Dolar 34,2714
Euro 37,4959
Altın 2.928,60
BİST 8.876,22
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 22°C
Az Bulutlu
Ankara
22°C
Az Bulutlu
Paz 21°C
Pts 22°C
Sal 20°C
Çar 14°C

AYDINLIK GAZETESİ,ASTSUBAYLAR NE İSTİYOR ?

AYDINLIK GAZETESİ,ASTSUBAYLAR NE İSTİYOR ?
16/03/2014 11:47 AM
1

Saygıdeğer  Meslektaşlarımız 
Sitemiz assubayların özgür sesi olarak TEMAD ve mücadeleye destek misyonu ile sizlerin katkıları ile bugüne kadar çok yararlı hizmetlerde bulundu. 

15 Mayıs 2012 tarihinde AYDINLIK gazetesinde 4 gün devam eden yazı dizisi ile esen rüzgar PES grubunun da katkıları ile fırtınaya döndü ve TEMAD Gn.Başkanımız birçok TV programlarına katıldı. 

Ön yargıyı parçalamak Atom’u parçalamaktan zordur, ama imkansız değildir; biz haklıyız gücümüzü evrensel hukuktan ve haklılığımızdan alıyoruz. 

15 Mart’ta Ankara’daydık, aynı gün yine AYDINLIK gazetesinde sitemiz basın bölümü ASSUBAY GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU’NUN bilgilendirmesi ile sorunlarımızı anlatan yazılar yayınlanmaya başladı. 
Lütfen arkadaşlarımızı bilgilendirelim ve (en azından) yayınlanacakları günlerde biz de emeklerine saygı gereği gazeteyi alarak teşekkür edelim ve AYDINLIK’ta çıkan yazıları okuyup yorumlarımızla katkı sağlayalım. 
Emeğe ve adalete olan saygısı gereği sesimizi duyuracak olan AYDINLIK gazetesine sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. 

SİTE VE PLATFORM YÖNETİMİ


 

Astsubaylar ne istiyor 1: Onların bir üniforması da kefen

PDFYazdır

 

astsubay111

Onlar kendilerini, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin üvey evlatları olarak tanımladı. Ordunun, karada, denizde ve havada yine tüm yükünü onlar sırtladı. Emeklilerle birlikte sayıları 200 bini aştı. Ama yine de ayrımcılığa uğrayan onlar oldu. TSK’nın işçisi, öğretmeni olan astsubayların sabrı sonunda taştı ve 5 Mart’ta özlük haklarının iyileştirilmesi için Ankara’da ölüm orucuna başladı. Onları ölüm orucuna götüren süreci Emekli Astsubaylar Güçbirliği Platformu Sözcüsü Emekli Personel Kıdemli Başçavuş Ersen Gürpınar ile konuştuk.

‘Yurt savunmasında ve asayişte en ön plandayız’

– Astsubaylar, kendilerini Türk Silahlı Kuvvetleri’nin üvey evlatları olarak nitelendiriyor. Peki astsubaylar kimdir, neden kendilerini üvey evlat olarak tanımlıyor?

Biz Türk Silahlı Kuvvetleri’nin teknik, idari ve komuta kadrosunda görevliyiz. Astsubayın olmadığı hiçbir görev yeri yoktur. Tankların, uçakların, gemilerin, tüm silah ve sistemlerinin bakımı, sevk ve idaresi bizim sorumluluğumuzdadır. Uçağa silahı biz yükler, bakımını biz yapar, uçuşa biz hazır eder, pist başına kadar biz getirir, son kontrolünü biz yaparız. Uçuş sırasındaki emniyetinden de biz sorumluyuz. Uçak piste tekerlek koyduğu ana kadar biz nefesimizi tutarak heyecanla görev yaparız. Bu savaş gemilerimizde ve diğer harp silah araçlarında da bizlerin taşıdığı aynı sorumluluktur.

Her bölgeden, etnik kökenden, ekonomik ve kültür seviyesinden gelen mehmetçikleri, belli bir düzen içinde eğitmek, onları bir arada tutmak, sağlıklarından insan ilişkilerine ve askerlik hayatlarından sonraki dönemde hayata hazırlamakta bizim görevimizdir. Bu kadar karmaşık bir toplumu omuz omuza ve kardeşçe bir arada tutmak için neler yaptığımızın sırrını zaman zaman biz bile bilemeyiz.

İç güvenlikte, asayişte, depremde, sel felaketinde, kargaşada, anarşide, bölücü terörle mücadelede biz hep ön plandayız.

