Dolar 38,6980
Euro 43,4829
Altın 3.981,97
BİST 9.540,91
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 18°C
Parçalı Bulutlu
Ankara
18°C
Parçalı Bulutlu
Cum 22°C
Cts 26°C
Paz 20°C
Pts 20°C

DİKMEN KAPISI

"Yazarların yazıları kendi düşünce ve sorumluluklarını taşır"
09/01/2017 8:41 PM
3

2012 -2015   arasında tam 4 yıllık uzun ve bol bir zamanımız vardı.

Tam faal, yürüyen, bağıran, ellerinde pankart taşıyabilen, kararlı, 80 yaş ile 20 yaş arasında 40 bin tane de canlı kahramanımız vardı.

Hiç arkasına bakmayacak olan.

 

Dün;  meclisin dikmen kapısında “ tek adam diktatörlüğünü ve rejim değişikliğini kapsayan yasa teklifini reddeden bir bildiriyi okumak isteyen CHP lilere ve vekillere  soğuk ve karlı kış gününde  yakışıksız biçimde  polis tarafından tomalardan su sıkıldı,  gaz atıldı.

 

Oysa o kapıya Assubaylar olarak 2013 te ilk biz gitmiştik.

 

Bir kurmay subaydan makamında , esas duruşunu bozmadan karşılık bile vermeden tekmeleri  tokatları yiyen kazık kadar bir astsubay başçavuş için oraya gidip, genelkurmaya, başbakana diklenmiştik.

Bir de o sopayı yiyen o kazık kadar başçavuşun babasını getirip orada hıçkıra hıçkıra konuşturmuştuk.

 

Bir albayın fiili darp girişimine esas duruşta bekleyip ağzını açmayan, sopayı yiyip odadan çıkan, sonra da biz sahiplenip  iş büyüyünce tugay komutanının uzattığı çikolatayı alıp yiyen o Astsubay için en az 3000 kişi o kapıya yığılmıştık.

 

Yığılmıştık ta;

 

Haklarımız, başlangıç derecemiz, tazminatlarımız, Astsubay fakültemiz için ise bir kelam olsun söz söylememiştik.

Yani bu Genel başkan söylememiş ve söyletmemişti.

Elimizde 500 pankartla “Assubaya mobbinge, baskıya son “deyip dağılmıştık.

 

Bunları niye yazdım derseniz.

Bu toplum o 40 bin insanla hiçbir hakkı için ne meclis kapısına gidebildi, ne de başbakanlık kapısına, ne de sırça saraya.

Yapmadık, yapamadık, yaptırılmadık.

 

Bu gün Türkiye Cumhuriyetinin milli meclisi, anayasal sistemi, milli iradesi sözde başkanlık adı altında bir kişinin eline ve iradesine teslim edilmek üzere.

Bu yeni sistemde, Sayın Erdoğan,

Hem Devlet Başkanı, hem Başbakan, hem Başkomutan,  hem de partisinin  Genel Başkanı, olacak.

 

Anayasa mahkemesinin 5/4 üyesini o  atayacak.

Parti Genel Başkanı olarak vekil adaylarını o seçecek.Sandıktan çıkardığı adamlarına hükümet edip kabine kuracak.

Güven oyu dahi almadan o kabineyi başkan olarak o yönetecek.

Yargıtayı,   sayıştayı,  bakanları, rektörleri, ülkedeki her makamı  o belirleyip oluşturacak.

İstediği zaman meclisi ve hükümeti fesh edecek.

Denetlenemeyecek. Hesap vermeyecek. Başkomutan olarak savaş ilanı bile yapacak. TSK yı yönetecek.

Böyle uzayıp giden  inanılmaz yetki ile donanmış yeni bir başkanlık sistemi.

 

Tamamen diktatörlük.

Tamamen parti devleti sistemi..

Hani   Beşar Esada kızdıkları, hani İnönüye milli şef ve diktatör dedikleri sistemin  dah da  tek adamlığı.

Türkiye yarım yamalak bu güne getirebildiği  demokrasisinde en  ağır  sınavla karşı karşıya.

 

15 Temmuzdan sonra ülke ortamı hiç yumuşamadı.

Kaos, terör, hayat pahalılığı, bozulan ekonomi, hiç eksilmedi  giderek arttı.

Dolar 20 günde % 10 daha arttı. Bizler o kadar daha açlık sınırı altına geriledik.

 

Assubay sınıfı, 2014 te  kendi iradesi ile ikinci kez aynı başkanını seçerek  o sakin sessiz, tüm ülke medyasının haber ve konu aradığı, sıkıntıdan sayfalarına her gün “  Assubaylar ne istiyor “ diye puntolar attıkları  o değerli 5 yılı yedi bitirdi.

 

Astsubay toplumu,

Assubayın neden sadece önüne konulanla yetinen bir basamak toplumu olduğuna dair en güzel örneği, aynı kifayetsiz başkan ve yönetimini bir daha seçerek bir kez daha gösterdi ve son ışığını da  İnanılmazca   harcadı.

 

Tüm fırsatlar da artık geçti gitti.

