Dolar 34,2760
Euro 37,6502
Altın 2.918,72
BİST 9.109,34
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 25°C
Çok Bulutlu
Ankara
25°C
Çok Bulutlu
Pts 25°C
Sal 27°C
Çar 25°C
Per 25°C

SEVGİ KORKMAZ – ÖLMELERİNİ Mİ BEKLEYECEKSİNİZ?

SEVGİ KORKMAZ – ÖLMELERİNİ Mİ BEKLEYECEKSİNİZ?
12/03/2014 9:27 PM
1

Aylardır TEMAD’ı (Emekli Astsubaylar Derneği) yakından takip ediyordum.

Okumasını bilenler için bugünler sürpriz olmamalı. Zira çok  öncesinden mücadeleyi başlatmışlardı…

Pazar günümü 5 gün önceden rezerve etmiştim.

TEMAD’ın ölüm orucunu sürdürdüğü Ankara Abdi İpekçi Parkı’na gidecektim.

Pazar sabahı açık olan hava, öğleden sonra tam da ben Sıhhiye’ye vardığımda,yerini müthiş bir sağanak yağmura bırakmıştı.Metro köprüsünün altına sığındım.Tam karşımda  şemsiye satan işportacı şemsiye satışına yetişemezken birden bir kucak şemsiyeyi alıp,tezgahını yalnız bıraktığını görünce ”hayırdır” diye sordum.

Cevabı ”ölüm orucundakilere” oldu.

”Hadi beraber gidelim”dedim.

Giderken içimden ”bu kadar şiddetli bir yağmurda gitmişler midir ki?”diye de sormadan edemedim.

Vardığım da çok duygulandığımı ifade etmeliyim.O kadar şiddetli yağmura rağmen ciddi bir kalabalık vardı ve ‘Dağ Başını Duman Almış’ marşını söylüyorlardı.Yağmur sanki onları ıslatmıyordu! İlgimi çeken kadınların da sayıca fazla olması ve eşlerine destek vermesi açıkça gelecek adına beni umutlandırdı.

Kiminle sohbet ettiysem sorunlar hep aynı,ortak şeylerdi…Ve bir o kadar da kararlı…

TEMAD’ın ölüm orucunun 5. günüydü ve dün 6 kişi rahatsızlanarak hastaneye kaldırılmışlardı.

Bu süreçten sonra artık yaşamları ciddi risk altında fakat kimin umurunda?

Rahatsızlananlardan biri de TEMAD Genel Başkanı Ahmet Keser di ve kendisi ile sohbetimizi aynen aktarıyorum;

S.K.-Geçmiş olsun,şimdi nasılsınız?

A.K.-Sağolun,ölüm orucuna devam,mücadelemizde sonuç alana kadar…

S.K.-Yoğun bir yağmur yağışı var ve hava soğuk,çadır kurmamışsınız?

A.K.-Çadır kurmamıza ve pankart açmamıza izin verilmiyor!

S.K.-Anlaşılan Gezi olaylarından sonra kitlesel eylemden çekiniyorlar…

A.K.-Bir tane bayrak ve şemsiye var o kadar.

S.K.-Mücadeleniz bu noktaya gelmeden çok önce  başlamıştı değilmi?

A.K.-Evet.Özlük haklarımızın iyileştirilmesini talep ettik.Sorunlarımızı yetkililere ilettik,basın açıklamaları,Sosyal Medya,Tweet’lerle
sesimizi duyurmaya çalıştık…Maalesef duyan olmadı! Yıllarca taleplerimizi ilgili kurumlarla paylaştık aslında… Duyan olmadı!

S.K.-Ölüm orucu kararını nasıl aldınız?

A.K.-98 bin çalışanı, 120 bin emeklisi ve aileleriyle 1 milyon kişilik büyük bir aile olan TEMAD yönetiminin, adaletsizlik ile ayrımcılığa karşı tüm meslektaşları adına oy birliğiyle ölüm orucu kararı aldık. Yetkililerin bizi öteleme ve ayrıştırmaya yönelik tavırları nedeniyle, sesimizi duyurmak için radikal bir karar aldık. Dünyanın en eski ve köklü ordularından biri olan Türk Silahlı Kuvvetleri ve personelini bu duruma düşüren basiretsiz yönetimler, tarihe, gelecek nesillere ve kamu vicdanına bunun hesabını veremeyecekler.