Zaman kavramı yok

Şehit düşen bir evladımızın cansız bedenini topraktan ilk biz kaldırırız. İçimizdeki öfkeyi, taşan sabrımızı kontrol etmek bize düşer. Mesleğimizin en zor yanı budur. Yanınızda yaralanmış, umutla gözlerinize bakan bir mehmetçiğin yaşaması için sadece dua etmekten başka çaremizin olmadığı anlar uykularımızı böler, rüyalarımıza girer.

Mesai saatimiz yoktur. İş bitince gideriz evimize çoğu günler görevin ifası için kışlada kalırız özetle göreve 24 saat hazırız. Görev gerektiğinde zaman kavramı yoktur. Kısacası astsubaylar olmadan bırakın ordunun savaşmasını askerimiz karnını doyuramaz.

‘Hiyerarşiye saygılıyız’

– Peki talepleriniz nelerdir?

Verilen her görevi zaman zaman imkansızı da aşarak yerine getiren ülkeye ve orduya sadakatini teri, kanı ve canı ile kanıtlamış astsubaylara ne yazık ki sosyal, ekonomik ve insani haksızlıklar yapılıyor. Her kurum kendi personelini koruyup kollarken TSK subayları dışında kalan personeli sadece göreve ve ölüme gönderirken hatırlıyor.

Astsubaylar olarak bizler tahsilimizi, statümüzü, müfredatımızı hatta fiziki yapımızı kendimiz tayin ve tespit etmedik. Bir eksiklik görülüyorsa bu bizi yönetenlerin ve komuta kademesinindir.

Ne istiyoruz? Biz hiyerarşiye saygılıyız. Taleplerimiz incelendiğinde hiçbirinin imtiyaz ve ayrıcalık değil tamamen adalet ve insan onuruna saygının gereği olduğu görülecektir.

İntibak düzenlemesi

* Astsubayların bir üniforması da kefendir. Bir ayın 8-10 gününü 24 saat esasına göre tek kuruş fazla mesai ücreti almadan kışlada geçirirler. Buna rağmen önyargılarla görev koşulları ve sorumlulukları astsubaylarla kıyaslanamayacak birçok devlet memurundan daha alt derece ve kademeden göreve başlatılırlar. Tek neden astsubay oluşumuzdur. Bu durum akla, mantığa ve hatta insanlık anlayışına aykırıdır.

Meslek Yüksek Okulu (MYO) mezunu emniyet hizmetleri, meclis katipleri, ziraat ev ekonomistleri teknik hizmetler mensupları ile lisans mezunu olan daha birçok devlet memuru MYO mezunu ise göreve 9/2 kademeden, lisans mezunu ise 8/1 dereceden başlarlarken bu hak astsubaylardan esirgenmiş, yüksek okul mezunu astsubaylar büro memurları ile aynı derece ve kademeden göreve başlatılmışlardır. Adalet ve eşitlik gereği MYO mezunu astsubayların da göreve 9/2 lisans mezunlarının 8’nci dereceden başlatılarak adalet ve eşitlik sağlanmalıdır. Milli Savunma Bakanı bir soru önergesine verdiği yanıtta ve Genelkurmay Basın Bilgi notunda bu adaletsizliğin giderileceği belirtilmesine rağmen personel yasa taslağında adaletsizlik devam etmektedir.

* Tam teşekküllü hastaneden sağlam raporu alarak orduya giren personel yıllar sonra görevin koşullarının da etkisi ile sağlıklarını kaybetmekte ve ‘TSK’da görev yapamaz’ raporu ile emekli edilmektedirler. TSK dışında sağlık nedeniyle istekleri dışında re’sen emekli edilen başka kamu görevlisi yoktur. Bu personel durumdaki emsallerinin derece ve kademesine ulaşamadıkları için mağdur olmaktadır. Bu personelinde vazife malülleri gibi emsallerinin bulundukları derece ve kademeyi geçmemek kaydı ile yükselmelerinin sağlanması ya da asgari bir üst dereceden emekliye ayrılmaları adaletin gereği olarak sağlanmalıdır.

Sosyal tesislerdeki ayrımcılığa son verilmeli

* Silahlı Kuvvetler’de sayısal oran 1/3 civarındadır. Yani bir subaya karşı üç astsubay mevcudu vardır. Daha açık bir deyimle Türk Silahlı Kuvvetleri’nde 100 subay varsa 300 astsubay vardır. Ancak sosyal tesisler söz konusu olunca bunun tam tersi uygulama vardır. Ordu evlerinden askeri kamplara kadar tüm sosyal tesislerde hem nitelik yönünden hem sayısal olarak astsubaylara sağlanan imkanlar subaylara tanınan imkanların üçte biri bile değildir. Sayısal durum göz önüne alındığında aradaki korkunç uçurum çok daha iyi farkedilecektir. Bu ayrımcılığa son verilmesini bekliyoruz.

