Değerli Meslektaşlarıma iyi ve mutlu günler dilerken, siz değerli dostlarımla da bazı düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.
Sizlerin de bildiği gibi, bu aylar içerisinde TEMAD Yönetim Kurullarının seçimlerini yapıyorsunuz. Ben de, camianın için de bulunan bir birey olarak, sizlerden ricam ve nacizane fikrim şudur;
Lütfen dernek seçimlerine parti seçimleri gibi bakmayınız ve kabul etmeyiniz. Maalesef bir çok kişi, kendi adam ve yandaşlarını Temad için değil, klüp işletmecisi gibi davranarak seçim yapmaktadır.
Birçok arkadaşımızdan derneklerin sadece lokal hizmeti verdiği yönünde şikayetlerini duyuyor ve okuyoruz.
Kendilerine göre haklıdırlar. Fakat, geliri olmayan ve kira ile oturulan her yerde, ancak lokalcilik hizmeti verilerek ayakta durabilirsiniz. Bunu çözebilmek için de yapılacak en iyi çalışma ve çaba başta, TEMAD Genel Merkezi olmak üzere, kendilerine ait mülkler edinilerek sağlam bir alt yapı oluşturabilmektir. Bunun örneği TESUD da olduğu gibi mevcuttur.
Astsubay camiasının onur ve gururu için çalışanları kendilerine muhalif olarak görenler, asla ve asla assubay camiasının menfaatine dönük çalışmayan, sadece kendi amaç ve ikballeri peşinde koşanlardır!
Assubay camiasının onur, gurur ve hak mücadelesine katkı sağlayanlar, sadece camiasına değil, aynı zaman da Türk Silahlı Kuvvetlerinin temel sorunlarını da ortaya koymaktadırlar.
Askerlik şartları içerisinde açıkça ifade edemediklerini emekli olunca, demokratik ortamın verdiği güçle daha rahat ifade edebilmektedirler. İşte bu demokrasinin gücüdür. Hiç kimse bundan rahatsız olmamalı, hatta minnettar kalmalıdır.
Son 8 yıldır camiamız hangi haklarını elde edebilmiştir?
Hiç bir şeyi! O zaman bunları çok iyi düşünüp değerlendirmek lazımdır.
Bizler konumumuz ve yaşlarımız gereği AVUTULACAK, UYUTULACAK, KANDIRILACAK, SIRTI SIVAZLANACAK dönemleri çoktan aştık. Ancak bunları yapmayı kendilerine ilke edinenler, maalesef halen bunları aşamadılar.
Her hangi bir yetkili ile konuştuğunuzda herkes “sorunlarınızı biliyoruz” diyorlar. İcraata ve kandırmacaya geldi mi, gazete sayfaları devrim adıyla çıkıyor. Hacı bekler gibi bekletiliyoruz ama kimse elini uzatmıyor. Sadece iyi niyetimiz ve beklentimiz suistimal ediliyor.
Esasında o kişilere şu soruyu sormak lazım; bizleri aldatmakla, kandırmakla elinize ne geçti ne kazandınız? Çıkın açıkça ve mertçe konuşun; “yapıyoruz” veya “yapamıyoruz” deyin.
Bunun için birlik ve beraberlik şart. Bu yapılamazsa kimse, kimseden bir şey beklemesin. Sadece bu şekilde yazarak kendi kendimizi avuturuz.
Derneğine yeni kimlik kazandırarak, meslektaşlarının hizmetine sunan ve toplumda saygınlık kazandıran, Dernek Başkanlarımıza ve Assubay sevdalısı bütün dostlarıma mutlu ve huzurlu günler dilerim.
