Sayın Cumhurbaşkanı ,
Ülkede uzun yıllar süren koalisyon dönemlerinden sonra 2002 genel seçimlerinde tek başına iktidar oldunuz ve o yıllarda her ortamda sık sık dilinizden düşürmediğiniz söylem şu idi ;
“ Biz, Ezilenlerin , yok sayılanların , ötekileştirilenlerin , garip gurebanın , fakir fukaranın , zencilerin iktidarıyız ” .
Biz bu sözlerinizi unutmuş değiliz , ama siz çoktan unutmuşa benziyorsunuz .
* * *
Belli’ki saraydaki astronomik maaşlı onlarca danışman ülke gerçeklerinden zati-alinizi haberdar etmiyor yada edemiyor (!) , demem o’ki , 17 -18 yıl önce söylediklerinizi sizde unutmuşsunuz ,
Siz inanmasanızda ; İşte Yaklaşık on sekiz yıllık iktidarınızın ülkeyi getirdiği nokta ,
* * *
İstanbul Üniversitesi Türk Dili Edebiyatı bölümü üçüncü sınıf öğrencisi
Sibel Ünli ; “‘ Gidecek yerim yok , yaşamaya değer hayatım da “‘ notunu bırakarak intihar etmiş…..
Bıraktığı notta :
” Yemekhane kartımda sadece 1 liram kalmış, yemek alacak param yok “.
* * *
Yemek kartında sadece bir lira kaldığı için , gidecek yeri , çalışacak iş bulamadığı için canına kıyan üniversite öğrencisinin var olduğu ülkemde , ” beş milyon üç yüz bin suriyeliyi ülkemde , üç milyon suriyeliyi ülkesinde 8 yıldır besliyoruz ” diyen sarayın sözcüsü İbrahim Kalın acaba bu haberden haberdarmıdır , haberi varsa acaba hiç utanmışmıdır ? “
* * *
Din kardeşlerimiz dediğiniz , ülkemi sadece Devlet üretme çiftliği olarak , kuluçka makinası olarak kullanan , , çıkarttıkları yasa dışı olaylar özellikle basından gizlenenlere (!) kendi vatandaşlarına asla sahip çıkmadığı kadar bunlara sahip çıkan en tepeden en aşağıya tüm sorumlular bilesiniz’ki çaresizlikten canına kıyan “Sibel “ünli” nin vebali asla yakanızı bırakmayacaktır .
İnandığımız dinin peygamberi demiş “ Komşusu açken, tok yatan bizden değildir” diye , Bu sözleri düstur edinmediyseniz ne demeye ülke yönetimine talip oldunuz ?
O halde Devlet niye var , kimin için var?
Bir ülke düşünün’ki ; Vatandaşları kendini suriyeli kadar değerli olmadığına inansın ,
Bir ülke düşünün’ki ; Çaresizlikten insanlar canına kıysın ,
Bir ülke düşünün’ki ; İnsanları “yarın ne olacak” kaygısı ile yatağa girsin ,
Bir ülke düşünün’ki ; Yurttaşları bazı TV. kanallarını izleyince kendini İsviçre’de – Kanada’da – İsveç’te , bir başka TV.kanalını izleyince kendini Telabyatta – Resulayn’da – Haseke’de – Rakka’da yaşadığını sansın .
Yazılı – görsel medyamız bile bu kadar ayrıştırıldı , Neden ?
* * *
Ülkesi için askerlik yapmış , yıllarca vergisini ödemiş şimdilerde işsizlikten Prim borcunu ve genel sağlık sigortasını ödeyemeyen beş milyon vatandaşımızın 1 ocak 2020 den itibaren sağlık hizmeti alamadığı ülkemde , gerçek sayılarını sizin dahi bilmediğiniz suriyeliler bu hizmetten sekiz yıldır bedava yararlanıyor’sa , Sayıları meçhul Afganlılar bütün ülkeye yayılmışsa , Afrikadan başkentin göbeğine binlerce aile gelmişse / getirilmişse (!) ,
Daha açık gerçeği , Sınırlarımız yol geçen hanına dönmüşse ,
* * *
Yetmezmiş gibi doğuramayanlara’da ücretsiz tüp bebek tedavisi veriliyorsa , 17 Yıllık iktidarınızda 16 milyon 832 bin yurttaşımız sosyal yardımlarla geçinmeye çalışıyorsa ” Biz ensar’ız ” sözünüz kendi vatandaşınıza değil , sadece suriyeliler için geçerlidir sayın Cumhurbaşkanı .
Eminim’ki çok yakında Libyadan da yeni din kardeşleri getirmeye başlarsınız ,
* * *
Bir yanda açlıktan işsizlikten canına kıyan öğrenci – öte yanda prim borcu yüzünden sağlık hizmeti alamayan beş milyon bu ülkenin vatandaşı , diğer yanda yeni doğmuş cücüğüne tek taş yüzük takacak kadar şatafat düşkünü süslümanlar yaratıldı bu ülkede .
18 Yılda gelir dağılımındaki adaletsizlik , 2002 de sarfettiğiniz sözleri çürütüyor ,
* * *
Ülke gerçeklerini size ulaştırmayan / ulaştıramayan danışmanlarınızı gözden geçirmenizi bir vatandaş olarak şiddetle öneririm ,
Ve , bu işe ;
” Mehdi gelecek , bizde bunun hazırlığını yapıyoruz ” diyen askeri baş danışmanınız Adnan Tanrıverdi’den başlamanızı öneririm .
Sayın Cumhurbaşkanı , İnanın bana . . .
Ülke gerçekleri saraydan göründüğü gibi değil , dürbünün ters tarafından bakıyorsunuz ülkeye tam 18 yıldır .
18 Yılda Ülkemin geleceği olan gençleri canına kıyacak kadar karamsar yaptınız ,
Yapmayın . . .
Ne demişti Albert Camus :
” Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın ! ” Daha ne desin . . .