Emekli maaşlarındaki adaletsizlik

* Türk Silahlı Kuvvetleri’nden lise mezunu olup, emekli olan subaylar mevcuttur. Tahsil süresi iki yıl olan harp okulları bilahare üç ve son olarak dört yıla çıkartılmış, ardından görevdeki ve emekli olan subaylar 4 yıllık harp okulu mezunu kabul edilerek intibakları 8/1 dereceden yapılmıştır. Astsubay okulları da yüksek okul seviyesine çıkartılmış olmasına rağmen aynı haktan astsubaylar yararlandırılmamışlardır. Bu durum adalet ve eşitlik ilkesine aykırıdır. Mağduriyetinin önlenmesi için görevdeki ve emekli olan astsubayların göreve başlangıç derecelerinin 9/2 dereceden kabul edilerek intibaklarının yapılması gerekmektedir.

* Aynı süre görev yapan, aynı tahsil süresine tabi bir emekli subay ile emekli astsubayın maaşı arasındaki fark yüzde 300 civarındadır. Çünkü subay emekli olurken maaşının yüzde 85’ini alırken emekli astsubay maaşının yüzde 55’ini almaktadır. Haksızlığın bile ölçüsü olmalıdır.

 

Tarık Tekgözli

Kaynak: http://www.aydinlikgazete.com/mansetler/35726-astsubaykar-ne-istiyor-1-onlarin-bir-uniformasi-da-kefen.html 


Astsubaylar ne istiyor 2: Lojmanlarda adil paylaşım sorunu

PDFYazdır

 
 

astsubaylojman

Emekli astsubaylar, dün Anıtkabir’e çıkartma yaptı. Ardından da Abdi İpekçi Parkı’nda büyük bir miting düzenledi. Özlük haklarında iyileştirme talebinde bulunan astsubayların yoğun katılımı dikkat çekti. Peki astsubayların bu derece sabrını taşıran sorunlar nelerdi? Emekli Astsubaylar Güçbirliği Platformu Sözcüsü Emekli Personel Kıdemli Başçavuş Ersen Gürpınar sorularımızı yanıtladı. Dün, emekli maaşlarındaki farklar, sosyal tesislerdeki ayrımcılık, göreve başlangıç dereceleri gibi sorunlar üzerinde durduk. Söyleyişimizin ikinci bölümünde astsubayların taleplerine devam ediyoruz. İşte Ersen Gürpınar’ın dikkat çektiği o sorunlar:

Tamamı lojmanlardan faydalanamıyor

* “Lojman konusu daha da iç karartıcıdır. Burada bir oran neredeyse söz konusu değildir. Lojmanların yüzde 40’ı astsubaylara yüzde 55’i subaylara yüzde 5’i (Jandarmada yüzde 15’i) uzman çavuş ve sivillere tahsis edilir. Ancak bu sayısal oranla terstir. Kısaca subayların tamamı lojmandan faydalanırken arta kalan lojmanlar astsubaylara verilir. Faydalanma oranları eşit olsa bile subay sayısının az olması nedeniyle lojmandan faydalanan subay sayısı astsubayların 4 katı olacaktır. Bu haksızlık hangi değer yargısı ile haklı gösterilebilir, adaletsizlik önlenmelidir.”

OYAK yönetiminde söz hakkı talebi

* “Üyelerinin yüzde 60’ını oluşturan astsubaylar Ordu Yardımlaşma Kurumu (OYAK) ve şirketlerinde denetim ve yönetim kurullarında sembolik olarak temsil edilmektedir. Oysa kendi imkanları ile yüksek lisans doktora yapmış astsubay mevcuttur. OYAK, emekli olanlara birikmiş aidatlarına cüzî bir nema ödeyerek kurumla ilişiklerini kesmektedir. Üye aidatları ile kurulan şirketlerin kârlarının tamamı üyelere nema olarak verilmemekte, doğal olarak büyük bir bölümü yeni yatırımlara aktarılmaktadır. Bu nedenle tüm üyelerin kurum iştiraklerinde hakları olduğundan tüm üyelere aidat miktarı ile orantılı hisse senedi verilmelidir. Adaletsizliğe bir örnek vermek gerekirse OYAK Bank satıldığında üye olanların kârları bir gecede yüzde 51 artmıştır. O tarihte üye olmayanlar kendilerini şanssız mı hissetmelidir? Bu kurum yardımlaşma kurumu mudur yoksa şans dağıtan bir kurum mudur?”

