23. Dönem / 5. Yasama Yılı
76. Birleşim / 10.Mart.2011- Perşembe
Soru-cevap işlemi yapılacaktır.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
İkincisi de, dört yıllık üniversite mezunu olduğu hâlde 1’inci derecenin 4. kademesinden emekli olamayan tek grubun astsubaylar grubu olduğu iddiaları doğru mudur? Doğru ise bunun çözümü için bir çalışmanız var mıdır?
Bu astsubaylarımızın emekliliği. Bu konuda da teknik düzeyde, kurumsal düzeyde çalışmalar devam ediyor, henüz nihai bir taslak yok.
Bu arada, Türk Silahlı Kuvvetlerinin mağdur kesimi olan şerefli astsubay camiası için -emeklileri dâhil- yıllardır AKP İktidarınca sürekli söz verilip de yerine getirilmeyen hususları tekrar hatırlatırım. Şerefli astsubay camiasının sorunlarını Milliyetçi Hareket Partisi olarak tam dört yıldır dile getiriyoruz. Komisyon ve Meclis konuşmaları, soru önergeleri, kanun teklifleri verdik. Son olarak 9 Şubat 2011’de astsubaylarımızın sorunları için Meclis araştırması açılmasını teklif ettik. Sorunlarının önem ve aciliyetini dile getirdik ama onları sekiz yıldır oyalayan, her seferinde “İnşallah seçimden sonra.” diye istismar eden AKP’nin oylarıyla bu önergemiz reddedildi. İnşallah bu seçim öncesinde benzer vaatlerle kimse astsubaylarımızın karşısına çıkmaz, TEMAD’lara ziyarete gitmez. Derece, kademe ilerlemesinden emekli maaşlarına, seyyanen zamma kadar hep oyalandılar, hep kandırıldılar. “Onlar için iyileştirme yaptık.” diye gece elbisesi yani “mess dress” verilmesinin yazılması ise muvazzafıyla, emeklisiyle tüm astsubay camiası acı acı güldüler. İki haftadır aralarındaydım, kızgınlık, küskünlük ve öfkelerini iktidar partisine iletmeyi bir borç biliyorum.
MHP Grup Başkanvekili
Türkiye Büyük Millet Meclisinin Gündeminin, Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler Kısmında yer alan 10/958 esas numaralı, “Astsubayların sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla” Anayasanın 98. ve İçtüzüğün 104 ve 105. maddeleri gereğince Meclis araştırması önergemizin görüşmelerinin Genel Kurulun 09.02.2011 Çarşamba tarihli bugünkü 62. Birleşiminde yapılması önerilmiştir.
Milliyetçi Hareket Partisi grup önerisi lehinde söz isteyen Kâmil Erdal Sipahi, İzmir Milletvekili.
Buyurun Sayın Sipahi. (MHP sıralarından alkışlar)
Sayın Başkan, size ve yüce Meclise saygılar sunarım.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin emir ve komuta zincirinde yer alan asli ve en önemli unsurlardan birisi de saygıdeğer astsubaylarımızdır. Ülkeleri için şerefli meslekleri uğruna bir ömrü feda eden, en ücra yurt köşelerinde canı pahasına görev yapan, aile fertlerinin de aynı kaderi kendileriyle paylaştığı bu şerefli camianın cefakâr ve fedakâr ensuplarının çok ciddi ve birikmiş sorunları acil çözümler beklemektedir.
Şerefli astsubaylarımız kimseden ulufe istemiyor, hak ettiğini istiyor. Yılların emeğinin, fedakârlığının, canı pahasına görev yapmanın karşılığını istiyor. Birçok meslek mensubuna verilip de kendilerinden esirgenen, analarının ak sütü gibi helal olanları istiyor.
Devletimizin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü uğruna canını esirgemeyen 290 astsubay şehidimizin, yüzlerce organ kaybı ve yaralanma yaşayan astsubay gazilerimizin, yüzlerce görev şehidinin hak ettiklerini istiyor.
Ben, Milliyetçi Hareket Partisi Milletvekili olarak, 71 milletvekili arkadaşımla birlikte, onların sorunlarını bu Meclis araştırmasıyla, onlarca soru önergesiyle ve Meclis onuşmalarımızda, kanun tekliflerimizle dile getirmekten, onların sesi olmaktan gurur duymaktayım. Otuz altı yıllık meslek hayatımı paylaştığım silah arkadaşlarım astsubaylarımıza, emeklisiyle, muvazzafıyla, saygıdeğer aile fertleriyle en iyi dileklerimi sunuyorum, şehitlerini rahmetle anıyorum.
