Artık sivil toplum kuruluşları ile tanışmalı, kaynaşmalı, onlardan mücadeleyi ve dik durmayı öğrenmeliyiz, onlarla ortak fikir ve eylem birliği yapmalıyız.
Cumhuriyet ve Atatürk devrimlerinden yana taraf olmalı bunu her seferinde yüksek sesle göstermeliyiz.
Assubay mesleğinin tüm sorunlarını kısa ve orta vadeye yaymalıyız.
KISA VADE İÇİN ;
Emekli Assubayların yoksulluk altı nerede ise açlık sınırına dayanan utanç emekli aylıklarının en azından emekli Subayın % 85 i düzeyine getirtebilmek adına acil ve elzem olan çalışan MYO mezunu Assubayın göreve başlama derecesi olan 9/1’in görev sorumlulukları assubaylarla kıyaslanamayan memurların başlanğıç derecesi olan 9/2’ye yükseltilmesi,
Çalışan Assubaylara da çalışan Subayların aldığı 6 kalem tazminat kaleminden adil hakkı OLAN GÖREV, MAKAM VE KOMUTANLIK TAZMİNATLARININ olsun verilebilmesi.
Bunun emekliliğe de aynen subay emeklisine yansıtıldığı şekli ile yansıtılması.
Sicil ve terfi yönetmeliğinin terfi tarihi olan 30 Ağustos’tan temizlenmesi.Alınan ceza süresi kadar süre sonra terfi sisteminin getirilmesi.
Bu anlamda da bir defaya mahsus geçmişe yönelik olarak nasıp kayıplılarına sicil affı getirtilmesi, emsallerinin maaş tablosuna yükseltilmesi.
4 Yıllık Assubay fakülte yasasının YÖK tarafından tavsiyesi ve talimatı ile kanunlaştırılmasının , Assubay sınıfının 926’da yeniden tanımlandırılması , Komutanlık yetki ve insiyatifi ile TMK. larda yeniden tahsis edilmesi .
TSK’nın lojistik, teknik ve idari K.lık kadrolarının bu sınıfa ASUBAY adı altında yeniden baştan sona reorganizasyonu.
( Bu tanı ve teşhis bu davanın en önemli parçasıdır.)
Konularını oturtmalıyız.
ORTA VADEDE İSE,
Çalışanların disiplin ve personel yasasındaki hukuksuzluğunun son bulması adına,
özellikle de dünyada hızla gelişen teknolojilere uyumlu paralellikte görev, sorumluluk, yetki ve insiyatif paylaşımlarının astların lehine düzenlenmesi.
Astsubay sınıfının yeni yapı içinde mesleki standartlarının ve kariyerinin yükseltilmesi,
Oyak sisteminin lağv edilmesi,
Sosyal ve ailevi yaşamsal ayırımcılıkların bitirilmesi.
Statülerin çağdaş bir şekilde yenilenmesi,
Assubayların çekirdek lider statüleri sebebiyle Bilgi ve öğrenim teknolojilerinin gelişimi,
Bunlar da orta vadeli kalite ve yeniden değerleme hedefleridir.
Bu anlamda ;
Astsubay toplumunun ekmek ve adalet davasında her kimler yeni yönetimi devralacak ise,
İlk adım olarak bu davanın bir yol haritası çizilmeli, ajandası çıkarılmalı, eylemsel taktik planı yapılmalıdır.
Genel merkez teşkilat yapısını sil baştan yenilemeli, şube ve teşkilatları sendikal bir yapıda örgütlemeli, üyelere sınıf mücadelesi ile ilgili eğitimsel çalışmalar ve seminerler verilmeli, davadaki hedeflerimiz, vizyon ve misyonumuz, yapılması, uyulması gereken kurallar , katılım , kitlesel birlikteliğimiz ve davranış metodumuz öğretilmelidir.
Assubayların her bir emeklisine hedeflerimiz olan kırmızı kitapçık yapılıp dağıtılmalıdır. İçinde soru ve yanıt şeklinde tüm davamız anlatılmalıdır.
Üye katılımları için şubeler bazında evlere ya mektupla veya, e- posta yolu ile, olmadı ziller çalınarak ulaşılmalı, davanın önemi ve katılımın kutsallığı anlatılmalıdır.
