Ülke; yaklaşık 2 aydır OHAL kararnameleri ile yönetiliyor.
Hukuk ve anayasa söz konusu olmadığı için de tabi ki, yönetmesi daha kolay oluyor.
Hükümetimiz Ekim ayında OHAL i 3 ay daha uzatarak bu parlamentosuz kolay yönetim sürecini 6 aya uzatmayı planlıyor.
Parlamento açılır açılmaz da bu talep oylanıp kabul edilecek.
Arkasından da muhalefetin de onay verdiği yeni mini anayasa paketi oylanıp hayata geçecek.
Türkiye normalleşmeye ne kadar hızlı geçerse o kadar demokrasisine sahip çıkmış olacak.
Bu anlamda ülkemize şimdiden hayırlı olsun.
Bu arada,
Bizler ne olacağız…?
Emekli Assubay toplumu olarak nereye gidip, kimlere “Bizlerde çok önemliyiz “ diyeceğiz ?
Kimlerle, hangi kimimiz muhatap olabileceğiz..?
TEMAD bu Genel Başkanla ununu eleyip eleğini çoktan duvara astı.
Çekilirken de bu mümtaz sınıfı fetöcü ilan edip ortalığa pis bir çamuru atıp, TEMAD ı lekeleyip öylece ortada bıraktı.
Tam 135 bin emekli yarı aç ve sefil şekilde bir kuruş dahi cebinde görmeden, öylece rezilce ortada kalakaldı.
Darbe girişiminin bu sınıfın haklarını kazanma mücadelesinde o kadar çok büyük zararı oldu ki,toplum mücadelesinde tam beş yıl önceki yere sil baştan geri döndü.
Bu darbe girişimi yıkılması hayal dahi edilemez denilen bir sistemi alaşağı etti. Vesayetle ,statüko ile tam 56 yıldır hüküm süren Generaller ordusu yıkılıp gitti.
Yıllardır, aç ve yoksul Assubay emekli toplumunun ve sınıfının tek yetkili muhatap adresi olan Genel Kurmay artık Hükümet kabinesinde Milli Savunma Bakanlığına bağlı bir bürokratik memuriyet makamı oluverdi.
Kötümü oldu ? bence gayet iyi oldu.
Tiranlık devri ebediyen bitti.
Peki biz emekli toplumunun yeni muhatabı kim …?
Savunma Bakanı mı …?
Bence hayır.
Artık yeni bir muhatabımız da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı.
Çünkü Yeni OHAL düzenlemesi ile Genel Kurmaya bırakılan yeni TSK; sadece Taktik, Komuta ve Harekat daireleri.
Yani üç sekreterya.
Kalan Lojistik, Sosyal, İdari ve Teknik, ile Özlük ve Hukuk daireleri ve sekreteryası artık sivil.
Yani buraların sekreteryası da, daire başkanları da artık kravatlı. Üniformalı değil.
Özlük işleri dairesi de çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı ile koordineli.
Yani,
Artık başlangıç dereceleri, tazminatlar konularında yeni arenamız burası.
İşimiz artık çok zor.
Bu sefer gerçekten TSK ile işimiz artık kalmadı.
Peki durumumuzun vehametinin algı oranı nedir derseniz …?
Hükümetin bu darbe mesaisi içinde 2017 sonbaharına kadar bizim şansımız sadece 10 üzerinden 1.
Ne yazık ki böyle.
Kimin suçu derseniz…?
Fetönün falan değil.
“ Benim Assubayımın yarısı fetöcüdür “ diyen TEMAD başkanının da değil.
2011 deki sakin, sessiz, ülke gündemi laklakla boşa giden Türkiye de SUÇ;
Ankara nın sessiz arka sokaklarında sessizce, pankartsızca, başı önde koyun gibi;
Ellerinde müsamere bayrakları ile yürüyen tam 30 bin kişilik Astsubay ordusunun dur.
“ Evlerinize dönün “denince tıpış tıpış dönen.
Suç;
Başımızdaki kara koyuna biat eden o devasa sürüde dir.
Yani ben de, sende, bizde.
Ağzını açıp ta bir çığlık atamayan onbinlerde dir.
Kavalla güdülen o uçsuz bucaksız sürüde dir.
Sürü diyorum, çünkü artık başımızda kavallı çobanımızda kalmadı.
Hani olur ya, bir uçuruma falan denk gelirsek,
Kısacası kaybettik.
Kaybedilen, o hoyrat tam 5 yıldadır.
Ersen Gürpınarları, Atilla Abaylıları, Cengiz Ertenleri,Adnan Fuat Özdemirleri,, Orhan Selışıkları, Adilhan Şanlıları, Yakup Taşdemirleri,İbrahim Koldamcaları, Levent Ulucanları,bu kavgaya ahd edenleri, bir kıçı kırık koltuk davasına sırtlanlara yem yapanlarındır.
Susanların dır.
Hesap sormayanların dır.
Fukaralığını aval aval seyredenlerin dir.
Tam 5 yıl sonra hep en başa döndüğümüz o aptalca değirmen taşını çevirip duran tüm emeklilerindir.
Bizden bir cacık olur mu…?
Bizden bir merhem olurmu..?
Olmaz.
Olsaydı. Kelin bir merhemi olur;
Önce o cıbıldak kafasına sürerdi.
Saygımla.
Adnan Fuat ÖZDEMİR