Dolar 34,3677
Euro 36,5108
Altın 2.873,09
BİST 9.226,86
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 16°C
Parçalı Bulutlu
Ankara
16°C
Parçalı Bulutlu
Çar 14°C
Per 15°C
Cum 11°C
Cts 11°C
Bilgi: Klavye yön tuşlarını kullanarak galeri resimleri arasında geçiş yapabilirsiniz.

2931975milliyet

YORUMLAR

  1. ibrahim dedi ki:

    Sayın ABAYLI,bize reva görülenleri yalın bir dille kaleme almışsınız,teşekkürler,nacizane hepimizin yapacağı birşeyler mutlaka vardır,nemelazımcılığı bir tarafa bırakıp her platformda bizlere yapılan ve yapılmakta olan haksızlıkları bıkmadan usanmadan anlatmalıyız;çünkü halkımız yeni yeni gerçekleri öğrenmekte,bir çoğu hayretler içersinde kalmaktadır. Saygılarımla.

  2. Ersen Gürpınar dedi ki:

    Değerli Abaylı ağabeyim, Mücadelenin en kırılgan noktası umutsuzluktur. Ne yazık ki arkadaşlarımızın bir bölümü umutsuzluk ve boşvermişlik gömleğini sırtından henüz çıkarmadılar. Bu site mücadelenin ateşinin yeniden yakıldığı bir yerdir. Kendisine ve mesleğine saygısı olan özverili arkadaşlarımızla yaptığımız çalışmalar birçok taşın yerinden oynamasını sağlamıştır.

    HİÇBİR MESLEK GRUBU BİZİM KADAR HAKSIZLIĞA UĞRAMAMIŞ YİNE HİÇBİR MESLEK GRUBU SORUNLARINA BU KADAR DUYARSIZ KALMAMIŞTIR.

    Bir mail kampanyasına ismini yazıp gönder tuşuna basmaktan imtina edenler ile kişisel hesaplarla mücadele edenlerin şevkini kırmaya çalışanlar bizim mücadalemiz yolundaki engellerimizdir, onlara rağmen mutlaka başaracağız.

    Haksızlıklar karşısında kararlı dik duruş sergileyen Sn.Keser ve ekibi umutlarımızı yeniden yeşertmiştir;birimizin sorunu hepimizin sorunudur,yılların sorunlarının birkaç ayda çözülmesi mümkün olmayabilir ancak yılmadan,kararlılıkla hareket edersek bu bayrak yarışını birlikte kazanmamız mümkün olacaktır. Emek ve destek veren meslektaşlarıma sevgi ve saygılarımla.

  3. Orhan ORHUN dedi ki:

    Haksızlıklara kayıtsız kalan dilsiz şeytandır.

  4. Levent KESMEN dedi ki:

    Aile dostu ve arkadaşım olan emekli birkaç öğretmen arkadaşla epeydir bir araya gelir ve her türlü konuyu tartışır, konuşuruz. Kendilerinin T.S.K.ya ve Komuta kademesine karşı büyük bir güven ve saygıları olduklarını ifade ederlerdi. Kendilerine ordudaki bu ayrımcılık ve haksızlıkları anlatıp ileride bunun T.S.K.ya ve ülkemize büyük zararlar getireceğini her defasında örneklerle ifade etmişimdir. Geçenlerde bu arkadaşlar yanıma gelerek televizyon ve basında Temad Başkanı ve assb.larla ilgili haberleri dikkatle izlediklerini,Orduda assb.ve uzmanlara büyük haksızlıklar yapıldığını,başkan ve assb.ların bu çıkışının takdire değer olduğunu ve yıllardır kendilerine ifadelerimde ne kadar haklı olduğumu,bu yaşanan süreçten sonra bakış açılarının değiştiğini ifade ettiler.Bizim bu haykırışımızı sağır sultan bile duydu ama asıl duyması gerekenler halen 3 maymunu oynuyorlar.Dışarıda bu haykırış sivil vatandaşın bile dikkatini çekerken halen binlerce meslektaşımızın duyarsızlığı, sen-ben ve çıkar kavgaları emeği geçen herkese en büyük haksızlık olarak düşünüyorum.

