23 HAZİRAN 2015
13 sanıklı davada tutuklu sanık kalmadı.
22 Haziran 2010 tarihinde askeri servis aracına yönelik gerçekleştirilen saldırıya ilişkin 13 sanıklı davanın 45 yıl hapis cezası istemiyle tutuklu olarak yargılanan iki sanığı, davada 5 yıl boyunca karar çıkmaması üzerine, avukatlarının başvurusuyla, “5 yıllık uzun tutukluluk süreleri” dolduğu gerekçesi ile tahliye edildi.
Bombayla patlatmışlardı
22 Haziran 2010 tarihinde Halkalı’da askeri servis aracının geçiş güzergâhına bırakılan bombanın patlatılması ile araçta bulunan astsubaylar Çağlar Bölük, Uğur Ekiz, Bekir Çelik, Duran Bayram ve Mehmet Boşnak ile bir astsubayın 17 yaşındaki kızı Buse Sarıyağ hayatını kaybetmiş, 15 kişi de yaralanmıştı.
Olay üzerine başlatılan soruşturma kapsamında olaydan bir gün önce gözaltına alınan Seyithan Özer ile Mehmet Kazım Sevim’in, olayda kullanılan bombanın yol kenarında konulduğu demir saksıyı yaptırarak olayı gerçekleştiren PKK/Kongra-Gel üyelerine teslim ettikleri tespit edilmişti.
13 sanığın tamamı serbest
2010 yılında soruşturma sonucu hazırlanan iddianamede, Seyithan Özer ve Mehmet Kazım Sevim’in de aralarında bulunduğu 13 kişi hakkında dava açıldı.
Seyithan Özer ve Mehmet Kazım Sevim tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Yıllardır süren davanın karara bağlanmaması nedeniyle 13 kişi arasında tutuklu olan 2 kişi de serbest bırakıldı.
Böylelikle 6 kişinin ölümü ve 15 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan bombalı saldırıda herkes tahliye oldu ve tutuklu kimse kalmadı.
BABA TAHLİYEYE İSYAN ETTİ
Halkalı’da, TSK’nın servis aracına PKK tarafından düzenlenen bombalı saldırıda 28 yaşında şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Çağlar Bölük’ün, İzmir Tire’de yaşayan babası Salih Bölük, 13 sanıklı davada 5 yılda karar çıkmaması nedeniyle son iki sanığın da tahliye edilmesine isyan etti.
Oğlunun mezarı başındayken haberi aldığını söyleyen Salih Bölük, “Babalar Günü”nde oğlumu ziyarete geldim. Zaten her gün geliyorum. Bugün bu haberi aldım. Nasıl olur da 5 yılda davayı bitiremezler.
Böyle adalet olmaz. Ben teröristlerin serbest dolaşmasını istemiyorum. Adaletin bir an önce tecelli etmesini istiyorum. Bana her babalar gününü zehir eden, gözyaşı döktürenlerin hak ettikleri cezayı almasını istiyorum”dedi.
Şehit astsubay Çağlar Bölük’ün eşi Elif Bölük ise, Turkcell’in Kardelenler projesi kapsamında Muş’ta okutulan genç kızlar arasındaydı.
Türkiye’nin reklam filmiyle tanıdığı Elif Bölük, eşinin şehit olmasından sonra öğretmen olarak atandığını anlatan Salih Bölük, “gelinim bu tahliyeden dolayı çok üzüntülü. Bir an önce katillerin cezalarını çekmelerini istiyoruz” diye konuştu.
Dava neden 5 yılda bitmedi?
Sanıkları tahliye eden Bakırköy 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin dosyayı;
* Çok kapsamlı ve sanıklı olması,
* Bilirkişi raporlarının gelmemesi,
* Tanıkların ifadelerinin alınamaması,
* Delillerin ibraz edilememesi gibi nedenleriyle karara bağlayamadığı ortaya çıktı.
* Ayrıca davanın mahkeme mahkeme dolaşması nedeniyle yasal işlemlerin geciktiği kaydedildi.
Dört mahkeme dolaşan dava ilk olarak 2010’da özel yetkili İstanbul 14’üncü Ağır Ceza mahkemesinin hazırladığı iddianame ile açıldı.
Akabinde İstanbul 23’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan ikinci bir dava özel yetkili 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi ile birleşti.
Dosya elden ele gezdi
Özel yetkili mahkemeler kaldırılınca dava önce İstanbul 18’inci Ağır Ceza mahkemesine düştü. İstanbul 18’inci Ağır Ceza Mahkemesi ise yetkisizlik kararı vererek Bakırköy 8’inci Ağır Ceza mahkemesine gönderdi.
Bakırköy 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin son 6 aydır baktığı dava karara bağlanamadan sanıklar tahliye oldu.
