Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa, bir darbe girişiminde F-16 savaş uçakları kullanıldı!
İlk defa, bir kalkışmada taarruz helikopterleri kullanıldı!
Tarihinde İlk defa, Türkiye Büyük Millet Meclisi bombardıman edildi!
İlk defa bir darbe girişiminde, Türk Polisi doğrudan ve öldürülmek amacıyla hedef alındı!
İlk defa 24 muharip uçak darbe maksadıyla havalanırken, tam 66 uçak da (48’i F-16, 18’i F-4) darbe girişimini bastırmak maksadıyla havalandırıldı.
İlk defa Türk Hava Kuvvetleri; darbe girişimini bastırmak maksadıyla, kendi uçaklarıyla kendine ait bir üssü ve pistlerini bombalamak zorunda kaldı.
Cumhuriyet tarihinde ilk defa, Türk ordusunun bir Genelkurmay Başkanı rehin alındı ve darp edildi!
İlk defa Kuvvet Komutanları derdest edilerek esir alındı!
Cumhuriyet tarihinde ilk defa, bir darbe girişiminde insanlar tanklar tarafından ezildi!
Türkiye’de ilk defa, ellerini kaldırıp teslim olan ve aman dileyen Mehmetçikler bazı kendini bilmezler tarafından linç edildi, kayışlarla dövüldü, öldürüldü, kafası kesildi ve boğaz köprüsünden aşağıya atıldı!
İlk defa Cumhuriyet tarihinin en büyük personel ihracı gerçekleştirildi. (İhraç sayısının 80.000’i bulacağı yazılıp çizilmektedir.)
İlk defa, askeri okulların tamamı ve Harp Akademileri kapatıldı! (Oysa işgal yıllarında bile Kuleli Askeri Lisesi kapatılmamıştı)
İlk defa askeri hastaneler tarihe karıştırıldı! Ve üstelik bu hastaneler cemaatin en çok yuvalandığı kurumlardan biri olduğu iddia edilen Sağlık Bakanlığı’na devredildi.
İlk defa, kışla nizamiyelerinin çöp ve hafriyat kamyonları ile kapatılması veya kapatılmaya çalışılması garabeti yaşandı.
İlk defa, bazı kışlaların elektriği, suyu ve yakıtı kesildi.
Darbe girişiminde kullanılan bütün üslerin ve kışlaların kapatılacağını deklare eden Hükümet; bir yandan var olan üsleri ve kışlaları kapatırken, diğer yandan bir temel taşı dahi kalmamış olan bir kışlanın Gezi Parkı’nın üstüne yeniden yapılacağını deklare etti. Bu kışlanın adı Topçu Kışlasıydı.
Darbe kalkışması ile alakası olmamasına rağmen; “isteseler de, istemeseler de”, Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezi’nin yıkılacağı ve ayrıca Taksim’e bir cami yapılacağı açıklandı.
Ne gariptir ki, bir yandan “Atatürk Kültür Merkezi’ni yıkacağız” açıklamaları yapılırken, diğer yandan da bu sıra dışı günlerde Atatürk yeniden keşfedildi. Birileri ilk defa Atatürkçü oldu…
İlk defa, iktidar partisinin Genel Merkezi Binasına devasa bir Atatürk posteri asıldı…
İlk defa Cumhurbaşkanı, iktidar ve muhalefetin de katıldığı Cumhuriyet tarihinin en kalabalık mitingi yapıldı. Mitingde sadece BDP yoktu. Mitingin adı ise “Demokrasi ve Şehitler Mitingi” idi. Mitinge katılım polis kayıtlarına göre tam 5 milyon civarıydı.
Mitingde Türk bayrağı dışında her şey yasaklanmıştı ama “Rabia” işaretli flamaların girmesi engellenmedi/engellenemedi. Mitingin son bölümü ise, yine AKP’nin gövde gösterisine dönüştürüldü.
İlk defa, Türk Ordusunun bir Genelkurmay Başkanı; üniformalı olarak bir mitinge katıldı ve ilk defa bir miting konuşması yaptı.
İlk defa bir T.C. Genelkurmay Başkanı; “-Demokrasi tehlikelidir, Demokrasi demek Allah’ın işine ben karışırım demektir, ne demokrasisi biz şeriatçıyız” ve “-Erdoğan’a itaat etmek farzdır” diyen, Cüppeli Ahmet (Hoca) gibi bir şahsiyetle aynı karede yer aldı…
İlk defa Türk Silahlı Kuvvetlerinin komuta birliği tam anlamıyla bozulmuş oldu!