Amire disiplin cezası verme yetkisi ,ne yazıkkiTSK.da bir çok subayın keyfi uygulamaları şeklinde tecelli etmiş etmektedir, ben de bu nedenle bir çok savunma aldım ilerleyen yıllarda kh.larda çalışmaya başlayınca kendi 1.ve 2. sicil üst dosyama ulaşma imkanım oldu,despot uygulamalardan aldığım bu ceza yazılarını yırtıp atabilirdim yırtmadım onları tarihe tanıklık etmesi için bıraktım,aynı vatanın evlatları aynı soyun devamı,aynı ülkülere ve amaca sahip,aynı cumhuriyetin çocuklarının sadece statü nedeniyle birbirlerine düşman olmasını hazmedemedim hiç ,sebebini çok düşündüm işin içinden çıkamadım bir sonuca ulaştım elbet tek sorun paraydı,lüks yaşamdı,sosyal statüydü,aynı vatanın evladını hatta kardeşler arasına giren sınıf ayrımı TSK.da TAVAN yapmıştı,o yüzden paşaların BİR ÇOĞUNUN uygulamaları nedeniyle Türk ve dinini yaşayan ast rütbeli düşmanı olduklarına inanmaya başladım, terfileri kendileri ayarladıkları için bu mümkündü,şimdi ise onlardan NEFRET EDİYORUM,aynı zamanda ACIYORUM da ,bu nefreti kendileri yarattılar temizlemek de onlara düşer NASIL MI? Bu sitede yayınlanan BİZ KİMİZ NE İSTİYORUZ yazsına gözatmaları yeter bir nebze nefret odağı olmaktan kurtulmak istiyorlarsa tabii,yoksa daha çok ŞAMAR yiyecekler….
İNANIN KENDİMİ YAKASIM GELİYOR…İÇİMDEKİ NEFRETİ BURAYA YAZARAK ONLAR GİBİ KÜÇÜLMEK İSTEMİYORUM.LANETLİYORUM BU DÜZENİ..
Sevgi olmadan saygı olmaz,
Saygı olmadan sadakat olmaz,
Biri aç iken biri tok ise,
Sadakat çökerse hepsi yıkılır.
Bıçak kemige dayandı..!!
90 SİCİL NOTUNUN ALTINDA SİCİL ALAN ASSUBAYI EMEKLİLİĞİNDE ÇOLUK ÇOCUĞUYLA 1200 LİRA MAAŞA HAPSEDEN ZİHNİYETTEN ADALET BEKLEMEK ÇOK İYİMSERLİK OLUR.
Bu yazı muvazzaf arkadaşları ilgilendirmiyor herhalde ilgisizlik onu gösteriyor, eski 171 Md.maaş katı cezası yetkisini binbaşıdan itibaren başlatıyordu reform yapılmış çok fazla maaş alan personel köleliğe devam etsin diye yetki üsteğmene düşürülmüş. Hani assubaylar da astlarına ceza veriyordu, onların yetkisi neden yok? Nedeni basit, mevcut zihniyete göre assubayın adı yok, subay vekil iken asilin yetkisini kullanırken aynı yetkinin asb.tarafından kullanılmasına DUR denilmiş, ne diyelim yaşasın adalet yaşasın disiplin,yaşasın pardon sürünsün köleler…
Bilen için bu adaletsizliklerden, hukuksuzluklardan kaynaklı, antik çağı dahi aratan uygulamalardan kaynaklı utanç herkesindir.
Aynı milletin evlatlerı olduğunu iddia edenler adalet, adil gelir dağılımı gibi uygulamalarıyla da bunu göstermek durumundadır. Ama bunu göstermek çıkar sahiplerinin işine gelmemekte. İlkel kabilelerde dahi rast gelinmesi mümkün olmayan, adaletsiz, hakkaniyetsiz uygulamaların keyfiliğinin yaşandığı yerlerde, bu keyfiyete mahal veren, çoğunluğu da oluşturun ezilenlere çok iş düşmekte.
Başka ülkelerin iç işlerine insan haklarını bahane ederek müdahale eden Türkiye İdarecileri, önce kendi idareleri altındaki çağ dışı, ilkel yaşam süren kabilelerde dahi olmayan uygulamalarına bir baksa, insanlık dışı, feci durumunu görecektir.Ama o buna bakmaz. İç hukuksuzlukları, dış işlerinde yaratılan gündemlerle örtbas etmek kolaycılığını sürdürmek ister… Nereye kadar?
Dünyaya örnek, bölgesinde lider konumda olduğu iddia edilen Türkiye’deki adalet, özlük hakları vb. uygulamaların Avrupaca da örnek alınması beklenmez mi?.Peki örnek alan var mı? Avrupalı idareciler örnek alıp uygulamaya kalksalar, oradaki insanlar bunu kabul eder mi?
