Dolar 39,5277
Euro 45,4634
Altın 4.312,13
BİST 9.339,59
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 26°C
Az Bulutlu
Ankara
26°C
Az Bulutlu
Çar 29°C
Per 30°C
Cum 31°C
Cts 28°C

KAHRAMAN GAZİLER -1; Gazi Assubayın aşkı onu hayatta tuttu

KAHRAMAN GAZİLER -1; Gazi Assubayın aşkı onu hayatta tuttu
14/04/2016 12:53 PM
5

11 NİSAN 2016

* Diyarbakır Sur’da hain teröristlerle 5 metre mesafede çatışırken atılan bombalar Gazi Erhan Keskin parmağını kopardı. Keskin nişan yüzüğünün kaybolduğunu gördü. Yüzüğünü ararken hayata tutundu.

* AKŞAM, Doğu ve Güneydoğu’da PKK ile mücadele eden gazilerle görüştü. GATA çatısı altında faaliyet gösteren Rehabilitasyon ve Bakım Merkezi’nde bir araya geldiğimiz gaziler hikâyelerini anlattı. 

3557

Assubay Üstçavuş Tim Komutanı Erkan Keskin, Sur’da terör örgütü PKK’ya yönelik operasyonlarda görev alan kahraman binlerce Mehmetçikten biri.

Keskin’in anlattıkları Türk askerinin cesaretini ve vatan sevgisiyle çarpan yüreğini dosta düşmana gösteriyor. İşte Keskin’in hikayesi:   

POŞETLE EL BOMBASI 

“Sur’daki olaylar başladığında biz Hani’den bölgeye intikal ettik. Örgütün bulunduğu evlere teker teker giriyorduk. Yer yer 5 metreden yer yer 8 metreden çatışmalar çıkıyordu.

Örgütün kesin olduğu evlere el bombası ata ata ilerliyorduk. Yanımdaki bir assubay arkadaşım elinde poşetle el bombası taşıyordu. Çünkü sürekli bu bombalara ihtiyaç oluyordu. 

4 TANESİ PATLAMADI

Teröristlerin bulunduğu evlere bakan cephelerde pencereler vardı. Zaten evler de dipdibe. Bir sokakta, el bombası atarak ilerlerken önümdeki son pencereye doğru ilerledim.

Attığım el bombası patlamadı. İkincisini de attım o da patlamadı. Üçüncüyü aldım elime. Pimi çektim attım. Hava da baktım giderken o da patlamadı.

Patlamayan el bombaları nedeniyle bayağı zaman kaybettim o anda. 4’üncüyü atarken artık gözümü kararttım ve bombanın pimini çektim sonra mandalını da çıkarıp yere attım. Bu kez patladı.” 

ÇATIDAN EYP ATTILAR 

“Kilisenin üzeri çatışmalardan dolayı göçmüştü yerlerde moloz kaplıydı. Bir anda teröristler çatıdan el yapımı patlayıcı (EYP) atmaya başladı.

Birinci patlamada çok sayıda şarapnel sağ tarafımdan bacaklarım ile belime girdi. Hemen kolonun arkasına doğru çöktüm. Bu sırada bir bomba daha attılar.

Kanlar içindeki elimden tüfeğim düştü. Ben ayağımı sürüye sürüye çıkacağım sırada bir tane daha attılar. Bu üçüncü patlamaydı.

Vücudumda bir anda müthiş bir sıcaklık hissetim. O anda bir daha atacaklar mı diye düşünmeye başladım.” 

NİŞANLIM KIZMIŞTI 

“Bacağımı hissetmiyordum. Molozların arasında sürünürken bir anda nişan yüzüğümün düştüğünü fark ettim. Yaralanmadan 15 gün önce İzmir’de yüzüğümü unutmuştum. Nişanlım bayağı bana kızmıştı. (gülüyor) Hatta yüzüğümü kargo ile bana göndermişti. Manevi değeri çok yüksekti benim için. Kısa bir aramanın sonunda yüzüğü bulmayı başardım. Ellerim düzgün tutmuyordu zar zor cebime koymaya çalıştım. Öylesine zor bir anımda o yüzük bana güç verdi. Sürünerek tekrar delikten geçtim. Şimdi Rehabilitasyon ve Bakım Merkezi’ndeyim. Burada komutanlarımız ve sağlık ekiplerimiz bizleri bir an olsun yalnız bırakmıyor.”

Şok geçiriyor sandım, şehit olmuş

27 yaşındaki Jandarma Uzman Çavuş Metehan Doğru, yola döşenen patlayıcı nedeniyle savrulan aracın içindeydi: “Komutanın yardım edin” dedim ama şehit olmuştu.

2733

Jandarma Uzman Çavuş Metehan Doğru 27 yaşında. Bingöl Karlıova’da teröristlerin yola döşediği EYP’nin uzaktan kumanda ile patlatılması sonucu içinde bulunduğu askeri zırhlı araç yaklaşık 15 metre hava uçtu. Doğru o günü şöyle anlattı:  

“Bir cumartesi günüydü. PKK’nın sözde günlerinden birisinin arifesindeydik. Arkadaşlar ile birlikte şehirde bazı eylemlerin olabileceğini düşünüyorduk. Sabah kalktık erkenden. Teröristlerin Hacılar mevkiinde yol kestikleri istihbaratı geldi.

Toparlandık ve iki Kobra helikopteri öncü olarak olay yerine doğru hareket etmişti. Bizim Kalencik Karakolumuz var. Oraya gittik.

Biz de orada emniyet açısından yolu kestik. Öğlen saatlerinde teröristlerin halen bölgede olduğunu biliyorduk. Bu arada bize ihbarlar yağıyordu. Yoldan geçen şoförler bizlere teröristler ile ilgili bilgi veriyordu. Kalabalık bir grup olduğunu öğrendik.” 

