Ankara 8°C
Çok Bulutlu
Ankara
8°C
Çok Bulutlu
Sal
7°C
Çar
5°C
Per
7°C
Cum
5°C
[b]Her kuruma örnek olan TSK konu kendi personeline gelince çağdışı bir düşünceyi hiyerarşi kılıfına sokarak ön yargılarla tahakküme varan haksızlık yapıyor. TSK personeli arasındaki ayırım artık tahümmül sınırını aşmıştır, bunun sonucu ordudaki personel arasındaki sevgisizlik sarmaşığı her geçen gün ulu çınarın içten içe çürümesine neden oluyor! Taleplerimizi sağır sultan duydu lütfen siz de duyun, biz imtiyaz değil ADALET, EŞİTLİK VE İNSAN ONURUNA SAYGI İSTİYORUZ[/b]
O cenaze töreninde olmak ve o çelenklerdeki yazı bantlarını yırtmak isterdim.Artık o çelenklerin yazı bantlarının,yalan ve dolanın cenaze törenlerimizde yeri olmamalı.Saygılarımla.
Takipteyim.
Sayın Abaylı çürüme ile alakalı yazınızı ilgiyle okudum. Ben çürümenin bir süreç olduğunu düşünüyorum. Tıpkı bir yemek, bir ağaç, bir bina, bir insan nasıl çürüyor ise uygulamaların da çürümesi kaçınılmazdır. Önemli olan taassupları yenerek çürüyen şeyleri yenileriyle değiştirmektir. Ancak ben çürümüş bazı uygulamaları değiştirmemesi nedeniyle TSK’nın çürüdüğü gibi bir şeye katılmıyorum. Sonuçta içinde insan unsuru olan ve daima genç dimağlarla çalışan bir kurum. Önemli olan kişisel menfaatlerin önüne geçebilmek, önemli olan gerekli reformları zamanında yapabilmek. Sonuçta tankımız tank, topumuz top, uçağımız uçak ve gemimiz gemi. Kuvvetimiz ise orantısız bir kuvvet değil. Gayet orantılı. Çağımız teknoloji çağı. Bu nedenle ülke savunmasında teknolojiye duyulan ihtiyaç askere duyulan ihtiyaçtan daha fazla. Elinden yetki alınacak korkusuyla asker azaltımına gitmemek yanlış bir davranıştır. Ancak bu konunun komuta heyetince yeteri kadar ciddiyetle tartışıldığına inanıyorum. Bir de şuna inanmak istiyorum ki; ordu şu ticari işlerden elini ayağını çeksin. Çünkü yapamıyor. Eline yüzüne bulaştırıyor. OYAK nedeniyle çalışanlar arasında husumet doğuyor. Bu arada Kamuemekçileri.org adlı sitenin yürüttüğü politikaya karşıyım. Bu sitedeki bazı başlık ve alıntılar, eleştirilmesi gereken şeyleri eleştirmekten çok TSK’yı karalıyor. Şahsen buradan Kamuemekçileri.org sitesine sesleniyorum. Bugün Ergenekon denilen şey başarısız olduğu için tarafları içeridedir. Başarılı olsalar idi hepsi kahraman olacaklardı. Tıpkı 12 Eylül dönemi gibi… Ayrıca eğer Atatürk Anadolu’ya çıktığında yakalansaydı idam edilecek ve belki vatan haini olarak tarih kitaplarında okuyacaktık. Tıpkı Enver Paşa’yı beceriksiz, Çerkez Ethem’i vatan haini olarak okuduğumuz gibi…
Sonuçta bence TSK 2003 döneminde bazı tehlikeler görmüş olacak ki, Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasasının kendine vermiş olduğu görevi yapmanın planları içine girmiştir. Kaldı ki TSK bu görevini halk oyuyla yapmama Ancak dönemin komuta kademesi yetersiz olduğu için bunu gerçekleştirememiştir. Haklılar mı bilmem. Ancak geldiğimiz nokta şudur. İçeri girenlerin mücadele ettikleri bir oluşum şu an iktidardadır. Eğer şu an iktidarın yapmak istediği şeyler eğer şunlar değil ise Ergenekon zanlıları yüzbin yıl içeride yatsınlar.