21 yy.da, devlet eliyle insanları sömürmeye, çıkarları doğrultusunda köle gibi kullanmaya çalışan zavallılar, bu hallariyle oldukça komik görünmekteler…
Keyfiliğe açık uygulamalar, düzenlemeler yoluyla insanına acı veren, hor gören, ezen her türlü hareketi ve buna duyarsızlığı kınıyoruz.
Askeri ceza yasasına göre disiplin amirinin verdiği cezaya itiraz yürütmeyi durdurmuyor. Yine yasaya göre itiraz sonucu üst disiplin amirinin verdiği ceza eskisinden ağır değilse infaz edilmiş sayılır ağırsa ilave edilir, yani size amiriniz 10 gün hapis verdi üst disiplin amiri ise itiraz edince 3 gün cezaya hükmetti, siz de bu arada 10 gün yattınız yani 7 gün fazla; peki sonuç, KOSKOCA BİR HİÇ. Böyle saçma böyle hukuka aykırı uygulama olur mu? Mahkemelerin verdiği ceza bile yargıtay tarafından onaylanmadan infaz edilmiyor. Bu ucube,bu çağdışı yasa çağın gereklerine ve insan onuruna uygun yeniden düzenlemeli disiplin amirinin vereceği cezaların suçları yasada mutlaka tanımlamalı, Ersen ağabeyin dediği gibi yan baktın ceza, çamura baktın ceza, bilmedin ceza, bildin ukalelık ettin ceza keyfiyeti sürer, GUGUK DEĞİL HUKUK UYGULANMALI.
DİSİPLİN DEĞİL MOBBİNG UYGULADINIZ, NEFRET KAZANDINIZ.
Silahlı Kuvvetlerde Disiplinin tarifi İç Hz.k.nunu ve As.Cz.K.nununda “ Ast’ın ve üst’ün hukukuna riayet etmektir “ diye tanımlanmıştır ve doğru bir tanımlamadır. Ancak uygulamalarda Disiplin hep ast üzerinde uygulanmakta, ast baskı altında tutulmakta ve ast mağdur edilmektedir. Tek taraflı disiplin disiplin değildir, bunun adı nefrettir, bunun adı MOBBİNG’dir. Amir tarafsız ve adil olursa disiplin temin edilmiş olur. Görevdeyken TSK. Dayanışma vakfı, Mehmetçik Vakfı ve MSB. Öğrenci yurtlarına gönüllük esasına göre maaşımızdan kesinti yapılması için emirler yayımlanmıştır. Gönüllülük esası baskı esasına dönüşmüştür, kesinti yapılması için belge doldurmayan ast’lara üstler tarafından MOBBİNG uygulanmıştır. Şahsen kendim bir Tuğgeneralin baskısına maruz kaldım tam 30 dk. ( O general şimdi SİLİVRİ’de ) Baskı altında tutuldum, şimdi bunun adı disiplin mi oluyor, amirlik görevini kötüye kullanan bu general ve benzeri diğerleri sadece nefretimi kazandılar. Ast’lardan zorla para almakla mı disiplin sağlanıyor. Bizlere uyguladıkları baskıyı evlerinde eşlerine ve çocuklarına uygulasınlar ve sonucuna baksınlar, nefret mi kazanmışlar, sevgi mi? Bu tür uygulamalar ile disiplinin sağlanamayacağını bilmeyen zihniyetten komutan ve amir olmaz, bizlerin nefretlerini kazandılar, çok sevdiğimiz Silahlı Kuvvetlerden küs ayrılmamıza neden oldular. Silahlı Kuvvetlerdeki disiplin yalnızca üst’ün hukukuna riayeti gerektiriyor, ast’a insan ve personel gözüyle bakılmıyor. Disiplini taraflı uygulayan bu zihniyet 1980 yılı sonrasında Silahlı Kuvvetleri ikiye bölmüştür, MEMNUN ve GAYRİ MEMNUN KESİM olarak. Yaptırım ve uygulamalara doğru pencereden bakılınca Dünyanın en güçlü ordusumuyuz kendileri cevaplandırsınlar. Elmanın içine kurt girdi için için çürümesini kendileri istediler, Vatana Millete hayırlı Olsun.