Kart, TBMM’de basın toplantısı düzenledi.
Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndaki istifalara değinen Kart, “Silahlı Kuvvetlerimizde, Hava Kuvvetleri Komutanlığı ağırlıklı olarak ‘özel hayatlar, etnik kökenler ve mezhepler’ üzerinden sürdürülen tasfiye sürecini Şubat 2013 tarihinden bu yana somut belge ve bilgileriyle dile getiriyoruz.
Kararlı takiplerimiz üzerine Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın önerge cevabına göre, Hava Kuvvetleri Komutanlığından 2010, 2011,2012 yıllarında emeklilik veya istifa nedeniyle ayrılan, Subay ve Astsubay sayısının 2 bin 119 olduğu anlaşılmıştır.
Bu sayı, ciddi bir olguyu göstermektedir. Vakıa şudur.
Hava Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde, Hava Kuvvetleri personelini mesleğinden ayrılmaya zorlayan bir yapı ve iklim oluşmuştur.
Milli Savunma Bakanı da bu olguyu mealen kabul ve itiraf durumunda kalmıştır.
Sorun şudur,
Hava Kuvvetleri gibi prestiji ve statüsü yüksek olan bir kurumda, insanlarımız neden mesleklerinden ayrılmak zorunda kalırlar?
Milli Savunma Bakanı kronik bir hal alan bu olguya karşı neden sessiz kalır?
Neden tepki vermez ya da veremez hale gelir?
Bu temel soruyu analiz etmek, sebep ve sonuçlarını irdelemek zorunluluğu vardır.
Bu insanların, hangi yasal dayanakla görevlerine son verilmektedir?” dedi.
“2013′ TE BENZERİ TASFİYE SÜREÇLERİ ACIMASIZCA DEVAM ETTİRİLMİŞTİR”
Kart, sözlerini şöyle sürdürdü: “Milli Savunma Bakanı, tüm bu gerçekleri görmezden geliyor, bilgi kirliliği ve karartma yaratarak, tasfiye ve kıyım sürecini himaye etmeye devam ediyor.
Tarafımıza ulaşan yeni bilgi ve bulgulara göre, 2013 yılı içinde de, benzeri tasfiye süreçleri acımasızca devam ettirilmiştir.
Özel hayatlar üzerinden ve karalamalar yapılarak istihbarat birimi tarafından ve özellikle Astsubaylar tasfiye edilmektedir.
Sorgulanan insanların etnik kimlikleri, mezhepleri ve eşlerinin aidiyetleri üzerinden ayırımcı yaklaşım varlığını 2013 ve 2014 yıllarında da sürdürmüştür.
Bir diğer kritik konu şudur. Haklarında tasfiye işlemi uygulanan personel, genellikle kritik konumlarda görev yapan, istihbarı alanlarda yetkin olan ve haklarında disiplin soruşturması bulunmayan kişilerden oluşmaktadır.
Bir başka ifadeyle Hava Kuvvetleri Komutanlığı, MİT vasıtasıyla sürdürülen bir tasfiye operasyonuyla karşı karşıyadır.
MİT ile ilgili yasal düzenlemelerin yapıldığı bir dönemde, bu kritik vakıayı kamuoyunun dikkat ve takdirlerine sunuyoruz.
Hava Kuvvetleri Komutanlığında bu tasfiye yapılırken, Genel Kurmay Başkanı ve Milli Savunma bakanı ne yapıyor?
Kendi sorumlulukları altında görev yapan personellerinin, hak ve hukukuna neden sahip çıkamaz hale gelmişlerdir?”