“Silah arkadaşım” tabiri şu andaki hüviyetim itibarıyla bazılarına tuhaf gelebilir. “Silah arkadaşlığı” kavramı Türk’ün, Türk askerinin hasletlerinin birisidir. Silah arkadaşlığı, askerlik yemini edildiği gün başlar, mezara kadar devam eder. Evet, onlar, sekiz yıllık AKP İktidarından kendilerine söz verilip de yerine getirilmeyenlerin, seçim öncesi sahte vaatlerin, yalan beyanların, “Yaptık, yapıyoruz, merak etmeyin seçimden sonra olacak.” yalanlarının hesabını soruyorlar. Onlar 100 bini aşkın muvazzaf ve 117.500 emeklisiyle, aile fertleriyle birlikte 1 milyonluk şerefli bir camia, artık aldatılmayı, kandırılmayı, sahte vaatlerde bulunulup sonra yan çizilmeyi ve oyalamayı hak etmiyorlar.
9 Ekim 2010’da, aldıkları devlet terbiyesiyle ve kendilerine yakışan bir vakar ve ciddiyetle on binlercesi, sorunlarını Ankara’da bir mitingde dile getirdiler. Kimileri bu mitingden ve bu mitingin, astsubaylarımızın atalarını ziyaretiyle başlamasından rahatsızlık duymuş olabilirler. Emekli olduklarında maaşları yarı yarıya azalıyor, yüzde 50’si ek iş, yüzde 20’si işportacılık yaparak AKP’nin kendilerini açlık sınırına mahkûm etmesinin kaderini yaşıyorlar. Derece, kademe ilerlemeleri Mecliste Komisyona getiriliyor, önce kabul edip ertesi gün AKP milletvekillerince geri çekiliyor. Emekli maaşlarına 100 TL seyyanen zam yapılacağı iki yıl önce resmen açıklanıyor ama iki yıldır ses çıkmıyor. Emekli olan veya hâlen görevde olan, lise ve dengi okul mezunu olup da fakülte ve yüksekokulu bitirmemiş olanların iki yıllık yüksekokul mezunu kabul edilmeleri için kanun teklifi verdik Milliyetçi Hareket Partisi olarak. “Fakülte ve yüksekokulu mezunu olanlara iki kademe verilmesi.” dedik, aynı kanun teklifine bunu da dâhil ettik. Emekli aylıklarına 100 lira ilave için kanun teklifi verdik. Hükûmete soruyoruz: Neden bunlar gündeme getirilmiyor, neden Meclisten kaçırılıyor?
Benim silah arkadaşım, değerli astsubaylarımız neler istiyor ve bekliyorlar, özetle sıralarsak:
- Meslek yüksekokulu mezunu astsubaylar 9’un 2’nci kademesinde, lisans mezunları ise 8’e 1’inci kademesinden göreve başlatılmalıdır.
- Yüksekokul mezunu olup da 1’inci derecenin 4’üncü kademesine yükseltilmeyen tek kamu görevlisi örneği şerefli astsubaylarımızdır.
- Temsil ve hizmet tazminatları astsubaylara da verilmeli, Danıştayın iptal gerekçesi doğrultusunda yeni düzenlemeler yapılmalıdır. Bu konuya teferruatıyla tekrar değineceğim.
- Üyelerin yüzde 60’ını oluşturan OYAK ve iştiraklerinin yönetim ve de denetim kurullarında astsubaylarımız ve emeklilerinin temsil edilmeleri sağlanmalıdır.
- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince yasaklanan muhakemesiz şahsi hürriyeti kısıtlayan ceza sistemi değiştirilmelidir.
- Sorumluluk ölçüsünde yetkiler artırılmalı, astsubay meslek yüksekokulları mutlaka lisans düzeyine çıkartılmalıdır. Lisansüstü ve doktora eğitimi yapan astsubaylara da başarılı her eğitim yılı için kıdem verilmelidir.
- Sosyal tesislerden astsubaylarımızın temsili oranı ve faydalanma oranı oran olarak artırılmalıdır. Astsubaylara ait tesislerin fiziki durumları düzeltilmelidir.
- Kalkınmada öncelikli illerde görev yapan kamu görevlilerine verilen kademe astsubaylarımıza da verilmelidir.
- Emniyet ve asayiş hizmetleri sınıfından olup emniyet ve asayiş görevlisi emniyet ve MİT mensuplarına ödenen 100 liralık tazminatın emniyet ve asayiş görevi yapan astsubaylarımıza verilmesi de sağlanmalıdır.
- 926 sayılı askerî personel yasasından önce sanat okulu, lise mezunu ve iki yıllık Harp Okulu mezunlarına tanınan intibak hakkı Astsubay Meslek Yüksekokulları Yasası’ndan önce mezun olan astsubaylarımıza ve emeklilerine de tanınıp bunların intibakları meslek yüksekokulu mezunu olarak yapılmalıdır.
- Emeklilerine iki yıl önce söz verilen 100 liralık seyyanen zam en kısa sürede gerçekleştirilmelidir.
