Emekli Astsubaylar İnisiyatifi Hareketi, 2001 yılında astsubaylara verilen ancak kararnamenin süresi dolduğu için artık ödenmeyen 10 bin ek göstergenin yansıtılmasını bekliyor. Emekli astsubaylar, geçinememeleri ve açlık sınırının altında yaşamaları nedeniyle taleplerini dile getiriyor. 27 Ocak’ta Ankara Ulus’ta bir araya gelecek olan emekli astsubaylar, sorunlarını kamuoyuna duyurmayı hedefliyor.
Haber: CEYLAN SAĞLAM- Kamera: AZİZ METİN TURAN
Emekli Astsubaylar İnisiyatifi Hareketi, 2001 yılında astsubaylara Kanun Hükmünde Kararname ile verilen ancak, kararnamenin süresi dolduğu için artık ödenmeyen, bugün yaklaşık 8 bin lira karşılığı olan 10 bin ek göstergenin yansıtılmasını bekliyor. Emekli olduktan sonra geçinemediklerini ve sanayilerde çalışmak zorunda kaldıklarını belirten, 15 bin 500 lira maaş alan emekli astsubay Erol Adem, “Arkadaşlarımızın çoğu güvenlik görevlisi, açlık sınırının altındayız. Biz bunun için mi vatan savunması yaptık? Astsubaylar şu anda açlığa terk edildi. Birçok arkadaşımız, özellikle eşi çalışmayan arkadaşımız gerçekten çok zor durumda. Bizi unutmasınlar, bizi sadece şehit döneminde hatırlamasınlar” dedi.
Emekli Astsubaylar İnisiyatifi Hareketi, 2001 yılında astsubaylara Kanun Hükmünde Kararname ile verilen, ancak kararnamenin süresi dolduğu için bugün artık ödenmeyen 10 bin ek gösterge karşılığının sigortalarına yansıtılmasını bekliyor. Şu anki maddi karşılığı 8 bin lira civarında olan ek göstergelerin verilmesi gerektiğini ve açlık sınırının altında geçinmeye çalıştıklarını belirten emekli astsubay Erol Adem, astsubayların taleplerini bugün ANKA Haber Ajansı’na anlattı.
Emekli Astsubaylar, yaşadıkları sorunları ve taleplerini dile getirmek için 27 Ocak’ta, saat 13.00’de Ankara Ulus’ta Atatürk heykeli önünde bir araya gelecek.
İki lisans, bir yüksek lisans belgesi olduğunu söyleyen emekli astsubay Erol Adem, yaşadıkları soruna ilişkin şunları söyledi:
“EMEKLİ ASTSUBAYIM. ALDIĞIM MAAŞ ŞU ANDA 15 BİN 500 LİRA; ASGARİ ÜCRETİN ALTINDA”
“Emekli astsubayım. Aldığım maaş şu anda 15 bin 500 lira; asgari ücretin altında. Biz yıllarca dağlarda çalıştık. Devletin en üst kurumlarından biri olan Genelkurmay Başkanlığı’ndan emekli oldum. En üst kurumlardan birinde çalıştığımız halde şu anda az maaş alıyoruz. Bize ‘şehit, gazi’ diyorlar; ‘kahramanımız’ diyorlar. Şehit törenlerinde hepsi gözyaşı döküyor. Tüm kamuoyuna sesleniyorum, sadece Cumhurbaşkanımıza değil; bize ‘gazi, şehit’ diye gelip gözyaşı döküyorlar. Ben kamuoyuna soruyorum, 5 tane şehidin ismini sayabilirler mi? Bizi kendi kaderimize terk ediyorlar.
“ARKADAŞLARIMIZIN ÇOĞU GÜVENLİK GÖREVLİSİ, AÇLIK SINIRININ ALTINDAYIZ. BİZ BUNUN İÇİN Mİ VATAN SAVUNMASI YAPTIK?”
Türk Silahlı Kuvvetleri’nde 5 farklı tazminat var. Bu tazminatın 4 tanesi 2001 yılından önce çıktı. Beşinci tazminat ise 2001 yılında 631 sayılı KHK ile çıktı. Astsubaylara da dediler ki; bu görev tazminatından 10 bin puan vereceğiz. 2006 yılına kadar da bu işi bitireceklerdi ama Kanun Hükmünde Kararname’nin süresi doldu ve yıllardır bize Sayın Cumhurbaşkanı başta olmak üzere, Milli Savunma Bakanımız, Genelkurmay Başkanımız söz verdiği halde bu sözleri yerine getirmediler. Biz seçim öncesi bu sözleri yerine getirsinler diye hatırlatmak için 27 Ocak’ta Ulus heykeli önünde basın açıklaması yapmak istiyoruz. Hatırlatmak istiyoruz, bize verdikleri sözü erine getirmelerini istiyoruz.