 

Eğer ki bu Başkanlık anayasası değişikliği teklifi meclisten onay alırsa, artık Assubay hakları diye bir mevzu da, bir daha hiç olmayacak.

Bundan sonra  sesini çıkaranlar çalışan olsun, emekli olsun   Ohal kararnameleri ile ya ordudan şutlanacak, ya da kodese tıkılacak.

Yerine hemen 4 ayda yetişmiş sözleşmeli yeni Astsubay gelecek.  

 

Şipşak.

 

Gerekçe Milli dayanışma ruhuna ihanet…….

Milli iradeye saygısızlık, hakaret……….


Bizim bazı aklı evvel arkadaşlarımız bile daha şimdiden sosyal medyadan horozlanıp  bize, üstü kapalı tehditler  savuruyorlar.

“ Eyyy    Milli iradeye,  ülke birliğimize ihanet içinde olanlar….. diye.

 

Oysa o saf aklı almıyor ki, milli iradeden sen 40 yıldır zaten mahrumsun.

Ezilen hep sensin.  Dövülen hep sensin. Subayın maaşının yarısını alan hep sensin.

Emekli olup gece bekçiliği yapan da hep sensin.

Sen Assubaysın çünkü…..

 

Ama,   davasına bağlı yıllarını ekmek adaletine adamış, gemisini çoktan yakmış  dava ağabeylerine, arkadaşlarına ayar veren de yine sensin.

Çünkü sen assubaysın….

En çok “ vatan “ diye bağırması gereken de sensin.

Gaza gelen, getirilen de sensin.

Sana biçilen rol bu da ondan.

Haklar, nimetler,  Darbe yapan subaya,

Dayaklar, açlıklar, yoksulluklar, külfet ve eziyetler  “önce vatan diye bağıran kahraman “Halisdemirlere.”

 

Bakın   iyi anlayın….. akılla okuyun,  zekice yorumlayın.

Beyin  algınızı geliştirin.

Dün  onaylanan   üç kanun hükmünde  kararnamedeki maddelerden birisi aynen şöyle.


Yeni “ast “ tanımı

“TSK da astlar;   rütbeli amirler  ile rütbesiz sivil amirlerinin verdikleri her emri eksiksiz yerine getirmekten sorumlu askerler dir.”

Yani artık genel Kurmay başkanı da bir ast.

 

Yani artık  emir ve komuta da en üst son makamlar Milli Savunma , İç işleri bakanları  ile başkomutan vasıflı yeni devlet başkanında.

Gen kur 4. Sıradaki Komutan artık.

Bu anlamda Assubaylar  hak talepleri ile bu taleplerine dair önem ve hassasiyetlerin de artık 4 sıra daha geriye gitmiş durumdalar.

Artık bakana gösteri yapma şansı da   Ona da kafa  tutma  fırsatın artık yok.

Onlar artık  senin  Komutanların.

 

Artık siviller  fiili   komutanlık makamlarına geldiği için  Assubay sınıfının  çözüm makamlarındaki hassasiyeti ve muhataplığı da  dörde bölünmüş, umut kapısı  iyice un ufak hale gelmiştir.

 

Tam yedi kocalı Hürmüz misali.

 

Benim korkum bu sınıfın uzmanlar gibi tamamen sözleşmeli yapılmasıdır.

Ağırlığımız artmamış azalmıştır.

Aptallık ettik, böbürlenip durduk, iki kanal, iki stüdyo, üç canlı yayın görünce kıçımızdakini  Amerikan donu sandık.

Zamana ve imkanlara  çok yazık ettik.

Ülke normal iken, sokaklar sessiz, parlamento uykuda yatarken,    biz de yattık.

Dikmene gidip dayak yiyen assubaya ağladık.

Abdi İpekçide çay simitle iştigal edip oruç tuttuk.

İki kez devletin hükümetindeki hem başbakanlık makamından hem de Milli savunma bakanından verilen namus sözünün üstüne gidemedik.

Tarihimizdeki en büyük fırsatı kaçırdık.

 

Bundan sonrası için ışık ne derseniz…..

Biliniz ki,

Gayda kuyusu kadar zifir karanlık.

Umut…..  derseniz,    O da yılmaz güneyin o unutulmaz filminde kaldı.

 

2012-2015 çok değerli zamanlardı

O zaman ,    başarmaya çok az kalmıştı.

Ya şimdi…..

Şimdi   ise Hoşça kal.

 

Saygımla.

 

Adnan Fuat ÖZDEMİR



YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
05/08/2018 10:33 AM
28/02/2018 8:42 AM
26/02/2018 9:53 AM
24/02/2018 7:37 AM
23/02/2018 1:38 PM
20/02/2018 9:13 PM
19/02/2018 11:30 AM
14/02/2018 12:48 PM
13/02/2018 12:12 PM
12/02/2018 5:37 PM
12/02/2018 12:56 PM
09/02/2018 6:57 AM
08/02/2018 11:36 AM
07/02/2018 12:58 PM
05/02/2018 10:02 PM
05/02/2018 8:58 PM
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.