Yasaklanan “Onuncu Yıl Marşı” ilk defa, yasaklayanlar tarafından meydanları çınlatırcasına söylendi…
İlk defa, idamı kaldıran bir siyasi yapı tarafından; idamın yeniden getirilmesi talep edildi…
Padişah 4’üncü Murat döneminde getirilen yasaklara uymayan bir kayıkçıyı idam edebilmek adına açılan Yenikapı; İlk defa, Türkiye’de demokrasinin Yenikapı’sı olarak adlandırıldı. İşte bu Yenikapı’da; Öcalan için kaldırılan idamın Fetocular için geri getirilmesine yeni bir kapı aralandı.
İlk defa, basınımız tarafından, bir bilgisayar oyununun hile şifreleri; darbecilerin kullandığı şifreler denilerek televizyonlarda yayınlandı. Bu bilgisayar oyununun adı “GTA Vice City” idi.
İmamlara kalkışma gecesi, gece boyunca sala okuma talimatı nasıl oldu da bir gün önceden verilebildi? Bir türlü anlaşılamadı.
Kalkışmadan önce saat 14:45 civarı, pişman olan bir albayın gidip MİT’e darbe girişimini haber vermiş olmasına rağmen bu girişim neden önlenemedi? Hala öğrenilemedi…
İlk defa, darbe girişimi günü yaşananlar konusundaki birçok soru işareti ortada kaldı.
Türkiye ilk defa, Fetullah Gülen’i Amerika’dan resmen istedi. (Öğrendik ki daha önce hiç istenmemiş)
İlk defa, bir darbe girişiminin olduğu; MİT’ten, TSK’dan ve diğer devlet organlarından değil de bir enişteden öğrenildi…
İlk defa %98’i Müslüman olan bir ülkede; dine ve diyanete aykırı olarak “Hainler Mezarlığı” kuruldu… Üstelik bu işlem o ülkenin Diyanet İşleri Başkanı’nın teklifiyle yapıldı.
Yıllardır PKK’lı teröristleri yıkayan, kefenleyen ve defneden diyanet imamları; ilk defa darbeye karışan askerleri yıkamayı, kefenlemeyi ve defnetmeyi reddetti.
Can düşmanlarımız olan İngiliz’i, Fransız’ı ve dahi Yunanlı’yı Türk topraklarında rahat rahat yatıran bu millet birden değişti! Yıllardır Mehmetçik katili ve bebek katili PKK’lı hainlere hiçbir zorluk çıkarmadan mezar yeri veren belediyelerimiz, darbeci askerler için ilk defa mezar yeri vermedi…
Şerefli Türk Ordusu’nun içine sızdırılan ve büyük Türk ordusuna oranları sadece % 1,5 olan şerefsizlerin yaptığı darbe girişimi sonucu; milletinin, devletinin, kanunların ve cumhuriyetin yanında yer alan büyük Türk ordusunun tamamı darbecilikle yaftalandı! Sonuçta bu darbe girişimi nedeniyle en büyük zararı Türk Ordusu gördü! Bu nedenle darbe Türk Ordusu’na yapılmış oldu!
İlk defa PKK ile mücadele bu kadar gölgede kaldı!
Meydanlar günlerce hınca hınç insanlarla dolu olduğu halde, polis ve güvenlik güçleri kalkışmayla ilgili konularla meşgul oldukları halde ve bu durum terör örgütlerinin arayıp da bulamadıkları bir fırsatı ortaya çıkardığı halde, garip bir şekilde terör örgütleri tarafından halk kalabalıklarına hiçbir saldırı yapılmadı. (İyi ki de yapılmadı/yapılamadı ve bu tehlike böylece savuşturulmuş oldu)
İlk defa, Suriye’li mültecilerden söz edilmez oldu!
İlk defa, Yunan işgali altında bulunan 17 Türk adasından bahsedilmez oldu!
İlk defa IŞİD’e terk edilen Süleyman Şah Türbesi ve arazisi kimsenin aklına gelmedi!
İlk defa güneyde oluşturulmaya devam edilen Kürt Koridoru’nun durumu haber yapılmaz ve tartışılmaz oldu! (Tankların ve obüslerin kışlalardan çıkamadığı bu süreçte, güneyimizde neler olduğu ise tam bir merak konusu)
İlk defa çeşitli tarikat ve cemaatler; sarık, cüppe ve yeşil bayrakları ile İstanbul Sokaklarında geçit resmi yaptı…
14 yıllık iktidar ilk defa uzlaşmadan bahsetti.
İlk defa Türk halkı kandırılanları elleri patlarcasına alkışladı…
İlk defa bir T.C. Cumhurbaşkanı “Halkımıza verilecek hesabımız var, milletimiz ve Allah bizi affetsin” dedi.
Amin…
Hasip SARIGÖZ