Gerçek haklılar,
hakları hak edenler,
neden görmezden gelinmekte?
Emeklilikte, yaşam zorlukları ile sızlananlara duyarsız kalınmakta!
Eşit süreli hizmet verenlerin,
birine bir verip,
diğerine üç katı emeklilik maaşı ödenmesi,
çağdaş eşitliğin tanımlaması mı?
Bir değil, iki değil, tam altı tane tazminat geçti.
Devletin trilyonluk zimmetini sırtlayıp, yükü taşıyanlar,
yükün altında ezildiler!
Bu ezilmiş toplumun hiç mi hakkı yoktu?
Devleti arıyorum, köşe bucak.
09.07.1976 tarih ve 15641 sayılı resmi gazete içeriğindeki,
iki yıllık eğitimli ile dört yıllık üniversite mezunu lisanslıyı
eşitleme çabasında olan,
eşitlik iddiası ile dava açanlar ortamında.
İki yıllıkların hakları yürüdü!
Lise mezunu gümrük görevlisi albayların hakları yürüdü.
1923 sayılı yasa uyarınca, kazanımlarım
1965 üniversite lisanslı olmama rağmen,
neden yerinde saydı, yürümedi?
Görmesi gereken gözler ortamına
hakları olup da, faydalandırılmayanların
gözlerinin içine baka baka…
Nedir bu duyarsızlık?
Fiili hizmetleri sırtlayanların,
hizmet sevgisi ile dolu olup, verim içeriğinde
zaman kavramını unutanların,
hiç mi hakları yoktu?
Mehmet KAYALI