi işlerine nasıl geliyorsa öyle değiştirirler işlerine gelmeyince okunuşu ve yazılışı bu şekilde gelenekselleşmiştir, işlerine gelmezse başka türlü olur. TDK bile olsa birilerine biat edildiği için kurallar değil istekler ön plana çıkmaktadır. Güvenecek ve sırtımızı yaslayacak kimse yok ki…
Eğitim birliklerinden buralar için asker seçileceği zaman oraya gidenlerin cebindeki listeleri de iyi biliriz.O listeler kimlerin ricaları,kimlerin emirleri ile oluşmuş onu daha da iyi biliriz.Kimse hamaset nutukları atmasın…
güzel uygulama tebrik ederim
Bu uygulamaya geç bile kalındı. Sivil çalışanların ücretlerinin fiyatlara yansıdığı belirtilmiş, %40 gibi bir fiyat artışı söz konusuymuş, orduevleri çalışanları ( Sb. ve Astsb. )bence meclis lokantasının işletmecilerinden ders almalı. Meclis lokantasında bir kase çorba fiatı 50 krş. Haksız mıyım?
Hakkaten ya
Ne büyük bir eksiklikmiş de bu günlere kadar farkında değilmişiz. Aslında vatan hizmeti adı altına dayatılan da bir tür angaryadan başka bir şey değildir! Son yıllarda neyse ki millet uyanmaya başladı.Neyimiş o eskiden evladı-vatanı, vatana hizmet diye orduevinde köle gibi garsonluk yaptırmak. Sıkar mı sivilliğinde evladı vatanın iş veren tarafından köle gibi çalıştırılması. Cesaret ister vallahi. Sivil işveren kendime bir çalışan bulacağım diye evladı vatanın ayaklarına halı seriyor.
Yeri gelmişken, bu ülkede Pendik diye bir şehir ve bölge de yoktur, tersaneler de yoktur, orada ölenler de yoktur!.. Pendiği nerden çıkardınız. Pendiğin ve tersanelerin konumuzla ne ilgisi var? Böyle bir ülkede, evladı vatanın askerlik yapıyorum diye de orduevlerinde garsonluk yapması insanlığa yakışmayan bir durumdu!
Sahi aklıma geldi. Vizontele filmindeki Cem Yılmaz’ın “Vizontele’de Zeki Müren de bizi görecek mi?” sorusu gibi olacak ama, uçak ve pilot için açık eksiltme ihalesi yapılıp taşeron usulü sivillere Kandil’in bombalattırılması düşünülüyor mu acaba? Bu kadar insanı beslemeye ve uçak satın almaya ne gerek var…
Siz hiç merak etmeyin yine subay bölümüne %80 Asb. bölümüne %20 personel verirler. Bazı arkadaşlarımız da buna tepki yerine “canım ben zaten orduevine gitmiyorum iyi oldu” der, harika bir çözüm üretirler…
Binlerce kişiye mesleklerinin gereğini yapan askerlerden önce hanımefendilere hâttâ emekli paşalarımız hizmetine verilen garson,koruma,şöförlere mani olsunlar kirası,elektriği,suyu vergisi olmayan bir yerde iyi bir işletme ve birilerinin boğazları kontrol edilirse sivil personel maliyeti devede kulak kalır.
Vatanın savunmasız bırakılması için tüm gücü ile çalışan odak noktalarına dikkat etmek gerek. Rus Çarı deli Petro’nun ”Böl parçala yut” taktiğini dışarıdakiler değil içeridekiler gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Nasıl olsa Baş Komutan belli oldu. Askerleri de hazır. PARTİLİLER. Savaş çıktı mı hepsi cephedeler. Askere ne gerek var. Gazanız Mübarek ola Vatan düşmanları…
Bu uygulamayı , tüm ordu evlerinde( Sb-Asb ) başlatsınlar, çoğu postasız kalsın, yıllardır diğer personellerin nasıl yaşadığını görsünler, başka bir şeye gerek yok, tabandan, tavana birileri kendine gelsin,ayrıca ordu evi ayrımcılığı ortadan kaldırılsın ki, hiç gelmeyenlere her an gelecekmiş muamelesi de,kalksın ki insanlar yer mağduru olmasın.
Subay orduevlerinde lüks ve şatafat ve hizmet batı standartlarında, Assubay orduevlerinin ise her hususta ortaçağ köhneliğini yansıttığını ve aradaki farkın kıyas edilemeyeceğini düşünüyorum. Bu nedenle Assubay orduevlerindeki ücretin Assubaylara 1/10 oranında yansıtılması gerekir. Aksi halde; kalite,hizmet ve ücret adaletsizlik ve haksızlığı yaşanacaktır.