NOT: YAZILAR MİLLİYET GAZETESİ’NİN İNTERNET HABERİNDEN ALINMIŞTIR…
Son on yılda TSK’da intihar eden asker sayısı iç güvenlik harekatında şehit olan personel sayısını geçti. 2002- 2012 yılları arasında şehit olan asker sayısı 818, intihar eden asker sayısı 934. (Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in talimatıyla kurulan özel ekip, bu konuda çalışma yürütüyor.)
Bir ayda 6 intihar
Profesyonel askerler içerisindeki en yüksek intihar oranı ise astsubaylarda. Sadece 2012’nin son bir aylık döneminde (13 Kasım-10 Aralık) 6 astsubay intihar etti. İşte isimleri:
Özgür Yılar (13 Kasım 2012), Asım Başak (21 Kasım 2012),Tekin Varıcılar (27 Kasım 2012), Murat Sorkin (29 Kasım 2012), Serdar Karabacak (07 Aralık 2012 ), Kenan Üstündağ (10 Aralık 2012 )
2012’nin son 8 aylık verilerine göre de bu rakam 13-14 civarında. Hepsinin görev yerleri farklı. Aralarında denizci de var havacı da. Çoğu da 30’lu yaşlarda.
İşte nedenleri
TSK intiharların birinci nedeni olarak genelde “bilinmiyor” açıklaması yapsa da TEMAD’a (Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği) göre durum açık ve net.
Ekonomik nedenler, mobing, keyfi uygulamalar, eşitsizlik astsubayları bunaltıyor. Umutsuzluk ve geleceğe olan güvensizlik de intiharları tetikliyor.
Halihazırda TSK’da 34 bin subay 97 bin astsubay var.
Astsubaylar Nisan 2012’de “Bu kadarına pes” adı altında sosyal medyada bir araya gelerek sıkıntılarını duyurmuştu. O günlerde hareketin önderliğini yapmakla suçlanan TEMAD ileGenelkurmay Başkanlığı arasında da gerginlik yaşanmıştı.
Görünen o ki, astsubayların durumunda pek değişiklik olmamış. O nedenle 2013’ün ilk yazısını bu konuya ayırdık. TEMAD Genel Başkanı Ahmet Keser ve Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Binici’den astsubayları umutsuzluğa sürükleyen nedenleri dinledik. Ortak tespit “Ekonomik nedenler, mobing, kötü davranış. Gündemdeki yeni disiplin yasa tasarısı, (Subay iki kez düşük sicil verdiğinde atılma kolaylaşacak.) İki dudak arasındaki askeri cezalar” yönündeydi.
Mobing örnekleri
Bunu da 24 yıl astsubaylık yaptıktan sonra emekli olan Yüksel Binici detaylandırıyor:
“Astsubaylar üzerindeki en büyük baskı bitmek bilmeyen denetlemeler. 7- 8 ay öncesinden hazırlıklar başlar. Komutan terfi edecek, rütbe alacak, astsubay gece – gündüz baskı altında. Denetleme hazırlığı denilen de genelde depo düzenlemesi, ağaç budama, çimleri biçme. Sadece Özel Kuvvetler’de farklı olarak atış ve spor denetlemesi olur. O da bir kez.
Afyon’daki cephanelikte 25 can ne için gitti.
Onlar da denetleme için hazırlık yapıyorlardı. Bir hafta sonra denetleme vardı. Ertesi gün yapılsaydı, far ışığnda yapmaya gerek var mıydı?
Operasyona tamam ama; çiçek sulamak için depo düzeltmek için geliniyor.
Subay yatar uyur, astsubaya ‘Askerleri getir yaptır’ der. Bu baskı, sıkıştırma nereye kadar
“Cephede biz varız”
Ezilen hep astsubay oluyor. Operasyon bölgesinde kalıyorsun. Komutanlık ücreti almıyorsun. Oysa erin başında olan astsubay. Er benim kucağımda şehit düşüyor ya da ben onun kucağında ölüyorum ama komutanlık ücreti verilmiyor. Komutan cephede yok, o arka planda.
Bu çok önemli çünkü komutanlık ve makam ücretleri emekliliğe de yansıyor. Emekli olan subay son maaşının yüzde 85’ini alırken astsubaylarda yüzde 55’e düşüyor.
Astsubay, parasız kalıyor. Operasyon bölgesine gönderiliyor, ailesini götüremiyor. Üstüne kötü muamele ve baskı binince de dayanamıyor.”