Subaylara ödenen tazminattan yararlanma yok

* “Orduda sadece subaylara ödenen makam, temsil, kadrosuzluk, görev, komutanlık tazminatından astsubaylar yararlanamaktadır. Komutanlık tazminatı ise göstermelik olarak küçük bir oranında astsubaya verilmiştir. Özellikle astsubaylar 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereği almaları gereken temsil tazminatını Danıştay kararına rağmen alamamışlar yeni düzenlemede aynı haksızlık devam ettirilmiştir.”

* “Kalkınmada öncelikli ve olağanüstü hal bölgelerinde iki yıl görev yapan kamu görevlileri 1 kademe almasına rağmen bu hak bizlerden esirgenmiştir.”

Astsubay MYO, lisans seviyesine çıkarılmalı

* “Günümüzün koşulları ve lisans mezunlarının er olarak askerlik yapmaları dikkate alınarak, Astsubay Meslek Yüksek Okulu (MYO) lisans seviyesine çıkarılmalı, fakülte mezunlarının astsubay sınıf okullarına alınma işlemine devam edilmelidir.”

* “Anayasamız ve AİHS angarya’yı yasaklamıştır. Angarya zorla çalıştırmadır, askeri okullardaki devlet adına okutulan süreler dikkate alınmadan 1-10 yıl okuyan da yeni düzenleme ile 10 yıl mecburi hizmete tabidir. Mecburi hizmet makul seviyelere çekilmeli, bu süreyi tamamlamadan ayrılmak isteyenlerin tazminat ödeyerek ayrılması sağlanmalıdır.”

Eksik hizmete yüzde 40 daha az maaş

* “Emekli Sandığı Kanunu’nun Ek-70 Maddesi 1’nci fıkra (b) bendinde yer alan gruplardaki oranlar belli bir seviyede azalmasına rağmen özlük hakları 3’ncü ve 2’nci derecede olan personelde bu oran birden düşürüldüğü için bu dereceden maaş alan personel 1-3 yıllık eksik hizmet için ömür boyu yüzde 30-40 oranında eksik maaş almaktadır. Bu konudaki adaletsizliğin giderilmesi için Genelkurmay, Başbakanlık’a yasa teklifi verildiğini açıklanmasına rağmen adaletsizlik giderilmemiştir.”

 

Tarık Tekgözli 

Kaynak: http://www.aydinlikgazete.com/mansetler/35803-astsubaylar-ne-istiyor-2-lojmanlarda-adil-paylasim-sorunu.html 


Astsubaylar ne istiyor 3: Genelkurmay’ın iyileştirmeleri temel çözümden uzak

PDFYazdır

 

06astsubay

Emekli astsubaylar ölüm orucunda ikinci haftaya yaklaşırken ne hükümet ne de Genelkurmay cephesinden henüz bir ses çıkmadı. Hatta muvazzaf astsubaylara, önceki gün Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği’nin düzenlediği Ankara mitingine katılmaması gerektiğine ilişkin Genelkurmay’dan emir geldiği, emre uymayanlar hakkında da yasal işlem başlatılacağı iddia edildi. Tabii Genelkurmay Başkanlığı, astsubayların özlük haklarına ilişkin birtakım çalışmaları olduğunu daha önceden kamuoyuna duyurmuştu. Kimi iyileştirmelerin yapıldığına dikkat çekilmişti ancak yeterli miydi? Söyleşimizin üçüncü bölümünde Emekli Astsubaylar Güçbirliği Platformu Sözcüsü Emekli Personel Kıdemli Başçavuş Ersen Gürpınar, bu soruya yanıt verdi.


Subaylara imtiyaz

Son dönemlerde birtakım iyileştirmeler yapıldı. Peki bunlar sorunlarınıza çözüm getirdi mi?

* Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklamalarındaki hususlar da elbette bazı iyileştirmeler vardır. Ancak bunlar temel sorunlarımızın çözümünden uzaktır. Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinden yapılan 25 Şubat 2014 tarihli açıklamasındaki yapılan ve yapılması düşünülen çalışmaları incelersek;

* Taleplerimizden maddi hiçbir kazanımı olmayan sadece psikolojik değeri olan yüksek okul mezunu tüm kamu görevlilerine tanınan 1/4 maaş derecesi ve 8 yıldır emniyet hizmetleri ve MİT mensuplarına ödenen 100 TL denge tazminatı verilmiştir. Yetersiz olmasına rağmen teşekkür ederiz.

* Görevdeki personele verilecek çeşitli tazminat miktarları açıklanmıştır ancak bu tazminatların tespitinde adalet ve eşitlik ilkeleri gözardı edilmiş subaylara adeta imtiyaz tanınmıştır.

