Tasarruf tedbirlerinden muaf tutulan , Sularının altın kaplama musluklardan aktığı sarayın mutfağında poz veren Emine Erdoğan hanımefendi buyuruyor ;
“Gelin porsiyonlarımızı küçültelim” .
Bu sözün Çöpten ekmeğini çıkaran insanlara “Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler” sözünden ne farkı var ?
Porsiyon küçültmekten kastı elbette Ejder meyveli smoothie değil .
* * *
Cumhurbaşkanı da bir yandan ;
“Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmaya artık çok daha yakınız ” derken, öte yandan
Ekonomik kurtuluş savaşı veriyoruz , gerekirse ACI reçete uygularız ” sözü ne oluyor ?Hele hele böyle bir ekonomide küçük ortağın “Askıda ekmek” fantazisine ne demeli ?
Öte yandan ; “Ülkemizde herkesin hayat kalitesi geçtiğimiz 19 yılda yükselmiştir” diyebiliyor. acı reçete ve yükselen hayat kalitesi. !
Tanzim satış kuyrukları için “Onlar varlık kuyruğu” deyip , öte yandan “Ülkemizde herkesin hayat kalitesi yükselmiştir” sözü ile kendisiyle çelişmiş olmuyor mu ?
Ve, halkının hayat kalitesi yükselen ülkenin tarım bakanı buyuruyor ;
Hayat kalitesi yükselen halkın tanzim satış kuyruklarını ile nasıl bir fantazisi ola ki ?
Hava karardıktan sonra pazara gitmenin, karanlıkta çürük meyva sebzenin arasında sağlam kalanları aramanın fantazisi inanılmaz, Lüks araçlarla Cumaya gidenlerin bu fantaziyi mutlaka yaşamalarını öneririm.
İşkur’un önünde işsizlikten ağlayan babanın duygularını yaşamanız en büyük dileğimdir.
Vatandaşlar her geçen gün artan hayat pahalılığı ile mücadele ederken,
Her geçen gün yaşam kalitesi geriye giderken,
Kırmızı etin tadını unutmuşken, üç kuruş ucuz olsun diye fırınlardan bayat ekmek alırken , halkın hayat kalitesi nasıl oluyorda yükseliyor ? bir bilen söylesin.
Hayat kalitesi yükselen , kıskanılan ülkede bakın rakamlar ne söylüyor ?
Ülke nüfusunun %13 ü sosyal yardımlarla geçinmeye çalışıyor.
18 Aylık Covit döneminde 100 ün üzerinde müzisyen işsizlikten canına kıymış.
Pandemi’den dolayı halkından para toplayan dünyadaki 6 ülkeden biri Türkiye.
Son bir yılda sosyal yardım alan vatandaş sayısı 6 milyon 630 bin olmuş.
İçişleri Bakanı Soylu ; temmuz ayından sonra Türkiye ekonomisinin atağa kalkacak , “Öyle bir sıçrayacak ve büyüyecek ki etrafımızdaki Almanya’sı, Fransa’sı, İngiltere’si, İtalya’sı ve o her şeye burnunu sokan ABD’si de çatlayacak ” .
1 Temmuz da gelen devasa Doğalgaz- Elektrik zammı gerçektende bu ülkeleri çatır çatır çatlatmıştır. hayat kalitesi yükselmeye devam.
Hayat kalitesi yükselen ülkede “Askıda ekmek” kampanyası bir başka fantazi mi yoksa ?
Beleş dağıtılan soğan – patates kamyonları neyin nesi ? buda bir başka kalitemi ?
Son 3,5 yılda elektriğe % 122 , temmuzda doğalgaza yapılan % 12 zam neyin kalitesi ?
19 Yılda halkın hayat kalitesi yükseldiyse vatandaştan SMS istemek, vatandaşa İBAN göndermek ne oluyor ?
İki liralık ekmeği bakkalda veresiye defterine yazdırmanın hayat kalitesinin yükselmesine nasıl bir katkısı oluyor bilen var mı ?
19 Yılda yaratılan 18 milyon yoksul vatandaş, yoksa bu ülkenin halkı değilmi ?
Gazisinden protez parası bu ülkede istenmedi mi ?
Çöplerden rızık toplayanlar , ödeyemediği borcundan dolayı intihar eden esnaflar ,
Atama bekleyen öğretmenler, sağlık çalışanları , 60-70 yaşlarında ikinci işte çalışmak zorunda olan emekliler , üç kuruşluk oyuncağı çocuğuna alamadığı için intihar eden babalar ,
Yeni yeni yapılan devasa Adliye binaları, memleketin dört bir yanında biri bitmeden diğerinin inşaatına başlanan devasa cezaevleri. yoksa Bunlar mı ülkede yükselen hayat kalitesinin göstergesi ?
Hakim, Savcı, Avukat, Kaymakam olmak için lisans mezunu onlarca genç Ankara Büyükşehir Belediyesinin “Zabıta alımı” için binlerce gencin arasında sıranın kendilerine gelmesini bekliyorlar’sa ülkede hayat kalitesi bayağı yükselmiş demektir.
