Dolar 35,5599
Euro 36,6306
Altın 3.102,94
BİST 9.866,73
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 6°C
Parçalı Bulutlu
Ankara
6°C
Parçalı Bulutlu
Cum 6°C
Cts 7°C
Paz 9°C
Pts 8°C

DÖRDÜNCÜ SINIF YOLCULAR

"Yazarların yazıları kendi düşünce ve sorumluluklarını taşır"
15/01/2017 9:08 AM
2

15 Temmuz darbe kalkışması yaşanmasından sonra alel acele alınan tedbirlerle, baştan aşağı inanılmaz  değişimle  yeniden dizayn  edilen TSK. da  sivil siyasetçilerimiz  fiilen sıralı başkomutanlık ve ,komutanlıklara  yerleşir iken, Kuvvet Komutanları ile Generallerimiz  ikinci sınıf kamaraya, Subaylar üçe ,vah ki perül perişan biz Assubaylar da  dördüncü kamaraya taşındık.

 

Yani katarın en sonuna.

 

Ne var ki bizler diğer üst kamaradakiler kadar çok etkilenmedik.

 

Çünkü;

 

1951 de sınıfımızın tarifi 926 sayılı askeri personel kanununa yapılmıştı.

1961 anayasası ile getirilen özgürlükçü, insan hakları bize hiç değmedi, dokunmadı.

Yine katarın sonunda idik.

 

1980 darbesi ile de tam tersine resmen un ufak edildik.

Hem katarın sonunda idik hem de en başında istim kazanına kömür atan kürekçi idik.

 

Çünkü;

1951 den 2017 ye kadar hiç değişmeyen yaşamın bir fizik yasası vardı.

“  Assubaylık TSK da ara bir sınıftır. “

Bu fiziksel  yasanın şekli ile  kuralını    biz zaten biliyor idik,

 

Sayın UMUR TALU da epey yılını bu işe verdi  ama,  o da pazılları yerine oturtunca çıkan şekli gördüğünde “ pes ,olamaz “deyip bıraktı.

 

Bu sınıfın  yaradılış teorisi  maksadı ile görevi ,

Upuzun   bir merdiven olup, yukarılara arşı alaya çıkanlara sağlam  basamak olmaktır.

Assubayın kuruluş amacı ile statükosu budur.

 

Bir  amacı da;

Subayı,  erden uzak ve mesafeli tutmak için,

dış kabukla  meyve  arasında  sertleşip kırılmaz bir iç kabuk olmaktır.

Hani ceviz misali.

 

Bir de,

 

Allah gecinden versin,    ölüme , yok olmaya, sakat kalmaya  karşın    subay ın önündeki çelik yelektir.  hani denizdeki dalgakıran gibi.

 

Subayımızın, günü,  zamanı gelip,  sıcak ve klimalı ofise oturduğu zamanda  dış alanda onun yerine conta olarak  kullanılmaktır.

 

Assubaylık aslında oldukça işlevsel bir sınıftır.  İkamesi inanılmaz fazladır. Tüm kötü  ve aşınmış yüzeylere mükemmel bir dolgudur. Sürmesi de kolaydır.

 

Örneğin terörle, veya suriyede ışidle savaşa bir bakın.

2016 daki toplam şehitlerin isimlerine, rütbelerine vurduğunuzda,

Tam % 60   Assubay, diğer kalan kısımsa uzman ve er dir.

 

1951’deki kanuna göre subay yardımcısı olarak tanımlanan bir sınıfın neden % 60  en önde şehit olur….?

Çünkü  dış alanlarda,zor şartlarda hep Subayın yerine ikame olunur.

Sistemin kalbinde,  Assubaya iki şey için asla kapı açılmamalıdır.

 

ÇAĞDAŞ AKIL VE FİKİR  AŞISI OLAN    4 YILLIK  AKADEMİK YÜKSEK   ÖĞRENİM İLE    EĞİTİM.

 

MODERN VE  MEDENİ DÜZEYDE  KALİTELİ ASSUBAY ŞAHSİYETLER YARATACAK KADAR YÜKSEK ADALETTE ASKERİ YASA VE HUKUK

 

Bu sınıfa asla tattırılmamalıdır..


Assubayın aklı ve fikri hep ” çok şükürle” sınırlı bir dairenin içinde kalmalıdır ,

İşi , hiç  bitmeyen, tükenmeyen, çapı çeperi, kütlesi, hacmi ;   asla bilinmeyen tuhaf canlılar olmaya devam etmelidirler.

Onlar,   sürekli şarz edilen katminyumlu pil gibi hazır  batarya olmalıdırlar.

Doldur boşaltta kullanılmalıdırlar.

 

Bu yüzden;

 

Avrupa birliğinden ve batı medeniyetinden koptuğumuz sürece biz Assubayların kendimizi akılla, beyinle, kalite ve şahsiyet ile ifade etme  şansımız ne yazık ki  asla olmayacaktır.