* 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile kamu görevlilerine verilen hakka benzer şekilde, 25 Şubat 2014 tarihinde yürürlüğe giren düzenleme ile askeri hizmete ilişkin görev ve sorumlulukları nedeniyle haklarında kamu davası açılmış TSK personeline de beraat etmeleri durumunda avukatlık ücretlerinin ve dava masraflarının ödenmesi imkânı sağlanmıştır.


Görev tazminatında eşitlik ilkesine aykırılık var

* 1’inci dereceye yükselmiş ve 3600 ek göstergeyi hak etmiş olan binbaşı ve kıdemli başçavuşlara da (emekliler dâhil) görev tazminatı verilmesinin planlandığı bildirilmiştir. Ancak astsubaylar için tazminatın verilmesi için 1’nci dereceye yükselme şartı getirilirken 2’nci derecede bulunan binbaşılara tazminat ödenmesinde bu şartın aranmaması adalet ve eşitlik ilkelerine aykırıdır. Tazminatın kıdemli başçavuş ve binbaşılara verilmesi şeklinde düzenlenmesi gerekmektedir.

* 2003 yılı ve öncesi göreve başlamış olan astsubaylarımızın bir üst dereceye intibak işlemlerinin yapılması planlanmıştır. Ancak astsubayların göreve başlangıç derecesindeki adaletsizlik giderilmediği takdirde bu iyileştirmeden on binlerce astsubay emeklisi yararlanamayacaktır.

* TSK personelinin özlük haklarının tek gösterge tablosu ile düzenlenmesi (Bu kapsamda; subay, astsubay, uzman jandarma ve uzman erbaşların) öğrenim durumlarına göre yükselebilecekleri en son derece ve kademelerinin yeniden düzenlenerek; iki yıl ve daha fazla yüksek öğrenimi bitirenlerin 1/4’üne, lise ve dengi okulları bitirenlerin 2/6’sına, ortaokul ve dengi okulları bitirenlerin 3/8’ine kadar ilerlemesi, son 8 yıllık sicil not ortalaması 90 ve üzerinde olanlara ilave 1 kademe verilmesi amaçlandığı bildirilmiştir. Personelin yükselebilecekleri derece ve kademelerde eşitlik sağlanırken daha önemli olan göreve başlangıç derecelerindeki adaletsizlik devam ettirilmektedir.


Fahri danışmanlar bulundurulmalı

* Lojmandan yararlanamayan personele lojman tazminatı ve nöbet, tatbikat gece eğitim özel görevlerde kamu görevlilerinde olduğu gibi fazla mesai ücreti ödenmesi çalışmaları memnuniyet vericidir. Sonuçlanması meslek hayatında asgari 6-8 tayin gören personeli rahatlatıp lojmanda oturan ve oturmayan arasındaki adaletsizliği giderecektir.

* Sorunların çözümü, kurum içi iletişim sağlanması için Genelkurmay ve kuvvet komutanlık astsubayları kadrolarının kurulduğunu bildirilmiştir. Askeri hiyerarşi içinde sorunların, adaletsizliklerin emir komuta zincirindeki bu personel tarafından komutanlıklara iletilmesinde sıkıntılar yaşanacaktır. Bu nedenle Genelkurmay karargahında emeklilerin sorunlarını iletmek adına emekli personelden fahri danışmanlar bulundurulmalıdır.

* Personelin moral motivasyonunu ve aidiyet duygusunu arttırmak için yapıldığı bildirilen çalışmalar yetersizdir. Moral motivasyonu, hizmet verimliliği ve aidiyet duygusu personele önemli olduğu hissettirilip adaletli davranmakla hissettirilebileceği unutulmamalıdır.

 

Tarık Tekgözli

Kaynak: http://www.aydinlikgazete.com/ekonomi/35869-astsubaylar-ne-istiyor-3-genelkurmayin-iyilestirmeleri-temel-cozumden-uzak.html 

 

Astsubaylar ne istiyor 4: Milli piyango size de çıkabilir

PDFYazdır

06astsubay

Muvazzaf ve emekli astsubayların özlük haklarına ilişkin Emekli Astsubaylar Güçbirliği Platformu Sözcüsü Ersen Gürpınar ile yaptığımız söyleşimiz sona erdi. Şimdi de bu sorunların yol açtığı zorluklarla mücadele eden astsubayların yaşam öykülerine yer veriyoruz. Ersen Gürpınar, emekli bir astsubayın yaşama tutunma mücadelesini bizlere anlattı. İşte o yaşam öyküsü…

