30 Ocak 2011 tarihinde Karşıyaka da yapılan TEMAD seçimini (Aynı zamanda İl Bşk lığını) Sayın Hüseyin AKBAŞ ve ekibi kazanmış, değerli üyelerimiz tercihlerini arkadaşlarımızdan yana kullanmışlardır.
Yapılan seçimlere herkesin saygı göstermesi gerekir.
Yeni yönetime görevlerinde başarılar diler, ihtiyaç duydukları anda CAMİAMIZLA ilgili her türlü görevde yanlarında olacağımızı ifade etmeyi de bir borç bilir, herkesinde aynı düşüncede olmasını dilerim.
CAMİAMIZLA ilgili sorunlara KİŞİSEL yaklaşılmaması KESİNLİKLE en doğru yoldur.
Bizler bugüne kadar nasıl HİÇ BİR YÖNETİM kadrosunda yer almadan CAMİAMIZLA ilgili sorunlara KARŞILIK DÜŞÜNMEDEN GÖNÜLLÜLÜK esasına göre çalıştıysak, aynı duygularla aynı düşüncede olan arkadaşlarımızla çalışmalarımızı aralıksız ve birbirimizle iştişareden, bilgi alış verişinden vazgeçmeden devam edeceğimizi bildirir, seçilen heyetimizi tekrar kutlar, önce Karşıyaka, DAHA SONRA İzmir’e ve tüm camiamıza HAYIRLI olmasını diler, saygılarımı sunarım.
Böyle bir anlayışa gelindiği açıklandığı gün ben hiç düşünmeden tüm varlığımla DESTEK OLACAĞIM.Buna söz veriyorum.Saygılarımla
İronimi? Yoksa birilerinin kafasına gökten taş mı düştü? Veya rüyanızımı anlattınız bu diyaloglarda.
Oyak sitesinde MEDYADA ÇIKAN BAZI HABERLER HAKKINDA AÇIKLAMA yazısını görünce bunu UYU UYU ninnisi olarak algıladım. Oyak’ın Bize Ulaşın linkinden; Yönetim Kurulu Başkanının hakAretlerini kınadığımı, 2010 yılı performansları nedenile Genel Müdürle birlikte derhal istifa etmeleri gerektiğini ilettim. Bakalım cevap vereceklermi? Verirlerse burada paylaiacağım.
Bu dialogların gerçekleştiği an TSK yeniden milletimizin gözbebeği ve güçlü ordu olmayı başarmış demektir.
Bazı çevrelerin istediği gibi süratle ayrışmaya doğru pupa yelken yol alıyoruz. Bu ayrışmanın önüne geçecek yine TSK içindeki en üst kademeler. Çok geç olmadan bu konu ile ilgili birşeyler yapmalılar. Saygılar.
ÜTOPİK!
Arkadaşlar;yok mu?VAR elbette böyle düşünen..Yok dersek haksızlık olur!Ama çoğunluğu bizlerle;bırakın böyle diyoloğu;bir arada bulunmayı bile zul ve mecburiyet gördükçe çook zor..
Subay da;astsubay da;uzman da olsan sen bu geminin yolcususun!Ama “alttakilerin”rütbesi yerinde sayar;sana verilen paye ve baş döndürücü yetki asansöre binmişse;çookk zor..
Sonra da zirvede iken rüzgarlar ters esmeye başlar;tutunacak o tutunduğun dallar çok aşağıda kalırsa;bir dost el;bir yürekten dokunuş;bir “insan”aradığında iş işten geçmiş oluyor!!
Yani;sanal olarak sana biçilen değil;sadece salt insan olmak yeterli bazı şeyleri anlamaya!AMA ANLAYANA!!
Selam ve Saygılar..
Bu masalları çok dinledik, sizin haklarınızı savunacağım derler ama bir üst rütbelere terfi edildiğinde giden gitmiştir, seni çoktan bıraktığı yerde unutmuştur.
Çok eski tarihlere gitmeye gerek yok Astsb. MYOK.lığında kendiliğinden ASTSUBAY DEVRİMİNDEN bahseden özlük haklarımızı iyileştireceğini söyleyen GAZETELERE BÜYÜK PUNTOLARLA BAŞLIK ATTIRAN zat Genkur.Bşk. olunca koskoca iki yıl sesinini çıkarmadı. Şahsen benim bu insanlara ve TEMAD Gen.Bşk. Sayın Mustafa EROL’a itimadım kalmadı. Yanılıyormuyum?
Maalesef ben düşünemeyeceğim. Adalete güvenmekten başka bir şeyimiz de yok eğer ki adalet de güvenilmez konumdaysa vay halimize…