1970’li yıllarda çıkarılan yasalarda Assubaylara yapılan Maaş ve Yan ödeme tazminatlarındaki AYIRIM ve HAKSIZLIKLAR TSK’da BİRLİK ve BERABERLİK bozulmasın diye düzeltilme yoluna gidileceğine YANLIŞA devam edilerek her sınıftan yüzlerce Assubay mağdur edilmiş, sınıf değiştirmiş, görev yerleri değiştirilmiş, ceza almış, rütbe tenzili yapılarak cezalandırılmıştır.
Bu yapılanlar yetmemiş, Hv. KK.’nı HAK arayan Assubayları “EŞLERİNİN arkasına saklanan MAO’NUN askerleri“ne benzetecek kadar kendisini ve seviyesini düşürmüştür.
Genelkurmay, Assubayların HAK aramalarını İÇİNE sindirememiş, AYIRIM ve HAKSIZLIKLARI bugüne taşımıştır. TSK’da Assubaylara karşı SUBAYLARDA oluşan ve Harp Okullarında Subay adayı öğrencilere öğretilen ÖN YARGININ sebebide budur.
Bu ön yargılarla mezun olan Subaylar da bugün TSK’daki AYIRIM ve HAKSIZLIKLARI kendilerinde bir HAK olarak görmekte, Assubayları MAĞDUR etmeyi bir GÖREV olarak değerlendirmektedirler.
Bu noktadan hareket edersek Genelkurmay Bşk.’nın TSK’da “AYIRIM YOKTUR, TSK BÜTÜNDÜR, TSK AİLEDİR” söylemlerinin doğruluk ve ciddiyetle bir ilgisi olabilir mi? Söylemlerin içi daha baştan BOŞ değil midir?
Subaylar okullarda öğretilenle, söylenenleri karşılaştırdığında Genkurun söylediklerinin BOŞ söylemler olup, ZAMAN KAZANAMAYA -OYALAMA ve ALDATMAYA yönelik olduklarını bildiklerinden, öğretilen ve Assubaylara karşı oluşan ÖN YARGILARINI uygulayarak AYIRIM ve HUKUKSUZLUĞA devam etmezler mi?
Bugün TSK’daki AYIRIMCI- HUKUKSUZ- HAKSIZ- ÖTEKİLEŞTİREN uygulamaların tek sebebi Assubayların HAK istemeleri ve aramaları olup, oluşan ÖN YARGI ve KİNİN gerçek nedeni budur.
Bu ÖN YARGI ve KİNDEN vazgeçilmedikçe TSK’da SUBAY- ASSUBAY arasındaki UÇURUM her geçen gün BÜYÜYECEK ve sonunda dayanılmaz hale gelerek İSTENİLMEYEN olayların yaşanmasına NEDEN olacaktır. Bunun tek SORUMLUSU bu HAKSIZ ve HUKUKSUZ uygulamalardan vazgeçmeyip, aksine her geçen üstüne koyarak artan baskıları devam ettiren GENELKURMAY BAŞKANLIĞIDIR.
Bu uygulamaların devam ettiği TSK’da GENELKURMAY başkanı istediği kadar “TSK’da AYIRIM YOKTUR, TSK BÜTÜNDÜR, TSK AİLEDİR” desin. Bu sözlere kim inanır, güvenir? Güven ortamının kaybolduğu bir ortamda çalışma olur verim alınabilir mi? Personel bu ortamda birbirine karşı devamlı ŞÜPHELİ gözlerle bakıp, birbirinin açığını bulmayı kollamaz mı? Bu nasıl bir düşünce ve mantıktır ki, 50 yıldır hala sürdürülmektedir.
Assubaylar 50 yıldır HAKSIZLIK ve HUKUKSUZLUKLARI dile getiriyor, dilekçe, faks, dosya olarak hazırlayıp veriyor, TEMAD heyet olarak Gnkur Katında GENKUR Bşk ve heyetiyle görüşüyor. Genelkurmay başkanı bu yazılanları hiç OKUMUYOR ve söylenenleri DİNLEMİYOR MU?
Hayret bir şey. Pes doğrusu. Gerçeğin bu kadar İNKAR edilmesi ve GÖRÜLMEMESİ için insanın ancak ve ANCAK KÖR olması, okumayı bilmemesi veya söylenenleri duymaması gerekir. Genkur. Bşk. olan kişiler bu durumda olamayacaklarına göre yaptıkları Assubaylara karşı oluşan ÖN YARGI ve KİNİN esiri olduklarını, bu durumdan kendilerini kurtaramadıklarını gösterir
Ülkeme ve TSK’ya yazık. Her geçen gün kan kaybetmekte ve GÜÇSÜZLEŞMEKTE, çalışma ortamı GÜVENSİZ hale gelmektedir. Ne diyelim,bu durumda olanları Allah İNAYETE erdirsin. Görüldüğü gibi artık İŞİMİZ ALLAH’A kaldı. Ne yapalım 50 yıldır biz anlatamadık belki Allah onlara GÖSTERECEĞİ bir MUSİBET ile gerçeği görmelerini sağlar.