Sesi kısılmış yüzü kızarmıştı

“Afyon’da görevliydim. İzmir’de bir kooperatife üye olduk. Cumhurbaşkanımızın oğlunun bir dikili ağacı yokken bizim bir dairemiz olacaktı. Temel atma törenine geldiğimizde tam bir hayal kırıklığı yaşadık. Balçova’nın çalılarla kaplı bir yerinde tilki yuvaları arasında bir tarla idi. Elimden gelse o gün üyelikten çıkardım. Neyse zar zor çocuklarımızın süt paralarından giyimimizden, yemeğimizden tasarruf ederek bir ev sahibi olduk. Sonra buralar gelişti, zenginleşti, evimizin tam karşısına hipermarket açıldı. Küçük alıverişler için gittiğim bu yerde tanıdım onu. Çok temiz bir yüzü, kıyafetleri, kibar ve çekingen davranışları vardı. Hiç yüksek sesle ‘Milli piyango size de çıkabilir’ dediğini duymadım, ilgimi çekmişti. Yanına bilet almak için gittiğimde sesi daha da kısılmış, yüzü kızarmıştı. Söylediklerini duymakta adeta zorlanıyordum. Sanki milli piyango değil esrar satıyordu.

Avcı gören ceylan ürkekliği

Aldığım bilete amorti çıkınca değiştirmek için yanına gittiğimde ‘Sizi sanki bir yerden tanıyorum yüzünüz hiç yabancı değil’ dedim. ‘İnsan insana benzer beyefendi’ dedi. Ben ‘Karşıda oturuyorum emekli astsubayım. Siz de herhalde emeklisiniz’ dediğimde söylediklerimi sanki duymamış gibi elindeki biletleri düzeltmekle meşgulmüş gibi davranmaya başladı. Bahar yeşili gözlerini benden kaçırmaya çalıştı. Huzursuz olmuş bir hali vardı. Kendi kendime kızdım. ‘Israrımın ne gereği vardı’ dedim. Sonraları yanından hayırlı işler diyerek geçmekle yetindim. Beni görünce avcı görmüş ceylanın ürkekliği ile başka yerlere bakıyordu.

Sen utanma

Bu durum beni daha da meraklandırmıştı. Sonunda kurnazca bir fikir geliştirerek yanına yaklaştım. ‘Size emekli astsubayım dediğimde neden emekli astsubay olduğunuzu sakladınız?’ dedim. Planım başarılı olmuştu. ‘Utandım ağabey’ diyebildi ve başka bir şey sormama fırsat vermeden makinalı tüfek gibi kelimeler dökülmeye başladı dudaklarından. ‘Bu da bir iş. Namusumuzla para kazanıyoruz ama bunu hak etmedim. Sağlık nedeniyle 3’ncü dereceden emekli oldum. İşletme mezunuyum askerlik dışında mesleğim kariyerim yok. Yaşıma, sağlığıma, sosyal yapıma uygun iş aradım, bulamadım. Üniversitede evlat okutuyorum. Son çare bu işi yapmaya başladım.’ Ama ……sözünün sonunu getiremedi gözlerinden yaşlar boşaldı. Arkasını döndü, hızla uzaklaştı. Bağırdım arkasından, ‘Sen utanma yürekli kardeşim seni bu duruma düşürenler utansın.’ Bu onu son görüşüm oldu. Yüreğinde kopan fırtınalarla sürüklendiği bir başka alışveriş merkezinde kendi umutsuzluğuna inat umut dağıtıyor olmalıydı, ‘Milli piyango size de çıkabilir.’

Tarik Tekgözli

http://aydinlikgazete.com/ekonomi/35949-astsubaylar-ne-istiyor-4-milli-piyango-size-de-cikabilir.html


Astsubaylar ne istiyor? 5: Taksi şoförü astsubay gördünüz mü?

PDFYazdır

 

06astsubay

Görevdeyken birçok ayrımcılığa uğrayan ve adaletsizliklerle karşılaşan astsubayların sorunları emekli olmakla da bitmiyor. Emekli astsubaylar, muvazzaf subay iken aldıkları maaşın ortalama yüzde 55’ini emekli maaşı olarak alıyor.