İçimizden “ AB. ye hayır “   diye bağıran bazı saf merinosların işte  tam bu kadar ileriyi görmeleri  zikren vacip olmalıdır.

 

Assubaya yeni ve farklı bir üst tanım;  çağdaş ve ileri teknoloji ile tanışmış ülkelerden örnekle  bir an önce getirilmelidir.

 

Bu sınıfa ;   millet  yerine ümmet ordusu zihniyetlerde  getirilecek olan bakış hep amele çavuşu yakıştırması  olacaktır.

Bu anlamda,   önümüz  ne acı ki oldukça karanlıktır.

 

Bu iktidar ve hükümet geldiği düşünce ve yapı terminolojisi itibariyle asla bu tür bir askeri çağdaşlıktan ve insan hakkından  anlamaz,

TSK nın bundan sonra darbe statükocusu olmaması için  nasıl  yapılandırılması gereğini  incelemez, araştırmaz.

 

Çünkü modern ve çağdaş askeri yapıyı ,sistemi, dini bir  imam hatip kafası  ile kimse  çözemez.

Onların bildiği en iyi asker de;

Dün akşam Sayın Bınali Yıldırımın bağıra çağıra, tehditler savura savura Cumhuriyete meydan okuduğu sözde anma gecesindeki,  Sultan Abdülhamit tir.

 

Bu yüzdendir ki, bu iktidar  15. yılında bile hala bizleri  dış kapının mandalı olarak görmektedir.

Çünkü 15 yıldır onlara  o liyakatsiz Gen Kur Başkanları  tarafından  öğretilen Assubaylık tanımı ile tarifi budur.

Bizim tarifimizi genelkurmay sivil iktidara  yemek tarifi niyetine   kelle suyuna paça olarak vermiştir.

 

Bu cumhurbaşkanı da, bu siyasi bakışlı iktidarda bize insan hakları ve ekonomik haklar mücadelemizde reva ile deva olmazlar.

 da çare umdurmazlar.  Bu yüzden de , hala yırtınıp ,yağlanıp, dokuz takla atıp, defalarca arzı endam edip, el etek öpmemizin , kıvırmamızın  çabası  beyhudedir.

 

Asla  da çare umdurmazlar.  Bu yüzden de , hala yırtınıp ,yağlanıp, dokuz takla atıp, defalarca arzı endam edip, el etek öpmemizin , kıvırmamızın  çabası  beyhudedir.

Elimize   elma şekeri   tutuşturulmuş çocuklar gibi her  dakika yalanıp durmaya da  gerek yoktur.

 

 

Assubayın, Askeri  personel kanunundaki  tanımı,   insanca, çağdaş ve modern dünya ile uyumlu olarak ileriye dönük , değişmedikçe, karınca her zaman karıncadır.

Karıncanın  güneşi de  yaz yağmuru ile açıveren ama 10 gün sonra soluveren  papatyasıdır.

 

Cumhuriyet tarihimizde ,   1951 den sonrası için ele alır isek,  ülke % 95 hep sağ ve muhafazakar  partiler ve iktidarlarca yönetilmiştir.

 

Hiç bir sağ ve muhafazakar iktidar da,  bu topluma hak ve adalet vermemiştir.

İşte bu yüzden CHP iktidarına şiddetle bu sınıfın ihtiyacı vardır.

 

Son 6 yılda meclise ve komisyonlara, Assubaylarla ilgili olarak verilen 14 önergenin ve kanun teklifinin 11 tanesi bu partiye kalan 3 ü ise MHP ye aittir.

 

İktidarın ve Genelkurmayın bu sınıfın insan adaleti adına daha iyi olması için bir tek teklif ve önergesi tarihte   henüz  yoktur.

 

Kim olduğumuzu, başkalarının ne işine yaradığımızı, nerelerde kullanıldığımızı iyi çözer isek,

Algıyı doğru okursak ,

Doğru hedefi görürsek, ok gibi doğruca o hedefe gideriz.

Yayın kirişinde takılı bekleyip gerilmeyiz.

 

Körelmeyiz.

 

Sağlıklı bir Pazar dileğimle.

Saygımla 

Adnan Fuat ÖZDEMİR 

 

 

 

 

 

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
05/08/2018 10:33 AM
28/02/2018 8:42 AM
26/02/2018 9:53 AM
24/02/2018 7:37 AM
23/02/2018 1:38 PM
20/02/2018 9:13 PM
19/02/2018 11:30 AM
14/02/2018 12:48 PM
13/02/2018 12:12 PM
12/02/2018 5:37 PM
12/02/2018 12:56 PM
09/02/2018 6:57 AM
08/02/2018 11:36 AM
07/02/2018 12:58 PM
05/02/2018 10:02 PM
05/02/2018 8:58 PM
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.