Ne güzel söylemiş atalarımız “Ağacın kurdu içinde olur ” diyerek ,
Ağacın kurdu ağacı yer bitirirde , ya insanın kurdu ?
İnsanın kurdu olanlara , etliye sütlüye karışmayanlara , tavşan boku gibi ne kokan ne bulaşanlara , karanlıkta göz kırpanlara , mezarlıktan geçerken ıslık çalanlara ,
Bu yazıda Assubay camiamıza gelsin . . .
* * *
Yeri geldiğinde Baba olan , ağabey olan , öğretmen olan, şehzade’ye sözüm ona silah arkadaşı (!) olan , yeri geldiğinde ağanın gitmediği dağ başında karakola komutan olan , yeri geldiğinde kahraman olan , yeri geldiğinde gözünü kırpmayıp musallada önce yatan , yeri geldiğinde ağanın çiftliğinde maraba olan , yeri geldiğinde çocuklarının büyüdüğünü dahi göremeyen ,yeri geldiğinde sen aslansın, sen kaplansın diye sırtı sıvazlanan , musallası Hacıbayram – kocatepe diye ayrılan , yeri geldiğinde ayağındaki postalını haftalarca çıkartamayan , TSK’da zenci – öteki muamelesi görenlere , zabitin gözünde “Yok ” hükmünde olanlara , yeri geldiğinde Ömer olup kahraman ilan edilen , yeri geldiğinde cephanelikte emirle bile bile ölüme gönderilen , ortalama bir insan ömrü kadar zamanı adalet aramakla geçen , külfette önde nimette esamesi okunmayan , okumaması için özellikle sınav günleri tatbikat planlanan , gerçekte eğitimlisinden korkulan Assubaya gelsin ,
Gelsin’ki ; Çuvaldızı karşımızdakine batırmadan önce iğneyi kendimize batırmamız gerektiğini bir kere daha hatırlayalım . . .
Gelsin’ki ; Riyakarların dünyasında üzerimize serpilen ölü toprağından kurtulmak isteyip istemediğimizin kararını verelim artık . . .
* * *
İşte bu topluma meydanlarda, masa başında gözümüzün içine baka baka söz veripte yerine getirmeyenlerin bir kere daha sıralı tam listesi ,
* Ülkenin Cumhurbaşkanının 8 Haziran 2018 de Kayseri komando tugayında Tüm ülkenin huzurunda bu topluma verdiği sözün üzerinden iki yıl geçmesine rağmen neden yerine getirilmediği iki yıldır sorulmuyor / sorulamıyor’sa ,
* Zamanın Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun 28 Ekim 2015 de Malatya mitinginde , 30 Ekim 2015 de Konya mitinginde gözümüzün içine baka baka verdiği sözün neden yerine getirilmediği yaklaşık beş yıldır sorulmuyor / sorulamıyor’sa ,
* Seçim zamanı oy karşılığı cennete berat belgesi dağıtan zamanın savunma bakanı İsmet Yılmaz’a Mart 2014 de aldığı mesajın gereğini bakanlığı döneminde neden yerine getirmediği beş yıldır sorulmuyor / sorulamıyor’sa ,
* Savunma bakanı Fikri Işık’a 3 Mart 2017 de şehit Assubayın evinden verdiği sözleri neden yerine getirmediği üç yıldır sorulmuyor / sorulamıyor’sa ,
VEE ;
* Asker kökenli , sözüm ona bu işin mutfağından gelen , lakabı namı diğer seri paşa ! olan , Assubayları Savun(ma) bakanı Hulisi Akar’ın ilki 29 Ekim 2015 de ( dile kolay beş yıl geçmiş ) , ikincisi 25 Ocak 2019 da Etiler ordu evinde aynı masada karşısında oturanlara hitaben ;
” Arkadaşlar sorunlarınızı biliyorum , bizim siyasetle işimiz olmaz , bu sorunu halledeceğim , Emekli astsubayların özlük haklarını iyileştirmeyi amaçlayan bir çalışma içindeyiz ” , demesine rağmen bu güne kadar neden halletmediği sorulmuyor/sorulmuyor’sa,çalışmalara başlandığında doğan çocuklar bugün ilk okulu bitirme yaşına geldiği yüzlerine vurulmuyor’sa,
“TSK’da Ben yok Biz varız”diyen Assubayları savun(ma)bakanına,”BEN” ile “BİZ” arasına altı çeşit tazminatın konuşlandığı gerçeği söylenemiyor’sa,maalesef sadece kendimiz çalıp,kendimiz oynarız,
* * *
Peki ;
Bu sözler yerine getirilmediyse , bu zaman zarfında biz hiç kendimizi’de sorguladık’mı ?
Bunlar verdikleri sözleri yerine getirmediler , tamam’da ,
Ya , biz ?
* Biz , bu sözü verenlerden hesap sorabildikmi ?,
* Çuvaldızı başkasına batırmadan önce iğneyi kendimize batırabildik’mi ?
