Platform Nedir?
Platform; Derneklerin kendi aralarında veya vakıf sendika ve benzeri sivil toplum kuruluşlarıyla ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere girişim, hareket, inisiyatif, ittifak v.b. Adlarla oluşturdukları, tüzel kişiliği olmayan geçici nitelikteki birlikteliklere verilen genel ad olarak isimlendirilir.
Değerli Kamuoyu;
Günümüz Türk Silahlı Kuvvetleri, kendi içinde 1950 yılından başlayarak, günümüze kadar artarak sürdürülen, ihtilaller ile muhtıralardan ve vesayetçi emir komuta anlayışından kaynaklanan prusya modeli bir yapılanmanın doğurduğu, bu yüzyıla yakışmayan, gayri insani ve çağdışı bir sosyal ve mesleki ayrışmayı savuna gelmiş, özellikle subay-assubay ayırımcılığını ve buna dair metazori baskı ve hukuksuz uygulamaların ayıp ve eksiğini gidermek yönünde bir akıl ve zihinsel yapılanmayı bu güne kadar, çağdaş avrupa ulusları ordularının komuta ve karargahları seviyesine bir türlü getirememiştir.
Bu acıyı tek başına 50 yıl boyunca en fazla yaşayan tek sınıf olan assubaylar bu utancı sonlandırmak, subayın refah payını ve hayatını assubaylara ve uzman erbaşlara da hak ettikleri adalette yayabilmek adına eşleri ve çocukları ile bir insanlık ve onur mücadelesi vermişlerdir.
Yıllardır bu konuda bir çok arkadaşımız sınırsız emek harcamışlar, eşleri ile birlikte cezaevlerine atılmışlar, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Kuvayı Milliye ordusunda ondan sonra yerleşen bu diktatörya mantığına ve tiran anlayışına asla boyun eğmemişlerdir. İşte bu onurlu ve insani duruş 75’liler ruhudur.
Bu ruh, bu toplumun çıkış noktasıdır…
Assubay toplumunun bu insanlık davasında, bir çok değerli meslektaşımız çok ağır bedeller ödemişlerdir. Bu gün bile hâlâ ödemektedirler. Üstelik bu bedel ödemeler özellikle son üç yıldır da kendi içimizde acımasızca ve büyük bir düşmanlık ile kinle hâlâ artarak sürmektedir.
Kimi dava insanlarımız Temad’dan, kimi ise Tas-Sen’den sürülmüş, hâttâ sendika üyesi denilerek 30 yıllık derneklerinden sorgusuz sualsiz savunmasız ihraç edilerek onurları ve kişilikleri aşağılanmıştır. Bu anlamda bu toplumun tüzel her iki kurumu da yönetimine seçilenlerin ve özellikle ben merkezli başkanlarının basiretsizlik ve dar kafalılıkları yüzünden ağır yara almış, haysiyet kaybına uğramıştır.
Gelinen noktada ne acıdır ki assubayların derneği ile sendikası tabanı ve tavanı ile ikiye bölünmüş, kanlı bıçaklı hasım ve düşman iki taraf haline gelmişlerdir. Başkanları dahi birbirlerine bir merhaba olsun demekten uzak, cenazelerine gitmeyecek kadar da nifak içinde bir duruş sergilemektedirler.
Bundan yararlanan hükümet ve Genelkurmay Başkanlığı;
- Kah Temad Genel Başkanı’nın zamanında tv kanallarından millete verdiği Genelkurmay’ı tanımayan ve “kapatılıp kaldırılsın gereksiz bir makamdır, askeri dahi yoktur” demeci;
- Kah orduevi boykotlarına “muvazzafların eylemidir, biz yönlendirmiyoruz“ şeklinde emekliyi geride tutup muvazzafı ateşe atan tavrı,
- Kah terörist bir eylem türü olan ve bu toplumun tepkisine uymayan ölüm orucunu göstermelik ve ele yüze bulaştırır biçimde icraya kalkan yanlış ve hatalı tavrı yüzünden,
- Kah, Tesud’un mal varlığının yarısına yakın kısmının assubaylara ait olduğuna dair hukuki başarısı ile Abdi İpekçi Parkı’na 40 bin assubayı toplama cesaretindeki doğru tavrı sebebiyle,
- Tesud-Temad-Emuzder-Emujder-Muharip Gaziler derneklerini tek bir askeri dernek olarak birleştirme kararını almış ve yeni taslak anayasaya bu doğrultuda yeniden stk’lar ile ilgili düzenlemeyi koymuştur.
Bu anlamda son rütuşlar yapılmaktadır.
Yeni taslak çalışmada;
Yeni dernek yapısı tüm subayları-assubayları, uzman erbaşları, sivil memurları ve muharip gaziler ile malulleri içine alacaktır.
Tarafımızca kurulan “Asker Hakları Platformu” da işte bu yeni yapıya paralel anlamda assubay toplumunun önceliklerini ve adalet çıtasını en yukarıda anayasal ve teknik bir bakışla savunacak, meseleyi çağdaş ve uluslararası hukukla izah edecek ve çözüm önermelerini de çatışma ve şovence yaklaşımla değil, insani ve bilimsel yöntemle yapacaktır.
Ana tema; askerlerin TSK tabanında aynı mali ve sosyal, ekonomik, idari haklara sahip olmasını gerektiren ileri düzeyde çağdaş bir Personel Kanunu ile Askeri Ceza Kanunu üzerine Türkiye ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nde kamuoyu oluşturmaktır.
