Sırmalı Ay-Yıldızım benim , ne kaldı ki geçmişten kalan Kahramanlığa tarih boyunca tarif yazdıran ,
Biraz kırgın , bedenine çöken ağır bir hüzün Bir dağ başı karakolunda hain bir saldırıda , belkide son nefesinde şu an ,
Yada Buz gibi bir hangarın karanlığında ayaza tutmuş parmakları uçağını hazırlarken alaca karanlıkta ,
Ak denizin dingin sularında kaç gün oldu ailesinden uzakta çocuklarının gözleri geçiyor mavi suların içinden ,
iki damla yaş aksa deniz kabaracak yerinden
Hani çok sevmiş ama hiç şımartılmamış bir sevgili gibi Hep sessiz , hep mağrur ,
Kaç yıl oldu bu üniformayı giyeli Hiç aile içinde sevgiyle sarılmadı bedeni ,
Sisliydi hep kirpikleri , gözleri bulut , bulut
Dokunsan yağacak adaletsiz yıllar
Top yekun durmadan hepsinin üstüne
Ama takılıyor hıçkırıklar boğazının bir yerine Duralıyor ,
Nafile patlıyor bir yerden sel oluyor yaşlar akıyor gözlerinden tıpkı izmir’in yağmurları gibi .,
Yorulmuşsun , çalışmaktan değil elbette Haklarını gasp ettiklerinden , belkide seni görmediklerinden
Belkide konuşamadığın için , yada çığlıklarının duyulmadığından
Yılların çalınmış ailenle yarınlara yürürken .,
Sen Bir Belalı Baş mısın Bunlara Assubay ?
Ne suçlar işledin ?
Ne yaptın be arkadaş !
Ne yaptın vatan için ölmek den başka .,
Başka neler ettin ; yalnızca bu toprakları sevmek den bayrağına aşık olmaktan başka ,
Boş verin varlığımızı fark etmeyin
Bizde bıraktığınız bir izde yok zaten ,
Eski bir şarkı kadar bile yakın değiliz size
O aileniz de siz mutlu kalın ,
Apoletleriniz deki yıldızlarınız la mutlu yaşayın ,
Yükümüz çok ağır ,
Unutulmuşluğumuz da doğru ,
Ama Hiç anlamasanız da
Rütbemiz Sırma da ki Ay_Yıldızımız bir o kadar asil Assubaylığımız
Bir o kadar değerli bu vatana …
/Levent Ulucan/