Mobil üyelik sistemine geçilmeli, aynı aileden ikinci üyeye % 50’ye varan indirim uygulanmalıdır.
İl başkanlıklarına kendi bölgelerinde genel merkez ile koordineli bağımsız lokal eylem, basın açıklaması, bildiri dağıtma, tanıtım broşürleri basma ve dağıtma, yerel yönetimlerle ortak çalışma, stk.lar ile eylem yapma, sosyal etkinlik düzenleme tarzı aktivizm olanakları sağlanmalıdır.
Genel merkezin basın yayın ile ilişkilerini güçlendirecek, sosyal tabanını sürekli bilgilendirecek, kamuoyunu tüm faaliyetleri ile çalışmaları ve hedefleri konusunda sürekli ve rutin aralıklı olarak aydınlatacak bir enformasyon basın bilgi masası kurulmalıdır.
“ ASSUBAYLARIN SESİ “ isimli bir internet web sayfası kurulup tüm Assubayların, üye, emekli, çalışan ayırımı yapmadan herkesin bu sitede paylaşımı, katılımı, bilgi alış verişi yapabilmesi sağlanmalıdır.
Özellikle Genel Merkez yapılanması içinde şube başkanlıkları ve teşkilatlar ile birlikte alınacak her tür karar ve eylemi konuşup, tartışıp, fikir bazında olgunlaştırıp, istişare edip ortak onaya müteakip devreye sokacak bir DANIŞMA KURULU oluşturulmalıdır.
Bu kurul,
Genel merkez yönetimine sürekli denetim ve gözetim ile yordam ve yol gösterecek en az 10 ila 12 kişilik eski başkanlardan, yaşça ve tecrübece davaya vakıf insanlardan oluşturulmalıdır. Bu kurul ilk büyük olağan genel kurulda delegelerce ismen tespitle seçilerek kurulmalıdır.
Kurul yılda iki kez genel merkezde ağırlanmalı, yol haritası ve stratejilerle ilgili rapor hazırlatılmalı, bir anlamda genel merkezin eylem ve strateji ile çalışmalarını bu kurulca denetlenmelidir. Tüm genel konularda görüş ve fikirlerine başvurulmalıdır.
İçimizde oto kontrol ve ahenkli sistemi bu büyüklerle sağlatmalıyız. Her yönetimi her an hesap verebilir yapmalıyız.
Anayasa çalışmalarından başlanarak bunun devamındaki kanunların, yönetmeliklerin, tüzük ve talimatların TSK ile ilgili tüm yansımalarına bilgi, donanım ve yasal teklifle müdahil olabilmek adına ;
Assubay fakülte kanununa ,926 sayılı askeri personel kanununa,özlük ve mali kanunlara, hukuksal mevzuatlara, profesyonel ordu çalışmasına; ilgili üniversitelerden akademisyenlere , ücret karşılığı görüş , teklif hazırlatmalı; anayasal boyutta ve hukuki anlamda raporlar düzenletmeli, teknik ve mali uzmanlardan en doğru ve yasal çözümleri, teklif maddeleri halinde dosyalar üreterek direkt hükümete veya siyasi muhataplıklara verebilmeliyiz.
Yine bu anlamda; sivil ve profesyonel danışmanlar ile çalışmalı, ünlü ve isim yapmış mali, hukuki, sosyal, siyasal akademisyenlerden ve hocalardan danışman ekipleri kurmalıyız.
Bu anlamda ; Oyak, 4 yıllık fakülte yasası, başlangıç dereceleri, tazminatlar, mesleki ayırımlar, nasıp ve siciller, subaylığa geçiş, sosyal haklar, 70-75 mağdurları, malul emekli hakları, görev ve hizmetle ilgili statüler, Askeri disiplin kanunu, personel yasası, yeni Astsubay komutanlık tanımı, emeklilik, gibi bir çok konuda insan haklarına ve anayasanın eşitlik ile ilgili 12. Maddesi uyarınca emsal mağduriyet ve hak gaspı davalarını güçlü biçimde açabilmeliyiz.
Kamuoyuna, Assubay hak ve ekmek davasını insani ve hukuksal anlamda anlatabilmeliyiz.