Arkadaşlarımızın çoğu güvenlik görevlisi, açlık sınırının altındayız. Biz bunun için mi vatan savunması yaptık? Bütün millet çıkıyor sokaklarda, ‘askerlerimiz sayesinde rahat geziyoruz’ ama onlar da o zaman bizi rahat ettirsin.
“BİZ BU 8 BİN LİRANIN BİZE VERİLMESİNİ VE BİR NEBZE OLSUN RAHATLAMAYI İSTİYORUZ”
Bizim toplam sayımız 100 bin civarında. Çalışanlar da var tabii, çalışanların miktarını bilmiyorum ama emekli olan 100 bin civarında astsubayımız var. O tarihte yarbay ve albaylara verildi. Bize defalarca söz verilmesine rağmen verilmedi. Bize o tarihte verilen puan 10 bin puandı. Kıdemli başçavuşlara 10 bin puan verilecekti, bunun da şu an parasal değeri 8 bin lira civarında. Biz bu 8 bin liranın bize verilmesini ve bir nebze olsun rahatlamayı istiyoruz. Türk Silahlı Kuvvetleri’nde bu görev tazminatını, emri veren kişi alıyor ama bombayı patlatmaya giden, o riske giren, o sınırlarda o sisli havalarda mücadele eden arkadaşlarımız bu tazminatı alamıyor. Bizim şu anda tek isteğimiz, bu dönemde yarbay ve albaylara verilen, bize de verildiği halde verilmeyen 10 bin puan gösterge rakamının bize de verilmesini istiyoruz. Bir nebze olsun bizi rahatlatmalarını istiyoruz.
“ASTSUBAYLAR ŞU ANDA AÇLIĞA TERK EDİLDİ”
Emekli astsubaylar geçinemeyince, emlakçılık yapıyor. Birçok arkadaşımız güvenlik görevliliği yapıyor. Birçok arkadaşımız özel şirketlerde, sanayide bile çalışan arkadaşlarımız var. Bu bize reva mı? Silahlı kuvvetlerin en çok kahrını biz çekiyoruz, geçen gün 21 tane şehidimiz oldu. Bugün sorsak 5 tanesinin ismini sayamazlar, 3 tanesinin ismini sayamazlar. Çünkü bizi hemen unutuyorlar. Ne zaman lazımız onlara? Onların güvenliğini sağlamak için. Astsubaylar şu anda açlığa terk edildi. Birçok arkadaşımız, özellikle eşi çalışmayan arkadaşımız gerçekten çok zor durumda. Bizi unutmasınlar, bizi sadece şehit döneminde hatırlamasınlar. Yıllardır seçim meydanlarında Cumhurbaşkanımız da söz verdi, ‘Vereceğiz astsubayların hakkını’ dedi. Ama bugüne kadar vermediler. Önümüzde bir seçim daha var, bu seçimden önce biz bu hakkımızı istiyoruz.”
“OYAK’TA PARA BİZİM, YÖNETİM KURULU BAŞKANININ BİZDEN OLMASI LAZIM”
OYAK Yönetim Kurulu’nda da astsubaylara yer verilmesi gerektiğini de belirten Adem, sözlerine şöyle devam etti:
“OYAK, silahlı kuvvetlere özgü bir kuruluş. Türk Ticaret Kanunu’na göre bu tür ticaretle uğraşan yerlerde kimin yüzde 51 hissesi varsa yönetim kurulu başkanı o olur. OYAK’ın yüzde 60 civarı astsubayların. Mevcudumuz fazla olduğu için, paramız da orada fazla olduğu için yüzde 60’ı bizim. Ama OYAK’ın bir sürü iştirakları var; kendi yönetim kurulu üyelikleri var. Nereden baksanız 400 500 yönetim kurulu üyesi var. Ama buraları astsubaylara vermiyorlar, buralarda da generaller, subaylar veya siviller var. Para bizim, yönetim kurulu başkanının bizden olması lazım. Çünkü paranın çoğunluğu bizde. Hiç olmazsa yönetim kurulu üyeliklerini yarı yarıya bölüşmek istiyoruz.”