Bu nedenle yaşam standartı yarı yarıya düşen emekli astsubaylar, ek iş yapmak zorunda kalıyor. Mustafa Levent de bu nedenle ek iş yapmak zorunda kalan emekli astsubaylardan biri. Mustafa Levent, emekli olduktan sonra yaşadığı sıkıntıları ve nasıl ek iş yapmak zorunda kaldığını anlattı. İşte Mustafa Levent’in yaşam öyküsünden bir kesit…

‘Oh emeklilikte rahat edecektik ama’

“Emekli olmayı düşündüğüm zaman küçük hayaller kuruyordum. Çocuk yaşımdan beri sürekli her şeyim programlı idi. Her günümüz stresli idi. Oh emeklilikte rahat edecektik, en azından kimsenin emrinde olmayacak, belli saatte kalkmayacaktım. Kısaca yeni bir hayat bizi bekliyordu. İlk üç aylık maaşımı almaya giderken sanki kazandığım bir şampiyonluğun ödülünü almaya gider gibi grand tuvalet süslendim, traşımı oldum. Üç aylık maaşım beni hayal kırıklığına uğrattı. Çünkü görevde aldığım maaşla kıyaslanamazdı. Ama yine de bazı harcamalarımızın olmayacağını düşünerek teselli buldum. Sonraki yıllar enflasyonla birlikte maaşım daha da azalmaya başladı. Subaylara emekliye de yansıyan tazminatlar verilince biz bunlardan mahrum kaldık.

‘İş aramaya başladım’

Bu arada kızım üniversiteye başladı. Ne kadar tasarruf etsek geçinmek mümkün olmayacaktı. İş aramaya başladım. Nereye gitsem asgari ücretten de az bir maaş öneriliyor, ‘Siz emeklisiniz zaten maaşınız var’ diyorlardı. Sanırsınız ki maaşım emeğimin karşılığı değil avantadan edindiğim bir kazançtı. Askerlik dışında mesleğimiz yoktu. Görevde iken her türlü işin başında olmak, başarılmasını sağlamak bir avantajdı. Son çare olarak bir arkadaşımın yardımı ile taksi şoförlüğüne başladım. Taksinin sahibi gündüz kendisi kullanıyor gece bana devrediyordu. Uykusuzluk, can güvenliği, yorgunluk, stres kolay değildi. Bir de gece çalışıp gündüz uyumak sosyal yanımızı da etkiledi. Adeta hayattan koptum. Ama çalışma zorunluluğu bize seçim bırakmıyordu. Dedim ya adeta yaşamdan kopmuştum.

Neden ölüm orucu?

Geçen gün taksime binen bir beyin emekli astsubay olduğunu öğrendim. ‘Haklarımızın düzelmesi için hâlâ bir umut yok mu’ diye sorduğumda ‘Malesef hatta TEMAD ölüm orucu kararı aldı’ dediğinde şoke oldum. Aracı yolun kenarına çekmek zorunda kaldım. Arkadaşıma ‘Şaka yapmıyor sunuz değil mi? Ne demek ölüm orucu. Biz askerler sadece vatan için ölmek için eğitildik’ dedim. Bana arkadaşım ‘Siz de biliyorsunuz, haksızlıkları, adaletsizlikleri tek tek saymamıza gerek mi var? Bizi sadece hizmette hatırlayanlar haklı taleplerimize kulaklarını ve vicdanlarını kapattılar. Siz görevde iken bu ülke için ölmeye yemin etmişken şimdi kendi iradenizle neden ölüm kararı aldınız diye soran yok’ dedi. Haklıydı bin kez her gün ölmek yerine onurla bir kere ölmek hiç olmazsa bizden sonrakilere adalet getirebilirdi.”

Tarık Tekgözli

Kaynak: http://www.aydinlikgazete.com/ekonomi/36041-taksi-soforu-astsubay-gordunuz-mu.html 

 

Astsubayler ne istiyor 6: Lojmanlarda ‘ast’ sürgünü!

PDFYazdır

 

6askerilojman

Türk Silahlı Kuvvetleri’nde subayların yaklaşık üç katı kadar astsubay personeli bulunuyor. Ancak lojmanlardan yararlanan astsubay sayısı oldukça düşüktür. Emekli astsubay Ersen Gürpınar’ın verdiği bilgiye göre, lojmanların yüzde 40’ı astsubaylara tahsis edilir. Geri kalanların ise ev kiralamaktan başka çaresi yoktur. Tabii sorun bununla da bitmiyor. Lojmanlarda yaşanan ayrımcılıkların çeşitli boyutları var. Emekli astsubay Rüştü Selek, ayrımcılığın bir boyutunu kendi yaşadıkları üzerinden anlattı:

Yakıt tasarrufu bahanesi

“1964 yılı mezunuyum. Lojmana girebilmek için 21 yıl bekledim. 1985 yılında lojmana girebildim. Bütün lojman bloklarında oturanlar subay, sadece bir blokta oturan biz 8 astsubay idik. Lojmana girmemize müteakip 7-8 ay gibi bir zaman sonra bir emir tebliğ edildi. ‘Araç ve yakıt tasarrufu sağlamak amacıyla ek listede isimleri yazılı astsubaylar, hizalarında belirtilen lojmanlardan yararlandırılacaklardır’ denilerek birliğimizin hemen yanındaki bu lojmandan, birliğimizden 16 kilometre uzaktaki başka bir lojmana taşınacağımız bildirildi.