Bakın halk olarak hayat kalitemiz daha nasıl yükselmiş ?
Sadece 2020 yılında borcunu ödeyemediği için 3.7 milyon Dükkan ve evin elektriği kesilmiş.
Eylül 2020 de 590 bin abonenin doğalgazı kesilmiş.
Yabancıya beleş verilen eğitimin olduğu ülkede 5 Milyon öğrencinin kredi ve yurtlar kurumuna 6 milyar tl borcu birikmiş.
6 Milyondan fazla esnaf borcumu ödeyemiyorum diyerek yapılandırma istemiş.
Ülkede kredi kartı borçlu sayısı 34 milyonu geçmiş.
Borcunu ödeyemediği için 4 milyon kişi yasal takibe düşmüş.
2020 Yılında Türk çiftçisinin kamu bankalarına 106 milyar, özel bankalara 37 milyar borcu birikmiş.
İcra / iflas dairelerine 3 milyondan fazla dosya gelmiş.
Adliyelerdeki toplam icra dosyalarının sayısı 22 milyonu geçmiş. yani ülkedeki her 4 kişiden biri icralık olmuş.
* * *
Bu ülkede hayat kalitesi yükselenler kimmi ?
Ballı ihaleler alanlar, 3 – 5 yerden ballı maaş (pardon huzur hakkı ) alanlar ,
Purda şekerciler , lüks araba koleksiyonu yapanlar , bir dönem Kartal Anadolu imam hatip lisesinden mezun olanlar,
700 Bin liralık kol saati takanlar, Bakara makara deyip pahalı şampanyalar yudumlayanlar ,
hayırsever iş adamının önüne yatanlar, yatak odalarında para sayma makinaları bulunanlar, ayakkabı kutularında Amerikan yeşillerini istifleyenler ,
“Hırsız bizim hırsızımız, yanında yer alırız” diyenler.
Bu ve bunların benzerlerinin Yeni doğmuş cücüğüne tektaş takacak kadar kendinden geçen zevceleri.
Hayat kalitesi ülkede sadece bunlar için yükseldi.
Haa birde, Her dini bayramda ülkelerine tatile gidebilen , istediği üniversiteye sınavsız girebilen , benim kırk çeşit katkı payı verip tedavi olduğum hastanelerde beleş tedavi olan , doğuramayanlara beleş tüp bebek tedavisi verilen Suriyelilerin hayat kalitesi yükseldi , aksi olsa her yıl 500 bin doğururlar mıydı ?
Bir iktidar düşünün ki ; Kesintisiz 19 yıl tek başına ülkeyi yönetsin ve bu sürenin yarısından fazlasını, tam 10 YILINI (29 Nisan 2011 den bu yana ) Suriyelileri beslesin. kendi yurttaşlarının durumu ortada iken sanki adeta Suriyeliler için iktidara gelmişler.
Bitmeyen Suriyeli aşkınızı , her geçen gün daha da fakirleştirdiğiniz bu halkın görmediğini sanıyorsanız, yanıldığınızı ilk seçimlerde göreceksiniz.
Yoksa, hayat kalitesi yükselenler ,
Çarşıda pazarda bir lira vermemek için beleş hela arayan , halk ekmek kuyruklarında zaman öldüren, 60 – 70 inden sonra ikinci iş peşinde koşan Türk emeklileri için değil .
19 Yılda sistematik bir şekilde size biat etsin diye halkı özellikle yoksullaştırdınız. sosyal yardım alanların her geçen gün sayılarının artması ülkede hayat kalitesinin yükselmesinden midir ? yoksa ekonomik olarak dünyanın en üst ligine adım atmak üzere olduğundan mıdır ?
* * *
İşte 19 yılda insanımızın hayat kalitesi nasıl yükselmiş ?
2002 De siz iktidara geldiğinizde gram altın 17 lira idi, 2021 de 504 lira olmuş.
2002 De Çeyrek altın 20 Lira idi , 2021 de 825 Lira olmuş.
2002 De Benzinin litresi 1.48 Tl idi , 2021 de 7.75 lira olmuş.
2002 De Etin kilosu 11 Lira idi , 2021 de 80 Lira olmuş.
2002 De Sütün litresi 32 Kuruştu , 2021 de 3.20 Lira olmuş.
2002 De 1 Kg Ekmek 75 Kuruştu , 2021 de 7.5 Lira olmuş.
19 Yılda hayat kalitemizin yükselip yükselmediğini yüzlerce çoğaltılabilecek bu örneklerden görebiliriz .
* * *
Gerçeğimi arıyorsunuz ?
Bu ülkede 84 milyonun yükselen hayat kalitesi , her geçen gün k…..çına giren zam kazıkları ile doğru orantılıdır .
Ne kadar çok kazık, o kadar yüksek hayat kalitesi.
19 Yılın gerçek özeti tam da bu . . .
2002 de geldiğinizde “Fakir fukaranın, garip gurebanın, ezilenlerin, yok sayılanların, ötekileştirilenlerin, zencilerin iktidarıyız” deyip, yukarıdaki bu tablodan sonra,
Üstüne birde helallik mi istemiştiniz ?
Hadi canım sende . . .