NOT: Sonraki yazı; astsubaylar ne istiyor. Maillerinizi bekliyorum.
…
Tunca Bengin
tunca.bengin@milliyet.com.tr
“Astsubaylar Neden İntihar Ediyorlar” yazımız büyük ses getirdi. O kadar çok mail geldi ki bilgisayar başından kalkamadım. Sakın bıkkınlık olarak algılamayın, çünkü hepsini tek tek okudum. Türkiye’nin her köşesinden mesaj vardı. Denizcisi, havacısı, karacısı,jandarması, yeni mezunu, kıdemlisi emeklisi… Meğer astsubaylar ne kadar doluymuş.
Bugün, gelen maillerden bazılarını aktarmak istiyorum.
Ama öncelikle şunu belirtmekte yarar var. Maillerin hepsi imzalı, çoğunun görev yerleri ve GSMnumaraları da mevcut. (Neden rumuzlu verdiğimi açıklamama gerek yok sanırım)
– Astsubay eşitlik değil adalet istiyor. Subayla hak ve sahip olunanlar aynı olmayabilir ama bu derecede adaletsiz olamaz. Sindirme ve küçültme politikası 1980’den beri işliyor ve gittikçe makas açılıyor. M.B.
– Astsubaylar bu ordunun omurgasıdır.. Onlarsız ne bir gemi, ne bir uçak hareket edemez. Bu gün Güneydoğu başta olmak üzere tüm karakol ve sınır birliklerinin kumandası astsubaylardadır.. Oralarda hiç subay bulunmaz.. F. A.
– Kendinden başkasını adam yerine koymayan, senin fikirlerine ihtiyaç duymayan, seni her zaman dışlanması, horlanması ve ezilmesi gereken biri olarak gören ama işi düştüğünde abi veya koçum diyebilen bir zihniyetle bir ömür çalışmak gerçekten çok zor. A.B.
– TSK’da sağlık astsubayı olarak görev yapıyorum. Okulumu derece ile bitirdim. Benimle beraber mezunlardan kaymakam olan, doktor olan, öğretim üyesi ve idareci olan arkadaşlarım var. 18 yaşında bu mesleğe girdiğimde pantolondaki kırmızı çizgi neden subayda var, bizdeki siyah onu bile bilmiyordum. Mecburi hizmet bitmediği için ayrılamadım. Ü.B
– 2012 yılında subayların maaşlarına zam yapıldıktan sonra artık yeter dedik ve bu kadarına da pes diyerek sosyal medyada sesimizi duyurduk. Genelkurmay bu durumdan çok rahatsız oldu nedense? Bakın yıllar önce astsubay pilotlarımız varken şimdi yok. Hukuk mezunu bir astsubay,askeri savcı hakim vesaire olamıyor. Kanunen önü kapalı.
M. K
– Biz sadece Anayasa’nın bizlere verdiği eşitliği istiyoruz. Örneğin Bl.K. tazminatını astsubaylara vermiyorlar. (Kışlanın en ağır birliği Hizmet Birlikleridir, subaylar bu görevi yapamadığı veya yapmak istemediği için kadrosunu Astsubay yaptılar, adını Hizmet Takımı koydular, görev aynı görev ama tazminatını elinden aldılar.)
– Zırhlı Birlikler Okulu’nda spor yaparken takılan siyah sivil şapkalar vardır. Spor kıyafetli olarak statüler ayrılsın diye şapkalardaki amblemler farklılık göstermektedir. Subayların şapkasında Türk Bayrağı vardır, Astsubayların ise yoktur. Düşünün Türk bayrağını bile çok görmekteler bizlere. E.Y
– Assubayların intibakları 10 yıldır yapılmadı. Emekli olan subaylarımızın emekliliklerinde de 4 bin 500 liradan fazla aylık aldığını, astsubayların emekli maaşlarının 1300- 1850 lira aralığında olduğunu biliyor muydunuz.. Bir Astsubay Başçavuş..
– Kıdemli başçavuşlara 10 yıldır temsil tazminatı verileceği televizyonlardan beyan edilmesine rağmen, bu ana kadar ses çıkmıyor, devamlı kandırılıyoruz. Oyak karlarının kesinti yapılmadan nemalara eklenmesi gerekirken Oyak şirketlerinden yapılan karlar nereye gidiyor. Ö. Ö.