- 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile beş yıldan fazla hizmeti olan tüm memurlara görev tazminatı verilmesi öngörülmüş olmasına rağmen görev tazminatı sadece ve sadece makam ve unvanı olan memurlara verilmiştir. Özellikle görev tazminatının Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde sadece subaylara verilip astsubayların bundan faydalandırılmaması kurum içerisinde hoşnutsuzluk, eş ve çocuklar üzerinde olumsuz etki yaratmasına neden olmuştur. Aynı kurumda çalışan, aynı meslek sahibi, savaşta ve barışta aynı kaderi paylaşanların, ülkenin her köşesinde külfette beraber oldukları gibi nimette de beraber olmaları Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve ülkenin bekası gereğidir. Bu eşitlik mutlaka ve mutlaka sağlanmalıdır.
Söz konusu tazminatın iki yıldır ha bugün ha yarın çıkacak söylentileri astsubaylarımızın motivasyonunu olumsuz yönde etkilemiştir. Görev tazminatının bir an önce çıkarılması onların sosyal yaşantıları, moral ve motivasyonu açısından artık kaçınılmaz hâle gelmiştir.
Evet, istekleri, talepleri, beklentileri özetle bunlar.
Şerefli astsubaylarımız imtiyaz ve ayrıcalık değil, adalet ve eşitlik istiyorlar. Terleri, kanları ve canlarıyla bu ülkeye ve Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlılıklarının, bir ömre mal olan hizmetlerinin bedelini yani haklarını istiyorlar.
Sayın Millî Savunma Bakanının milletvekillerine dağıttığı, astsubaylarımızla ilgili “Şu iyileştirmeleri yaptık.” adı altında sunulan maddeler aslında Hükûmetin yaptıkları değil, Türk Silahlı Kuvvetlerinin kendi içerisinde yerine getirip yaptığı hususlardır.
Parasını kim veriyor, parasını?
İçinde AKP İktidarının payı ve katkısı yoktur.
Ödeneği kim veriyor?
Baban veriyor, baban!
Baban veriyor, baban!
Dolayısıyla konuyu, biz astsubaylarımız için şu hizmetleri, iyileştirmeleri yapmak demek, bir oyalamadır, ağza bir parmak bal sürmektir ve ciddiyet dışıdır.
Evet, örneklerine geçeyim. Neler yapılmış Millî Savunma Bakanlığımızın yazısında?
Yurt dışı yabancı dil eğitimi imkânı artırılmıştır. Genelkurmayın Yurt Dışı Kurslar Talimatı’nda değişiklik yapıldı, onun gereği. Subaylığa müracaat yılları öne çekilmiştir. Astsubay meslek yüksekokulu açıldığı için onun gereği olarak bir iç düzenlemedir. Efendim, Türk Silahlı Kuvvetleri eğitim merkezlerinden faydalanma oranları artırılmıştır. Sosyal Hizmetler Yönetmeliği gereğince Türk Silahlı Kuvvetlerin kendi iç düzenlemesidir. Efendim, Kara Kuvvetlerine mensup astsubaylara Türk Silahlı Kuvvetleri özel eğitim merkezlerinden ilave kontenjan sağlanmıştır. İç düzenlemedir. 30 Ağustos Resepsiyonu ayrı orduevleri yerine tek orduevinde astsubayların katılımıyla düzenlenmiştir. Genelkurmayın bir emridir. Yurt dışı geçici ve daimî göreve seçilebilme imkânları artırılmıştır. Yurt Dışı Görev ve Kurs Talimatında Genelkurmayın yaptığı bir kendi düzenlemesidir. İç Hizmet Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle yirmi dört yılını dolduran astsubaylarımızın albaylar gibi nöbet hizmetinden çıkartılması sağlanmıştır. Bunun gibi onlarca kalem sayabilirim size sayın milletvekilleri. Bunların hiçbirisi Hükûmetin yaptığı düzenlemeler değildir. Türk Silahlı Kuvvetlerinin kendi iç bünyesinde yaptığı iç düzeltmelerdir, düzenlemelerdir.
Bunlardan özellikle bir tanesini vurgulamak istiyorum. Konunun ne kadar komik boyuta taşındığını sizler de kabul edeceksiniz. Türk Silahlı Kuvvetleri Kıyafet Yönetmeliği’nde yapılan değişiklik ile astsubaylara gece kıyafeti, yani mesdres verilmiştir. Yani Hükûmetimiz, astsubaylarımıza gece kıyafeti verilerek iyileştirme yapmış. Artık bu bir komedi unsuru mudur, alay unsuru mudur? Ben yüce Meclisimizin takdirlerine sunuyorum.
Gönül ister ki onların ciddi olarak çözüm bekleyen sorunları yıllardır yerine getirilseydi. Ta 2005 yılından kalan elimde vesikalar var, soru önergelerine verilen cevaplar var. Sayın Millî Savunma Bakanı diyor ki: “Astsubaylarımızın bütün sorunları tarafımdan bizzat, şahsen takip edilmektedir. Onların sorunlarını çok iyi takip ediyoruz ve en kısa zamanda çözümleyeceğiz.” Aradan geçen süre beş ile sekiz yıl.
