Yanlışlardan dönmek, hataları görebilmek için birey ve toplum olarak ÖZ ELEŞTİRİ yapmaya, yapanlara da AÇIK olmayı bilmeliyiz.
Görev zamanında çoğumuz yaşanılan olaylarda “BEN olsam yapmaz veya ŞÖYLE yapardım” dediğimiz olayları görmüşüzdür. Olaylarda DOĞRU karar verebilmek OLAYLARI BİREBİR yaşamakla mümkündür. Bugün kolay KARAR verilebileceğini sandığımız bir olay karşımıza çıkıp SORUMLULUK alındığında önceden KOLAY görülen KARARLARIN öyle BASİTÇE alınıp, geçiştirelemediği KARAR verilirken ZORLANILDIĞINI görürsünüz.
Tecrübeler KARAR verirken MASANIN ÖNÜNDE ve ARKASINDA olunulduğunda SORUMLULUKLARIN artarak değiştiğini göstermiş, karar aşamasında ZORLUKLAR yaşanılsa da bizleri OLGUNLAŞTIRMIŞ, PİŞİRMİŞTİR.
İRDELEYECEĞİM olaylarda KİMSEYİ MÜDAFA EDİP KORUMAYI, KİMSEYİ DE YERMEYİ DÜŞÜNMEDİM. Lütfen yazıyı okuyanlar SAMİMİ ve DÜRÜSTÇE aynı konumda olsalar FARKLI olarak NELER yapabileceklerini düşünsünler YETER.
Şimdi şu anda halen TEMAD Genel Bşk. olan arkadaşımız sayın Ahmet KESER Assubay SORUNLARININ tümünü çözerek karşımıza ÇIKMAK ister mi, istemez mi? Sorunları ÇÖZMEYE aday oldum işte KARŞINIZA da sorunları ÇÖZMÜŞ olarak GELDİM demek onun AMACI ve en büyük İSTEĞİ, böyle bir ruh hali YAŞAYABİLMEK ÖZLEMİNİ çektiği ORTAM değil midir ?
Umuyorum ki benim gibi herkes “EVET, TABİİ ” diyordur. Ben inanıyorum ki Sayın KESER bunun için yoğun bir şekilde çalışıyor ve buna kafa yoruyordur. Bu konuda HİÇ tereddütüm YOKTUR.
Sorunlarımızı önceki YÖNETİMLERDE GÖREV alan GENEL BŞK. ve YÖNETİMLERDEKİ arkadaşlarımızın ,büyüklerimizin de ÇÖZMEK için GAYRET sarfettiklerine İNANCIM sonsuz olup, bu konuda da onlar adına da HİÇ bir ŞÜPHEM yoktur.
Düşünsenize YILLARDIR UYGULANAN TAHAKKÜM ve UYGULAMALARDAN mağdur ve perişan olmuş 100.000 kişilik bir TOPLUMUN HAKLARINI kazandırmak bir KİŞİYE ne KADAR GURUR, ONUR verir. Bunu KİM yapmak istemez? Kim böyle bir BAŞARIYLA toplumun önüne çıkmak istemez? Bundan büyük bir MUTLULUK olabilir mi? Bu SEVİNÇ ve MUTLULUĞU yaşamak istemeyen olur mu?
Geçmiş dönemde ve şimdi görev yapan arkadaşlarımızın, büyüklerimizin OMUZLARINDAKİ YÜK AĞIR olduğu gibi, verdikleri, verecekleri MÜCADELE de ÇOK ama ÇOK ÇETİNDİR. Onun için zaman zaman YÖNETİMDE bulunan büyüklerimizi, arkadaşlarımızı CESARETLENDİRMEK, TEŞVİK etmek için yazdığımda yakın arkadaşlarımız tarafından “NEDEN YANLIŞLARINI ” yazmıyorsun gibi SÖZ ve DAVRANIŞLARLA karşılaştım. YÖNETİMDE olanların YAPTIKLARINI ve YAŞADIKLARINI görüp, bildiğim için toplumumuza zarar vermemek adına SUSTUM. Susmam arkadaşlarım tarafından SÜKUT İKRARDAN GELİR diye yanlış değerlendirildi. Yine de SUSTUM, zaten konuşanlar vardı, KONUŞMAMIN gereksizliğine İNANARAK camiamız adına yine de SUSTUM.
Bugün geldiğimiz noktada bu YAZIMI neden yazdım? Neden yine SUSMADIĞIMI sormanız en doğal olanıdır ve de hakkınızdır.
Arkadaşlarım, ANKARA’ ya gideniniz Gn. Merkezimizi ZİYARET edeniniz vardır. Eğer BAŞKENTE gidipte, Gn. Merkezimize uğramıyorsanız YANLIŞ yapıyorsunuz demektir. Varsa vakit ve fırsatınız GİDİN görüşün BİLGİ alış-verişinde bulununuz. Düşünce ve isteklerinizi AÇIKÇA dile getiriniz. İLETİŞİMİMİZ arttığı oranda SORUNLARIMIZIN çözümü KOLAYLAŞACAKTIR. Gidin görün ki Gn. Merkezde görevlilerin YATMADIKLARINI, BÜYÜK ÇABALAR sarfettiklerini anlayın, İşlerinin KOLAY olmadığını görün. Onlara DESTEK olun. Sizleri yanlarında görmek onları GÜÇLENDİRECEKTİR.
