Dolar 35,4315
Euro 36,6291
Altın 3.099,76
BİST 9.866,73
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 6°C
Parçalı Bulutlu
Ankara
6°C
Parçalı Bulutlu
Cum 6°C
Cts 7°C
Paz 9°C
Pts 9°C

EEEEEEE ŞİMDİ NE YAPMALIYIZ ?

"Yazarların yazıları kendi düşünce ve sorumluluklarını taşır"
13/03/2011 11:41 AM
5

ImagesCaiJian_Fish

Paralı askerlik kanunu çıktıktan sonra, Astsubayların ellerinden alınan haklarının hiç birisinin siyasi iktidar tarafından verilmeyeceği ayan beyan görülmüştür. Hak aramadaki başarısızlığımız ve başarı yollarımız şunlardır.

1. Görüntümüz 2. Ne yapmamalıyız 3. Ne yapmalıyız.

1) İŞTE GÖRÜNTÜMÜZ

Aileleriyle birlikte bir milyondan fazla seçmeni var dediğimiz Astsubaylardan, kararlı ve bilinçli olarak hak arayan ve hak arama arzusunda olan bir avuç arkadaşımızın olduğunu bu site vasıtasıyla gördük. Peki diğer büyük kısım ne yapıyor.

  • Bir kısmı “Allah devletimize milletimize zeval vermesin” düşüncesiyle çok memnun.
  • Bir kısmı “Vermezler” düşüncesiyle hiçbir beklentisi yok.
  • Bir kısmı “Başkaları hak ederse nasıl olsa bende hak ederim” düşüncesiyle pusuda.
  • Bir kısmı emekli olduğunun farkında olmadığından“Komutan hapseder” diye korkuyor.
  • Bir kısmı “Ben Astsubaylığımı unuttum, durumum iyi, ihtiyacım yok” diyor.
  • Bir kısmı “Çok kurcalıyorsunuz, sizin yüzünüzden, 2. dereceye düşeceğiz” diye kızıyor.
  • Bir kısmı Astsubay haklarını arama görüntüsüyle “kendi ikballerini” düşünüyor.
  • Çok büyük bir kısmı da güveneceği bir “LİDER” arıyor.

2) NE YAPMAMALIYTIZ

Kendilerine çok saygı duyduğum ve güvendiğim bazı arkadaşlarımızın kızarak ve küserek geri çekildiklerini görüyoruz. Geri çekilen bu arkadaşlarımızın, “biz toplu olarak hiçbir hak arayamayız” kuralını çok iyi bildiklerini biliyorum. Hak arama adımını atarken yüz binlerce emekli Astsubayın da adım atmayacaklarını hatta engel çıkaracaklarını da biliyorlardı.

Kendilerine soruyorum, hak arama adımını atıp sitelerimizde kıymetli fikirlerini yazmakla zarara mı girdiler? Hiçbir zarara girmedikleri gibi hepimizin kazancı oldu. Bu internet siteleri sayesinde birçok değerli arkadaşlar edindik. Bu kazançlarımız sayesinde “zincirin halkaları” gittikçe artıyor. Bu AZ BİR KAZANÇ MI?

Her biri altın değerinde olan bu arkadaşlarımı en kısa zamanda aramızda görmek istiyorum.