Evet, ben sözlerime son verirken değerli astsubaylarımıza, sevgili silah arkadaşlarıma, emeklisiyle, muvazzaflarıyla aile fertlerine en iyi dileklerimi sunuyorum; aziz şehitlerini rahmetle, gazilerini minnetle anıyorum. Yüce Meclise saygılar sunarım. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)
Teşekkür ediyorum.
Milliyetçi Hareket Partisi grup önerisi aleyhinde söz isteyen Hüseyin Gülsün, Tokat Milletvekili.
Buyurun Sayın Gülsün. (AKP sıralarından alkışlar)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; astsubaylarımızla ilgili sorunların araştırılması amacıyla MHP’nin önergesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin çok önemli unsurlarından olan astsubaylarımız ülkemizin en ücra köşelerinde fedakârca hizmet etmekte, şehit vermekte, gazi olmaktadırlar. 200 binin üzerinde emekli ve hâlen görevli astsubaylarımızın sorunlarını çözmek, onların gerek özlük hakları ve gerekse çalışma şartlarını düzeltmek bizim asli görevimizdir. Bu bağlamda, yapılan, çalışmaları tamamlanan ve çalışmaları devam eden konuların bazılarını size arz etmek istiyorum. Tabii, benden önceki değerli konuşmacının “Bunlar Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından yapıldı, Genelkurmay tarafından yapıldı.” demesini gerçekten yadırgıyorum. Bunların hepsi hükûmete bağlıdır, devlete bağlıdır. Devlete bağlı bir kurumdur Türk Silahlı Kuvvetleri. Herhangi bir kuruma neler yapıldıysa Türk Silahlı Kuvvetlerine de o yapılmıştır ve hükûmet tarafından yapılmıştır. Bu hükûmet AK PARTİ olabilir, başka bir hükûmet olabilir. “Bunu hükûmet yapmadı, Türk Silahlı Kuvvetleri yaptı” demek bana göre yanlış bir bakıştır.
Herkes kendi bütçesini kullanıyor!
Ben müsaadenizle, yapılan işlerin bazılarını açıklamak istiyorum:
- Subaylığa müracaat yılının öne çekilmesi: Eskiden yedi-dokuz yıl hizmet yılından sonra yapılıyordu, şimdi beş-yedi hizmet yılından sonra yapılıyor.
- Yine personelin, ocak ve şubat ayları dışında temmuz-ağustos ayları içinde de takdir hakkı olmaksızın, diğer aylarda ise ilgili kuvvet komutanının uygun görmesi üzerine emekli olabilme imkânı sağlanmıştır.
- Kendi nam ve hesabına yüksek lisans öğrenimi yapan astsubaylara, subaylara uygulanan esaslar dâhilinde kıdem verilmesi sağlanmıştır.
- Her yıl 30 Ağustos Zafer Bayramı günü rütbe terfi, rütbe kıdemliliği onanan astsubayların hak kazandıkları yeni aylıklarına ilişkin maaş farklarının rütbe terfi tarihinden itibaren ödenmesi sağlanmıştır.
- Eğitim süresi dört yıla çıkan astsubay hazırlama okulu öğrencilerine harçlık ödenmesi sağlanmıştır.
- Kendi kusurları olmaksızın sözleşmesi feshedilen veya hizmet sürelerinin bitiminde ayrılan sözleşmeli astsubaylara 750 TL tutarındaki yol harcırahının ödenmesi sağlanmıştır. Eskiden bunlar yoktu.
- Son altı yıllık sicil notunun ortalaması yüzde 90 ve üstünde olan subaylara birinci dereceye yükselme imkânı tanınmıştır.
- Anadolu Üniversitesiyle protokol yapılarak lise mezunu astsubayların ön lisans eğitimine devam etme imkânı sağlanmıştır.
- Subaylık sınavını kazanan astsubayların sınıf okulu eğitimine başlamadan önce teğmenliğe nasbedilmelerine olanak sağlanmıştır.
- Rütbe bekleme süreleri yeniden düzenlenmiştir.
- Astsubaydan subay olan personele albaylığa kadar yükselme imkânı verilerek rütbe normal bekleme süreleri, yaş hadleri de dâhil diğer hususlar için muvazzaf subaylar hakkındaki hükümlerin uygulanması sağlanmıştır.
- Astsubaylara emirlerinde çalışan astlarına, birinci sicil üstü olarak sicil verme yetkisi verilmiştir.
- Yaş haddinden emekli olan astsubaylara askerî hastanelerin B polikliniğinden faydalanma hakkı verilmiştir.
- İç Hizmet Yönetmeliği’nde yapılan değişiklik ile yirmi dört yılını dolduran astsubayların albaylar gibi nöbet hizmetinden çıkarılması sağlanmıştır.
Buna benzer başka yenilikler de yapılmıştır. Tabii çalışmaları devam eden konularla ilgili de birkaç ayrıntıyı vermek istiyorum müsaadenizle.
- Lise mezunu emekli astsubaylara iki yıllık yüksekokul mezunu olarak intibak yapılması çalışması yapılmaktadır.