* Hepimiz elimizi taşın altına koyabildik’mi ?,
* “Adam sendecilik’ten , “bananecilik’ten” , vurdumduymazlıktan kurtulabildik’mi ?
* 1970-1975 Ruhunu bir kere daha yakalayabildik’mi ?
* Ankara / Ulusta’ki basın açıklamasına ana muhalefet partisinin ON millet vekili ile destek verdiği bir ortamda bizler bi zahmet kıçımızı kaldırıp katılabildik’mi ?
* 5 Yıldır TBMM’de bu toplumun sorunlarını bıkıp usanmadan genel kurulda dile getiren Assubay çocuğu Millet vekili sn. Murat Bakan’ın bu konuşmalarına gereken ilgiyi gösterebildik’mi ? , onun bizim yanımızda olduğu kadar biz onun yanında olabildik’mi ?
* Geçmişten günümüze TSK’deki adaletsizlikleri Günlerce emek vererek madde madde kanun numarasına kadar yazıp bu konuda toplumu bilgilendiren arkadaşımızın paylaştığı yazılarını zahmet edip okuduk’mu , çok uzun yazı diyerek burun kıvırmadık’mı ?
* TSK’deki adaletsizlikleri dili döndüğünce duyurmaya çalışan bir avuç arkadaşımızın makaleleri , sosyal medyada yediği yemeği paylaşan kadar ilgi gördümü ?
* Bu kadar emek verilen paylaşımlar ” Hayırlı cumalar / kandiller ” mesajı kadar ilgi gördümü ?
* Yıllarca bu toplumun yaşadığı haksızlıkları köşesinde yılmadan yazan , karşılığında Gen.kur’un kendisini mahkemeye vererek susturmaya çalıştığı Gazeteci Umur Talu’nun ” Ben size inandım, ama siz kendinize inanmıyorsunuz ” sözünden ders çıkartabildik’mi ?
* Kahvehaneye dönen dernek lolallerinde “okey attığımızda ” duyduğumuz heyecanı , sorunlarımızın çözümü için de duyabildik’mi ?
* Ya içimizdeki İrlandalılar ?
* Kısacası , en son ne zaman şapkamızı önümüze koyup düşündük ?
* Biz , kendimize inanabildik’mi ?
* * *
* Yıllardır damarlarımıza uyuşturucu zerk eder gibi “aileyiz ” palavrası zerk edip asla uyanamadığımız bir uykuya dalmamıza sebep olanlara karşı,
* Ordu evine tam kadro teşrif edip gözümüzün içine baka baka gazel okumalarına karşı ,
* Zamanında kıçı kırık sigarayı dahi Subay – Assubay diye ayıranlara karşı ,
* Şehit Assubay cenazelerinde timsah gözyaşı dökenlere karşı ,
* Şu an bulunduğu yeri dahi yine bir Assubaya borçlu olanlara karşı ,
* Makamında ters kelepçe ile paketlenen genel müdürlere karşı ,
* Mecbur kalmasalar , aynı ortamdaki havayı dahi bizimle solumak istemeyenlere karşı ,
* Bu topluma cüzzamlı muamelesi yapanlara karşı ,
* Şehitliğe seni önden buyur edip, öte yandan mıçtığı helayı dahi senden esirgeyenlere karşı ,
* Peygamber ocağı Türk Silahlı Kuvvetlerini , Türk Subay Kuvvetlerine çevirenlere karşı ,
En önemlisi’de ,
“Aileyiz” yalanını söyleyip , 2020 Türkiyesinde bizi George Floyd olarak görenlere karşı birlik olabildik’mi ?
Muvazzafı , emeklisi ile bilmem kaç yüz bin kişilik bir aile olmaktan bahsediyoruz’da ,
Buna mukabil tek ses olabildik’mi ?
Önce iğneyi kendimize batırabildik’mi ?
* * *
İşte tamda bu yüzden bunca söz verenler sözlerini yerine getirmediler ,
Cumhurbaşkanından , Başbakanına ,
Savunma bakanından , Gen.kur başkanına kadar Her kademede tüm yetkililer ağız birliği etmişçesine ,
” Assubayların hakkı asla ödenmez , sizin hakkınız ödenmez ” dediler ve bu konuda ilk defa hep birlikte sözlerini tuttular ,
VE ;
HAKKIMIZI ÖDEMEDİLER . . .
Hemde ;
Seksen üç milyonluk Türkiye Cumhuriyetinin önünde söz vermelerine rağmen . . .
Nedenmi sözlerini yerine getirmediler ?
Cevabı Umur Talu yıllar önce zaten vermiş ,
Önce biz kendimize inanmadık da ondan . . .
* * *
Dilerim bir gün ;
Bu vurdumduymazlığımızın bedelini iş işten geçince , “keşke” diyerek aynada gördüğümüz surata tükürmek zorunda kalarak ödemeyelim . . .
Mehmet ÖZTÜRK