YENİ TEMAD, YENİ VİZYON, BÜYÜK DEĞİŞİM, ASSUBAYLARIN EN GÜÇLÜ DAYANIŞMA DÖNEMİNE HIZLI DÖNÜŞÜM ÇAĞRISIDIR.
Başlık bu.
Yeni resim de bu.
Bundan sonraki olması gereken tanımda, kimlik te bu.
TEMAD profili bu.
Böyle olmalı. Artık kafalar ve akıllar değişmeli, böyle sürdürülmeli diyorum.
TEMAY ile başlayan, TEMAD ile yeniden canlandırılan, uzun ve soluksuz mücadele yıllarının bu güne geldiği maceralı yolculuk ta artık şu anki mevcut yapı ve bakış ortadan kalkmalıdır.
Bu bölük pörçük guruplu, ekipli, “ site yönetimine aday hizipçi gurup zihniyetli “ seçim ekibi anlayışı bu davadan def edilmelidir.
Davayı üstlenip taşıyacak bir güçlü yönetim kurulu yerine “ BEN “ merkezli bir sözde liderle kafa bulan bu ucube yönetim tarzı bu dernekte ebediyen sona erdirilmelidir
Seçime girerken guruplaşmış, bloklaşmış adeta toplama bir ekip tarzı kadrolaşma ile,
Üyesinin % 70 i muhalif olmuş at izi it izine karışmış bir zoraki sosyal toplumla,
İş bilenleri ve teknokratları dışarıda kalmış, yönetim kurulları ve genel merkez anlayışı davadan uzaklaşmış, ekseninden kaymış bir yapı ile;
Gelin…………..
Yine o bildik daha seçimin ertesinde pişman olacağımız, kafamıza kafamıza vuracağımız “ laf olsun da torbamız dolsun “tarzı bir seçim kurultayı daha yapmayalım.
Üç beş senede bir ortaya çıkan ,
sözde dava kovalayan,
ekmek adaletine yedi yirmi dört zaman yerine sadece rüyasında soyunan,
gerçekte esamesi okunmayan ,
yeni çizgi roman kahramanlarına umut bağlayıp ta yüreğimizi Ahmet Keser gibi Vandal krallara yeniden dağlatmayalım.
Meydanı boş bulan yalancı pehlivanlara yine yeniden Kırkpınar ağası kıspeti giydirip te tefrikalar yazdırtmayalım.
Değerli toplumumuz;
TEMAD; zayıf irade ve silik bir STK. varlığını hak etmiyor.
TEMAD ; kısır döngü ve beklentiler ile bezenmiş anlayış ve kafa yapılarını hak etmiyor.
TEMAD ; vizyonu ve hedefi büyük olmayan, projeleri ve çözümleri, bulunmayan, teknik çalışma ve donanımı olmayan, “hepimiz bir kişi gibi çalışacağız “demeyen,toplumunu anlamayan, kucaklamayan, olmazsa olmazımız açlık ve yoksulluk altı yaşam adaletsizliği demeyen ruh ve anlayışları artık görmek istemiyor.
TEMAD; beni büyütün, beni çoğaltın, beni vizyonla donatın çağrısına cevap veremeyenlerle zaman kaybetmek istemiyor.
TEMAD ; içinde kişisel oluşumlar, bölüşümler, muhaliflikler, guruplar,benciler, senciler olsun istemiyor.
TEMAD; tek bir mutlak hedefe kilitlenmiş, sadece Assubayların adalet davasına odaklanmış , azimli , kararlı, güçlü , geniş katılımlı, vizyonu ve misyonu ülkeye ve dünyaya göre biçimlenmiş yepyeni bir yönetim anlayışı istiyor.
DEĞERLİ ASSUBAY DOSTLARI…..
YILLARCA; ne isimler, ne ekipler, ne adamlar, bu kurumun içinden Ankara ya genel merkeze akıp gitti.
YILLARCA; en idealistinden, en vatanseverine, en dava adamı ve yönetiminden, en iş bilenine kadar sayısız genel merkez yönetimleri bu diyardan geldi geçti.
Sayın Keser belki de buraya kadar olanların en iyisi ve en vizyonel , donanımlı insanı idi.