- Görevdeki astsubayların Türk Silahlı Kuvvetleri hizmet tazminatlarının artırılması, ayrıca emekli astsubaylara ilave 100 TL artış sağlanması çalışması yapılmaktadır.
- Ek göstergelerinin düzenlenmesi, ikinci dereceden itibaren emekli aylıklarına 158 lira iyileştirme çalışmaları yapılmaktadır.
- Astsubay hazırlama okullarının, meslek liselerinin ilgili programları ile denkliğinin sağlanması çalışması yapılmaktadır.
- İş yoğunluğu fazla olan askerî ataşeliklere astsubay kadrosu açılması sağlanmaya çalışılmaktadır.
- Güven ve asayişi ihlal eden eylemler nedeniyle yakalanan, gözaltına alınan, tutuklanan veya hükümlü bulunanların sevk ve nakillerinde görev alan astsubaylara görevi nedeniyle maruz kaldıkları yaralanma, sakat kalma ve ölüm hâllerinde nakdi tazminat ödenmesi çalışması yapılmaktadır.
- Sicil amirliği yetkisi bulunan astsubaylara ceza yetkisinin de verilmesi düşünülmektedir.
Ben bu vesileyle şerefli astsubaylarımızın her türlü iyileştirmeye layık olduklarını ifade ediyor, saygı ve sevgilerimi sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Teşekkür ediyorum Sayın Gülsün.
Milliyetçi Hareket Partisi Grup önerisinin lehinde söz isteyen Bülent Baratalı, İzmir Milletvekili.
Buyurun Sayın Baratalı. (CHP sıralarından alkışlar)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; astsubaylarla ilgili olarak Milliyetçi Hareket Partisince verilen grup önerisi üzerindeki CHP’nin görüşlerini dile getirmek için söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle sizleri CHP Grubu ve şahsım adına saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; astsubaylar da ordumuzun çok şerefli unsurlarının başında gelmektedir. Hangi ordunun? Türk ordusunun. Peki, Türk ordusunun -birkaç gündür bu tartışılıyor- vasıfları nelerdir?
Değerli milletvekilleri, dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir özellik Türk ordusunda bulunmaktadır. Türk ordusu Türkiye Büyük Millet Meclisi kurulduktan sonra kurulmuş ve Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı büyük bir başarıyla bitirmiş olan bir ordudur yani halkın ordusudur. Dünyanın hiçbir yerinde önce meclis, sonra ordu kurulmamıştır. Bunu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün deyişlerinde de görebiliriz. 26 Ağustos 1922’de sabaha karşı Türk ordularına “Akdeniz’dir, ileri.” hedefini gösteren Gazi, aynen şöyle seslenmişti: “Türkiye Büyük Millet Meclisi orduları, ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!.” Onun için, Türk ordusu hakkında burada veya dışarıda kelamda bulunan, sözde bulunan, eleştiride bulunanların bu ordunun halkın ordusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin ordusu olduğunu hiçbir zaman unutmamaları gerekmektedir.
Değerli milletvekilleri, cumhuriyetimizin kuruluşundan beri, Osmanlının son döneminden beri astsubaylar ordumuzda önemli görevler yapmışlardır. Küçük zabit okulları ve daha sonra kurulan astsubay okullarından mezun olanlar dün olduğu gibi bugün de şerefli görevlerini yapmaktadırlar.
Öğrenim düzeyinin yükselmesi bazı yasal düzenlemeleri zorunlu kılmış, eğitim düzeyine göre birtakım haklar verilmiş ve Anayasa’nın eşitlik ilkesi gereği emeklilik ve ücret alanında yapılan geçici düzenlemelerle haksızlığın önüne geçilmeye çalışılmıştır bugüne kadar. Benden önce konuşan AKP’li Değerli Milletvekili Arkadaşım “Yapılacaktır, edilecektir, korunacaktır.” sözlerini söyledi. Sekiz buçuk yıldır iktidardasınız, “Yaptık, ettik, düzenledik.” demeniz gerekirdi Sayın Milletvekili. Bunun için biz de elimizden gelen şeyleri yaptık, kanun tekliflerini verdik, önergeleri verdik, biraz sonra bunlara geçeceğim. Şimdi Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak neler yaptığımızı ve o grubun mensubu bir milletvekili olarak astsubaylar için, bu haksızlığın giderilmesi için neler yaptığımızı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Değerli milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi sitesinde de görülebileceği gibi CHP Grubu adına Türk Silahlı Kuvvetleri ve astsubayların içinde bulunduğu durumla ilgili defalarca kanun teklifleri verilmiştir. Bu grubun bir üyesi olarak bizzat benim hazırlayıp verdiğim kanun teklifleri yıllardır komisyonda görüşülmeyi beklemektedir yani biz bu sorunları sekiz senedir, 22’nci Dönemden beri Türkiye Büyük Millet Meclisinin ve sizin huzurunuza getiriyoruz. Nedir bunlar? Sıralarını söyleyeyim: (2/30), (2/36), (2/40), (2/69) esas numaralı tekliflerim hâlâ daha komisyonlarda beklemektedir. Bunların bazılarının burada İç Tüzük 37’ye göre öne alınması ve gündeme alınması burada bütün üyelerin oylarıyla kabul edildi ama bugüne kadar hâlâ daha komisyonlarda beklemektedir. 2005 yılında makam ve temsil tazminatlarıyla ilgili verdiğim teklifim 2007 yılında yeniden Başkanlığa sunulmuştur. (2/40) esas numarası hâlen görüşülmeye beklemektedir. (2/69) esas numarasıyla o da görüşülmeyi beklemektedir, nasıplar ve intibaklarla ilgili teklifler.