TEMAD’ın en azından haftalık basın bültenini, “ASSUBAYIN SESİ “ GAZETESİNİ İstanbul, Ankara ve İzmir’de çıkarabilmeliyiz.
Delegenin üyeyi temsil oranını 50 üyeden 25 üyeye düşürmeliyiz.
Genel merkez olağan veya olağanüstü genel kurullarını en az 5 bin kişilik kapalı spor salonunda yapmalıyız. delege bölümleri ile seyirci bölümleri, basın bölümleri, misafir ve delegasyon bölümleri, divan ve kurul bölümleri ayrıştırılmış şeffaf , katılımcı demokratik seçimler yapmalıyız.
Blok ve çarşaf listeli seçim sistemini kaldırmalıyız. Tüm üye adayların genel kurul salonunda ferden müracaatla adaylığını koyabilmesinin önünü demokrasi ve şeffaflık adına açmalıyız.
Gönüllülük esasına göre en çok oyu alan ilk 11 kişiyi asil ; diğer 11 kişiyi ise yedek yönetim kurulu olarak seçmeliyiz.
Liyakat sistemine asıl biz sahip çıkmalıyız. Toplumun takdir ettiği teveccüh ettiği ekibi görevle seçmeliyiz.
Seçilen ekibin de kendi içinde kapalı oylama ile bir başkan seçmesini sağlamalıyız.
Böylece yetişmiş, bilgili, donanımlı, istekli tüm herkesin tek bir listeden bir araya gelip VOLTRAN TEMAD’ı oluşturmasını sağlamalıyız.
Temsilde adaleti önce kendi içimizde kurmalıyız ki, yarım asırlık köleliğimize neden baş kaldırdığımız artık bilinsin ve görülsün.
Bu şekilde de yine tek bir ortak listeden denetim ve disiplin kurullarını seçmeliyiz. Denetimi, maliyeci yönü güçlü insanlarımıza, Disiplini de hukuk mevzuat bilgisi güçlü insanlara tevcih edebilmeliyiz.
Disiplin ve denetleme kurullarını çakma listeleri hazırlayan gurupların ve ekiplerin emrinde, talimatında, biatında olmaktan kurtarmalıyız.
Bu kurulların anayasal olarak Yönetim Kurullarının üst organları olduğunu artık sivil akılla öğrenmeliyiz.
Çankırı’daki emeklinin İzmir’den, Adana’daki emeklinin ise Ankara genel merkezden üye olmasının tüzükte önünü kesmeliyiz.
Herkesin mernis sistemine tabi olarak nüfus müdürlük kayıtlarındaki ikameti gereğince kendisine en yakın Temad şubesine üye olmasını ; canı her isteyenin Genel merkeze üye olmasının da önünü kesmeliyiz.
Genel merkezin de bu anlamda üst yönetim organı olması sıfatı ile üye kaydı ve delege bulundurma yetkisini acilen kaldırmalıyız.
( Genel merkez aynı zamanda Ankara’da il başkanlığı sıfatını da taşımamalıdır, orası en üst idari organdır.)
Yasal mevzuatı ve uluslar arası hukuki dayanağı olmayan “Dünya Assubaylar günü “ etkinliğini tüzükten ve proğramdan kaldırmalıyız. Buraya harcanan gereksiz milyarlarca lira ile davaya dair günlük gazete, aylık dava dergisi ve bülteni, reklam, tanıtım, konferans, toplantı, panel, basın faaliyetleri yürütmeliyiz.
Çalışan Assubayların ve emeklilerinin sorunlarını anlatan ilgili reklam afişleri yaptırılıp bilboardlara ve gazetelere ilan ve görsel talep olarak vermeli halka ulaşmalı, parayı Assubayın tanıtımına değil, sorunlarının ve sıkıntılarının tanıtımına harcamalıyız.
Genel merkeze ait bir kapalı fotofilm ,kamera sistemi ve yayın ile ses düzenekleri taşıyan bir amfibik kapalı büyük ve modern bir van aracına sahip olmalıyız.
Büyük şehirlerde ve illerde her ay sıralı olarak Assubayların hak ve ekmek davasını anlatan sivil panel, konferans, toplantı türü etkinlikler düzenlemeli , özellikle sanatçılar, medya , iş dünyasının patronları, yazarlar,siyasi kurumlar, iş adamları, sendika, tabip ve mühendis odaları gibi STK. lar ile özellikle belediyeler, siyasi partiler, eğitim kurumları ve üniversiteleri davet etmeliyiz.