23 HAZİRAN 2015
13 sanıklı davada tutuklu sanık kalmadı.
22 Haziran 2010 tarihinde askeri servis aracına yönelik gerçekleştirilen saldırıya ilişkin 13 sanıklı davanın 45 yıl hapis cezası istemiyle tutuklu olarak yargılanan iki sanığı, davada 5 yıl boyunca karar çıkmaması üzerine, avukatlarının başvurusuyla, “5 yıllık uzun tutukluluk süreleri” dolduğu gerekçesi ile tahliye edildi.
Bombayla patlatmışlardı
22 Haziran 2010 tarihinde Halkalı’da askeri servis aracının geçiş güzergâhına bırakılan bombanın patlatılması ile araçta bulunan astsubaylar Çağlar Bölük, Uğur Ekiz, Bekir Çelik, Duran Bayram ve Mehmet Boşnak ile bir astsubayın 17 yaşındaki kızı Buse Sarıyağ hayatını kaybetmiş, 15 kişi de yaralanmıştı.
Olay üzerine başlatılan soruşturma kapsamında olaydan bir gün önce gözaltına alınan Seyithan Özer ile Mehmet Kazım Sevim’in, olayda kullanılan bombanın yol kenarında konulduğu demir saksıyı yaptırarak olayı gerçekleştiren PKK/Kongra-Gel üyelerine teslim ettikleri tespit edilmişti.
13 sanığın tamamı serbest
2010 yılında soruşturma sonucu hazırlanan iddianamede, Seyithan Özer ve Mehmet Kazım Sevim’in de aralarında bulunduğu 13 kişi hakkında dava açıldı.
Seyithan Özer ve Mehmet Kazım Sevim tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Yıllardır süren davanın karara bağlanmaması nedeniyle 13 kişi arasında tutuklu olan 2 kişi de serbest bırakıldı.
Böylelikle 6 kişinin ölümü ve 15 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan bombalı saldırıda herkes tahliye oldu ve tutuklu kimse kalmadı.
BABA TAHLİYEYE İSYAN ETTİ
Halkalı’da, TSK’nın servis aracına PKK tarafından düzenlenen bombalı saldırıda 28 yaşında şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Çağlar Bölük’ün, İzmir Tire’de yaşayan babası Salih Bölük, 13 sanıklı davada 5 yılda karar çıkmaması nedeniyle son iki sanığın da tahliye edilmesine isyan etti.
Oğlunun mezarı başındayken haberi aldığını söyleyen Salih Bölük, “Babalar Günü”nde oğlumu ziyarete geldim. Zaten her gün geliyorum. Bugün bu haberi aldım. Nasıl olur da 5 yılda davayı bitiremezler.
Böyle adalet olmaz. Ben teröristlerin serbest dolaşmasını istemiyorum. Adaletin bir an önce tecelli etmesini istiyorum. Bana her babalar gününü zehir eden, gözyaşı döktürenlerin hak ettikleri cezayı almasını istiyorum”dedi.
Şehit astsubay Çağlar Bölük’ün eşi Elif Bölük ise, Turkcell’in Kardelenler projesi kapsamında Muş’ta okutulan genç kızlar arasındaydı.
Türkiye’nin reklam filmiyle tanıdığı Elif Bölük, eşinin şehit olmasından sonra öğretmen olarak atandığını anlatan Salih Bölük, “gelinim bu tahliyeden dolayı çok üzüntülü. Bir an önce katillerin cezalarını çekmelerini istiyoruz” diye konuştu.
Dava neden 5 yılda bitmedi?
Sanıkları tahliye eden Bakırköy 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin dosyayı;
* Çok kapsamlı ve sanıklı olması,
* Bilirkişi raporlarının gelmemesi,
* Tanıkların ifadelerinin alınamaması,
* Delillerin ibraz edilememesi gibi nedenleriyle karara bağlayamadığı ortaya çıktı.
* Ayrıca davanın mahkeme mahkeme dolaşması nedeniyle yasal işlemlerin geciktiği kaydedildi.
Dört mahkeme dolaşan dava ilk olarak 2010’da özel yetkili İstanbul 14’üncü Ağır Ceza mahkemesinin hazırladığı iddianame ile açıldı.
Akabinde İstanbul 23’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan ikinci bir dava özel yetkili 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi ile birleşti.
Dosya elden ele gezdi
Özel yetkili mahkemeler kaldırılınca dava önce İstanbul 18’inci Ağır Ceza mahkemesine düştü. İstanbul 18’inci Ağır Ceza Mahkemesi ise yetkisizlik kararı vererek Bakırköy 8’inci Ağır Ceza mahkemesine gönderdi.
Bakırköy 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin son 6 aydır baktığı dava karara bağlanamadan sanıklar tahliye oldu.