Az önce Milliyetçi Hareket Partisinden arkadaşımın ifade ettiği gibi astsubayları, diğer ordu men-supları ile ve polis meslek yüksek okullarından mezun olan arkadaşlarımızla karşılaştırmada şunu görüyo-ruz: Polis meslek yüksek okul mezunları 9/2’den başlıyor, astsubay meslek yüksek okulları ise 9/1’den başlıyor.Harp Okulunu bitiren arkadaşlarımız 8’den başlıyor ama astsubay olup da üniversiteyi bitirenler bu hakları alamıyorlar.
Aynı konularda gerek Milliyetçi Hareket Partisinin gerek bazı AKP’li milletvekili arkadaşlarımızın verdiği teklifler de komisyonlarda görüşülmeyi beklemektedir. Benim 2007’de verdiğim teklife benzer bir teklifi 5/1/2011 tarihinde AKP Çankırı milletvekilinin de vermiş olduğunu TAMAD sayfalarından öğrenmiş bulunmaktayım. Şimdi, beklediğim ve beklenen ise, astsubay arkadaşlarımızın beklentisi ise bu teklife AKP Grubunun, kendi arkadaşlarının verdiği bu teklife destek vermesidir ve sahip çıkmasıdır. Değerli arkadaşım az önce sahip çıkılacağını söyledi, biraz sonra göreceğiz. Bu bir samimiyet testidir, bu konuda AKP’nin ne kadar samimi olduğunu biraz sonra sizlerin oylarıyla göreceğiz değerli arkadaşlarım.
Değerli arkadaşlarım, konuşmamı başta söylediğim gibi Türk Silahlı Kuvvetleri üzerinden bitirmeye çalışacağım. Türk Silahlı Kuvvetleri üzerinde oynanan onca oyundan sonra son günlerde AKP tarafından dökülen timsah gözyaşlarına da değinmeden geçemeyeceğim. Buradan iddia ediyorum, cumhuriyet tarihi boyunca kendi ordusuna bu kadar zarar veren, Türk Silahlı Kuvvetlerini toplumdan bu kadar uzaklaştırma gayreti içinde olan, ipe sapa gelmez uydurma gerekçelerle, yaşamı pahasına mücadele veren komutanları aylarca cezaevinde tutan, terfilerine bile karışarak hiyerarşik dengeyi bozan, sahte suikast ihbarlarıyla kozmik odalarda günlerce arama yapan ve darbe vesvesesiyle silahlı kuvvetleri halktan yabancılaştırmaya çalışan bir başka hükûmet olmamıştır. Şimdi, aynı kişiler, timsah gözyaşları içinde birden bire ordunun en büyük destekçisi olarak ekranlarda boy göstermektedir. Ne kadar trajikomik bir durumda olduğumuzu bu son iki gün iyice açığa çıkarmıştır.
Buradan tekrar AKP’yi samimiyet testine davet ediyorum.
Senin haddine değil.
Dokuz yıldır iktidardasınız, cak, cukları, yapılacakları, edilecekleri bırakın. İktidarda olanlar “Yapacağız, edeceğiz.“, “Cak, cuk.” demez “Yaptım, bitirdim, başardım” der. İktidar elde bulundurma erkidir. Elinizde bulundurduğunuz erki dokuz yıldır kullanmıyorsunuz, ondan sonra, Meclisin kapanmasına iki ay kala burada “Yapacağız, edeceğiz.” diyorsunuz.
Yapacağız.
Biraz sonra göreceğiz; samimi misiniz, değil misiniz biraz sonra göreceğiz Sayın Milletvekili. Şimdi, iki yıldır ordumuz için ne yaptığınızı size soruyorum değerli arkadaşlar? Bir tane örnek istiyorum ordumuz için. Bu tekliflerimizin, on tane teklif sıraladım; Üstsubaylar konusunda büyük bir trajedi yaşanıyor. Orgeneralden kıdemli binbaşıya kadar gelen üstsubay arkadaşlarımız temsil görev tazminatı alıyorlar. Kanunda yazılmasına rağmen, binbaşılar ve onların muadili olan kademeli başçavuşlar, kıdemli başçavuşlar bundan yararlanamıyorlar. “Neden?” diye sorduğumuzda; Burada, hatırlayın, 37’ye göre getirdiğimiz zaman teklifi, şurada oturan Maliye Bakanı iki elini kaldırarak bu teklifi reddetti. Şimdi, komisyonlarda tekliflerimiz bekliyor. Eğer samimiyseniz, emekli olduklarında aktif maaşlarının yüzde 65’ine kadar kaybeden astsubay arkadaşlarımıza bu tür imkânları, bu tür olanakları verirsiniz. Onların bugüne kadar yoksun kaldığı bütün haklardan, bu fedakâr insanlardan, bu kahraman insanlardan, ordumuzun en önemli unsurlarından özür dileyerek bunu yerine getirirsiniz.