– Önce tamamı meslek yüksek okulu, çok büyük bir bölümü de üniversite mezunu olan astsubayların artık aşağılanmadan insan muamelesi görmeleri gerekir. Subayların hikmetinden sual olunmaz Paşaların bunu anlaması gerekiyor. A.E.
– Genç astsubaylara tavsiyem; çalışan bayanla evleniniz. (Piyasa şartları yüzde 100 zamlanırsa size 6 ayda yüzde 2,5 (yüzde iki buçuk) zam alırsınız. Her zaman bizler için devlet bütçesi müsait olmaz.) Şartları zorlayarak sivil hayatta geçerli bir fakülte bitiriniz. Bütün enerjinizi mesleğinize harcamayınız. Kendinize, ailenize, ekonominize önem veriniz. Kurtarıcı beklemeyiniz. B.Y.
– Nimette ve külfette adalet, İnsan onuruna saygı, hakir ve hor görülmemek, İstatistik (Hastaneler, mahkemeler, mahrum yerler, cezalar, mükafatlar, şeritler, rozetler, yurt dışı seyahat ve geziler ve ŞEHİTLER vb. istatistiği çıkarılırsa bu sizi yanıltmaz belki biz sizi kandırırız ama bu bilim gerçekleri verir) F. A.
– Bir kanun çıkartalım yürürlük süresi 24 saat olsun ‘Jandarmadan diğer kurumlara geçişlere başlanacak’ diye yarın teşkilat Nöb.Astsubay bulamaz.
K. Ç.
– Şırnak’ta dağlarda görev yapar, İstanbul’a tayin çıkarırlar. Olumlu bir gelişme olduğunu düşünürsünüz. Ama maalesef. Bekar diye lojman vermek istemezler. Diyelim lojman çıkar, mutlaka annenle oturma zorunluluğu koyarlar. Bir astsubay ablası
– Oyak iştiraklerinde ve kuruluşlarında general ve subaylar ile onların yakınlarına şimdiye kadar öncelik tanınmıştır. Oyak bile bu konuda net açıklama yapamamaktadır. Subaylar her yıl kamptan faydalanabilirken bizler için bu süreç çok daha uzun olmaktadır. Em.R. T.
– Üniversite bitirilerek, astsubaylıktan subaylığa geçildiğinde kanun gereği Muharip Sınıflar değil de yardımcı sınıflara geçirilir. Askeri hakim, savcı da bu sınıflardandır. Yine kanun gereği Astsubay Hukuk Fakültesini 1.dahi bitirse, diğer tüm şartları sağlasa da Askeri hakim- savcı olamaz. Astsubayın emrindeki Sivil memur/Tersane işçisi şartları yerine getirdiğinde Askeri hakim – savcı olur. O. İ.
– Sosyal yaşam farklılığının yanında, emekli olduktan sonra aldığımız maaşların, subay emekli maaşları gibi yansıtılmamış olması. Maaşlarımız yarısından fazla bir düşüş gösterdiğinden emekli olduktan sonra ailemizin geçimini ve çocuklarımızın istikbalini sağlayabilmemiz için çalışmaya devam etmemiz ve mutluluğu bir türlü yakalayamamızdır. Benim şahsen zam isteğim yoktur. Ama subay emekli olduğunda maaşına yansıtılan oranın bana da uygulanmasını istiyorum. B.M.
– Ben ve benim gibi havacı arkadaşlar 1975 yılında iki gün mesaiye gitmedik, karşılığında tam dört ay hapis yattık. Neden mesaiye gitmedik yan ödemelerde bize yönelik mağdur edici aşırı eşitsizlik nedeniyle ve bu olayı protesto etmek amacıyla. O zamandan bu zamana değişen bir şeyler oldu mu? K.T
– TSK’da lise mezunu olup, emekli olan albaylar mevcut. Daha sonra harp okulları iki, üç ve son olarak dört yıla çıkartıldı. Görevdeki ve emekli olan subayların intibakları da yeni duruma göre düzeltildi. Ama Astsubay okulları da Yüksek Okul seviyesine çıkartılmış olmasına rağmen, tüm kapılar çalınmış ancak astsubayların intibakları konusunda sonuç alınamamıştır. (R.K)
– Kıtalara atanmış bir astsubay kanadı kırık bir kuş misalidir. O kişinin fikri hiç önemli değildir. Çok önemli fikri olsa bile yanlış olan yapılır ama o kişinin fikri kaale alınmaz. Astsubay, hem çömezdir hem de cahildir düşüncesi ile itibar gösterilmez ötelenir. Bir astsubayın kendi gelişimine yönelik bir eğitim yok.S.A.