TSK’nın yasaları MSBlığı tarafından düzenlenir takip edilir. Hepimiz biliyoruz ki iki dönem MSBlığı yapmış kişinin dilinden ASSUBAY yasaları düşmedi ÇIKTI-ÇIKIYOR-ŞU ANDA VERİLMESİ ETİK OLMAZ ama en kısa zamanda TAKİPÇİSİ BİZZAT ben olacağım diyerek OYALADI ve arkasına bakmadan GİTMİŞ, BAŞBAKAN “BÖYLE YANLIŞI NASIL YAPARIZ, DÜZELTİN GETİRİN” DİYEREK, önüne getirildiğinde şimdi BÜTÇE MÜSAİT değil, GENKUR BŞK. “Assubay devrimlerini” YAPIYORDU. Bunu bize değil YAZILI ve GÖRSEL basına çıkarak söylemiş. Arkasına bakmadan emekli olmuştur.
Şimdi tüm bu GELİŞMELE ve YAŞANANLAR karşısında Gn. Bşk. Ahmet, Mehmet, Hasan, Hüseyin olmuş farkedecek miydi? Ahmet olsaydı SÖZLERİNDE durmayan bu YETKİLİLERİN boğazına sarılıp VERİLMEYEN haklarımızı zorla mı alacaktı ?
Olaylara MANTIKLI ve AKILCI yaklaşmamız gerekir. Arkasında YETERLİ bir GÜÇ olmadığı sürece GN. Bşk. ve yönetimi hiç bir şey DEĞİLDİR, hiç bir şey yapamaz. Sadece bugün yaptıkları SEKRETARYALIK görevini sürdürür, dosya alır-dosya verilir.
CANLI örneğini toplumumuz yaşamıştır. Eski Gn. Başkanımız heyetiyle Başbakan sayın Süleyman DEMİREL’ E çıkarak SORUNLARIMIZIN çözümünü isterler. Sayın DEMİREL DE kayıtlı KAÇ üye olduğunu sorar. Gn.Başkanımız abartılı bir rakam söyler ama KURT politikacı Bşk. senin KAYITLI ÜYENİN SAYISI BU KADAR, sen KAYITLI üyelerini söylediğin rakamlara çıkardığında HAKLARINI sana ben VERMEM, O SAYIYLA ZATEN SEN KENDİN alırsın demiştir. İŞTE GERÇEK BURADA YATMAKTADIR. O gün, bugün hâlâ aynı YERDEYİZ.
Daha yeni İzmir-Konak İlçe Başkanımız ÜYE olmayan, derneğe soğuk bakan arkadaşlarımızın tavırlarından SIKINTILARINI dile getirmiştir. Mahalli yöneticilerle görüştüğünde üye sayısının 100 cıvarında olduğunu söyleyince YETKİLİLERİN şaşkınlık geçirerek birbirlerine bakarak sayının çok yetersiz olduğunu söylemişlerdir.
Düşünün bu durumdaki Bşk. KİRA-ELEKTİK-TLF. ücretleriyle başa çıkmak için mi yoksa CAMİAMIZ sorunlarıyla mı uğraşabilir? Derneği kapatmamak için çaba göstermesi bile çok büyük FEDAKARLILIKTIR. İşte genel görünümümüz budur. Gelin çözümü sizler söyleyin.
Onun için SUÇU başkalarında arayacağımıza KENDİMİZE bakmalı, sorgulamalıyız. BÜYÜK bir GÜÇ olarak yanında olamazsak genel merkez ne yapabilir? Kendinizi onların yerine koyun.
Ülkemizin muhtelif İl ve İlçelerinde ikamet eden E.Asb.lar bulundukları yerde organize olarak BİR ARAYA geldiğinde ve ÜLKE çapında bir GÜÇ sergilediğimizde Gn.Mrk. ve Gn. Başkana İTİCİ GÜÇ olabilir, o zaman Sayın DEMİREL’İN dediği gerçekleşir. Haklarımız verilmez, HAKLARIMIZI BİZ alırız.
İL VE İLÇE TEŞKİLATLARINDA GÜÇLENİP BŞK. VE YÖNETİMLERİN YANINDA YETERLİ SAYIYLA BULUNAMADIKÇA, GENEL MERKEZİN, GENEL BAŞKANIN ELİNİ GÜÇLENDİRMEDİKÇE, ARKASINDA YAPICI, CAYDIRICI KONUMDA OLACAK GÜÇ GÖSTERİLEMEDİKÇE, BİRLİK BERABERLİK SAĞLANAMADIKÇA YAPILAN ve YAPILACAK olanların tümü BOŞA KÜREK ÇEKMEKTİR.
Saygılarımla.