Bu düşüncelerle, verilen bu önergenin lehindeki konuşmamı bitirmeden önce -bu samimiyet testini biraz sonra zevkle izleyeceğim, herkes de görecek, astsubaylar da görecekler çünkü televizyonların başında izliyorlar- yüce Meclisi tekrar saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
Teşekkür ediyorum Sayın Baratalı.
Milliyetçi Hareket Partisi grup önerisi aleyhinde söz isteyen Abdurrahman Arıcı, Antalya Milletvekili. Buyurun Sayın Arıcı. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; astsubaylarımızla ilgili sorunların araştırılması amacıyla Anayasa’nın 98’inci maddesi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün 104 ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis araştırması yapılması için verilen önergenin aleyhine söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
02/07/1951 tarihli ve 5802 sayılı Astsubay Kanunu ile Türk Silahlı Kuvvetlerinde astsubay statüsü belirlenmiş ve “Türkiye Cumhuriyeti ordusunun Kara, Deniz ve Hava kuvvetleriyle, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı kadrolarının ast komuta kademelerinde eğitim, sevk ve idare ile diğer idari işlerde subaya yardımcı olarak görevlendirilen askerî şahıslara ‘astsubay’ adı verilir.” hükmü getirilmiştir. Astsubayların özlük hakları 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile düzenlenmektedir. 2003 yılında astsubay hazırlama okullarının üç yıl süren eğitim dönemleri iki yıla indirilmiş ve eğitim seviyeleri ön lisans seviyesine yükseltilerek astsubay hazırlama okullarının adı “astsubay meslek yüksekokulu” olarak değiştirilmiştir.
Astsubaylarımız, ordunun orta kademe yöneticileri, komutanlarıdır. Çeşitli kuvvet ve komutanlıklarda ilçe jandarma komutanı, jandarma bölük komutanı, karakol komutanı, takım komutanı, kısım komutanı, kademe komutanı, bot komutanı, bölük astsubaylığı, hareket eğitim astsubaylığı, idari işler astsubaylığı gibi önemli makam ve görevlerde bulunmakta, cansiparane bir görev anlayışıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin önemli bir unsuru olarak çalışmaktadırlar; aile fertleriyle birlikte yaklaşık 1 milyon kişiyi bulan önemli bir toplum kesimini oluşturmaktadırlar; ülkemizde herkesin ya ailesinin içinde ya da yakın çevresinde muhakkak bu görevi yapan bir tanıdığı vardır.
Değerli milletvekilleri, bizler, astsubaylarımızın sorunlarının araştırılması ve çözümleri yolunda adım atılmasının tabii ki taraftarlarıyız ancak Meclisimizin çalışma programının yoğunluğu ve yaklaşan genel seçimler nedeniyle yaklaşık bir ay sonra Meclisin seçim tatiline girecek olması bu araştırma komisyonunun kurulması ve çalışmalarını yaparak sonuçlandırmasını imkânsız kılmaktadır. Toplumumuzun önemli bir bölümünü oluşturan astsubaylarımızın sorunlarının yaklaşan genel seçimlere malzeme yapılmadan, daha fazla zaman ayrılarak geniş çaplı bir araştırma yapılması ve daha sağlıklı kararlar alabileceğine inandığım için, bu çalışmanın 24’üncü Döneme bırakılması kanaatini bildirir, yüce heyeti saygıyla selamlarım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Teşekkür ediyorum Sayın Arıcı.
Sayın Başkan, karar yeter sayısı istiyoruz.
Arayacağım Sayın Anadol.
Milliyetçi Hareket Partisi grup önerisini oylarınıza sunuyorum ancak karar yeter sayısını arayacağım: “Kabul edenler” “Kabul etmeyenler”
Sayın milletvekilleri, karar yeter sayısı yoktur.
Birleşime on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati:14.32
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 62’nci Birleşiminin Dördüncü Oturumunu açıyorum.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine göre verdiği önerisinin oylanmasında karar yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi öneriyi yeniden oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.
Kabul edenler; Kabul etmeyenler; Sayın milletvekilleri, karar yeter sayısı vardır ve öneri kabul edilmemiştir.
…Gitmeyince
Bir Erdal Günşer klasiği, gerçekler bu kadar güzel mi anlatılır. Yazıda bir tek ıslak imza eksik. Ne demişler güleriz ağlanacak halimize, Genelkurmay Başkanlığı afişlerle “Güçlü ordu Güçlü Türkiye ” yazarak güçlü olamayacağını hâlâ anlamadı mı?