NOT: Maillerinizi bekliyorum.
Tunca Bengin
tunca.bengin@milliyet.com.tr
Astsubayların memnuniyetsizliğinden üst makamların bilgisinin olmaması mümkün mü? “İhtimal” cevabı bile anlamsız. Çünkü TSK’nın subay ve astsubayların emeklik ve istifa nedenlerini incelemek amacıyla hazırladığı bir anket formu var. Amaç; personelin kurumdan beklentilerini ortaya koymak ve mevcut sistemi geliştirme çabalarına katkı sağlamak. 135 sorunun yer aldığı anketi doldurmak da zorunlu.
Hafta sonu, 16 Nisan 2012 tarihi itibariyle emekli olan, daha doğrusu (kendi deyimiyle) adaletsizliklere ve mobbinge dayanamayıp (4 ay daha kalsa 1. dereceden emekli olacaktı) ayrılmak zorunda kalan P. Kd. Başcavuş İ. N.’nin anket formunu inceledim.
Öncelikle şunu vurgulamakta yarar var. Anket oldukça detaylı. Verilecek cevaplar arasında da bugünkü mutsuzluğun çözüm şifreleri mevcut. Şöyle ki;
“Emeklilik ve istifa kararımda;“ diye başlayan bölümde “Olumsuz ast/üst ilişkileri, Sicil ve terfi sistemi, Atama kaynaklı problemler, Yaptığım işten tatminsizlik, Mesleki yorgunluk ve yıpranma, Maaş yetersizliği, lojman yetersizliği..” gibi 14 başlık yer alıyor.
Okumak yeterli
Cevap şıkları da “Çok etkili, etkili, kararsızım, etkili olmadığını söyleyebilirim” diye sıralanıyor.
Sonraki bölümler daha detaya giriyor. Burada da “İnsan ilişkileri, Stres ve Yıpranma, Birey Hukuku, Eş ve Çocuklar, Genel Memnuniyet, Maaş”ın da aralarında bulunduğu 15 başlık var. Bu bölümdeki 85 sorudan (cevaplar doğru,doğru değil şeklinde) da birkaç örnek verelim:
“TSK’da astların hukukunun korunduğuna inanıyorum, TSK’da insan ilişkilerinin ciddi bir iyileştirmeye ihtiyacı yoktur, Sabah kalktığımda bu işe bir gün daha katlanamayacağımı düşünüyorum, İşimle ilgili sorunlar ve düşüncelerden mesai dışında da kurtulamadığımı hissediyorum. Görev yerimde astsubaylara/uzman erbaşlara profesyonel personel olarak değer verilmektedir. Emeklilik günlerim için kaygılanmıyorum. Eşim benim TSK mensubu oluşumdan memnundur.”
Dediğimiz gibi, feryadın, mutsuzluğun, çözüm şifreleri, cevaplarda var. Yeter ki, okunsun, dikkate alınsın.
Bugünlük; İ. N’nin anket sorularına verdiği cevaplar yerine “İlave Görüş ve Öneriler” bölümündeki yazdıklarından bir özetle yetinelim;
“Sorumluluk ve yetki adaletsizliği 1993 yılından sonra had safhaya ulaştı. Daha önce astsubay fikirleri alınırdı. Komutan sorumluluğu nedeniyle mahkemeye verilen bir komutanı henüz görmedim ve duymadım. Bundan sonrada hiçbir astsubay göremeyecektir.
‘Hiç destek görmedik’
Sosyal faaliyetler bahane edilerek, eşlerimizde rütbe hiyerarşisine dahil edilmiştir. Böylece lojman hayatında ve mesai saatleri dışında da askeri kurallar maalesef hayatımızın bir parçası haline getirilmiştir.
Üniversite okumak için hiçbir amir ve komutanımız önayak olmadığı gibi, istediğimiz zaman da engellendik. Oysaki yirmi yaşında üniversite okumak ve ufukları genişletmeyi kim istemezdi ki.
Bu anket formunu bugüne kadar binlerce emekli adayı doldurmuştur. Yazılan bütün olumsuzluklara rağmen herhangi bir sorunun halledilmemiş olması bu anketen okunmadığı izlenimi vermektedir. Farkımız sadece okumaksa üniversite mezunu, hatta master yapan arkadaşlarımıza neden iyileştirme verilmiyor. Emeklilik kararı alan bir personel olarak açlık sanırında yaşamanın bile daha onurlu olduğunu düşünmüyor değilim.
