ACI VE YALNIZLIK / ASSUBAYLAR
Yer ve tarih çok da önemli değil dün de vardı bugün de yarında olacak aynı şeyler .,
Yatakhanenin kapısından çıktığında onları almak için gelen helikopter büyük bir uğultu ile piste inmek üzereydi ,
Belkide beden ağırlığının dörtte biri kadar olan sırt çantası vücudunun üzerinde hiç bir fazlalık yapmıyordu yıllarca hep beraberdiler zaten ,ondan bir parçaydı sanki o çanta , midesi , kalbi yada akciğeri gibi bir şey işte .,
Helikoptere yürürken silahını omuzuna attı yan cebinden telefonunu çıkardı koyduğu kapak fotoğrafına baktı , daha sevgisine , kokusuna doyamadığı karısının gülümseyen yüzün de ” Merak etme biz iyiyiz ”mesajı vardı sanki daha bir güven duygusuyla oğluna kaydı gözleri ” Baba ben varım sen yoksan ben onları korurum ” der gibiydi , minicik kalbi ile güven duygusunun yanına birde gurur eklendi , gözleri yüklü bir bulut misali doluvermişti .,
Onlarla telefonda konuşurken de kızını hep en sona bırakırdı en son onla konuşur en son onla vedalaşır en son ona sözleri verirdi fotoğrafa bakarken de kızını en sona bıraktı .,
O daha mahzun ama o dünya tatlısı gözlerinin ifadesi ile daha bir hırçın bakıyordu babaya ” Gel artık sana ihtiyacım var ” gibi diyen gözleri o bakışa çakıldı o an onun doğuşu ilk kucağına aldığı gün geldi aklına kızının gözlerinin içinde ve ona verdiği o söz ” Sen benim prensesimsin ” diye bir kez daha mırıldandı içinsen .,
Durdu , telefon belkide o an sahip olduğu en değerli şeydi , en değerli şeyler onun içindeydi çünkü , dikkatlice yan cebine yerleştirdi .,
Helikopter motorunun çıkardığı uğultunun içinde yürümeye devam etti en son o kalmıştı zaten , gözünden ,yüreğinden hasretinden akan iki damla yaş düştü , pervanenin çıkardığı toza ve toprağa karışarak .,
Kapılar kapandı , ülkenin en ateşli en sıcak bölgesine doğru uçtular , vatan hainlerinin cirit attığı en kahpe pusuların kurulduğu yere doğru gittiler .,
Bir çoğu gelmedi oralardan o gelir mi , geldi mi bilmiyorum , fotoğraftaki benzer kaç çocuk babalarını bekleyen kaç prenses daha naif ama hep o hırçın o yaşlı gözlerle beklediler babalarını , kaç gece daha annelerinin kucaklarında zor ettiler sabahı ellerinden bırakamadıkları babalarının fotoğraflarıyla ., Bu bordo bereli bir Assubay , onun yaşamından çok küçük bir kesit , günlük , haftalık yada aylarca sürecek rutin görevlerinden yaşadıkları sadece , bunları yazarken bir komando Assubay’ı da aynı yolu aynı kaderi paylaşmak üzere o helikoptere bindi , gitti zaten .,
Bir tek dağlarda ovalarda , kayalıklarda mı bu böyle ? Bir tek oralarda mı var bu insanlar ., Bir Deniz Assubay’ı gencecik iki sırmalı bir delikanlı gecenin en kör saati gemisinin güvertesinde Ak Denizin dingin sularında simsiyah dalgaların arasından ufuklara bakıyor .,
Nişanlısının simsiyah lepiska saçları geliyor gözlerinin önüne , amcasının yüzükleri taktığı günden bu yana kaç ay geçti sevdasından ayrı kalalı , ciğerine yediği rüzgar bile unutturamıyor özlemlerini , bu görev ne zaman biter bilmiyor ama daha ne uzun ne kadar yalnız olacağı yolculukların kendisini beklediğini biliyor , dalgalara attığı biten sigarasının kaybolduğu gibi o da kaybolup gidiyor daha ilk hatıralarının , ilk aşkının arasında .,
Hava buz gibi soğuk jilet gibi keskin , gök yüzünün maviliğine aşık bir Assubay hangarda uçağının başında elleri mosmor olmuş , yağın , pasın kiri mavi parkasını anlaşılmaz tuaf bir renge çevirmiş uçağını gece uçuşuna hazırlıyor .,
O hangarlarda o saatlerde bir bardak sıcak çay bile bulmak çok zordur , Ayaz deli gibi yüzüne vurdukça diğer Assubay arkadaşları o pist de saatlerce sürecek olan uçuş da her türlü yer emniyet tedbirlerini gözlerini gök yüzünden ayırmadan beklerken , hemen iki dakikalık uzaklıklarında 5 yıldızlı konforun olduğu filoların yedek pilotları ve diğer subayları sıcaktan ve o saatte bile önlerine gelen en kaliteli yemeklerin , içeceklerin geldiği yine 5 yıldızlı otel lobilerinin benzeri salonlarında kendilerinden geçmiş uyuyorlardı .,
Tıpkı bizleri yıllarca uyutup bütün hakları kendilerinin alıp bizlere bir tanesini bile çok gördükleri gibi .,
Assubayları anlamamak için bu topraklar için ne ifade ettiğini bilmemek için kara cahil , Onları hala görmemek için kör , Duymamak için sağır bile olmak yetmez artık .,
Anlayın , Görün , Duyun artık bizleri bu yaşattığınız acı yaşadığımız acılardan çok daha büyük çünkü …