– İlköğretim okullarında da baş örtüsünü serbest bırakmak.
– Devlet memuriyetinin tüm alanlarında baş örtüsünü serbest bırakmak.
– Zam veya ruhsat vermeme yıldırma politikası ile içki içilmesinin önüne geçmek.
– Devletin içinde yüzde yüz dindar bir kadro ile çalışmak.
– Laik görüşlü olanları tasfiye etmek ve laikliği içi boş bir kelime haline getirmek.
– Kendisi gibi düşünmeyene tahammül edememek ve bu nedenle muhalif olan her şeye ve herkese kulp takmak, karalamak, vicdanlarda mahkum etmek. Böylece kendi oylarını arttırmak.
Arkasına aldığı oy çoğunluğu sayesinde toplumun sosyal ve dini hayatını inandıkları dini vecibelere uygun dikte edici kararlarla değiştirmek.
Osmanlı ordusu da kazandığı zaferler kadar çok büyük hezimetlere uğramıştır. Bu ordunun subayları Türkiye Cumhuriyetinin temelini atmışlardır. Bazen halka rağmen olsa bile ülkeyi ileriye taşımak ordunun görevi olmuştur. Bugün ülkemizde çürüyen maaelesef siyaset kurumudur. Saygılarımla…
Ne yazık ki toprağa verdiğimiz şehitlerimizin bedeni soğumadan yetim hakkı ile milletvekili maaşı alan hain destekçileri ihanet sonucu ölen militanlara gerilla ve şehitlerimiz demektedirler.Canları uğruna görev yapanları sosyal ve ekonomik haksızlıklara uğratanlar ve bu aymazlığa göz yumanlar bu rezalet karşısında sessiz kalıyorlar.
Her kurum kendi personeline sahip çıkıyor TSK ise personeli arasında ayrımcılık yapıyor, işte bu yüzden TSK yıpranıyor. Birileri imtiyazlarım devam etsin ne olursa olsun diye düşündüklerinden eminim ama korkarım son pişmanlık çare olmayacaktır.
Bir hafta içinde ikinci şehidimizi de verdik. Çukurca’da bir meslektaşımız kahpece bir kurşunla vurularak şehit edilmiştir. Bugüne kadar değişen olmadığı gibi bundan sonra da hiçbir şey değişmeyecektir. Şehitlerimizin aileleri VATAN SAĞ OLSUN dediği müddetçe aynı acılar yaşanacaktır. Bu vatan yalnız bizlerin mi? Yaralanıp gazi olunca ve şehit cenazelerinde anılmak istemiyoruz artık. Genelkurmay özlük haklarımızda subayla aramızda ikilik yaratarak bizleri gerek görevde gerekse emekli olunca açlık sınırında yaşamaya kendi mahkum etmiştir. Bu şehitlerimizin maaşları geride kalan çocuklarının öğrenimleri için yetecek mi? Genelkurmay ve MSB.lığı bunları görmezden gelmemelidir artık. BDP’li milletvekilleri gerek meclisde gerekse yurt dışında alenen PKK terör örgütünün savunulucuğunu yapıyor, nedense hükümet de bu konuda sessiz kalıyor, bunlar konuştukça daha çok assubayımızı şehit veririz, gazi olarak bağrımıza basarız ama ATEŞ DÜŞTÜĞÜ YERİ YAKACAKTIR HEP. Allah göstermesin aynı acıyı ben yaşasam VATAN SAĞ OLSUN der miyim bilemiyorum. Bu vatan herkesin vatanıysa herkes taşın altına elini sokmalıdır.
“ADALETSİZLİK, TERÖRÜN KARDEŞİDİR”
Sevgi ve saygılarımla.