Çok kırgın ve yorgunum.
Arz ederim.
NOT: Maillerinizi bekliyorum.
…
Astsubaylardan gelen yakınmaların başında keyfi, hukuka aykırı (delil toplama, özel hayatın ihlali vb.) uygulamalarla yapılan disiplin soruşturmaları ve ilişik kesilme iddiaları da vardı. TürkiyeEmekli Astsubaylar Derneği (TEMAD) hukuka aykırı delil toplama iddiasıyla Hava Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı personeli hakkında kovuşturma açıldığını söylüyor. O nedenle de TBMM’de bugün görüşülmesi beklenen Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu tasarısına dikkat çekiyor.
TEMAD’a göre; tasarının bazı maddeleri, evrensel ceza hukuku yasaları ve uluslararası insan haklarına ilişkin metinlere aykırı. Bu haliyle de TSK’daki disiplin anlayışının yanlışlarını düzeltmeye yeterli değil. Tasarıda asıl amaç,AİHM’nin “oda hapsi” cezalarına verdiği tazminat mahkumiyetlerinden kurtulmak.
Özel hayata dikkat
Öncelikle Genelkurmay Başkanlığı veya Kuvvet Komutanlıkları tarafından başlatılan soruşturmalara son verilmesi gerektiğini savunan TEMAD, şöyle diyor:
“Özellikle, Hava Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı tarafından özel hayatın ihlali ve hukuka aykırı delil toplanması suretiyle, birçok personelin sorguya alındığına tanık olunmaktadır. Son 2 aylık dönemde bu yöntemle HKK emrinde görevli subay ve astsubaylardan 150’ ye yakınının ilişiği kesilmiştir. Birçoğu da, özel hayatın gizliliği ilkesine aykırı olarak delil elde etme ve kişileri baskı altına alma yöntemi ile gerçekleştirilmiştir. Bu nedenle de Malatya 2. Ordu Askeri Mahkemesi nezdinde bu tür sorguyu yapan Hava Kuvvetleri İstihbarat Başkanlığı Personeli hakkında kovuşturma başlatılmıştır.”
Çekincelerimiz
TEMAD’ın tasarıyla ilgili önerilerinden bazıları da şöyle:
– Amire tek başına soruşturma yetkisi veren şahsen ibaresi metinden çıkartılmalı, soruşturma heyet marifetiyle yapılmalı.
– Heyet personelin rütbesine uygun olarak subay, astsubay, uzman erbaş ve erlerden teşkil edecek en az 3 kişiden oluşmalı.
– “Hizmet yerini terk etmeme” gibi özgürlüğü bağlayıcı cezaların amirler tarafından verilmesi AİHM kararlarına aykırı.
– Disiplinsizlik hallerinden aşırı borçlanmak hususu, kişinin geliri ve mal varlığı ile orantılı olmayacak şekilde borçlanmayı ifade etmeli. Ödemedeki iyi niyet dikkate alınmalı.
– “Zayıflık” gerekçesi kesin çizgilerle belirlenmeli. Bu konuda elde edilecek delillerin hukuka uygun olmasına dikkat edilmeli.
– Kıt’a komutanının emri altındaki personelin disiplin kuruluna başkanlık etmesi tamamen hukuka aykırı.
İki dudak arası ceza
– Disiplin amirlerinin sübjektif düşüncelere dayanarak cezalandırma işlemi yapabilmeleri mümkündür. Buna dayanılarak ayırma cezası verilmemeli. Aksi durumda, birçok personelin mesleki geleceği amirlerinin inisiyatifine bırakılmış olacaktır ki şu an TSK’nın profesyonelleşmesi adına atılmış adımlardan biri olan Uzman Erbaş sistemine yeterli müracaatın olmamasının sebebi de budur.
Parlayan gözler!
İki dudak arası ceza ve keyfilikten söz etmişken, yürürlükteki İç Hizmet Yönetmeliği’ni de gözardı etmemek lazım. Tasarı görüşülürken yararı olur düşüncesiyle birkaç maddesini anımsatmak istiyorum;
– Mesleğin istediği mutlak itaati her ast’ın gönül isteği ile yapması şarttır. İtaatin amirden korkmaktan ziyade onun bilgisine, rütbe ve şahsına karşı duyulan saygı ve sevgiden ileri geldiği, astın bütün hal ve hareketlerinde göze çarpmalı ve bakışlarında parlamalıdır.