‘BOŞA YEMEYELİM’ DEDİ ! 

“Öğlen yemek saatiydi bölük komutanımız ‘Belki şehit düşeceğiz ne yapalım yemeği” diyerek espri yaptı. Büyük zırhlı personel taşıyıcı araç ile riskli bölgeye doğru hareket ettik.

Olay yeri 5 km ötemizdeydi. Sonra “sivil halk canlı kalkan olmaya gidiyor” şeklinde yeni bir ihbar aldık. Biz de bu olaya müdahale etmek için hareket ettik.

Termal kameralar sinyal vermeye başladı. Sağ tarafımız uçurumdu. Karşı tarafta olduklarını biliyorduk. Karşımızda bir viraj vardı. Tam oraya hareket ederken bir anda patlama gerçekleşti.” 

ÖLÜM UYKUSU GELDİ 

“Aracımız yaklaşık 15 metre fırladı. Yere düşüp taklalar attı. Uçurumun aksi yönüne doğru aracımız savruldu. Aracın içi bir anda savaş alanına döndü. Olduğum yerden kımıldayamadım.

O anda bana çok tatlı bir uyku hali geldi. Hani ölüm uykusu derler ya. Ben uyumak istemedim. Yanımızdaki bölük komutanımızın şehit olduğunu bilmiyordum gözlerine baktığımda onun şok geçirdiğini sandım.

Ondan yardım istedim. ‘Komutanım komutanım bana yardım edin’ diye seslendim. Ama cevap vermedi. Şehit olduğunu bilmiyordum. Araç içindeki diğer assubaylar da benim sesim üzerine uyandı.” 

SANKİ İÇİME DOĞMUŞ  

“Bu olay yaşandığında ben 8 aylık uzman çavuştum. Babam Ordu’da fındık topluyordu haberi duyduğunda. Babam bana ‘bir yere giderken mutlaka abdestini al ve de bildiğin bütün duaları oku’ derdi.

İntikal öncesinde abdestimi aldım ve bildiğim duaları okudum. Sanki bir şeyler içime doğmuş gibi. Babama anlattığım zaman ‘Allah seni bana bağışladı’ dedi. 

Görmüyorum ama yine de savaşırım 

Şemdinli’de gazi olan 27 yaşındaki Jandarma Uzman Çavuş Veysel Gözübol: Şu an gözlerim görmüyor ama sana ihtiyacımız var deseler bir an bile düşünmem koşar giderim. 

4267

27 yaşındaki Jandarma Uzman Çavuş Veysel Gözübol da Hakkari Şemdinli’de teröristlerin yola döşediği bombanın patlaması sonucu gazi oldu. Hasta yatağında konuştuğumuz Gazi Veysel Gözübol, hikâyesini şöyle anlattı: 

MESLEĞİMİ ÇOK SEVİYORUM 

“Askere gitmeden önce evlenmiştim. 2 çocuğum var. Talha 22 aylık, Mustafa ise 3 aylık. Eşim ve çocuklarım şu anda ailemin yanında. Biz 4 kardeşiz.

Babam çiftçilik ile geçimini sağlıyor. Sivil hayatımda bir süre fabrikalarda bakımcı olarak çalıştım. Askerlik vazifemi yapmak için tecilimi bozdurmuştum.

Vatani görevimi yerine getirdikten sonra memleketime döndüm. Askerde bir komutanım vardı. Beni aradı ‘uzman çavuş olmak ister misin? Sınavları var’ dedi.

Ben de komutanımın tavsiyesi üzerine başvurdum. Sınavı kazandım. Eğitimlerin ardından uzman çavuş olarak göreve başladım.” 

YOLDA EYP PATLATTILAR  

“Hakkâri Şemdinli’de 4’üncü İstihkâm Savaş Bölüğü’nde görev yapıyordum. Muayene tespit timinde detektör operatörüydüm. O gün Şemdinli Yüksekova arasında yol araması yapıyorduk.

Şapatan mevkiinde teröristlerin yola döşedikleri uzaktan kumandayla ile patlattıkları EYP ile yaralandım. 

ARKADAŞLARIMI ÖZLEDİM 

“Bizim timimiz özeldi. Oradaki ortamı çok özlüyorum. Hani insan burnumda tütüyor der ya. İşte benim de öyle. Arkadaşlarımı çok özlüyorum. Şu an gözlerim görmüyor ama sana ihtiyacımız var deseler bir an bile düşünmem koşar giderim.

Şemdinli’ye bağlı Tekeli Köy yolu üzerinde yine arama yaparken teröristlerin yola döşedikleri EYP bizim geçişimiz sırasında patlatılmıştı. 

SANİYE FARKIYLA KURTULDUK

Saniye farkıyla patlamadan kurtulmuştuk. Bizde yüzde 99 diye bir şey yoktur yüzde yüz emin olman gerekiyor. Arkandan gelen silah arkadaşlarının selameti için bu şarttır. ” 

GATA’DA HAYATA TUTUNDU 

Baba Mustafa Gözübol ise bir an olsun evladının başucundan ayrılmıyor. Gözübol,“Oğlum buraya geldiğinde kötü haldeydi.

Ancak iyi bakım ve tedaviler sayesinde oğlum hayata tutunmayı başardı. Bunda buradaki komutanların ve personelin çok büyük katkısı var.

Çok yol aldık. Daha da iyiye gideceğiz. Oğlum GATA’da tutundu diyebilirim. Sonuçta her şey vatan için” ifadelerini kullandı. 

BÜLENT ŞANLIKAN


Hazırlayan : Mete Yanıkçı

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.