Bu anlamda bu yeni sayfa sivil, asker çalışan, öğrenci, tüm bilinçli ve insan hakları ile adaletine saygılı, ilkeli tüm yazar çizer ve akademisyen kişilere açık olacaktır.
Özgür iradeleri ile kendilerinin sosyal, siyasal, hukuki, anayasal, mali alanlarda nerede ise bölünme ve çatışma noktasına getirilen TSK çalışanlarının ana meselelerini barışçıl ve medeni bir tarz ile üslupla yazabilecekleri tam demokratik bir platform olarak yayın hayatına başlayacaktır.
Platform öncüleri Sn. Atilla Abaylı ve Sn. Adnan Fuat Özdemir olarak diliyoruz ve amaçlıyoruz ki;
Hep kazanan modern ve çağdaş insanla donanmış birlik ve bütünlük içinde bir TSK olsun.
Bu ordu Mustafa Kemal’in ordusudur. Ebediyen de öyle kalacaktır!
En içten saygı ve sevgilerimizle.
Asker Hakları Platformu’nun İlkeleri
- Bu platform meşru, anayasal, hukuki bir temelin üstünde var olacaktır.
- Devletin kuvvetler ayrılığı ilkesine saygılı ve anlayışlı olacaktır.
- Türk Silahlı Kuvvetleri’nin modern dünya ve Avrupa’nın entegrasyonuna uyan teşkilat ve iç hizmet yapısını esas ve hedef alacaktır.
- TSK’nın bilim, teknoloji ile donanımlı yeni vizyonel yapısını savunacaktır.
- Bu anlamda tekno ordu projesine paralel ve uyumlu bir assubay tanımını ve profilini işleyecektir.
- Askeri saha ve alanda kalan hizmet ve görevler ile statüleri değil, bu alanda zorlanma yaratan ekonomik, mali, hukuki ve teşkilat ile yüksek öğrenim ve bilgiyi uzay çağına ve insan eşitliğine göre yönlendirerek standardı yükseltecek çalışmalar yapacaktır.
- TSK’da emir ve komutadan doğan tirancı, sert, hükümranlık sistemine karşı yeni sistemi ve yeni TSK’yı bilimle, akıl ile yüksek yetenek ve donanım ile işleyecek yeni emir ve komuta ve iş üretme algısını savunacaktır.
- Genelkurmay bazında kutuplaşarak, ayrışarak, nefret ve düşmanlık üreterek değil; tam aksine insani anlamda yakınlaşarak, adil davranarak, adaleti baz alarak, saygılı ve içten davranarak sorunların çözümünü sağlamayı sürdürecektir.
- Hedefimiz tüm subayların ve generallerin de bu toplumun adalet isteğine olan yaklaşımlarında, onların da destek ve inancını arkamıza alabilme seviyesini ve medeniyetini sergileyebilmektir.
- Sadece assubaya atfeden “ben egosundan sıyrılmış, dar ve kısır öz bencillikten arınmış, haksızlığa uğrayan, adalet arayan her askerin sesini duyurabileceği, kendisini ifade edebileceği, sınıf ayırımı yapmaksızın tüm sessizlerin ortak sesinin olabileceği bir sosyal çizgiyi savunacaktır.
- Ya sendika, ya dernek, ya da parti dayatmasını işleyen kör ve cahil gerici anlayışlara karşı ayırım üçlemesine insanları mahkum etmeyen, hepsini bu toplumun ayaklarına seren, hepsi ile donatan ve yoğuran, hepsinin üstünde bir ortak çıtada birleştiren ve örgütleyen bir kardeşlik dayanışması ile algı stratejisini yaşatacaktır.
- Bu anlamda yeni bir üçüncü yola girmek suretiyle de yaklaşık iki yıldır Genel Başkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı’nca üzerinde çalışması yapılan ve kabaca hazır hale getirilen subay-astsubay-uzman-muharip gazi derneklerinin tek bir dernek adı altında birleştirlerek “Asker Emeklileri Derneği veya Federasyonu” nun assubay toplumuna haklarını ifade edebilmek yönünde en verimli hale getirilebilmesi için alt yapı çalışmasını yapacaktır.
- Tek dayanağı anayasada olsun veya olmasın çağdaş, uluslararası medeni hukuk olacaktır.
- Gerekçesi ise bilim ve gelecekle oluşacak yeni asker prototipidir.
- Dünya çok hızla gelişmektedir. Ona uyumu sağlayacak, aklı ve düşünceyi de hakim kılmak bu platformun ana eksenidir.
- Hedefimiz insandır. Akıldır.
- Medeni bakış ve anlayıştır.
- Bu platform Türk Silahlı Kuvvetleri’nde kaliteyi, teknolojiyi, bilimsel çalışmayı, yüksek insan standardını savunur. Çözümün reçetesinde bu olguları esas alır.
- Tel örgülerin içindeki insani, sosyal, ekonomik ve çağdaş hukukunun insanca yaşanabilir eşitlikte ve düzeyde olmasını amaçlar.
- Bunu yaparken de asla ırkçı, sınıfsal, içsel, rütbesel bir daire çizmez. Evrensel ve batı medeniyeti seviyesinde Türk Silahlı Kuvvetleri’ne subayı ile assubayına yakışır uygar bir daire çizer.
AHP
Asker Hakları Platformu
Atilla Abaylı / Adnan Fuat Özdemir
Not: web sayfamız hazırlanmaktadır…