– Her ast’ın, amirlerinin daha bilgili ve tecrübeli olduğunu, silahlı kuvvetlere ve memlekete daha fazla hizmeti bulunduğuna itimat etmesi lazımdır.
– Astlar amirlerinin yanında her vakit dikkatli bulunurlar ve bir hizmet sırasında verilecek emirleri yapmağa hazır olduklarını göstermek için amirlerinin gözüne istekle bakmalıdırlar.
Yani; bakışların yeterince parlak değilse, amirin gözüne istekle bakmazsan, amirin daha bilgili ve tecrübeli olduğuna inanmazsan ceza kaçınılmaz.
……
TSK’daki intiharların nedenleri arasında “özel hayatın gizliliğini ihlal eden soruşturmalar ve bu yöntemle ilişik kesmeler var mı yok mu? Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD) “son iki aylık dönemde üsteğmen Nazlıgül Daştanoğlu’na benzer yöntemle Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda ilişiği kesilen subay- astsubay sayısı 150’ye yakın”dedi. Genelkurmay Başkanlığıanında cevap verdi; “İlişik kesmeler var ama sayı 150 değil 23. Gerekçe de iffetsizlik değil, kumar ve hırsızlık.”
Nazlıgül Daştanoğlu’nun ölümüyle ilgili son gelişme de Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nca verilen “Kovuşturmaya gerek yok” kararı. Ve devam eden askeri adli soruşturma süreci. Yani durum hala net değil.
Bu soruların kumarla ilgisi var mı?
TEMAD; keyfi, hukuka aykırı delil toplama, sorgulama ve ilişik kesmelerin insanların ruh sağlığını bozduğu konusunda ısrarlı. Hukuk Bürosu’nun verdiği bilgiye göre; ilişiği kesilen personel hakkında yapılan işlemlerin bir çok ortak yanı var. Sorulardan başlayalım…
* Birlikte görev yaptığınız bayanlarla ilişki yaşayıp yaşamadığınızı anlatınız.
* İlişki yaşamak maksatlı astınızın evini kullanıp kullanmadığınızı anlatınız
* …nın eşi hakkında bildiklerinizi anlatınız.
* Evlendikten sonraki süreçte yaşadığınız diğer ilişkiler hakkında bildiklerinizi anlatınız.
* Görev yerinizde porno film bulundurup bulundurmadığınızı belirtiniz.
* …da ilk görev yaptığınız dönemdeki sosyal ortamınız hakkında bilgi veriniz (10 yıl önceki dönemi sorguluyorlar).
l Bugüne kadar eşcinsel şahıslarla ilişki yaşayıp yaşamadığınızı, aynı ortamda bulunup bulunmadığınızı söyleyiniz.
Şimdi de sorgulama
Genç astsubaylar apar topar birliğe getirtiliyor, 14-15 saat zemini ıslak soğuk bir odada resmi kıyafetle bekletiliyor. Yorgunluk ve bıkkınlık sürecinden sonra kamera kayıtlı (muvafakat alınmadan) sorgulanıyor.
Cevap vermek istemeyenlere, hiçbir dinleme veya kayıt altına alma kararı olmadan elde edilenfacebook, msn, twitter gibi sosyal paylaşım sitelerinden sözde deliller veya telefon kayıtları gösteriliyor. Otel kaydı, araç kiralama, banka hesabı gibi kişisel belgelerle personel baskı altına alınıyor.
İntihara sürükleniyorlar
Emekliliği gelmiş, çoluk- çocuk sahibi bir çok personel, yıllarca öncesine dayanan bilgilerle ilişiklerinin kesildiğini eşlerine dahi anlatamıyorlar. Birçoğunun ruh sağlığı bozuluyor, Nazlıgül Üsteğmen gibi intiharın eşiğine sürükleniyorlar.