3) NE YAPMALIYIZ?
  • Çok iyi organize olup siyasi görüşümüz ne olursa olsun diğer illerdeki Astsubay sevdalısı arkadaşlarımızla da iş birliği yaparak hangi siyasi partiyi destekleyeceğimizi belirlemeliyiz.
  • En kısa zamanda belirleyeceğimiz siyasi partinin genel merkeziyle irtibata geçerek bir kere daha mağduriyetlerimizi öz ve kısa olarak anlatmalı ve iş birliği yapmalıyız.
  • Destekleyeceğimiz siyasi parti, gayet açık, özet ve anlaşılır şekilde Astsubayların mağduriyetlerini medyada, toplantılarda ve mitinglerde dile getirmelidir.
  • Genel Başkanın mitinglerinde en az üç kişilik Astsubay grubu ve mağdur kesimlerin temsilcileri bulunmalıdır. İllerdeki siyasi parti çalışmalarında emekli Astsubaylar temsil edilmeli ve gerektiğinde konuşma yapmalıdır.
  • Destekleyeceğimiz siyasi parti yazılı ve sözlü medyada ve “BİLL BOARDLARDA” Astsubay sorunlarını ve çözümlerini dile getirmelidir.
  • Bu çalışma için İzmir’de ACİLEN BİR ORGANİZASYON KOMİTESİ KURULMALIDIR.
  • Bunu başardığımız takdirde, yüz binlerce emekli Astsubay ve ailesi hem hak arama mücadelemize katılacağından haklılığımızı ve ağırlığımızı “YEDİ DÜVELE” göstereceğiz.
YORUMLAR

  1. Ahmet CAN dedi ki:

    Sayın EVRAN,
    İbret verici ve göz bebeği ordumuzdaki kast sisteminin çirkinlik ve vahametini anlatan çok mükemmel bir yazı yazmışsınız.Tebrikler ve teşekkürler.Bu kıymetlilerimizin foyaları yeni yeni ortaya çıkmaya başlayıp,adalet önünde hesap vermeye başladıklarında,bu sitede birkaç defa bazı meslektaşlarımla çeşitli polemiklere girdim. Misal, kıymetlilerimizin son durumları konusunda biz duracağımız yeri bilmeliyiz gibisinden laflar ettim diye,sizin de belirttiğiniz gibi bir ağlamadığı kalan arkadaşlardan bazıları,ima ile ya da açıktan ne TSK.düşmanlığımızı,ne yandaşlığımızı,ne de soros’çuluğumuzu bıraktılar.Kaldı ki yandaş değilim, ama legal bir partinin yandaşı da olabilirdim. TSK,General ve Subaylardan ibaret olmadığına göre,bu kurumdan emekli birisinin TSK düşmanı olması için aklıyla zoru olması gerekir.Size katılıyorum.Genelkurmay’daki derin yapı maddi manevi hiç bir konuda bizlere zırnık koklatmadı,koklatmaz. Çözüm siyasette.Ama siyasetin doğası gereği siyasi iktidarların da oy çıkaramayacağına inandığı kitlelere verilmemiş haklarını vereceklerini de ben sanmıyorum.Ve nitekim bu güne kadar hiçbir iktidar Astsubaylar için kılını kıpırdatmamıştır.Saygılarımla.
    ————————————————————-
    YÖNETİCİ NOTU
    Sn.Can, bu sitede hiç kimse size hakaret etmemiştir,edemez. Özel yazışmalar veya başka platformlarda yazılan yazılar yönetimi bağlamaz.

  2. Ersen Gürpınar dedi ki:

    Değerli Ağabeyim
    Biz hiçbir zaman imtiyaz talebinde bulunmadık. Bizim terimizi, kanımızı şaşal suyu zannedenler ön yargılarla bizi sosyal ve ekonomik haksızlıklara uğrattılar. Milliyet Blog’taki bir yazımda milli piyango satan bir arkadaşımızın durumunu yazmıştım, belirttiğiniz gibi utanılacak bir iş yapmıyoruz ama bizi bu duruma düşürenlerle bu duruma seyirci kalanlar bunun ayıbını yaşayacaktır.Saygılarımla.