Dilekçe ile müracaat ettim ama

Yazılı bu emrin ve yapılan bu değişikliğin araç ve yakıt tasarrufu ile hiçbir ilgisi olmadığını çok net ve açık ifadelerle anlatan bir dilekçe ile müracaat ettim. Emri çıkaran Personel Başkanlığı idi ve ben de aynı koridorda Eğitim Başkanlığı’nda görevliydim. Dilekçeme menfi cevap verilmesi halinde emekli olacağımı ve birkaç ay daha oturmama müsaade edilmesini istedim. Dilekçeme, ‘Şahısların şahsi problemleri nedeniyle yapılacak uygulamalardan vazgeçilemeyeceğinden, dilekçe sahibi astsubayın dileği uygun görülmemiştir’ şeklinde cevap verildi. Olay karşısında çok kırılmıştım, çünkü mesleğimi severek, özveri ile çalışarak, amirlerimin takdir ve teveccühlerine mazhar olmuş, yüksek sicil notları alarak da erken terfi bile etmiştim.

Emekliye ayrıldım iş buldum

Acele başımı sokacak bir ev buldum. Borç harçla kapora verdim. Hemen lojmanı boşalttım, çıktım. Emekliye ayrıldım. Hemen bir iş buldum. Çok zor şartlar altında geçen 12 yıl sonra da işi bıraktım. Bu 12 yıl içinde işimi kaybetmemek için orada da özveri ile çalıştım. İşten ayrılacağımı söylediğimde işveren engel olmak istedi ama çok yorulmuştum. O günlerden bugünlere çok uzun yıllar geçmesine rağmen hâlâ bana yapılan bu haksızlığı ve yapanları unutmuş değilim.”

Tarık Tekgözli

Kaynak: http://www.aydinlikgazete.com/ekonomi/36126-astsubayler-ne-istiyor-6-lojmanlarda-ast-surgunu.html

YORUMLAR

  1. EMEKLİ ASSUBAYLAR dedi ki:

    [b]Her kurum kendi personelini koruyup kollarken TSK Uzman’ı Assubay’ı bir emirle kuş uçmaz kervan geçmez dağlarda azgın denizlerde görev yaptırır, bir emirle ölüme gönderir sonra daha göreve ilk adım attıkları gün klimalı ofislerdeki memurlardan değersiz görerek alt kademeden başlatıp hak ettikleri tazminatları ödememekte direnir! Bu adaletsizlikten öte vicdansızlıktır. TSK yeniden yapılanmasında ön yargıdan arınarak adalet sağlanmalıdır[/b]

  2. Mehmet ÖZTÜRK dedi ki:

    Zerre kadar olmayan haklarınızı Musalla’da yatan şehide “Helal olsun” demeyle helallik alınmıyor bilesiniz. Bir emirle ölüme göndermesini bildiğiniz Assubayların HAKLARINI vermesini / verdirmesini’de bilin. “Ben istedim,hükümet vermedi” sözüne sadece siz inanır mısın onu da bilmiyorum. Hani sizin ; Hasdal’a, Silivri’ye , Sincan’a düşünce “Adalet” diye ayağa kaldırdığınız memleket var ya ; İşte biz o memlekette Adalet’i yarım asırdır arıyoruz… Haberiniz var mı ???

  3. MEHMET KAYALI dedi ki:

    BU MAKALEDE,
    İÇİ DOLDURULMASI GEREKEN.
    ÇOK CİDDİ SORULAR VAR.
    HAKSIZLIĞIN OLDUĞU YERDE.
    İNSAN HAKLARI İHLALİ DE VAR OLMALIDIR.
    DEVLETİMİZ, BİRLEŞMİŞ MİLLETLER İNSAN HAKLARI BEYANNAMESİNİN ALTINA İMZA KOYMUŞTUR.
    AVRUPA İNSAN HAKLARI BİLDİRGESİNİ ONAYLAMIŞ. UYGULAMA GARANTİSİNİ KABULLENMİŞTİR.
    DEVLET BU KADAR HAKSIZLIĞA DUYARSIZ KALAMAZ.
    EŞİT SÜRELİ EĞİTİMLİYE,
    EŞİT VE BENZER HAKLAR.
    HİZMETİN RİSK DURUMUNA KONUMUNA GÖRE,
    TAZMİNATLA ÜCRETLENDİRME.
    HAK EDENİN HAKKININ VERİLMESİ.
    ADALETLİ DAVRANIŞTIR.
    HAKKANİYET KARİNE’Sİ
    ÇAĞDAŞLIKTIR.