Bu da Nazlıgül bilgilendirmesi
Astsubaylardan gelen mailler arasında, TSK bünyesinde intiharlarla ilgili bilgilendirme toplantıları yapıldığına ilişkin ayrıntılar da var. Balıkesir’den M.B’nin gönderdiği mail şöyle:
“İntiharlarla ilgili üste bir bilgilendirme toplantısı yapıldı. Balıkesir Askeri Hastanesi PsikiyatriBölümü doktoru ( albay) komutanımız elinde gazete sayfasıyla (Üsteğmen Nazlıgül Daştanoğlu’nun intiharıyla ilgili Ayşe Arman’ın yazısını gösteriyor) sahneye çıktı. ‘Dinleme ya da kayıt cihazı yok değilmi sonra başımız ağrımasın’ diye konuya girdi. Ardından da Ayşe Arman hanımefendiyi hedefe oturtarak başladı veriştirmeye;
İntihar edenler çokmuşda bilmem neymişde kardeşim bizim TSK bir şehir nüfusu büyüklüğünde. Şehirdeki intiharları bu kadın neden sorgulamaz.”
İlaçlarını verdiysem daha ne yapacağım? Sadece şunu bilin maiyetinizde bir kişi intihar ettiğinde yasal olarak olması gereken yerde mi, hastaneye gitmek istediyse gönderilmiş mi ilaçları düzenlendiyse sizi bağlamaz. Medyaya bakmayın, yasal olarak kendinizi sağlama alın.
Günlerdir özel hayatın gizliliğini ihlal eden soruşturmalar ve bu yöntemle TSK’dan ilişiği kesilen astsubayların mağduriyetini anlatıyorum. Sorgularda yöneltilen özel hayata ilişkin sorulardan örnekler veriyorum. Bu nedenle Hava Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı personeli hakkında açılan kovuşturmayı da yazdım. Ama hala, bu yolla TSK’dan ilişiği kesilen personelin net sayısına ulaşamadım. TEMAD,150’ye yakın, TSK 23 diyor.
Üsteğmen Nazlıgül Daştanoğlu gibi bir subay olan bugünkü mağdurumuz ise “disiplinsizlik ve ahlaksızlık” gerekçesiyle ilişiği kesilen en az 50 kişi bildiğini söylüyor.
Önceki gün gelen maile geçmeden önce, subayın (rütbesini vermiyorum), “Neyle suçlandığı” yönündeki hak arama mücadelesine dikkat çekmek istiyorum. Hukuki tüm yolları denemiş ama cevap yok.
Tıpkı yasa dışı elde edilen delillerle yargılandığını iddia eden ve “gerçekte neyle suçlandığını öğrenmek isteyen bazı generaller gibi.
Gelelim mailden bir bölüme:
“Hv.K.K.lığında iki ay önce aynen Nazlıgül üsteğmen gibi ilişiği kesilen bir subayım. Bana da gerekçe olarak disiplinsizlik ve ahlaksızlık denildi. Özel hayatım yaptıkları sorgulamada delik deşik edildi. Hukuki mücadelem devam ediyor. Ancak bazı haberler beni ve diğer arkadaşları rencide ediyor (ilişik kesme sayısının 150 değil 23, gerekçenin de iffetsizlik değil, kumar ve hırsızlıkolduğunun açıklanmasını kastediyor.)
Bildiğim kadarıyla yaklaşık 50 kişi benim durumumda ve hepsinin gerekçesi de aynı. Bize sözde ahlaksızlık damgası vurdular, şimdi utanmadan bir de hırsızlıkla mı sucluyorlar. Kaldı ki hırsızlık kanunlarımıza göre bir suçtur ve cezayı gerektirir. İnsanların haysiyetleriyle oynamasınlar. Açıklama yapacaklarına, bilgi edinme kanunu kapsamında neden resen emekli edildiğimiz konusunda verdiğimiz dilekçelere lütfedip de cevap yazsınlar.”
Telefon görüşmemiz
Ahlaksızlıktan kasıt nedir?
Mesela bir arkadaşımız, bir bayanla cinsel bir ilişkide bulunmuş. Oysa bu onun özel hayatı. Ahlaksızlık dedikleri bu.
Sizin önünüze de fotoğraf, görüntü koydular mı?
Bana bak bu sensin dedikleri bir şey yok. Ama TSK aleyhine yayın yapan bazı internet siteleri var. Orada herkes hakkında bir şeyler çıkıyor. Bunları dayanak gösterip, facebook’tan da bir şeyler bulup insanları sorguluyorlar.
Neden diye düşündünüz mü?
Neden böyle yaptıklarını anlamıyorum. Tasfiye diye yazanlar da var. İnsanları kategorize etmek diyeceğim ama biz niye öbür tarafa girdik onu da anlayamadım.
Kaç yıllık askersiniz?
Askeri liseyi de sayarsak 20 yıl.
