Sayın MSB. Fikri Işık,
“ Genel Kurmayın hastanesi, pastanesi, kantini, fabrikası, tersanesi olamaz “ demiş.
Acaba, bu yuvarlak sözleri söylerken bunları mı kast etmiş,
yoksa;
OYAK, ORDU EVLERİ, ile ASKERİ KAMPLAR, SOSYAL TESİSLERİ mi kast etmiş.
Bildiğim kadarı ile fabrika ve tersaneler artık zaten MSB. lığında.
Hastaneler de SAĞLIK BAKANLIĞIN DA.
Buradan verilen mesaj yukarıdaki üç maymun herhalde.
Gen .Kur da başka bir şey kalmadı çünkü.
Ohal kararnameleri ile Genel Kurmay zaten kuşa döndü.
Konuya dair uyarı ve ikaz ile yeni bomba eğer ki böyle ise ;
“oh ne ala, öp beni mualla “ diyen sistem över makineli tüfeklere buradan “ hop bir durun bakalım “ demem lazım.
1960 tan sonra Generaller ve Subaylık statükosu Oyak ı da, Ordu evlerini de, kamp ve sosyal tesisleri de analarının ak sütü gibi bilumum cümle askeri kanun ve yönetmeliklerle sülale boyu tam 50 yıl tepe tepe kullandılar.
Assubaylar ise daha şunun şurasında 8-10 yıldır kıyılardan,kenarlardan, yavaş yavaş daha insanca, daha medenice kısımlara gelebilmeye, istifade edebilmeye başladılar.
Düşünsenize, Astsubay Meslek Yüksek okulu bile tam 40 yıl sonra ancak batıda eh işte bir Balıkesire kapak atabildi.
Bu gün hala bizlerin beklediği demokratik adım ile açılım ise, Fenerbahçe orduevine de, Karpuz Kaldıran kampının subay kısmı plajına da , hep birlikte girebilmek.
Subay- Astsubay- Uzman bir kapıdan girip bir kapıdan çıkmak.
Biz Assubay toplumu bu adaleti bekliyorduk.
Yasaklanmayı değil.
Zaten artık subayın çalışanı da, emeklisi de dolgun aylıkları ve bol tazminatları sayesinde bu gün bu tesislere fazla ihtiyaç duymuyorlar.
Olan yine yarı maaşlı emekli Assubaya oluyor, olacak gibi.
Her devrin mağduru madalyası ile.
Çünkü bu tesisler ve işletmeler ile kurumların hepsi de görüyoruz ki kısa zamanda kapatılacak.
Yıllardır muhafazakar dindar,anti laik kesimin gözü buralarda.
Subaya Assubaya ve ailesine pastane bedava, lokanta bedava, kantin ,kamp, hep bedava.
Hastane de bedava.
İftiradan kim ölmüş ki..
Durmadan yiyoruz. Semiriyoruz.
Oysa asıl bedava olan Meclis lokantası
26 bin liralık vekile, rosto 2 TL, İskender kebap 2.5 TL, profitero bile 3 lira.
Yanında eşantiyon ikram şalgam suyu da şahane.
Sayın Bakan bu açıklamayı yaparken, çözümünü de açıkça anlatmalı, izah etmeli.
Bizim için kimin yönetmeyeceğinin bir önemi yok.
Ama kimlerin yöneteceğinin var.
Gördük ve artarak görüyoruz ki, sivil işletmelere ihale edilen askeri tüm sosyal tesisler; dışarıdaki sivil işletmelerden bile pahalı.
Gidin karpuzkaldırana, fiyatlara bir bakın.
Sayın M.S.Bakanımıza benim bir teklifim var……..
Tüm Askeri sosyal tesisleri, işletmeleri, kantin ve gazinoları, pastaneleri, çay ocaklarını, Tesuda, Temada veriniz.
“Biz işletelim.”
“Bizlere ihale ediniz.”
Hem bizlerin bir ek gelirimiz olsun,
Hem de güvenli emekli askeri personelle askeri birlik, kıta, kh. ve kurumlar ile idari ve sosyal tüm tesislerde güvenlik zaafiyeti oluşmasın.
Çalışan Subay -Assubay da işine ,vatanına, bekasına baksın.
Fabrikalar ile tersaneler sizde, askeri tesis ve kurumlar ile orduevleri, kamplar, oyak bizde olsun.
Bunun alt yapısı da ,hem hazır hem kolay.
Zaten yetkide, ohal de elinizde, kararname de.
Yapılanı yıkmayın, bozmayın, kapatıp karartmayın.
Adaletle yeniden düzenleyin. Lokmayı ikiye değil,Uzman kardeşlerimizi de içine alıp üçe bölün.
Saygımla.
Adnan Fuat ÖZDEMİR