Her talebimizin temelinde mutlaka insan hak ve eşitliğine vurgu yapmalı, haklarımızın hukuki dayanağının kaynağını, anayasadan ve uluslar arası insan hakları sözleşmeleri ile yasalardan almalıyız.
Her adaletsizliğin tescili ve belgesi için masrafa hiç bakmadan en tanınmış, deneyimli avukatlar tutulmak pahasına dahi yargıda dava açmalı, her kavgamızın yolu ve gidişini yargı ve hukuk üzerinden sürdürmeliyiz.
ASSUBAY TOPLUMUNUN YETİŞMİŞ, AKLİ, VE FİKRİ DAVA İNSANLARI VE DUAYENLERİNDEN DAİMA İSTİFADE ETMELİYİZ.
İl ve ilçe başkanlıklarını daima onore etmeli, onların yönetime mutlaka katkısı sağlamalıyız.
Teşkilatları genel merkeze yakın çalışma içinde tutmalı, sürekli görüş ve tekliflerini alarak sürekli çalışmaları ve çözüme dair katkı üretmelerini sağlamalıyız.
Anadoludaki özellikle küçük illerdeki Temad şubelerini genel merkez tarafından maddi yardımla mutlaka desteklemeliyiz.
TEMAD’ın akli yapısını derinlikli hale getirmeli, sığ mevcutlarla iş yapma ve ben merkezli yöneticilik anlayışından vazgeçmeliyiz.
Genel merkez kadrosunu tam donanımlı, güçlü, bilgili, iş bitirici, bir ekip ve kadro haline dönüştürmeli, en donanımlı insanları bu binada çalıştırmalıyız.
Bir daha asla ihraç diye bir yol ve yönteme başvurmamak üzere kesin ihraçlar maddesini tüzükten çıkarıp tüm ihraçlı kahramanları alkışlarla derneğe geri çağırmalıyız.
ÇÜNKÜ ASSUBAY EMEKLİLERİNİN İÇİNDE ASLA HAİN VE ŞEREFSİZ İNSAN OLMAMIŞTIR.
Toplumumuza karşı vicdan ve insan duygusu taşımayan hiç kimse genel merkezde çalışmamalıdır.
TEMAD’ı ve davayı zaafa uğratacak, onurunu ve ikbalini sarsacak hiç kimseye ve girişime asla müsaade edilmemelidir.
Bu anlamda genel merkezimiz teşkilatları ile sürekli diyalog içinde olmalı ve davaya destek ve şevk verici tutumda olmayan, çalışmayan, günlük lokal çay işletmeciliği anlayışı yürüten tüm yönetimleri derhal görevinden almalıdır.
TEMAD tüzüğünde bulunmasa da fiiliyatta bu dernek tam bir sendikal yapı ve çalışma içinde görev yürütmelidir,üyeler dava insanları haline getirilmelidir.
TEMAD’ın kurumsal yapısı sivilleşmelidir. Asker algısı ve bakışı ile mali ve hukuki meseleleri çözmek adına bir misyon asla yürütülmemelidir. STK. larla bu anlamda sendikal bir akılla ve bakışla ilişkiye girilmelidir.
Türkiye’nin Cumhuriyet hassasiyetleri şiddetle savunulmalıdır.
Mustafa Kemal ATATÜRK ve NUTUK bu derneğin şah damarı olmalıdır.
Mart 2014 Abdi İpekçi büyük dayanışması ve birlikteliğinin sağladığı koz iyi kullanılmalı, asla taviz verilmemeli, talepler acil öncelikleri ve ekonomik sıkıntıyı kapsamalı; kısa vadede emeklinin açlık ve yoksulluk sınırındaki yaşam utancı ile; çalışanın 4 yıllık fakülte kaynak ve istihdamı ve hukuksal problemleri olmazsa olmaz ön şart olmalıdır.
Genel merkez politikamız en kısa süre içinde bu yönde yeni bir algıya , değişime ve dönüşüme uğramalıdır.
Saygımla
ADNAN FUAT ÖZDEMİR