İntihar etmeyi düşündünüz mü?
Çok sıkıntlı bir dönemden geçtim. Psikolojik destek aldım
Ne yapacaksınız?
Bilmiyorum. ‘Neden böyle bir idari işlem yapıldığını’ sordum. 2 ay geçti açıklama gelmedi. Açıklayacakları bir şey olduğunu da zannetmiyorum açıkçası…
…
7. YAZI-21.OCAK.2013-PAZARTESİ
RESEN EMEKLİLERİN DURUMU NE OLACAK?
Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) kararıyla ordudan ilişiği kesilenler devlete dönüyor. .Bu konudaki tebliğ resmi gazetenin 15 Ocak Cuma günkü sayısında yayımlandı. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da Ak Parti Siyasi ve Hukuk İşleri Başkanları toplantısında (13 Ocak) bu konudaki mağduriyetlerle ilgili şöyle dedi:
“Geçmişte, özel hayatları sebebiyle TSK’dan atılan binlerce insan vardı. Eşinin başı örtülü mü, namaz kılıyor mu, evinde hangi televizyonu izliyor, çocuğu hangi koleje veya dershaneye gidiyor, evine günlük hangi gazeteler giriyor diye fişlenen binlerce insan sorgusuz, sualsiz atılmıştı. Hiçbir hakları yoktu, hastaneye bile gidemiyorlardı. Bunların hepsi haklarına kavuştular. Bu, insanların gözyaşlarını dindirmektir. İçlerinde intihar edenler, ailesini kaybedenler, çocuklarına yıllarca ordudan atıldığını söyleyemeyen babalar olmuştur.”
Arınç’ın bu sözlerine Resen Emekliler Derneği’nden itiraz var. Adı geçen derneğin üyeleri de özel hayatları ve disiplinsizlik gerekçeleriyle TSK’dan ilişiği kesilen binlerce subay astsubay. Son iki ayda sadece Hava Kuvvetleri’nden aynı nedenlerle atılanların sayısı 200’e yakın.
Onların hakkında da verilmiş hiçbir yargı kararı yok. Sadece sicil amirlerinin verdiği disiplinsizlik raporlarına dayanılarak ordudan atılmışlar. Adları emekli ama tazminat, maaş alamıyorlar. Hiçbir sosyal güvenceleri, kimlikleri de yok.
Arınç’ın dediği gibi onların arasında da yuvası yıkılanlar, intihar edenler var. Ve çoğu yıllar geçmesine rağmen anasına, babasına, çocuğuna durumu anlatamamış.
Ama onlara dönüş yolu tıkalı…
Kefil oldu diye atıldı
Dernek Başkanı astsubay Servet Kahramaner de, resen mağdurlarından. Onun ordudan atılma gerekçesi ailece görüştüğü bir sivile kefil olmak. Sonrasını Kahramaner’den dinleyelim:
“Arkadaşım, renkli fotokopi makinesi alacaktı, kefil oldum. Ama işleri bozulunca dükkanını kapatıp kaçtı. Bana icra geldi. Niye o kadar borçlandın diye savunmamı aldılar. Savcılığa yaptığım suç duyurusunu gösterdim, ‘Mağdurum dedim’ anlatamadım. İlişiğimi kestiklerinde 35 yaşındaydım. O güne kadar birikmiş olan emekli sandığı primleri borca kesildi. Beş parasız, kimliksiz ortada kaldım. Maaş yok, sosyal güvence yok, ne yapacaksınız. İntihar etmeyi çok düşündüm. Benim gibi bir çok arkadaşımın ailesi dağıldı. Sonra tekrar evlendim, hayata tutunmaya çalıştım.”
Kızı böbrek hastası
Kahramaner’in bir başka sorunu daha var. O da hiçbir sosyal güvencesi olmadığı için tedavi ettiremediği kızının ilerleyen böbrek rahatsızlığı. Hastalık öyle ilerlemiş ki, böbreklerin biri yüzde 20 kapasiteyle çalışıyor.Yakında da ameliyat olması gerekiyor. Kahramener, binlerce dernek üyesi adına Arınç’a seslenerek şöyle diyor:
“Mağdurların ve ailelerinin gözyaşları dinmemiştir.YAŞ mağdurlarına gösterdiğiniz adaleti,kararname mağdurlarına da göstermeniz siyasi sorumluluğunuzdur. Geride duasını alacağınız 2 bin 500 mağdur olduğunu unutmayınız.”
…