  3. Abdullah ZENGİN dedi ki:

    Sayın Büyüğüm,
    Yürekleri olanların yüreğini sızlatan bir meslektaşımıza tesadüf etmişsiniz.Toplumun yüzde 80’inin ne vicdanına ne de yüreğine hitap etmez bu olay.Acı olan budur.
    Generallerin,subayların ve daha birçok kişinin,”tanrı benim” tutumlarından rahatsız olmak insani bir erdemdir.Gel gör ki bizler bunu özümseyememiş,kabullenemediğimiz için çabalıyoruz. Her insan adalet önünde de Allah katında da birdir,eşittir diye savaşıyoruz.
    Bu bir hastalıktır,insanları ikinci sınıf görme,kendini ayrıcalıklı kabul etme,küçük tepeleri bem yarattım düşüncesinde,vay ben neymişim,ben olmasam çalıştığım kurum olmaz gibi hasta ruh halinin tezahürüdür bu davranışlar.Kendi meslek grubumuzda bu tür davranışlar olduğu gibi,emekli olduktan sonra da bu olaylara şahit oluyoruz. Olayları yaza yaza ,insanların gözüne gözüne dersek belki başarırız. Saygılarımla.

  4. Murathan SİPAHİOĞLU dedi ki:

    Emekliliğimde, görevdekinin bir o kadarını da özel sektörde çalıştım. Bilgi birikimim, işimi seviyor ve iyi yapıyor olmam beni hep önde tuttu, hep tercih nedeni oldu. (Not: “Politik olamadığım” için zararını da gördüm.)

    Departman müdürü, bir konuşmamızda; “Bu fabrikayı omuzlarınıza yüklenip, taşısanız bile, “pastada size ayrılan pay” belli, artmaz.” demişti.

    Doğruydu.

    Elinde sadece diploması olan dünkü mühendis, benden öndeydi.

    Herhalde buna “kader” diyorlar.

  5. Mustafa Savaş EVRAN dedi ki:

    Mehmet Yaşar asker olmak istiyordu. Dayısı da onun asker olması halinde iyi ve rahat bir yaşama kavuşacağını düşünüyordu. Dayısının kendi için çizdiği bu yola ´Evet´ diyen Mehmet Yaşar, astsubay okulu sınavlarına girdi. Bu sınav, kaderin geleceğini etkileyen ikinci bir oyunu sayılabilirdi. Belki astsubaylıktan subaylığa geçiş için bütün yolları deneyecek ve yine Genelkurmay Başkanı olacaktı. Belki de astsubay olarak görev yapıp emekliye ayrılacaktı. Ama astsubaylık sınavını kazanamadı ve bu yol o yıl için kapandı.

    Sınıfta kalmak onu zirveye kadar taşıdı

    ilkokuldan sonra girdiği bu sınavı kazanamamak onu biledi. Ve ortaokulu bitirdikten sonra girdiği askeri lise sınavını kazandı. Erzincan Askeri Lisesi´ne kaydoldu. Ama lisenin ilk yılında sınıfta kaldı. Bir yıl kaybetmeye çok üzülmüştü… Aslında ´kayıp´ gibi görünen bu l yıl da tıpkı doğum tarihi gibi TSK´daki yaş ve kıdem hesaplarını denk getirmiş, Büyükanıt´ın Genelkurmay Başkanı olmasındaki önemli milatlardan biri olmuştu. Zaten sonraki yıllarda okul birinciliklerini de kimselere kaptırmadı.
    http://www.haber7.com/haber/20060807/Buyukanitin-bilinmeyen-portresi.php

    İşte bir Portre daha ve de Kaderin önemi ve bir ibret belgesi.
    BÜYÜKANIT’ın BİLİNMEYEN YÖNLERİ
    ———————————————————
    YÖNETİCİ NOTU. Yıllardır önyargılarla yapılan haksızlıklarımızı dile getirdiğimiz yazılara bazı önyargılı dangalaklar kardeşim sizde gayret edip harp okulunun sınavını kazansaydınız diyorlardı Ordunun Genelkurmay Başkanının assubay okulu sınavlarını kazanamayıp sonradan askeri liseye girdiğini okuyunca duyguları varsa biraz olsun utanır yüzleri kızarır diye umuyoruz.