Öncelikle geçen gün yazdığım “Astsubaylar” yazısına yoğun ilgi gösteren ve yorumlarıyla bizlere moral verip, motive eden tüm okuyucularıma teşekkürlerimi iletirim.
Sizlerin bu ilgisi olduğu müddetçe ben de astsubayların sorunlarını teker-teker yazmaya devam edeceğim.
Ayrıca; bizim eleştirimiz tamamen sistemedir. Yıllardır süren bu zalim ve gaddar sistemi bir nebze olsun değiştirmektir. Bizim kişilerle hiçbir sorunumuz yoktur. Amacımız yanlış, adaletsiz, hukuksuz, vicdansız olan bu sisteme son vermektir.
Mevcut genelkurmay başkanı bu sistemi kuran kişi değildir.
Ancak değiştirme şansına sahiptir. Zira bu sorunlardan birçoğunu düzeltmek iki dudağının arasındadır. Bu sistemi değiştirdiği takdirde tarihe geçecektir. Ayrıca büyük hayır işleyecektir. Bu konuda inat ve ısrar etmenin kendisine hiçbir hayrı, yararı olmayacağı gibi, vakur ve gururlu da yapmayacaktır. Tam tersine haksız ve zalim düzeni devam ettirdiği takdirde “ilahi adalet” gereği geçmişteki zalimlerin akıbetine uğrayacaktır.
Astsubayların en önemli sorunlarından biri de intibak yasasıdır. Hükümet henüz geçtiğimiz günlerde siviller için “eşit işe eşit ücret” intibak yasasını TBMM’den geçirerek yasalaştırdı. Astsubayların yıllardır bekledikleri intibak yasası ise bir türlü çıkarılmadı.
Astsubayların intibak yasası ile istedikleri nedir?
Subay yetiştiren Harp Okulu 1963 yılına kadar 2 yıl, 1971 yılında 3 yıl, 1974 yılında ise 4 yıl olarak düzenlenmiştir. Eğitim süresi arttıkça yeni eğitim yılının özlük hakları bakımından getirdiği avantajlar, geçmişte mezun olan çalışan ve emekli personelin özlük hakları ile intibak ettirilerek eskilerin mağduriyeti giderilmiştir.
Aynısı geçmişte astsubay okullarının eğitim süreleri arttıkça astsubaylara da verilmiştir. Ancak 2002 yılında astsubay okulları Meslek Yüksek Okuluna dönüştürülerek eğitim süresi 2 yıla yükseltilmiştir.
2002 yılından beri astsubaylar bu intibak yasasının çıkartılmasını beklemektedirler. Ancak aradan geçen 10 yıl, bu soruna çözüm getirmemiştir. Sebebi ise genelkurmay yetkililerinin diğerlerinde olduğu gibi bu konuya da statüko ile yaklaşmasıdır.
Subayları kendi nam ve hesabına ilave eğitim yapmaları için her türlü teşvik eden TSK’leri, sıra astsubayların eğitimine gelince, her türlü engellemeyi yapmıştır. Astsubaylar uzun yıllar komutanlarından gizli okumuşlar, öğrenildiğinde ise sınavlara gitmemesi için ya nöbet yazılmış, ya da hapis cezası verilmiştir.
Kendilerini yıllarca çağdaş, modern ve aydın göstermeye çalışan, hatta dinledikleri müzikleri bile hafiften batı müziğine, çıyan müziğine kaydırarak halktan farklıymış görüntüsü vermeye çalışan komutanlar, astsubayları çağın gerisinde, kültürsüz ve ikinci sınıf vatandaş gibi göstermek için ellerinden geleni yapmıştır.
Sayın genelkurmay başkanı; işte bu nedenlerden dolayı intibak yasası bir an önce çıkartılmalıdır. Çıkartılmalıdır ki! Geçmişte astsubayların içinde yakılan bu ateş; bir nebze olsun söndürülmelidir. Bu vesile ile zaten yaşları bir hayli geçmiş 2 ve 3’üncü dereceden maaş alan yaşlı astsubaylar; hiç olmazsa ömürlerinin son günlerinde biraz olsun rahat ettirilmelidir.
Yarbaylara 1992 yılından bu yana 1/4′ den yani 1500 gösterge rakamından maaş ödemektedir. Üstelik 1/3’ünü hiç görmeden 4’üne yükseltilmektedir. Bununla ilgili hiçbir yasal düzenleme de yoktur. Astsubayların hakkı olan 1/4’üne karşı çıkan genelkurmay; söz konusu yarbaylara gelince çok bonkör davranmıştır.
TSK’nin 20 yıldır kanunda yeri olmamasına rağmen 1/4’ünden yarbaylara ödediği bu farklı ve haksız maaşlar geçtiğimiz günlerde Sayıştay denetimine takılmıştır. Sayıştay denetçilerinin bunun kanunsuz olduğunu söylemeleri üzerine apar topar hazırlanan 1/4’ü ile ilgili kanun teklifi astsubaylar da ilave edilerek MSB’ lığına gönderilmiştir.
Genelkurmayın astsubaylar ile ilgili bildirisinin 6’ncı maddesinin birinci paragrafındaki adı geçen “ Astsubayların 1’inci derecenin 4’üncü kademesine kadar yükselmesinin sağlanması,” ibaresinin altındaki gerçek budur.
Ayrıca aynı bildirinin 6’ncı maddesinin ikinci paragrafındaki “Yarbay ve daha üst rütbeli subaylara verilen görev tazminatının, birinci dereceye yükselmiş görevdeki ve emekli astsubaylara da verilebilmesi (Aylık yaklaşık 385 TL),” cümlesi ile söz konusu düzenleme bu şekli ile yapıldığı takdirde yeni bir haksızlık ve eşitsizliğe yol açacaktır.
Teklif; “Yarbay ve daha üst rütbelerdeki subaylara” derken onları derecelendirmiyor, ancak konu astsubaylara gelince; “birinci dereceye yükselmiş” diyerek astsubayları ikiye bölüyor. Bu tür tazminatlar bu güne kadar görev süresine ve rütbeye göre verilmiştir. Subaylarda da yapılan budur. Astsubaylara gelince sadece; “birinci dereceye yükselmiş” denerek, yeni bir haksızlığın yolu açılmaktadır.
Sayın Genelkurmay Başkanının, yeni bir haksızlık ve adaletsizliğe zemin hazırlayacak, aynı zamanda yeni bir tartışmaya mahal verecek bu düzenlemeyi “Kıdemli Başçavuş rütbesine gelmiş görevdeki ve emekli astsubaylara verilecektir” şeklinde düzeltmesini istiyorum.
Ayrıca Sayın Başbakana da seslenmek istiyorum: Konu, meslek liselerinin haksızlıklarına gelince sadece imam hatip liselerini mağdur göstermektedir. Astsubay okulları da meslek lisesidir.
Aynı haksızlıklar ve mağduriyetler astsubay okullarında da mevcuttur. İmam hatip liseleri için söylediği söylemleri astsubay okulları için de söylemelidir.
Zira astsubaylar da bu memleketin “Öz Evlatlarıdır.”
