Değerli arkadaşlarım,
Artık herkes görüyor, konuşuyor, söylüyor. Zaman değişmiştir. Haksızlıklar KORKMADAN dile getiriliyor. Yanlışların düzeltilmesi için düşünceler açıklanıyor yapılması gerekenler ifade ediliyor. Bu gelişmelerden camiamız mensupları da etkilenerek aynı davranışları sergilemektedirler. Haksızlık ve sıkıntıları dile getirenler her geçen gün artmaktadır. Bu umut verici bir gelişmedir. Haklılığımızdan doğan çizgimizden ve doğrulardan sapmadan, kırmadan, dökmeden, haklı davamızdan dönmeden, alnımızda bir leke taşımadan, ona buna yaltaklanmadan, mücadelemize artan bir ivme ile daha da güçlenerek devam etmeliyiz.
Etmeliyiz; çünkü HAKLIYIZ ve HAKLILIĞIMIZI daha da GÜR olarak seslendirmeliyiz. Vazgeçmek bizlerin değil, DÖNEKLERİN işidir. Bizlerin kaybedecek bir şeyi yoktur. Zaten yıllardır yapılan HAKSIZLIKLARIN ağırlığı ve yorgunluğu omuzlarımızdadır.
Psikolojik harekat bir insanın veya toplumun düşünce ve duygularını kontrol etmek, değiştirmek, yönlendirmek, yılgınlığa ve umutsuzluğa sürüklemek için BİLİNÇLİ ve MAKSATLI olarak yapılır. İnsanların bilinçaltı hedeflenerek onların farkına varamayacağı şekilde mesajlar verilir.
TSK’nın son 5 Genkur Bşk.larının (ÖZKÖK, BÜYÜKANIT, BAŞBUĞ, KOŞANER, ÖZEL) verdiği mesajlara ve Assubay HAKLARINDA yapılmayan İYİLEŞTİRMELERE bakıldığında yapılanların hiçbir şekilde tesadüf olmadığını görürüz. Hepsi aynı kalıptan çıkmış, aynı hedefe yönelik bildirim ve davranışlardır. Kişiler değişse de UYGULAMA AYNEN SÜRMEKTE, ÖNCEDEN BELİRLENEN HEDEFE GÖRE HAREKET EDİLDİĞİ AYAN BEYAN ORTADADIR.
Bugüne kadar yapılanlardan amaç toplumun davranışlarını, fikirlerini, duygularını etkilemek ve yönlendirmek, DUYGU VE HEYECANLARI FRENLEYEREK, GÜNÜMÜZÜN TABİRİYLE TOPLUMUN gazını ALMAKTIR. Bugüne kadar yaptıkları da aynen budur.
Canlıların yaşamak için HAVA alıp vermeye ne kadar çok ihtiyacı varsa, ülkemizde oynanan oyunlarla bölünme, parçalanma aşamasında olan günümüzde, TSK’nın BİRLİK ve BERABERLİĞİNE, GÜÇLÜ olmasına da EN AZ o kadar İHTİYAÇ vardır. AYAKTA kalabilmek için ELZEMDİR, GEREKLİDİR. Bütün yaşananlardan bilinmesine ve görülmesine rağmen, TSK yönetiminden HÂLÂ Assubay haklarının düzeltilmesine yönelik bir gayret gösterilmemesi, Assubayların TSK’da HÂLÂ yok sayılmaya devam edilmesi de o kadar İLGİNÇ ve DÜŞÜNDÜRÜCÜDÜR.
Bu güne kadar camiamıza yapılanlar adeta bir cezalandırma ve infazdır. TSK’nın en üst katında bulunan ve bir SÖZÜNÜN İKİ edilemeyeceğini bildiğimiz GENKUR Bşk.nın ASSUBAY DEVRİMLERİ ve İYİLEŞTİRMELERİ yapacağım diyerek ortaya çıkması ve daha sonra da HİÇ BİR ŞEY yapmadan arkasına bakmadan ÇEKİP GİTMESİ OLACAK şey midir? Bu ALDATMA, KANDIRMA, YALAN SÖYLEME değil midir? Bu yapılan koskoca GENKUR BŞK.na, bu makamda olan kişinin KARAKTERİNE yakışır mı?
AYİNESİ İŞTİR KİŞİNİN sözü bizler kadar genkur bşk.lığınca da İYİ değerlendirilmeli, HAKLARIMIZLA ilgili icraatları MÜSPET olarak gerçekleştirilmelidir. Artık sözlere DEĞİL YAPILANLARA VE YAPILMAYANLARA göre KARARLI hareket etmeliyiz. Haksızlıkların ARTIK doğru olarak DEĞERLENDİRİLMESİNİN camiamıza olduğu gibi, TSK ve ÜLKEMİZE, ÜLKENİN BİRLİK VE BERABERLİĞİNE VE TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜN korunmasına da büyük KATKISI ve yararı olacaktır. Bunları görmemek için KÖR, duymamak için SAĞIR olmak gerekir. Ya da tüm bu yapılanların arkasında KASIT ve ART niyet vardır.
Saygılarımla.
Sayın Irbık, bu güzel çalışmanız için sonsuz teşekkürler,2’nci başkan o röportajı verdiğine pişman olmuştur.Saygılarımla.
BU GÜZEL VE İÇTENLİKLİ YAZILARINI OKUMAK RAHATLATIYOR, HER OKUYANI VE DÜŞÜNDÜRÜYOR İÇİN İÇİN. GERÇEKLERİN BU KADAR YALIN ANLATIMI ANCAK IRBIK KARDEŞİMİN KALEMİNDE DÖKÜLMESİ GURUR VERİYOR BANA BÖYLE BİR ARKADAŞIM VAR DİYE. DİLERİM UZUN ÖMÜRLÜ OL VE SAĞLIKLI KAL . KAL Kİ BİZ DE SENİN YAZILARINI OKUYARAK MUTLULUĞUMUZ KATLANSIN, GÖZLERİNDEN ÖPERİM.
Sn.Irbık
Değerli kardeşim hepimizin gönlünden geçenleri size has o güzel üslubunuzla adaletsizliğe isyanınızı da katarak hepimizin duygularına tercüman olmuşsunuz kutluyor, teşekkürlerimi sunuyorum.
Kurmay, ileriyi görebilen adil ve yerinde karar verebilendir, ama nedense konu assubaylar olunca hepsinin nutku tutuluyor, muhakeme yetenekleri bir an için felç oluyor, aksi halde yıllardır bir ordunun en önemli unsurlarından olan assubayların derdi nedir diye sorar çözüm üretirlerdi. Gerçi sorunun kaynağı çözüm üretemez. Neden bir tek subaydan şikayet yok? Çünkü her şey onlara istemeden altın tepside sunuluyor genlerine ön yargı işlemiş olanlar adaletin disiplin,çalışma barışı ve saygı olduğunu adaletsizliğin bu orduda her geçen gün hizmet verimliliğini,moral motivasyonunu düşürüp aidiyet duygusunu yok ettiğini nasıl görmez? Böyle ordu milletin ordusu olabilir mi? ADALET BİR GÜN MUTLAKA ONU ESİRGEYENLERE DE GEREKECEKTİR…
Bu yazıya yazacak yorum bulamadım teşekkürler sn Irbık en güzel cevab-i açıklama yapılmış fazla söze ne hacet,Balçiçek hanıma gönderdim msn’inden ulaştıysa….Tekrar teşekkürler..