Ben bir astsubay emeklisiyim,hakkım olan tazminatlardan uzak.
Benim yaşantım hiçbir zaman,
tozpembe olmadı.
Onu hep ben boyadım!
mantık ve yürek fırçamla,
gökkuşağı mavisine.
Bu yüzdendir sağlam duruşum.
Ve sürekli yenilenen gücüm,
Ve mutlu görüntüm.
Açlık nöbetinde,
Bir üşümeye dönüştü ürpertilerim,
haksızlığın her türlüsünü yaşayan benim.
Tazminatlarda,
ücretsiz fazla mesailerde,
sosyal tesislerde,
eşitsizliklerde.
tatbikatlarda,
şehitliğe yakın görevlendirmelerde,
nöbetlerde…
Eğitimli olsam bile,
gözlerden ve değerlendirmelerden,
uzak oluşta…
Donanımlı olsam da,
olumsuzluktur bana reva görülen.
‘Hak etmesem de‘ bana yakıştırılan alt statüdür,
ünvansız ve yetkisiz!
Ağır yük bendedir,
omuzlarım düşmüştür zimmeti taşımaktan…
Artık büyüdüm,
bilgi ve bilinç ortamında.
Ve donanımlıyım,
eğriyi doğruyu ayırt eder oldum ben de.
İçimi kemirir gibi içtepilerim.
Haksızlığın bu türlüsünü gören olmadı,
haksızlıklar ortamında.
Ayaklarım sağlam basar oldu,
yazım ortamında.
Suskunluğum aldatmasın, yanıltmasın kimseyi,
Assubayım,
küçük ve çaresiz görülürüm amma,
bilinçlenmiş kişilerin de mankurtu olmaz!
Neler söyleyecek kim bilir,
Bu lal olmuş, tutulmuş dilim?
Yıllardır avundum, avutuldum,
demedim, diyemedim içtepilerimi.
Çektiklerimde, haksızlıklarda,
sustum, susturuldum, yaramı kaşıyamadım.
Kan taşı sürdüm kanamasın olgusunda.
Gözyaşlarımı içime gömdüm acılarımla,
açlık, haksızlık nöbetimde.
Üşümeye dönüştü ürpertilerim.
Kuruntuya dönüştü içtenlikler,
Bir arpa boyu yol alamadık hak edinme ortamında.
Yan yüreğim, yan.
karşımdaki bana yabancı,
umutsuzluk ortamında.
Ben de eski ben değilim!
Uçuşurken bezginlikler.
karşımdaki küçümser bakışlarda.
Lisanslı da olsam kariyerli de,
adım çavuş olmalı onun literatüründe.
Alnımda yazılı!
O yabancılaştı bana bakışlarında.
Olanaklarda, paylaşımlarda.
O da biliyor, ben eski ben değilim,
eğitim ve eğitilmişlik ortamında.
Yeni tedbirler oluşuyor,
6413 misali.
Geçmişten gelmenin devamı olgusunda.
Adı yeni olan disiplinli yara olgusunda.
6413, bunu dillendirmeme izin vermiyor,
yasaklarla sessiz bir sözleşme olsun aramızda.
Sürgit olsun ister üstünlüğünü,
geçmişten geldiğince.
Arada bir birbirimize bakarız şehla,
bana arkası dönük konuşmalarda.
Bir ben kalmışım,
haklarına, hak ettiklerine özenerek bakan.
Kalbimin dehlizinde kalan,
bana reva görülen haksızlıklara.
Uyduruk intibak yasası haklarımı buharlaştıran.
geçmişten gelenin güncelliğinin devamını sağlama içerikli.
Sis dağılıyor, haksızlıklar seçilmeye başlıyor.
Literatür kımıldadı.
Evire çevire dövülen geçmiş.
Erdemle benim aramda ince bir tül var sanki,
göremem geleceği.
Haksızlıkla kırdığın kalbin sahibine iyi bak,
yolun bir gün muhakkak O’na çıkacaktır.
Bizi inciten kelimeler değil,
kelimeleri söyleyen insanlardır.
Evrensel insan haklarından,
uzaktaki uygulamalar!
Ne bana bak kızgınlıkla,
ne de kayırmalı mutluluk ortamındaki yaşantıya.
Sadece etrafına bak,
farkındalıkla…
Mehmet Kayalı