Bir kurum kendi içinde ancak bu kadar düşman kazanabilir.Yok pantolunun çizgisi,yok botunun bağı…Yıllardır insanları bunlarla kandırıp,neler yapmışlar.Yazık çok yazık…
Beyin fırtınası ve empati ile kurguladığınız yazınız için teşekkür ederim.
Yapılanların sadece bir kaçı yazılmış bundan fazlası yazılması lazım yapılan zulümler,hapis cezaları,sicil cezaları, sindirmeler, daha çok eklenecek konu var da öncelikle beraber yumruk olmayı öğrensek iyi olacak, güçlü olursak kazanırız. ASSUBAYLAR ARTIK GÜNDEME YAKINDA BOMBA GİBİ OTURACAKTIR VE O ZAMAN ben bu brifingte düşünenlerin halini düşünmek bile istemem.
ÖNCE VATAN
Geçim sıkıntısından yakınan meslektaşlarımıza bir amir; “Burası, sizleri zengin etmez, öncelikle vatana fedakârca hizmet için buradasınız.” demişti. Doğru, bu bizler için geçerliydi. Çünkü kendilerinin böyle bir misyonu yoktu.
Bir zihniyet bu kadar güzel mi açıklanabilir, bravo size.
Sayın Genkur başkanı siz sadece emir vermeyi mi öğrendiniz? Yapmış olduğunuz basın açıklamasından kendiniz birşey anlayabildiniz mi, yine aynı laf kalabalığı değil mi artık kimse böyle boş laflara inanmıyor, inanın sizin konumunuzu herkes biliyor nasıl bir genelkurmay başkanı olduğunuzu olacağınıza millet iyi biliyor, belki bilmeyen sizsinizdir sizin mevkinizde olan birisi bu vatan için canlarını seve seve verenler için ne yapmaz ki ama siz yapamıyorsunuz;sizin konumunuz buna elverişli değil mi,çok lafa gerek olmadığını düşünüyorum. Saygılarımla.
DİPLOMA CEHALETİ GÖTÜRÜR, EŞEKLİK BAKİDİR.
Akademik unvanı profesör olan bir meslektaş, üstlerine derse girince üst’ler “kazan” kaldırmış.
İlginç, “ast’larından” alacakları bilgi, hayatlarını kurtaracak olsa, ret edip; kaldırdıkları kazanla cehenneme de olsa gidecekler mi?
O meslektaş; şimdi alanında uluslar arası zirvede…
Kazan kaldıranlar mı; (başlığı bir daha oku)…… deeh deyiver, gitsin…
Komutanım görev icra edilmiştir. Astsubayların özlük veya anayasal hak istekleri kapsamındaki toplu disiplinsizlikleri cezalandırılmıştır. Kendilerine herhangi bir özlük iyileştirme sağlanmadığı gibi, aslında fazla olan haklarını da tek tek almış olduk. Yalnız şu sıralar genç subaylar çok rahatsız. Atatürkçülük ve Cumhuriyet kazanımları diye birşeyler zırvalıyorlar. Bence genç subayların maaşlarında maaş artışı yaparak bu çıkışı önleyebiliriz. Arz ederim.
TÜRKİYE’DE SUBAY DEYİNCE AKAN SULAR DURUR, ASSUBAY HER ZAMAN HAİNDİR O GÖZLERDE! ÇÜNKÜ ÖYLE ÖĞRETMİŞLER EĞİTİMİ ÖYLEDİR. ZAMANLA ÜZERİNE DÜŞMANLIK BİNA EDİLMİŞTİR. ESKİDEN 3 KATLI BİNA İSE BU BUGÜN 50 KATLI GÖKDELEN OLMUŞTUR. STAR GAZETESİ ALBAY MAAŞININ 5500-6000 TL OLDUĞUNU YAZDI. KD.BÇVŞ.3000 TL, YARBAY 5000 TL ALIYOR. TABİİ Kİ ALDIĞI MAAŞINA BAKIYOR, BİR DE BİZİMKİNE BAKIYOR ADAM YERİNE KOYMUYOR,ONLAR ÖYLE GÖRÜYOR. BUNU BU HALE GETİRENLER UTANSIN. ÜLKE SADECE EKONOMİK OLARAK YÖNETİLMEZ İNSANLARIN SESİNE KULAK VERİLİR, BU İNSANLAR NEDEN İNTİHAR EDİYOR DİYE KULAK VERİR. DUY BİZİ AMERİKA ALMANYA İNGİLTERE BİZİ BİZ DUYAMADIK, SADECE TERÖRİST BAŞI OLURSAN SENİ DUYARLAR BU ÜLKEDE,VAKIF KURARLAR CEBİNDEKİ ÜÇ KURUŞ PARANI TEHDİTLE ALIRLAR, BEN HİÇ BİR VAKFA ÜYE OLMADIM.BEN BU İŞE PARA KAZANMAK İÇİN RUHUMU SATTIM KİMSEYE PARAMI YEDİRMEM.