S.K.-Kırgınlık da hissediyorum?

A.K.-Kendi ordusunun mensuplarını savaş meydanlarında değil sokakta ölüme terk edenler bu vebalin sorumlusu olacaklar. Türk milletinin namus, şeref, haysiyet ve özgürlüğüne gelecek her türlü halele karşı kendini kurşunlara siper etmiş astsubaylar, bu gün de haksızlık ve adaletsizliklere karşı ‘Haksızlıklarla yaşamaktansa onurumuzla ölürüz’ diyerek asaletli bir duruş sergilemiştir.”

S.K.-Geçtiğimiz süreçte meslektaşınızın intiharları da sizleri çok üzdü.Sebepleri nelerdi?

A.K.-Çok üzgünüz.Susan, kendi hak ve hukukunu efendilikle kurumlara ileten astsubaylar artık cinnet getirme noktasına geldi. İstanbul’da bir emekli astsubay daha intihar ederek hayatına son verdi, 15 Kasım-3 Aralık tarihlerinde, 3 haftada 7 astsubay intihar etti.

S.K.Eyleminiz ne zaman bitecek?

A.K.-Özlük haklarımızı alana kadar.Haklarımızı almak için çıktık bu yola, ayrıştırılmak istemiyoruz. Ekonomik ayrımcılığa ve Maaş adaletsizliğine son verilmesini istiyoruz.. 15 Mart’ta büyük bir mitingimiz var. Sayımız her geçen gün artıyor, çünkü davamızda haklıyız.

Konuşmamız kısaca böyle geçti fakat sorunları gerçekten çok büyük.Yine eyleme destek veren bir çok Gazi de vardı…Bu ülke için kolunu,bacağını feda eden, Gazi Astsubayları yaşamın zorlukları ile boğuşmaya itmek ne kadar insani bilemiyorum!

Özetle, kiminle konuştuysam hak vermemek elde değil. Dilerim yetkililer bir an önce bu çığlıkları duyup gerekli düzenlemeleri yaparlar. Aksi takdirde Bu ölüm oruçlarının ve sıkıntıların getireceği noktayı düşünmek bile istemiyorum.

YORUMLAR

  1. EMEKLİ ASSUBAYLAR dedi ki:

    Sivil sektörde daha iyi iş imkanı buluyor diye istifalardan sonra hainlerin darbe girişimine katılıp ordudan atılan pilot açığını kapatmak için pilotlara yeni imtiyazlar tanımak için düzenlemeler yapılıyor. Yapılmasın mı? Elbette yapılsın, ancak o ocağın teknisyenini,yer hizmetlerindeki ,radardaki,kuledeki ikmaldeki vb. assubayları yok sayarsanız hizmet verimliliğini,moral motivasyonunu ve aidiyet duygusunu sağlayamazsınız.

  2. Ahmet CAN dedi ki:

    Devletimizde akıl yok!Tabii ki devlet denilen şey bir kavram,insanların kendilerini idare etmeleri için keşfettikleri bir aygıt.Yani devlet, “sen,ben.” Şunu demek istiyorum;yetiştirilmesi çok maliyetli bir elemanın,10 sene olarak belirlediğin,hiçbir kıstasa uymayacak 10 yıllık mecburi hizmetini tamamlayınca,kendini yetiştirip,koluna altın bileziği takan toplumuna ihanet edip kaçıyorsa,yapılacak iş çok basit.Yasa ve mevzuat değiştirmek.Emeklilik süresini doldurmadan gidenlerin pilot lisanslarını,yurt içi-yurt dışı her yerde iptal etmek.Sonra da;”hayırlı yolculuklar.” Görsünler bakalım;var mıymış öyle”arabadan ham bostanı alıp gitmek?”