12 MART 2014
Bir hikaye daha size.
Öyle ya, masal dünyasındayız.
Prensler hazinede yüzüyor, krallar saraylara imar dağıtıyor.
Hepsini muhafaza etsin diye de kanunlar çalınıyor, kılıflar dikiliyor, kılıçlar çekiliyor.
Geçen gün burada andım.
Daha önce de olayın başlarını yazmıştım.
Bence tek bir vaka olarak okumayın.
Mutlaka bir safınız vardır. İster iktidar zaviyesinden ister TSK nizamiyesinden okuyun.
Tek bir vakada; yolsuzluk, usulsüzlük, fesat, tahakküm, dayatma, insafsızlık namına; ezilenleri kahreden bu merhametsiz düzen adına ne varsa…
Bir kestane sıcaklığında vicdanınıza dokunur belki.
Önce kendini tanıtsın kahramanımız:
‘Sayın Talu, yazınızda bahsettiğiniz, yolsuzluklara direnen, üst makamlara bildiren astsubayım.’
Şimdi ben devam edeyim:
Kendisi maliyeci başçavuş olarak çalışırken, bir albay pek hakkı olmayan bir tazminatın kendisine ödenmesini ister.
O da bunu ödemeyi reddeder.
Baskı karşısında üst makamlara şikayette bulunur.
Kendisine davalar açılır.
Sanırım burada da yazınca tayini çıkar. Fakat intikam gazabı peşini bırakmaz.
Dava sürerken re’sen emekli ederler, yani ordudan atarlar.
Jandarma Genel Komutanlığı’nda olayı araştırır. ‘Emir büyük yerden’ denir.
Ne kadar büyük? Çok büyük!
Çok büyük emir verebilen birisi o sıralar o birliğe de gelmiş, şikayet ettiği albayı dinlemiştir çünkü.
Ve o albay o büyük ziyaretten sonra astlarına o büyük makamın dediklerini aktarmıştır:
Yeni Disiplin Kanunu çıktı. Yönetmeliği geciktiriyoruz. Bu bir temizlik. Çürük elmaları temizleyeceğiz.
Kahramanımız diyor ki:
‘Ben de çürük elma oluyorum. Çünkü devletin aylık 1530 TL’sini albaya ödemedim.
Çünkü alınan ama alınmayan koltuklar için 85 bin 960 TL’yi ödemedim.
Çünkü alınan ama alınmayan elektrik işleri için 15 bin TL’yi ödemedim.
Ellerinizden öpüyorum; babamla da konuşmuşsunuz. Davama TEMAD avukatı Erhan Akkuş bakıyor.
Yakın bir zamanda akıl sağlığım yerinde mi değil mi diye müşahade altına alınacağım.
Dualarımız sizinle.’
Sanıyor musunuz ki burada tüm babaların kızları, oğulları için kanun yapma, istihbarat, internet, polis, yargı ve askeriyeyi düzenleme imkanı vardır.
Ordudan attıkları bu insanın bir büyük suçu da, babasının TBMM’ye ‘Oğlum intiharın eşiğinde’ diye dilekçe vermesiydi.
O Disiplin Kanunu’nu som militer hediye gibi paşalara sunan sivil hükümet ve Meclis, intihara, ölüm orucuna sevk etti onu da, nice meslektaşı gibi.
Ya öleceksin ya sürüneceksin displini, cumhuriyeti ve demokrasisi çünkü bu!
Nasıl zamanın ruhuna uygun… Nasıl da tanıdık!
Pekiyi şimdi ne yapıyor diye sorarsanız, anlatsın izninizle:
‘Rızık Allah’tan. Davamın sonucunu bekliyorum.
Bir askerim buralıydı, tezgahları vardı. Bana da bir tezgah verdiler.
Sağolsunlar, kendimi toplayana kadar kira da almıyorlar.
Kestane satıyorum.’
Helal olsun imtiyazsız cumhuriyete: helal olsun demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletine!
Helal olsun beylere, patronlara, efendilere, ağalara, paşalara!
Helal olsun size, helal olsun!
Değerli Assubay Meslektaşlarımız
Assubaylar TSK’nın olmazsa olmaz elemanıdır. Birçok kişinin macera olsun diye 24 saat katlanamayacağı şartlarda görev yapmalarına rağmen ön yargılarla sosyal,ekonomik ve insani haksızlıklara uğratılmışlardır. Taleplerimizin imtiyaz ve ayrıcalık olmadığını her vesile ile dile getiriyoruz,taleplerimiz karşılanıncaya kadar mücadelemiz devam edecektir.
Assubay kaynağını teşkil eden okulların fakülte düzeyine çıkarılması ön yargının kırılma noktası olacak ve meslek çıtamızı yükseltecektir. Bu konudaki kampanyamız ses getirmiştir, takipçisi olacağız. Saygılarımızla,
Konu ile ne alaka? Yayınlanmamasını öneriyorum. M.E.A. kendisine özelden ne alakası var adresmi şaşırdınız diye yazdım E.G
–
İSA TANRI MI ?
İSA BUNU AÇIKÇA TANRI OLDUĞUNU SÖYLEDİ
LİNKİNİ BU SAYFAYA KOYAN ARKADAŞIN DİNİNDEN AÇIKÇA ŞÜPHE EDERİM BU BİR HIRİSTİYANLIK PROPAGANDASIDIR……………..SELAMLAR