  5. Levent KESMEN dedi ki:

    Kd.Bçvş.rütbesinden itibaren 6 yıl boyunca 90 ve üzeri sicil alma koşulu sistemi ile 1.dereceye assb.ların düşmesini sağlayan sistem assb.lar için en büyük ayrımcılık ve haksızlıklardan birisi olmakla beraber assb.toplumuna ve T.S.K.nın onur ve dürüstlük anlayışına zararları olmuştur.Bu kararda etkisi olan duyarlı bir komutan ”biz bu kararı assb.larımızın emekliliklerinde faydası olması ve gerekli kolaylığın gösterilmesi yönünde aldık ama görüyoruz ki bazı amirler bunları astlarına koz olarak kullanmaya başladılar” gibi bir ifadesi olmuştur.Assb.lık mesleği orduda tüm assb.ların aynı işi yaptığı anlamına gelen bir meslek olmadığı gibi,assb.lık içerisinde kuvvetler ve değişik birçok branşlar bulunmaktadır.Bazı meslektaşlarımız Kd.Bçvş. rütbesinde masabaşı ve duyarlı,iyimser amirlerle görev imkanı bulup hatta amirlerinin katkıları ile bu dereceyi almaları kolaylaştırılıp adeta ödüllendirilmişlerdir.Öteki taraftan Kd.Bçvş.rütbesinde dağın tepesinde, mevzide,geminin üstünde, uçağın altında-üstünde görev yapıp hatta hizmetlerinden dolayı takdirler alıp da sonradan bazı amirlerinin olumsuz kapris ve tavırları neticesinde sicil alamayan veya dayanamayarak ordudan 2.3. derecelerle emekli ettirilmek zorunda kalan birçok meslektaşımız da görevlerinin en büyük cezasına çarptırılmışlardır.Sözüm meclisten dışarı bir gurup melektaşımız bu sicil ve derece uğruna askerliğin en büyük temel taşlarından onur ve gururlarını bir kenara bırakarak bizler için hiç de arzu etmediğimiz görüntüler sergilemişlerdir. Birçok meslektaşımız da onur ve gururları nedeniyle bu haksızlığa uğratılmışlardır. Sn.Temad Başkanı öncelikle bu haksızlığı gözler önüne sererek intibakların önemini ve assb.lar arasında yaratılan bu haksız uygulamayı gözler önüne sermelidir.Gerekirse Genkur yetkilileri ve Komutanlar emekliler üzerinde bir anket yaparak ordudaki bu haksız uygulamanın sonuçlarını öğrenebilirler.Benim çalıştığım Deniz Kuvvetlerinde tanıdığım birçok meslektaşım çok daha rahat görev yerlerinde amirlerinin duyarlılığı ile sicilen ödüllendirilirken,daha zor şartlarda nöbet,görev, zimmet zorunluluğu altında adeta ezdirilip erken emekli ettirilme zorunda bırakılmış ve çalışmalarının karşılığı olarak cezalandırılmış birçok meslektaşımız da vardır.Bu da assb.camiasının önüne çıkarılmış en büyük haksızlıktır.
    Not:Bizim de kaderimiz hep Adolf Hitlerin sınıf arkadaşlarıyle çalışmak oldu ne yazık ki.

  6. Erdal Günşer dedi ki:

    Sayın Atilla Abaylı,
    Biz sorunlarımızı yıllardır bu siteden seslendiriyoruz. Son zamanlarda müthiş bir çıkış yakalayıp sorunlarımızı anlatma imkanı yakaladık. Bu süreç içinde bazen acaba bir oyunun piyonumuyuz şeklinde komplo teorileri kuranlarımız oldu. Ancak gerçek birdir ve biz onu sadece süsleriz.
    Sizin de, benim de ve diğer arkadaşlarımızın yaptığı da bu gerçeği yüksek sesle söylemektir. Keşke daha fazla olsak. Keşke susanlarımız, pusuda bekleyenlerimiz, dahası; alaysı davrananlarımız, gayriciddi konuşanlarımız, biraz daha özgüvenli ve akıl gözüyle yaklaşıp, şu yazdıklarınızı okuyup birazcık davamıza hizmet etseler… Teşekkürler.

  7. metin ayan dedi ki:

    Son paragraf bizi de kapsadığı için bu yazıyı alıntı yaptım hükümetin ve genkurun ne olup ne olmadığını bu yazı gayet güzel açıklıyor bizim haklarımız konusunda da GENKUR ben hükümete ilettim diyerek,bilerek ve isteyerek bizim haklarımızı kendi subay sorunlarıyla harmanlayıp önceliği yine subay çıkarlarına yönlendirip biz teklif ettik bundan sonrası allaha kaldı sarmalında eritmeye çalışıyor ,bizler de önce allaha sonra hareketimize güveniyoruz inşallah bu sarmalı kıracağız diyor saygılar sunuyorum .
    NOT:ben buraya siyaseti sokmaya karşıyım fakat bu yazı hakkaten çok anlamlı ve içinde bulunduğumuz şartların bize dayatıldığını ve hatta daha da kötü olabilir diyerek mevcut duruma razı edilmeyi çok güzel örneklerle anlattığı için buraya alıntı yapmakta sakınca görmedim tekrar saygılar.
    ”Bir biçimde insanlar ciddi ve derin bir yarın korkusuna boğulmakta ve bu yarın korkusu, evlenme ve çocuk sahibi olma derdine düşme ile yankısını bulmaktadır. Dolayısıyla böylesi bir yarın korkusuna boğulan kişinin o yarını endekslediği olguları bir biçimde tehdit eden unsurları düşman bellemesi kaçınılmazdır. X Parti esas olarak bu ilkel ve temel korkular üzerinden siyaset yürütmekte olduğuna göre, korkuya kul etmenin onun ana programatik hattını teşkil ettiğini söylemek mümkündür.
    Bu korkuyla asgari ücretle çalışan işçi işini kaybetmek istemeyecek, üç kuruşa talim etmeyi ilahi bir pratik olarak görmeye başlayacaktır. Bu korkuyla kocasından dayak yiyen kadın çektiği çileyi tevekkülle karşılamayı öğrenecek ve onu namazının yanına koyacaktır. Bu korkuyla işsiz takla atacak, kralın soytarısı olma onursuzluğuna mecbur kalacak ve bu onursuzlukta manevi bir derinlik bulacaktır.
    [b]Bu korkuyla hak aramak, “olmayan” bir Allah’a havale edilecek ve yeryüzünden silinecektir. Zira Allah ancak hak arama mücadelesinde vardır ve olmak O’nun yüzü suyu hürmetine,, [/b]olmaktır.http://www.adilmedya.com/besikten-mezara-somuru-cidal-haksoy-h30808.haber