CUMHURBAŞKANINA SON MEKTUP
Sayın Cumhurbaşkanım,
Evet bu size yazılmış bir mektup ama öyle bildik , size gelen diğer mektuplardan değil , onun için öyle resmileşmiş ,genelleşmiş klişe başlıklarla devam etmiyorum .,
Size yazılmış , evet şahsınıza ama yazan bir ben , yalnızca ben değilim yüz binlerce isimsiz insan var bu kalemin
ucunda .,
Yüzlerce isimsiz kahraman var , binlerce sesleri duyulmayan haykırışlar var , yüz binlerce sonbahar misali soluklaşmış nefes var ,
Yüzlerce şehit , binlerce gazi vermiş insanlar , bu vatana adanmış yarım kalan hikayeler , kısa kalmış aşklar, bölünmüş aileler ,yetim kalmış çocuklar öksüz yavrular var harflerin ucunda .,
Hepsinden bir şeyler var bu mektupta , hepsinin söyleyeceği bir kaç kelime var , sessiz bir isyan , göz bebeğinde hapsolmuş bir türlü akamayan göz yaşları , için için hep içine kanayan derin yaralar var , onlar yazıyor bu satırları zatıalinize ,
Sayın Cumhurbaşkanım temsil ettiğiniz bu ülkenin Assubayları var ,
Varlıkları her ne kadar bilinmese de herkese , hepinize güven veren birliğimizin teminatı olan ordunun omurgası Assubaylar var , Onlar yazıyor size bu mektubu , yazan eller onların kalemi , ses bizim sesimiz .,
Neden size yazıyoruz ?
Niçin bu kez size anlatacağız dertlerimizi , bu güne kadar kimse duymadı çünkü sesimizi , kimse kulak vermedi ,her şey bize kör , herkes bize sağır oldu , belki de hiç bir zaman ciddiye bile almadılar muhataplarımız bizleri,
Peki Siz bizi dinler misiniz ?
Kalbiniz yeter mi dinlemeye ,ordunun omurgası olan bu aile dışına itilmiş insanlarını anlayabilir misiniz? Devletimiz karanlık hain bir kalkışmanın eşiğinden döndü , bu dönüşümüm kahramanı Assubay Ömer Halisdemir ile ilgili duygulu kelimeleriniz , onunla ilgili konuşurken sesinizin titreyişi belki de onu anarken gözlerinizin dolu dolu olması bizlere bu hissi verdi , işte onun için yazıyoruz size .,
Çok yere yazdık ,söyledik , bazen bağırmak istedik avazımız çıktığı kadar çoğu kez boğazımızda düğümlendi sözcükler, bazen yürümek istedik hep kör yollara çıktı sonumuz ama yine de hiç duyulmadık , görülmedik , belki de biz kendimizi anlatamadık , onun içindir ki bu son mektuptur size .,
Lütfen yalnızca gözlerinizle değil kalbinizle de okuyun bu satırları , vicdanınızla takip edin paragrafları .,
Sayın Cumhurbaşkanı mesela şehit Assubay Ömer ‘in göreve başlama derecesini biliyor musunuz ?
Ömür boyu klimalı odalarda sıcacık masalarında görev yapan bir memurdan daha düşük derecede ve kademeden göreve başladığına inanabilir misiniz ?
Ülkenin alev , alev yanan ateş çemberi bölgesinde , azgın denizlerinde , karanlık cephelerinde , adı izi belirsiz kaybolmuş bir dağ karakolunda görev yapan Assubay’a hakkı olan 9/2′ ve 8/1 göreve başlangıç derecesi verilmez , herkese verilir de ona çok görülür ne yazık ki .,
Ve bu konuda bizlere verdiğiniz teminat olarak kabul ettiğimiz hayırlı olsun diyerek bitirdiğiniz bir sözünüz var ..! O yüzden konuyu biliyor diye düşünüyoruz ve gereğini sizden hemen yerine getirmenizi diliyoruz .,
Ve çok daha önemlisi ve hayati olan diğer bir konu ;
Şehit Ömer’e ölüm emrini veren Paşa tam yedi tane tazminat alır , Ömerler , Assubaylar bunun bir tanesini bile alamaz , bir tanesi bile çok görülür onlara , Onun içindir ki emekli olduklarında bir tek onların yarı yarıya düşer maaşları , Emir verenlerin değil ölenlerin düşer .,
Kalpleri kırıktır o yüzden üniformayı çıkardıklarında başka bir adaletsiz rüzgar çarpar suratlarına , yıllarını verdikleri o kurum bile yavaş yavaş kapıyı kapatır yüzlerine ., Lojmanlarda oturmak bir şans , bir yaz kampı piyangodur onlar için.,
OYAK ‘ın sayısal çoğunluğu onlardadır , ama yönetimde onları bulamazsınız , hep başkaları karar verir Onlar için , Daha çok şey var sayın Cumhurbaşkanı , anlatacak , yazacak çok şey var , siz anlayın artık .,
Ve gereğini yerine getirin , yanlış da anlamayın öyle hiyerarşiye aykırı keyfi bir şey ya da rütbelerde eşitlik falan istemiyoruz .,
Her şey aynı olsun da istemiyoruz , yalnızca Adaleti istiyoruz., Adalet Daha Fazla Gecikmeden …