Ne varki, davasına gelince Milli bir STK;
tüzüğüne gelince basit bir köy derneği yapısına sahip Temad ,
Bu farkındalığını sürdürecek bir dava ve adalet ekibini, kadrosunu, çalışma gurubunu, takım ruhunu hiçbir zaman kuramadı.
Bilinçten, sınıf davasından eksik, hele birde meslek yaşamı kıyak karargahlarda subay goygoyculuğu ve yalamacılığı ile geçmiş, kolaydan beslenen tipler başkan oluverirse,
O takım ruhu ile oraya gelen biçare oyuncular da; çobanın kavalından çıkan melodiye göre yayladaki bir ağaç gölgesinde kestiren o tembel sürünün psikolojisine dönüşüverirler.
Ekim 2017 de hala bu yapıdan , bu mayadan, bu malzemeden çıkabilecek olanlar da mevcut Ahmet Keser den daha iyi olmayacaktır.
BU BÜYÜK KİTLENİN BİR O KADAR BÜYÜK OLAN MİLLİ DAVASINA ;
DAVAYA TER VE BEDEL DÖKMEDEN SOYUNAN BAŞTAN KENDİNİ ŞAH GÖRÜP TE ORTAYA LİDER PORSİYONU İLE SOYUNAN HER İNSANIN YANINA SEÇECEĞİ 16 İNSAN DA SADECE SOFRADAKİ SALATA TABAĞI OLMAYA MAHKUMDUR “
Bu beyzadelerin kendilerine reva gördükleri sultan vari yaşamın var oluş yasasıdır.
Hiçbir kişi yoktur ki… kendisini lider ilan edip, kendinden daha değerli ve donanımlı insanları takımında bulundursun….
Kendinden daha bilge ve akli akılları heybesinde tutsun.
Olsaydı Sayın Keserin 2011 listesindeki değerli kadro şu anda davanın başında hala var olurdu.
Firavun yasasıdır…..
En baştan “Lider de, şef te, başkan da benim “ deyip, hep kendi egosu ve inadı ile ortaya çıkanlar bu sınıfın davasına sadece nal toplatırlar.
Asla da listelerinde donanımlı, bilgili, teknik, davaya hakim, takım ve ekip ruhu barındırmazlar.
Bir kişinin seçtiği, onadığı, 17 kişiden de olsa olsa ancak bol tuzlu cacık olur.
Bu siyaseten de, dernek olarak ta, sendikal olarak ta, tüzel olarak ta böyledir.
Değişmez.
Yokluktan, çaresizlikten, zayıflıktan nemalanma çabasıdır sadece.
Üç yılda bir ortaya çıkıp ta, dava adamı gömleği giymek.
Bu günkü Temad yönetim kurulunun yapısına baktığınızda gördüğünüz tek benzetme AKP nin ve yeni başkanlık sisteminin mikro kopyasıdır o kadar.
Keser varsa Temad da vardır sonucudur ortaya çıkan.
Zayıf, zayıf, zayıf yönetimler.
Güçlü, kudretli, tiran olmuş firavunumsu tipler.
Temadın seçimlerinden ortaya çıkan hep bu olmuştur.
ÇARE mi..?
EKİM 17 SİNDE bu davaya terini, canını, emeğini, yıllarını, birikimini, bilgisini, cesaretini, yüreğini vermiş tüm küskünler, muhalif ilan edilenler, ihraçlılar, kırgınlar, o salona davet edilsinler…..
Divan ,o saçma tüzüğü elinin tersi ile bir kenara itsin…..
Tüm ihraçların affını ve üyeliklerine yeniden sahip olmayı onaylatsın.
Onay çıkar ise,de isteyenlerin o salondan yönetim denetim disiplin kuruluna adaylık talebini buyursun kabul etsin.
Abuk sabuk, hukuksuz,ihraçları görmeyip te, bir o kadar saçma tüzüğü mesele ve mazeret olarak kimse görmesin.
BEN O GÜN ORADA ELİMİ BU TAŞIN ALTINA KOYMAYA ,
BU MAZLUM TOPLUMUNUN KANAYAN GÖZ YAŞINI DİNDİRMEYE HAZIRIM.
Daha ne diyeyim, ne söyleyeyim.
Saygımla.
Adnan Fuat ÖZDEMİR