Değerli arkadaşlarım,
Mesleğimiz boyunca hepimiz farklı da olsa zaman zaman aynı HAKSIZLIKLARA uğradık. Karşılaştığımız sorunlar YASAL uygulamalara dayandığında da HAKLISIN ama yapacak bir şey yok denilerek TSK’ da uygulanmakta olan KAST sisteminin dışına çıkılamamıştır.
En son olarak yaşadığımız olayı hatırlayın. Şu anda (e) olan sayın Başbuğ. TSK’da ORGENERAL değil miydi? Kendisi önce KKK daha sonra GENKUR. BŞK’lığı görevini yürütmedi mi? Bu görevleri yürütürken BALIKESİR Assubay MYO’da “DEVRİM yapacağım” diyerek CAMİAMIZA, YAZILI ve GÖRSEL basına açıklamalarda bulunmadı mı? Yazılı ve görsel basın günlerce ASSUBAY DEVRİMLERİNİ yazıp topluma lanse etmediler mi?
Peki sonra ne oldu da KOSKOCA GENKUR. BAŞKANI’NIN yapacağım diye yola çıktığı ASSUBAY DEVRİMLERİ unutuldu, unutturuldu.
Ya da sayın BAŞBUĞ yapacağım dediği ASSUBAY DEVRİMLERİ söylemlerinde SAMİMİ değildi. Günü kurtarma adına OYALAMA, ALDATMA yolunu seçmişti.
Bunun başka bir izahı var mıdır?
Arkadaşlar. Çok uzun yıllara dayanan ASSUBAY haklarına yönelik mücadelemizde KESİN olarak ÖĞRENDİĞİMİZ HAKLI olduğumuzdur. Bunu sadece camia mensupları olarak bizler değil, Genkurun en üst kademesindekiler ile Hükümetin BAŞBAKANI, BAKANLARI bürokratlarının çoğu söyledi ve hâlâ da söylemektedirler.
Peki bugüne kadar en ÜST kademelerde HAKLILIĞIMIZ onaylandığı ve kabul gördüğü halde neden hâlâ HAKLARIMIZA kavuşamadık? Burada bir gariplik, bir eksiklik yok mu ?
Var tabii arkadaşlarım. Bu eksiklik bizlerde. Camiamızda.
Haksızlığın sonlandırılması, HAKLARIMIZIN verilmesi için HAKLI olmamız yetmedi, YETMEZ DE. Zaten bugüne kadar yetmediği de ortada değil mi?
HAKLARIMIZI ALMAK için sadece HAKLI değil, aynı zamanda GÜÇLÜ de olmamız gerekiyordu. Çünkü HAK ve HAKLILIK daima GÜÇLÜDEN, GÜÇLÜ olandan yanadır. Yasalar da GÜÇLÜDEN yanadır, GÜÇLÜNÜN istediği yönlerde uygulanır. Bugüne kadar gördüklerimiz ve yaşadıklarımız bunun en büyük kanıtı değil midir?
O zaman yıllardır ASSUBAY HAKLARININ savunucusu konumunda mücadele veren tüm arkadaşlarımızın yaptığı ÇAĞRIYA uyalım. Bir araya gelelim, GÜCÜMÜZÜ oluşturalım. Gücümüzü DOSTA, DÜŞMANA GÖSTERELİM ve kabul ettirelim ki, bugüne kadar yapılan HAKSIZLIKLAR son bulsun. Yoksa daha çok bekleriz.
Artık YAZMA ve ÇİZMENİN dışına çıkarak FARKLI adımlar atma zamanı gelmiştir. Ben bugüne kadar HAKLARIMIZ konusunda çaba sarfeden tüm arkadaşlarımız ile bu işe GÖNÜL ve DESTEK vermiş camia mensuplarına SESLENİYORUM. Herkes bulunduğu yerde önce küçük, sonra da bu gurupların organizesiyle daha da büyüyecek guruplar oluşturalım. Organize olarak daha sonra da bu farklı guruplarla veya liderlerle bölgesel toplantılar gerçekleştirelim. Hak arayışlarımızda ÇABA sarf eden Genel merkezin ELİNİ GÜÇLENDİRELİM.
Bu konuda en yoğun faaliyetlerini sürdüren ve elini taşın altından hiç çıkarmayan ORG gurubundaki arkadaşlarımıza daha büyük görevler düşmektedir. Bir araya gelmek için bir gün belirleyelim, İzmir’de yaşadığım için önce İzmir’de ORGANİZE olarak daha sonra da diğer bölgelerle irtibata geçelim, toplantılar yaparak bir hareket planı belirleyelim.
Bu faaliyetler sırasında bizlerin önündeki en büyük ENGEL şahsi EGO ve DÜŞÜNCELERDEN sıyrılarak, faaliyetleri KİŞİSELLEŞTİRMEDEN toplum adına hareket etmeye özen göstermemiz olmalıdır. Bu konuda tüm arkadaşlardan öneri ve desteklerinizi beklemekteyim. Artık gecikmeyelim, GÜÇLÜ olanların değil kendimizin işlerini kolaylaştıralım. Saygılarımla.
TEMAD’ın şu an maddi ve manevi desteğe ihtiyacı var. TEMAD üyesi arkadaşlar aidatları peşin ödeyerek maddi katkılarımızı arttıralım bugünlerde.